25 Nisan 2011 Pazartesi

YOBAZ'I Bİ SENE AMERİKA'DA YAŞAT..EĞER, YOBAZ TÜRK ANABABALI İSE KESİN ''BOZKURT'' HALİNE GELİR..AMA, ''TÜRK'' ANABABALI İSE..YOKSA TUNCAY GÜNEY OLUR.


Bozkurdun anlamını, saygınlığını Türkler bilir
Savaş Süzal
savassuzal@habergazete.com




Biliyorum, hadi gene yırtık diye düşünüyorsunuz ama aslında yırtılan gururumuz, ulusal onurumuz ve uluslar arası saygınlığımız. Aslında bunu hak ettiğimiz de biliyoruz. Neymiş ABD Başkanı Obama “soykırımı” (geneocide) dememişte, “büyük felaket” (Meds Yeghern) kelimelerini kullanmış. Yahu ne fark eder, yani adam katil demiyor da adam öldüren diyor.  

          Tabii geleneksel olarak 24 Nisan Pazar günü Ermeni kilisesi otobüslerle çoluk çocuk herkesi toplayıp Washington’daki Büyükelçiliğin önüne yığdı. Karşısında ise bir gece önceden Elçilik duvarı dibini Washington’da bulunan Türk öğrenciler kapatmıştı. Gece de bekleyip kaldırımı Ermeniler kaptırmadı.  

          Aslında bu sene biraz farklı oldu. Bir kere Ermeniler Easter yani paskalya yortuları yüzünden bağırmadılar. Ama ellerinde yeteri kadar insanı çıldırtacak pankartlar ve bayraklarla gelmişlerdi. Ama bizimkiler “Kırmızı-beyaz, en büyük Türkiye’den” tutunda aklınıza gelebilecek bir dizi sloganı kullandılar.  

Hatta gençlerden biri arabasının ön kaputunu kırmızı beyaz ve ay-yıldızla Türk bayrağı olarak boyamıştı. Amaç Ermeni toplumunun önünden yavaş geçerek onları kızdırtmaktı. Birkaç araba üstüne büyük bayrak asmış geçiyordu. Birde bu kez çok sayıda polis orada görevliydi ve Ermenilere acıyıp bizimkilere kızıp durdular.  

Şimdi düşünüyorum da o Taksimde toplanan Ermeni’den daha fazla Ermeniler bu çocuklara ne şekilde ve nasıl açıklayabilir ve anlatabilirler dertlerini. Buralarda o çocukların çektiği sıkıntıları bilmeden, üniversitelerde Ermeni hocaların Türk öğrencilere yaptıkları baskıları bilmeden. A benim soysuz ve soyunu sopunu bilmeyen şaşkınlarım.  

Bu olaydan bir gün öncede Washington Büyükelçiliği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı için Türk ve Amerikalı öğrenciler için bir kutlama düzenlenmişti. Ben de torunlarımla gittim. Çocuklara birer Türk bayrağı ve üzerinde Türk bayrağı resmi olan balonlar verdiler. Atatürk Okulu öğrencileri, New York’tan tarikat okulunun öğrencileri de gösteriler yaptı. Çıkışta ta güzel hediyelik paketler içinde birer sandviç ve meyve suyu gibi birer paket verdiler. İyi düşünülmüş kibar bir olay. Çocuklarda mutlu oldu.  


Şimdi size anlattığım bu iki olay yurt dışında bulunan Türklerin nasıl birden milliyetçi duygulara sarıldığını gösteren basit bir iki gerçek.  

Sizler farkında değilsiniz ama yurt dışında yaşadığınız zaman Türk ulusunun ne kadar çok düşmanı olduğunu çok net görüyorsunuz.

Benim çok sayıda ki solcu arkadaşım Türk milliyetçisine iki yılda dönüştü. Eğer Yurt dışına laylay lom için gelmediyseniz ve kendinize yeni bir hayat kurmaya çalışıyorsanız, işte o zaman Türklerin dostu olmadığını ve bizden ne kadar nefret ettiklerini görüyorsunuz.  

Bu durumda ya onurlu bir duruş sergiliyorsunuz veya şimdi içimizde olan Ermeniler gibi hemen orada ülkenizi vatandaşlarınızı ve tarihinizi satıyorsunuz. Satanlar genelde parmakla sayılacak kadar az sayıda ve hemen anlıyorsunuz kimlerin kolayca bu işi yapabileceğini. Onlar zaten her zaman satacak bir şey arayan, her şeylerini satmaya hazır kişiler.  

Evet, sevgili okurlarım son günlerde bazı siyasetçilerde ağızlarına hiç yakışmayan kelimeleri alıyorlar rakiplerine saldırıyorlar. Normaldir kendisi Türk olmayan kişinin bir bozkurdun Türkler için ne anlam ifade ettiğini bilememesi ve bu kelimeden rahatsız olması. Bozkurtluk yalnızca milliyetçilerin sembolü değil, Türkler bir dağı delip önleri açıldığında onlara Bozkurt yol gösterir. O Türklerin özgürlüğünün sembolüdür. Acaba arkadaşı bu sembol mü rahatsız etti. Bu seçimlerin bir anlamda Türk ulusunun önünü açma olasılığımı kendisini korkutan?

25/Nisan/2011

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder