Değerli Dostlarım,
Yıl 2012 ve bir cumhuriyet okulunun önünde çekilen bir fotoğraf.
Başbakanımızın bahsettiği Dindar Gençliğin, bu ülkeyi düşman işgalinden kurtaran ve Türk kadınlarını avrupanın bir çok ülkesinden önce özgürlüğüne kavuşturan Mustafa Kemal Atatürk'ün büstünün önünde sırıtarak verdikleri poza bakın.
Yıl 1955 ve rahmetli babaannemin bana söylediklerine bakın bir de…
Önce babaannemi kısaca tanıtırsam farkı daha iyi anlarsınız.
O yıllarda babaannem 80 yaşlarında.
Yani; işgal yıllarının zulmünü çekmiş, bir köyde yaşayan, beş vakit namazını kılan dindar bir Türk kadını.
Dahası kocası işgal yıllarında İngilizler tarafından tevkif edilip bir kasabadaki hapishaneye atıldığında bindiği atın terkisine 10 yaşlarındaki oğlunu (babamı) bindirip hergün köyünden o kasabaya gitmiş ve dilini anlamadığı İngiliz subaylarına kocasını serbest bırakmaları için kafa tutmuş bir kadın.
İşte bu köylü dindar Türk kadını Atatürk'ün öldüğünü radyodan duyunca çok korkmuş ve köydeki diğer kadınlarla birlikte çok ağlamış.
Bana bunu anlattığında kendisine şunu sormuştum "Peki babaanne, Atatürk öldüğünde çok ağlamanızın sebebini anlıyorum, herhalde çok üzülmüştünüz, ama neden korktunuz?"
Cevabını duyunca hem şaşırmış hem de çok gülmüştüm.
Şöyle demişti."Tabii çok korktuk.
Çünki Atatürk ve arkadaşları bizi İngilizlerin zulmünden kurtarmıştı.
O öldüğünde bu gavurlar yine üzerimize çullanacaklar diye düşündüğümüzden çok korkmuştuk."
Bugün aşağıdaki fotoğrafı gördüğümde garip bir şekilde o dindar babaannemin bu sözleri aklıma geliverdi birden.
O zaman ona güldüğümde bana neden öyle çok sert baktığını daha iyi anladım ve ona güldüğüm için çok geçte olsa kendimden utandım.
Tamam, İngilizler Mustafa Kemal öldüğünde hemen üzerimize tekrar askeri ile gelmemişti ama sermayeleri ile ülkemizi yine işgal etmişlerdi.
Daha da beteri o zamanlar İngilizlerle işbirliği yapanların torunları bugün Atatürk ile alay etme cüretini göstermeye başlamışlardı… Demek ki babaannemin o zamanki korkusu boşuna değilmiş.
Babaannem dindar ve ahlaklı bir Türk kadını idi.
Peki bugün aşağıdaki fotoğrafta o iğrenç pozu veren başları türbanlı o genç kızlar/kadınlar dindar ve ahlaklı mıdırlar?
Alay etmeye yeltendikleri O KİŞİ hem onların ninelerinin namusunu İngilizlerden kurtarmış hem de onları evlerde "Erkeklerin Kapaması" olma statüsünden bugünki "Özgür Kadın" statüsüne yükseltmişti.
Buna rağmen O'na karşı ahde vefa hissi duymayan hiçbir insan ne dindar olabilir ne de ahlaklı.
Eminim şimdi hem Mustafa Kemal'in hem de babaannemin kemikleri sızlıyordur!
Bütün bunları görerek, bu canım ülkemin ve de insanlarının geleceğinden çok kaygı duyan bir yurttaş olmam bazı entellerin dediği gibi bir paranoya mıdır?
Yoksa bütün bu çöküşü göremeyenler hala ve hala gaflet ve hıyanet uykusunda mıdırlar?
Ülkemizi ve gençlerimizi bu hale getirenlere lanet olsun!
Atakan Mert
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Odi profanum vulgus et arceo Insan surusunden nefret ediyorum ve uzak duruyorum. (Horatius) Latin Atasozu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder