Taksim'in falında El Kaide&Pentagon görüyorum |
Kiymet Nadir Bindebir tarafından yazıldı. |
Pazartesi, 01 Kasım 2010 12:14 |
Taksim'de patlayan bombayla ilgili, 31 Ekim saat 15:41 itibariyle "Altından El Kaide çıkacak" yazdık. Biz bunu yazarken fal bakmadık ama, Batı Türkiye'nin falında El Kaide'yi göreli çok oldu. İçişlerimin Bakanı Atalay "Kişi ve örgütle ilgili açıklama yapmayacağız. Gözaltında kimse yok" dedi. Profesyonel davranış budur(!) işte. "Bilmiyoruz" denmez, bilirmiş de söylemez gibi yapılır. Genelkurmay: "...teröre karşı yürütülmekte olan mücadelede birlik ve beraberliğimizi daha da pekiştireceğinden ve mücadele azmimizi artıracağından..." dedi, olayı PKK'ya ihale etti. Bu profesyonel deformasyona girer. İstanbul Valisi Mutlu ''Elbette ki bir terör örgütü olarak gözüküyor'' dedi. Bu İngiliz yasalarındaki professional negligence'a girer. Savunma yapanın kendisini olduğundan ebleh göstermesi durumu. İstanbul Emniyet Müdürü Çapkın ''Canlı bomba şu anda erkek görülüyor. Çalışmalar devam ediyor'' dedi. Bu profesyonel amatörlüğe girer. Pro-am olarak adlandırılır, bunlar proyu görüp damı göremeyince 'erkekmiş oh çok şükür' diye sevinenlerdir. Başbakan Oktay Ekşi'ye ve çevrecilere kafayı takmıştı. Bombayı Ekşi'nin patlattığını ileri sürebilirdi ama yapmadı. Olayı hidro elektrik santral yapımına karşı çıkanlara yıktı. Başbakanınki paraprofesyonel atmasyona girer. Hillary Clinton "Dostumuz Türkiye halkının yanındayız" diyerek, saldırıyı "şok edici" olarak niteledi. Hillary'ninki the oldest profession (dünyanın en eski mesleği) cinsi profesyonelliğe girer. Güzel Türkçemizde buna orostopolluk diyoruz. Görgü tanığı Ercan Aslan "Patlamadan sonra polislerden birkaçı ağlıyordu" dedi. Gerçek, gözyaşartan profesyonel davranış budur işte. Bomba patlar polis ağlar değil mi ya! (Türk polisi en hisli duyguların insanıdır). Dalgamızı geçtik sadede gelelim. Patlamayla ilgili en önemli bilgi bir eğlence organizatörünün söylediği: "Taksim'de bir barda, Amerikalılar Halloween (cadılar bayramı kutlar bunlar 31 Ekim'de) kutlaması için 30 kişilik rezervasyon yapmışlardı. O gün çoğu, aniden rezervasyonu iptal etti." Dünya basını olayı şöyle verdi: BBC: Türkiye'de El Kaide bağlantılı gruplar küçük ve aktif gruplar var. Polis bu yıl 100'den fazla El Kaide militanını tutukladı. Reuters: El Kaide bombacıları Kasım 2003'te de İstanbul'da 62 kişinin öldüğü yüzlerce kişinin yaralandığı bir dizi saldırıda bulunmuştu. Yani, anlı şanlı yetkililerimizin korkudan dile getiremedikleri ihtimal, bombalamayı El Kaide'nin yapmış olmasıdır. Hükümetin içinde kendisini El Kaide, Hamas, Hizbullah gibi cihad örgütlerine yakın hissedenler başka sebepten, Genelkurmay başka sebepten altından El Kaide çıkmaması için dua etmektedirler ama, bombayı koyan yabancı istihbarat servisleri, olayı EK'nın üzerine yıkacak delilleri mutlaka serpiştirmişlerdir. Ekim başında basında çıkan şu haberi hatırlatmak zorundayım, tıklayın: http://aksam.com.tr/2010/10/06/haber/dunya/6680/oldurulen_5_turk_ile_ilgili_korkunc_iddia_.html ABD Afganistan'da 8 EK militanını öldürmüş, militanlardan 5'i Alman pasaportlu Türk vatandaşı çıkmıştı. Avrupa tehlike altındaydı. El Kaide müslüman ülkelerden yabancı pasaportlu cihadist devşiriyordu. İçlerinde Türkler vardı. Eyvah geliyorlardı! Zaten de yerli malı islami militanlar (homegrown) İstanbul'da ABD konsolosluğuna da saldırmış, daha once de sinagogları bombalamışlardı. 21 Ekim'de 5 ayrı ilde 5 militan gübreden bomba imal ederken yakalanmışlardı. Haberi burada tıklayın. http://www.foxnews.com/world/2010/10/22/al-qaeda-suspects-detained-turkey/ Zaten de 5 Ekim'de, El Kaide'ye katılan Türk F16 pilotu subayın haberi de vardı. Haber asılsız çıktı ama olsun, akıllarda basında ilk çıktığı gibi kaldı. Pilot haberi de burada, tıklayın. http://www.hurriyet.com.tr/dunya/15962750.asp Türkiye'de Ocak'ta 120, Haziran'da 14 El Kaide militanını yakalanmıştı... Demek ki bu haberlerle kafalar neye programlanıyordu? Türkiye'de islami cihat gruplarının özellikle El Kaide'nin aktif olduğuna, ABD hedeflerine, Avrupa'ya Türk cihadistlerin saldıracağına... ABD'nın 11 Eylül 2001'den beri stratejisi bellidir. "El Kaide kovalıyorum" numarasıyla, NATO eliyle ülke işgal etmek. Afganistan'ı, Pakistan'ı aynı bahaneyle işgal ettiler. Sırada Yemen ve Türkiye var. İslami terörle ilişkilendir çök bağrına... Buyurun bu da 31 Ekim tarihli haber: Yemen'den ABD'ye gönderilen bombalı pakette El Kaide izi varmış da... Ne yaptı ABD, Yemen'den operasyon izni istedi. Haberi burada, ötekileri tıklamadıysanız bile bunu mutlaka tıklayın. http://haber.gazetevatan.com/hedef-yemen/337792/30/Dunya Şimdi şu sorulara cevap ver ey okur! ABD "Taliban, El Kaide operasyonu" ya da başka bahaneyle girdiği ülkeden çıkar mı? ABD "deprem yardımı" bahanesiyle girdiği Haiti'den çıktı mı? Genelkurmay Başkanı'nın "inşallah pkk'dır" mealindeki konuşmasının sebebini anladınız mı? Taksim'de bombayı patlatan inşallah pkk'dır hakikaten...
1 Kasım 2010 Kıyme Nadir Bindebir |
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ GÖNLÜMÜN İNTİHAR ARZUSU Yaprak kokularında akşamı duyuyorum Ki beni yokluk denen yere yaklaştıracak. Yaprak kokularında akşamı duyuyorum Ki alnımda sulardan şarkılardan bir şafak. Sükûn bir gemi olur, gece bir deniz şimdi Ki yelken gibi açmış yasını gençliğimin. Sükûn bir gemi olur, gece bir deniz şimdi Ki geçer dalgaları içimden serin serin. Rüzgâr istiyorum ben ruhumun güllerine Ki bir anda yaşasın iç içe rüyalarım. Rüzgâr istiyorum ben ruhumun güllerine Ki dökülsün, dağılsın, yok olsun hülyalarım. Fazıl Hüsnü DAĞLARCA oO-------------------------------------------------------------------Oo http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder