26 Nisan 2011 Salı

Politik - Beyler lüfen hukukun işleyişine engel olmayalım!...

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen avukat Turgut Kazan, kendisi ve Erzincan Ergenekon soruşturmasını kitaplaştıran 3 gazeteci hakkında tek iddianameyle açılan davanın yasaya aykırı olduğunu savundu.

La Dolce vita (Tatlı Hayat)


Sen hakim ve savcıların en önemli işlerini yani özlük işlerini takip etmekle görevli HSYK kendine emireri yapacaksın.
HSYK'yı kullanarak zihniyetine uymacak kararlar veren hakim ve savcıları türlü soruşturma, rütbe tenzili, tayin vb işlerle maymun edeceksin,
Muhalif gördüklerini medya aracılığıyla türlü yalan iftira ve sahte delillerle infaz edeceksin, usülsüz dinlemeler yapıp medyaya servis edip, insanları şebeleğe çevireceksin,
Yüksek yargıyı kuşatmak ve ele geçirmek için bir sürü kez rejim krizi çıkaracak, yüksek yargıyı ürkütmek, korkutarak felç etmek için basını, HSYK'yı, Emniyeti kullanarak her türlü ahlaksızlığı yapacaksın.
Ve bütün bunlardan sonra hala daha uslanmayan medya patronlarını, gazetecileri, parlementer dokunulmazlığı olmayan bütün sendikacı ve sivil toplum kuruluşlarını bir bir kurbanlık kuzu gibi kesip biçeceksin.
Tekbaşına güç yetiremediğin, TSK gibi kurumları pasifize etmek için ABD'yle işbirliği yapıp kendi orduna başka ordulara peşkeş çekeceksin.

Sonra da "yeter söz milletindir", "yargı vesayetini kaldırıyoruz", "halkın iradesini üstün kılıyoruz", "derin devleti yok ediyoruz", "Türkiye barsaklarını temizliyor" diye bütün bunları satacaksın öyle mi?
Yemezler.

Doğrusunu söyleyeyim.
Senin derdin günün para, daha çok para, çok fazla para, dolar, euro vb...
Din, iman, vatan, millet bunlar fasarya...

ABD size K.Irak'daki ekonomik faaliyetlerden okkalı bir payı rüşvet olarak verdi.
Siz de, sizin MÜSİAD'ınız da Irak'daki Kürt mafyasıyla, ABD'yle uzlaştınız.
O nedenle ülkede ülkücü mafyayı tasfiye edip, yerine Kürt mafyasını tesis ettiniz.
Uyuşturucu parasını da, diğer bütün mega ekonomik faaliyetlerden de yandaşlarınızla birlikte cukkalanıp duruyorsunuz.
Artık vatan size az geliyor, bununla yetinmeyip, K.Irak'da başkalarının vatanlarını da satmaya kararlısınız.
Hatta ikna edebilirseniz, Lübnan'daki, Suriye'deki oligarkları da yanınıza alacaksınız.
En büyük iş ortaklarınız çok uluslu şirketler.
Bu işler sırasında kenarda kalanlar, zihniyeti size uymayanlar, artık Allah ne verdiyse, elinizdeki her türlü araçla infaz ediliyor.
Türkiye, Libya tamam sayılır.
Hatta ufukta oyun bozanlık yapan Suriye liderliğinin tasfiyesi var.
Ne de olsa önünüzdeki yolu açan ABD ordusu gibi bir dozeriniz var.

Ne güzel, ABD onun ordusu başta olmak üzere bütün kurumları, dolara hükmeden patronlar, Fitnetullah Çete, ve para cemaati haline gelmiş bütün diğer para tarikatları el ele, gönül gönüle, hatta cep cebe.
Sanki bir mutlu aile tablosu gibi değil mi?

Artık bir yastıkta koca(mazsınız) inşallah!...



Korkutmak istiyorlar hodri meydan

Korkutmak istiyorlar hodri meydan

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen avukat Turgut Kazan, kendisi ve Erzincan Ergenekon soruşturmasını kitaplaştıran 3 gazeteci hakkında tek iddianameyle açılan davanın yasaya aykırı olduğunu savundu.

Avukat Kazan, "Yazanı, çizeni, savunma görevi üstleneni korkutmak istiyorlar. Aynı suçu burada bir kez daha işliyorum, hodri meydan, buyrun ne yapacaksanız yapın! Zaten susmak zorunda kalırsam yaşayamam. Boyun eğmeyeceğiz" diye konuştu. Kazan, bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davayla ilgili İstanbul Barosu ve meslektaşlarının da katılımıyla talimatla ifade vereceğini belirtti, şunları söyledi:

"İlhan Cihaner'in avukatı olarak yaptığım bir konuşmayla ilgili Erzurum Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nin talebiyle hakkımda hakaret davası açılması istemi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iki kez reddedildi. Bu kez şikayet konusu konuşmadan 5 ay sonra yeni bir suç duyurusu dilekçesi verilerek olayı terörle mücadeleye sokup hedef göstermeden dava açma yolunu seçtiler. Hukuk sadece Erzurum'da var ya! Hiçbir bağlantı aramadan bu davaya Erzincan-Erzurum hattında yaşananları konu alan 3 kitabın yazarı gazeteciler Ali Dağlar, İlhan Taşçı ve İsmail Saymaz'ı da dahil ettiler. Yapılan işlem kesinlikle yasaya aykırıdır. İzlenen yol özel yetkili mahkemelerin demokrasi için, hukuk devleti için, hak ve özgürlüklerimiz için nasıl bir tehlike oluşturduğunu gösteriyor. HSYK sorumlular hakkında mutlaka soruşturma açmalıdır."

8 yıl istiyorlar

3 gazeteci hakkında Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan terörle mücadele etenleri hedef gösterme ve Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs davaları yetkisizlikle İstanbul'a gönderilmişti. 2 davada 3 gazetecinin 8 yıl hapisleri isteniyor.


Oraj POYRAZ

- ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~
"Türkiye'de yaşayanların %99 u Elhamdülillah Müslüman olduğunu söylüyor.
O zaman %99 unun "Elhamdülillah Şeriatçıyım" demesi lazım.
Ben, elhamdülillah şeriatçıyım.
Şeriat İslam, Allah kuralları demektir".

(21 Kasım 1994, Milliyet-RTE- Belediye Başkanı)





--  AF AKŞAMI  Af buyruğuyla açılmıştı hapishane kapısı Taşıyordu koca burunlar tıraşlı enseler kara çeneler Dizleri eğri omuzları çarpılmış sırtlar çıkık dökülüyordu Vakitlere kapanmış büyük karanlıklardan Taşıyordu vay dökülüyordu vay Yırtık pis bitli çirkin Sokağı dolduruyordu terli can uğultusu Geçiriyordu avucunu şaşkınlıkla saçından saçından 9 yıl yatmış Kolunda anası kucağında yavrusu Doldurmustu kapının önünü kalabalık Kimi ta dağ köylerinden koşmuş Kimi ta denizlerden Bir özlem sarmış bağrı ölümden yüce Sevgiyle arıyorlar parçalarını Heybelerinde ekmek destilerinde su Bir türlü inanamıyordu sokaklara sokaklara 20 yıl yatmış Gönüllere sığmaz olmuş kavuşmak duygusu Öyle sarılır ki geçmişe Erir göğsü göğsünde tutuklunun Pişmanlık kavaklar tarlalar davarlar için Pişmanlık gemilere düğünlere ırmaklara Pişmanlık beşiklerden kağnılardan sessiz Yerce gökçe değil insan dolusu Çılgınca kucaklıyordu hepimizi hepimizi 5 buçuk yıl yatmış Taşar içerde kalanların sorusu Çubuk demirler arkasından maviliğe Hem esenliğe ermiş hem yaşlı yelcek Bir yurt türküsü yeniler karanlığı Zaman yeğnik değildir yeğniktir Dön de gör ananı belleyecek Boş koğuşlar kurmuş pusu Sönük gözü aydınlıkla büyüyordu büyüyordu 8 yıl yatmış Çıkınlarda gecenin binlerce gecenin uyunmamış uykusu Bir yorgunluk çökünce yürünmüş yeryüzünden Kalabalıkta dağılır birer ikişer özgür Doğuya batıya kuzeye güneye özgür Yüreklerinde bir çığ Yaşamak sevinci vay Yaşamak korkusu İnmeli yani sıçrıyordu havaya havaya 17 yıl yatmış  Fazıl Hüsnü DAĞLARCA oO-------------------------------------------------------------------Oo  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder