|
Ablanın kalemi keskin.
Ben bu kadar iyi anlatamazdım.
Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
L2fSIJNoA0xfSNxA
================================
MÜYESSER YILDIZ : DEVLETİMİZ NİHAYET BİZ TÜRKLERLE SURİYELİLERİ EŞİTLEDİ!. .
2 Eylül 2019 Pazartesi
Üç gün önce Norveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü toplantısına katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ülkemizdeki Suriyelilerle ilgili yapılan çalışmalar konusunda şunları anlattı:
"Ülke olarak son 8 yılda 37 milyar dolar harcadık. Avrupa Birliği'nin haricinde uluslararası toplumdan 1 milyar dolardan az destek aldık. Bu savunmasız insanların daha fazla desteğe ihtiyacı var. Avrupa'nın 2018'in sonuna kadar 6 milyar euro göndermesi gerekiyordu ancak neredeyse 2019'un sonuna geldik bunun sadece 3'te 1'ini alabildik; 2 milyar euro. Biz mevzuatımızı değiştirdik iş ve işçi piyasasına girmelerine izin verdik. Topluma adapte olabilmeleri için elimizden gelenin en iyisini yaptık. Mesela sağlık sistemimizden ücretsiz faydalanma. Bu da Türk halkının en çok şikayet ettiği konulardan biri oldu. Türkler bu tedavi için para ödüyor. Ne yazık ki 8 yıldan fazla oldu ve bu bir sosyal problem oldu. Ancak kimi zamanlarda bazı siyasi partiler bu durumu yanıltıcı bir şekilde ele aldı ve bunu muhalefet özellikle seçim döneminde kullandı. Bu tür kampanyalar benim partimi destekleyenleri de etkiledi. Nihayetinde biz neden Türkiye'ye geldiklerini unutmadık rejim ve örgütlerin tehdidi altınlar. Onları zorla geri gönderemeyiz. Gönüllü geri dönüşlerini isteyebiliriz. Bayramlarda bazıları ülkesine geri dönüp orada kalıyor medyaya ve muhalefete baktığınız zaman 'Oraya gidebiliyorlarsa neden kalmıyorlar' diyorlar. Evet ailelerini ziyaret etmek için gidebiliyorlar ancak yaşam koşulları yeterli değil. Geri dönen Suriyelilerin eğitim sağlık elektrik ve su gibi temel ihtiyaçlarını giderebilmeliyiz. Türkiye olarak eğitime ve okullaşmaya öncelik veriyoruz. Ülkemizde 1 milyondan fazla okul çağında çocuk var. Şimdi 3'ünden 2'si okula gidebiliyor. Hepsinin eğitim alabileceğinden emin olmak için yeni okullar inşa ediyoruz. Öğretmenlerin yarısı Suriye ve diğer Arap memleketlerinden geliyor. "
Biz Türkler ile Suriyelilerin "Eşitlik" tablosu ortada. Bizzat Dışişleri Bakanı Suriyelilerin sağlık sisteminden ücretsiz yararlandığını ancak "Türklerin tedavi için para ödediğini" söylüyor.
-Yüzde 50 Suriyeli Yüzde 50 Türk Dengesi-
Çavuşoğlu'nun "Mevzuatımızı değiştirdik iş ve işçi piyasasına girmelerine izin verdik" sözünden hareketle Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR)'un bir projesini anlatalım.
Malûm ülkemizde işsizlik had safhada.
Durum bu iken İŞKUR "Geçici Koruma Statüsündeki Suriyeliler ve Türk Vatandaşları İçin İstihdam Desteği" adlı bir proje hazırladı.
"Geçici koruma statüsündeki Suriyeliler" kimlerdir kamplardakiler mi sokaktakiler mi özellikleri nedir bilmiyoruz. Projenin detaylarına geçelim.
Proje "FRIT" denilen ve Avrupa Komisyonu ile Dünya Bankası'yla ortaklaşa yürütülen bir program.
Uygulama bölgesi Adana Gaziantep İstanbul ve Şanlıurfa.
Süresi 2018-2021 yılları.
Bütçesi 45.5 milyon Avro. Harcamalar Avrupa Komisyonu ve Dünya Bankası'yla imzalanan hibe anlaşması kapsamındaki fondan karşılanıyor.
Amacı "Geçici koruma statüsündeki Suriyelilerin ve Türk vatandaşlarının aktif işgücü programlarından faydalanarak istihdam edilebilirliklerinin artırılması İŞKUR'un kurumsal kapasitesinin ve çalışma izinleri otomasyon altyapısının geliştirilmesi". Bu kapsamda herhangi bir mesleği olmayan mesleği olmakla birlikte mesleğinde iş bulamayan veya mesleğinde yeterli olamayan işsizlerin niteliklerini geliştirecek Beceri Eğitim Kursları (BEK) düzenlenmesi öngörülüyor.
Geçtiğimiz Ocak ayında bu proje gündeme geldiğinde İŞKUR'un 7 bin 400 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ile aynı sayıda Suriyeliyi istihdam edeceği öne sürülmüş ancak İŞKUR yetkilileri direkt bir istihdam sağlamayacaklarını sadece katılımcılara eğitim ve danışmanlık verileceğini söylemişti.
-Yüzde 30 Kimleri Kapsıyor?-
Bugüne gelirsek; Ağustos ayı sonunda projelerle ile ilgili ihaleye çıkıldı. Davet usulüyle gerçekleştirilecek ihaleler bu ay içinde yapılacak.
Bu kapsamda ilk etapta;
Gaziantep'te; 64 kişi için bakır işletmeciliği 128 kişi için güzellik ve saç bakım hizmetleri cilt bakımı 64 kişi için sedef el işletmeciliği 64 kişi için sayacı mesleği
İstanbul'da; 50 kişi için ekmek üretimi 25 kişi için çocuk bakımı 200 kişi için aşçı yardımcılığı 50 kişi için pizza yapımı 200 kişi için servis görevlisi
Şanlıurfa'da; 400 kişi için servis ve bar elemanı kursları açılacak.
Tam adı "Yarısı Geçici Koruma Sağlanan Suriyeliler ve Yarısı Türk Vatandaşları İçin İstihdam Desteği Projesi Eğitimi" olan projenin ihale şartnamesinde aynen şunlar yazıyor:
- Belirlenecek kontenjanların yarısı Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeliler (GKSS) yarısı da Türkler için ayrılacaktır.
- GKSS'lerin yüzde 15'i kadın yüzde 30'u gençlerden oluşacak şekilde kontenjan planlaması yapılacaktır.
Yüzde 50 yüzde 50 "Eşitlik" sağlanmasına keza biz Türkler için "Yüzde 15 kadın yüzde 30 genç" önceliği tanınmamasına rağmen neticede bir kurs planlaması olabilir diyelim.
Ancak şartnamede "İstihdam yükümlülüğü" diye bir madde daha var. Burada da deniyor ki;
- Kursiyerlerin en az yüzde 30'u kurs sınav sonucunun açıklandığı tarihten itibaren en geç otuz gün süre uzatımı talebinin uygun bulunması halinde en fazla doksan gün içinde işe başlatılmak şartı ile yüz yirmi günden az olmamak üzere en az fiili kurs günü kadar istihdam edilir.
- İstihdam yükümlülüğünün sınav sonucunun açıklandığı tarihten itibaren fiili kurs süresinin en fazla üç katı kadar sürede tamamlanması gerekmektedir.
- İstihdam yükümlülüğünün süresi içinde hiç yerine getirilmemesi halinde kursiyerler için ödenen sigorta primleri ve kursiyer zaruri giderleri hariç yükleniciye yapılan tüm giderler yasal faizi ile birlikte alınır.
- GKSS (Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeliler) kapsamındaki kursiyerler için yapılan çalışma izni başvurusu istihdam yükümlülüğü süresini ilgili süreç tamamlanana kadar durur.
"Direkt istihdam sağlanmayacak" denmişti ancak görüldüğü üzere "İstihdam yükümlülüğü" var.
Daha önemlisi projenin adı "Yüzde 50 Türkler yüzde 50 Suriyeliler" diye konmuşken istihdam yükümlülüğünde "En az yüzde 30'un" kimleri kapsadığının belirtilmemesinin sebebi nedir? İş bulunacak yüzde 30'luk kontenjanın tamamı Suriyelilere mi ayrılacak yoksa yüzde 15 Suriyeli yüzde 15 Türk şeklinde mi olacak?
Ve dahi "GKSS kapsamındaki kursiyerler için yapılan çalışma izni başvurusu" ibaresi... Çalışma izni önce geçici oturum ardından vatandaşlık hakkını getirmez mi?
Anlaşılan o ki Suriyelilerin bir gün ülkelerine dönmesi hayalden ibaret kalacak.
Her neyse Devletimizin bu proje vesilesiyle biz Türkleri Suriyelilerle yarı yarıya eşit gördüğünü ortaya koymuş olması da önemli ve sevindirici bir gelişme değil mi?!.
Müyesser YILDIZ
2 Eylül 2019
================================
SURİYELİLERİ İŞE ALANA 11 BİN 400 TL TEŞVİK VERİLECEK!
05.09.2019 10:24
Çalışma Bakanlığı öncülüğünde başlatılan programa göre Suriyeli işçi çalıştırılan iş yerlerine 11 bin 400 TL'ye kadar teşvik verilecek. Bu proje ile Suriyelilerin sigortalı çalıştırılmasının önü açılacak. İstanbul'da temmuz ağustos aylarında kaçak yabancı işçi çalıştırılan işyerlerine yönelik bilgilendirme ve uyarıların ardından önümüzdeki günlerde denetimlere başlanacak. Kaçak yabancı işçi çalıştıranlara yönelik yaptırımlar uygulanacak. İstanbul'un da aralarında bulunduğu beş ilde Suriyeli işçilerin sigortalı çalıştırılmasına yönelik program yürütülüyor. Program kapsamında 1 Suriyeli + 1 Türk işçiyi işe alan işverene 11 bin 400 liraya kadar teşvik veriliyor. Habertürk'ten Ahmet Kıvanç programın ayrıntılarını yazdıİstanbul'da kaydı bulunmayan Suriyelilerin kayıtlı oldukları illere gönderilmesi kaçak Suriyeli ve başka ülkelere mensup yabancı işçi çalıştırılmasının önlenmesi amacıyla tanınan süre 25 Ağustos'ta doldu. Sosyal güvenlik denetmenleri temmuz ağustos aylarında rehberlik hizmeti kapsamında kaçak yabancı işçi çalıştıranlara yönelik yaptırımlar konusunda işyeri ziyaretleri yaparak işverenleri ve meslek örgütlerini uyardı. Bundan sonra yapılacak denetimlerde kaçak yabancı işçi çalıştırdığı tespit edilenlere yönelik yaptırımlar uygulanmaya başlanacak. Kaçak yabancı işçi çalıştırmaya yönelik İstanbul'daki bu uygulama diğer illere de yaygınlaştırılacak. Yapılacak denetimlerde İstanbul'da kayıtlı olmadığı tespit edilen geçici koruma statüsündeki Suriyeliler kayıtlı bulundukları illere gönderilecek.
11 BİN 400 TL TEŞVİKTürkiye'ye sığınan Suriyeliler ile Türk işçilerin iyi koşullarda çalışmasını sağlamak işgücü piyasasına girişlerini kolaylaştırmak ve sigortalı çalışabilmeleri için kayıtlı istihdama geçiş programı (KİGEP) yürütülüyor. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi işbirliğiyle yürütülen program şimdilik İstanbul Bursa Adana Hatay ve Konya illerini kapsıyor. Bu illerde istihdam edilecek her bir Suriyeli ve Türk işçi için sosyal güvenlik prim bedeline karşılık aylık 950 TL teşvik sağlanacak. Teşvikten yararlanmak için Türk işçinin yeni istihdam edilmesi şartı aranmıyor halen çalışmakta olan işçiler için de teşvik alınabilecek. Program kapsamında sağlanan teşvik 6 ay devam edecek. Böylece 1 Suriyeli işçiyi sigortalı olarak işe alan işveren 1 Türk işçi ile birlikte 6 ayda toplam 11 bin 400 TL teşvikten yararlanacak. Ayrıca Suriyeli işçiler için yapılacak 372 TL tutarındaki çalışma izni masrafları da karşılanacak.1100 SURİYELİ+1100 TÜRK İŞÇİProgram kapsamında İstanbul Adana Bursa Hatay ve Konya'da 1100 Suriyeli ve 1100 Türk işçi için teşvik sağlanacak. Ayrıca 1600 Suriyeli işçinin çalışma izni ücretleri karşılanacak.
Teşvikten yararlanabilmek için istihdam edilen işçilerin kesintisiz çalıştırılması ve primlerinin ödenmesi gerekiyor. SAYI ARTACAKILO Türkiye Ofisi Direktörü Numan Özcan kontenjanın yaklaşık yarısı için başvuru aldıklarını belirtirken İstanbul'da yabancı kaçak işçilere yönelik denetimlerin artması nedeniyle burada ilginin daha fazla olduğunu vurguladı. Özcan ilk etapta 5 ilde toplam 2 bin 200 kişi ile başlattıkları programın etki analizini yapacaklarını başarılı olması halinde başka illere de yaygınlaştırılarak kişi sayısının artırılacağını belirtti. Özcan ikinci aşamada artı 7 bin kişi için daha teşvik sağlanmasının söz konusu olduğunu bunun için kaynaklarının bulunduğunu ifade etti. Özcan programın mevcut beş ile ilave olarak Ankara Mersin Gaziantep Şanlıurfa İzmir Manisa ve Sakarya gibi talep alınan ve uygun görülen illere de yaygınlaştırılacağını vurguladı. ILO Türkiye Ofisi olarak Suriyeliler için işyeri uyum programları düzenlediklerini belirten Özcan Türk işçilerle eşleşme yaptıklarını bu sayede işyeri kültürüne ve çalışma ortamına daha kolay uyum sağladıklarını kaydetti.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/suriyelileri-ise-alana-11-bin-400-tl-tesvik-verilecek-247860h.htm
================================
- - - - - - - - - - - - -a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Calismak demek bosuna yorulmak terlemek degildir.
Zamanin gereklerine gore bilim ve teknik ve her turlu uygar buluslardan azami derecede istifade etmek zorunludur.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
69. "TANRININ ISTEGI INSAN ICIN TANRISAL BIR SIRDIR, INSANIN BU SIRRI INCELEME VE BU KONUDA BIR KARAR VERME HAKKI YOKTUR" DEMEK SACMADIR
Bize surekli olarak; "Insanlari Allah'tan ayiran muazzam boyut, bu Allah'in isteginin bizim icin bir sir kalmasini zorunlu kilar ve Allahimizi sorguya cekmek hakkina sahip olamayiz" diyorlar. Size gore, bu cevap inandirici midir? Degil mi ki, benim sonsuz mutlulugum soz konusu oluyor, bizzat Tanrinin istegini, durumunu incelemek hakkim degil midir? Insanlar, Allah'tan umduklari mutluluk nedeniyledir ki, ilahi saltanatina boyun egmislerdir. Insanlarin ancak korku etkisiyle boyun egecekleri bir zorba, kendisinden aciklama isteminde bulunulamayacak bir hudavent, kesinlikle yanina varilamayan, gorulemeyen, taninamayan bir hukumdar; akilli, anlayisli insanlarin saygisini kazanamaz. Eger, Tanrinin istegi benim icin bir sir ise, bu, benim icin hic cekici degildir. Her seyin anlasilamaz oldugu ya da kendisinden cogu kez isyan ettirici fikirler edinilebilen bir gidisata, bir istege, icyuzu bilinmeyen kimseye insan ne tapabilir, ne hayran olabilir, ne saygili olabilir, ne de onu taklit edebilir. Meger ki, bilmemeye, cahili olmaya zorunluluk duyulan her seye ibadet etme geregi ve her anlasilmaz seyin bu anlasilmazlik nedeniyle hayranliga deger oldugu one surulsun.
Ey rahipler! Bize surekli olarak bagiriyor; "Tanrisalligin istegi anlasilamazdir ve onun yollari bizim yollarimiz degildir; icyuzu bizce hic bilinmeyen yonetiminden sikayette bulunmak deliliktir; Allah'in hukumlerini adaletsizlikle suclamak haksiz bir harekettir, cunku bizim icin anlasilmasi mumkun degildir" diyorsunuz. Ancak bu konuda hosa gidecek sozler soylerken gormuyor musunuz ki, tek konusu, nufuz edilemez ve anlasilmaz dediginiz tanrisallik yollarini bize aciklamak olan din sistemlerinizi kendi elinizle yikiyorsunuz. Peki bu hukumleri, bu yollari, bu mukadderati siz kavradiniz mi? Bunlarin kokune inerek baktiniz mi? Gordunuz mu? Bunu soylemeye cesaretiniz yok. Gerci vicdaninizin herkese kapali yerinde bunu dusunmekten geri kalmiyorsunuz, bunlari bizlerden cok anlamiyorsunuz. Bizi kendisine hayran etmek istediginiz Allah'in "plani" hakkinda, bircok kimsenin adil, iyi, anlayisli, insafli bir varliga layik bulmadigi plani hakkinda, tesadufen ilgili iseniz, su halde artik "Allah'inplani anlasilamaz, bilinemezdir" demeyiniz. Eger Allah'in planini, amacini siz de bizim gibi bilmiyorsaniz, hicbir sey anlamadiklarini, ya da bu istekte tanrisal bir sey anlamadiklarini itiraf edenler hakkinda koruyucu, aciyici, insafli davraniniz. Kendiniz de bir sey anlamadiginiz fikirler icin herkese satasmaktan, herkesi baski yaparak uzmekten vazgeciniz. Her seyin reddettigi ve yalanladigi uyku hayalleri icin birbirinizin etini yemekten, bogaz bogaza gelmekten vazgeciniz; bize anlasilir ve gercekten insana yararli seylerden soz ediniz. Hakkinda yalniz kekelediginiz ve soylediklerinizin tumu birbirini yalanlayan, bir Allah'in "nufuz edilemeyen" ve "anlasilamayan" yollarindan artik soz etmeyi birakiniz!
Buyuk Allah'in bilinmeyen gizli derinliginden bize surekli olarak soz ederek, girdaplari arastirmaktan bizi yasaklayarak, Allah'i ciliz akil ve muhakememize getirmenin kustahlik oldugunu soyleyerek, hudavendimiz hakkinda hukum vermeyi cinayet sayarak, ilahiyatcilar, kendilerinin de bir sey anlama imkansizligi icinde bulunduklari, sasirtici bulduklari bir Allah'in eylem ye davranislari soz konusu olunca, icinde bulunduklari saskinliktan baska bir sey ogretmiyorlar.
- - - - - - - - - - - - -
Bir gun karanligin olmadigi bir yerde bulusacagiz.
George Orwell1984
- - - - - - - - - - - - -
Bati'nin butun dinbilimleri ve onlarin etrafinda olusan mitler, Tanri'nin bunak suclu kavrami ustune oturtulmustur.
WILLIAMS,TENNESSEE (1911-1983) ABD'li oyun yazari.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder