28 Nisan 2011 Perşembe

Neyin Projesi?


 

Neyin Projesi?

Halil Nebiler

http://www.ilk-kursun.com/2011/04/halil-nebiler-yazdi-neyin-projesi/

28 Nisan 2011

 
Proje, bir probleme çözüm bulma ya da beliren bir fırsatı değerlendirmeye yönelik, bir ekibin, başlangıcı ve bitişi belirli bir süre ve sınırlı bir finansman dahilinde, birtakım kaynaklar kullanarak, tanımlanmış bir kapsama uygun amaç ve hedefler doğrultusunda özgün bir planı başlatma, yürütme, kontrol etme ve sonuca bağlama sürecidir.
Tarifi bu. Çılgınlığı veya şaşkınlığı ise başka şeylere bağlı. Örneğin, ne getirecek bu proje, ne götürecek? Bu sorunun yanıtı önemli.
Bakın size başlamış bir projeyi anlatayım. Geçen yıl sözleşmesi imzalanan İstanbul-İzmir körfez köprü geçişli otoyol projesi. Projenin tahmini bedeli 12 milyar dolar. Boru değil, yazıyla on iki milyar ABD doları. Peki, bu proje iyi bir proje midir? Vatana, millete faydası nedir?
Ekonomistlere göre bu projenin "sermaye hasıla kat sayısı", benzeri alt yapı yatırımları gibi çok düşüktür.
 
Bu ne demek? Her hangi bir üretim yapmayan, katma değer yaratmayan bir proje demektir. Sadece inşaatı döneminde istihdam ve vergi açısından katma değer yaratır. Yani, toprağa gömülen para demektir.
 
Bu projeler Yurt içi gayri safi hasıla yaratmaz. Oysa diyelim, tanesi 50 milyar dolardan iki yüz 40 tane orta boy fabrika kurulabilir. Bunlar da sürekli istihdam, sürekli katma değer, sürekli üretim yaratarak, ekonomik açıdan ülkeyi büyütür ve ferahı arttırır. Bu parayla yapılacak fabrikalar en az 48 bin kişiye istihdam sağlar. Ayrıca, bu fabrikaların ham maddesinde, nakliyesinde, ürün pazarlamasında yüzbinlerce kişiye iş sağlanabilir.
 
Bu sadece bir köprü geçişli otoyol projesinin ülkeye neler kaybettirdiğine ilişkin basit bir hesap. Oysa Tayyip Bey'in "çılgın proje"si, sözünü ettiğimiz projeyi maliyet olarak, kat kat geçecektir. En iyimser tahminle, 80 milyar dolarlık bir projeden bahsediyoruz.
 
Peki Türkiye bu kadar parayı neden toprağa gömüyor?
 
Türkiye'nin Kaynakları yetmeyeceği için, bu projenin borçlanarak yapılacağı açıktır. Başbakan da bunu söylüyor zaten. Sekiz yılda, ülkenin borcunu 150 milyar arttıran Tayyip iktidarı, bu borca 80 milyar (belki 100) dolar daha ekleyecektir. Bu bir.
İki: Bu projenin çok çok büyük bölümü yabancı şirketler tarafından yaptırılacaktır. Bu da demektir ki krize girmiş batı kapitalizmine can suyu verilecek, onların ekonomileri kurtarılacaktır. Türkiye kendi kaynaklarını batı kapitalizmine aktaracaktır.
 
Siyasi sonuçlara da bakalım. Bu projeyle birlikte İstanbul bir yandan boğaz, Bir yandan kanalla çevrilecek, ortada bir ada olarak kalacak, Anadolu ve Trakya'dan koparılmış bir bölge ortaya çıkmış olacaktır. Diyeceksiniz ki bu coğrafi bir sonuçtur.Her coğrafyaya bir siyaset uygulamak kolaydır.
 
Örnek verelim. Tayyip Erdoğan'a  cesaret madalyasını veren Yahudi JİNSA'yı anımsayın. Bir de İngiltere'nin ilk ve tek Benjamin Disraeli'nin Yahudi olduğunu bilmeniz gerekiyor. Disraeli'nin ve Yahudiliğin en büyük projesi, Osmanlı'nın parçalanması projesiydi. İngiltere'ye bağlı bir halife tarafından yönetilecek İstanbul Federal Devleti projesiydi.
 
Alın size Federal İstanbul.
 
Hazır CHP'de "Tekke ve zaviyeler yeniden açılsın", "Bölgesel özerklik projeleri uygulansın", "Görevimiz ABD çıkarlarını korumak" gibi sesler de yükseliyorken, geriye bir tek şey kalır.
Önemli bir CHP'li yönetici, bu günlerde "Halifelik kurumu yeniden düzenlenip İstanbul merkezli olarak ihdas edilmelidir." derse, sakın şaşırmayın.
 
AYDINLIK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder