28 ŞUBAT KARARLARINI KİM ONAYLADI KİM ONAYLAMADI? / Barış Terkoğlu

28 ŞUBAT KARARLARINI KİM ONAYLADI KİM ONAYLAMADI?

Önce basit bir soruyla başlayalım:
28 Şubat karalarının altında kimlerin imzası var?

Milli Güvenlik Kurulu’nun 28 Şubat 1997 tarihli 406 karar sayılı toplantısı bir ana karar metninden ve bu metin ekinden oluşuyor.

Ana karar metni ülkede şeriat yanlısı grupların çok yönlü bir tehdit oluşturduğu ve bu tehdide karşı adım atılması gerektiği konusunda görüş birliğini vurguluyor.
Ana metnin 4.Maddesinde “tehdidin önlenmesi amacıyla:
EK-A’daki tedbirlerin kısa, orta ve uzun vade içerisinde alınmasının Bakanlar Kurulu’na bildirilmesine” ve “2495 sayılı MGK ve MGK Genel Sekreterliği Kanunu’nun 9’uncu maddesine uygun olarak, MGK Genel Sekreterliği tarafından;
EK’te belirtilen tedbirlere ilişkin uygulamaların, sonuçları hakkında belli süreler içerisinde Başbakan, Cumhurbaşkanı ve MGK’ya bilgi verilmesi kararlaştırılmıştır” ifadeleriyle iki kez ara metin ekindeki tedbirlerin uygulanacağına açıkça atıfta bulunuluyor.
Yine metnin sonunda “EKLER:
EK-A (Rejim Aleyhtarı İrticai Faaliyetlere Karşı Alınması Gereken Tedbirler 2 Sayfa)” denilerek ana metnin 2 sayfalık eki olduğu vurgulanıyor.
Altında yer alan alan imzalar ise şöyle:

(BÜYÜTMEK İÇİN LÜTFEN BELGENİN ÜZERİNE TIKLAYIN)

Görüldüğü gibi, Cumhurbaşkanı ve komutanlar dışında, Başbakan Necmettin Erbakan’ın, Dışişleri Bakanı Tansu Çiller’in, Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan’ın ve bugünlerde sıkça 28 Şubat’a ilişkin yaşadıklarını anlatan İçişleri Bakanı Meral Akşener’in 28 Şubat kararlarında imzası var.
Ana metin, uygulanacak tedbirleri ele alan 18 maddelik, 2 sayfalık karara tartışma götürmez biçimde uyulacağını ortaya koyuyor.
İmzalar bunu gösteriyor.
Doğal olarak “eklerinde imzamız yok” ifadesinin bir anlamı yok.

BAKANLAR İMZALADI MI

28 Şubat operasyonunun ardından başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere dönemin bakanları birer birer kararların MGK’da alındığıyla kaldığını söylediler.

Peki gerçekten öyle mi?

28 Şubat kararları, 13 Mar 1997 tarihinde Bakanlar Kurulu’nun gündemine geldi.

Bugün AKP milletvekili olan Şamil Tayyar’ın “Refahyol Tutanakları” isimli kitabında anlattığına göre, bakanlar kurulu toplantısından önce Çiller ve Erbakan biraraya gelerek 45 dakikalık bir toplantı yaptı.
Toplantıda, kararların bakanlara tartışmaya açılmadan sadece okunması konusunda uzlaşma sağlanıyor.
Öyle de oldu.
MGK kararları, bakanlara okundu ve onaylandı.

Bunu nereden anlıyoruz?

Başbakan Necmettin Erbakan’ın ertesi gün, 14 Mart 1997’de Cumhurbaşkanı’na gönderdiği yazıdan.

(BÜYÜTMEK İÇİN LÜTFEN BELGENİN ÜZERİNE TIKLAYIN)

Başbakan Erbakan imzalı yazıda 28 Şubat kararlarının Bakanlar Kurulu’nda müzakere edildiği daha ilk cümlede belirtiliyor.
“İrticayla etkin bir şekilde mücadele edilmesi” için kısa, orta ve uzun vadeli tedbirlerin dikkat ve ihtimamla ele alınacağı, Bakanlar Kurulu’nun gereğini yerine getireceği açık ve net bir şekilde vurgulanıyor.
Erbakan’ın Cumhurbaşkanı Demirel’e gönderdiği resmi belgenin ekine dikkatle bakılırsa, “MGK kararları ve eki” ifadeleriyle kastedilenkerin 28 Şubat kararları olduğu anlaşılıyor.

DEMİREL’İN YORUMU

Erbakan’ın gönderdiği belgenin dağıtımının Cumhurbaşkanı’nın yanısıra tüm bakanlıklara ve MGK Genel Sekreterliği’ne yapıldığı görülüyor.
O dönem Devlet Bakanı olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün “hatırlamıyorum” dese de bu belge onun eline de ulaşmış olmalı.

Demirel’in de meseleyi bu şekilde anladığını 3 yıl önce Vatan Gazetesi’ne verdiği söyleşiden anlıyoruz.
Demirel şöyle konuşmuştu:
“Diyorum ki Erbakan bunu imzalamış, işte imzası.
14 Mart tarihli bir kağıt bu.
Başbakan, Cumhurbaşkanı Genel Sekreterine mektup yazıyor, diyor ki, ‘MGK’da alınan kararları Bakanlar Kurulu’nda görüştük uygulamaya koyduk.’
Zaten Anayasa da ona haiz.
Erbakan bunu kabul etti-etmedi tartışmasını nasıl yapıyor insalar bunu anlamak mümkün değil.
Bu belge tartışmayı tamamlar.”

Demirel’in ortaya koyduğu belge, tartışmayı bitirir sanılsa da bugün hâlâ “onaylamadım” diyenler tezlerini sürdürüyor.

28 Şubat kime karşı, neden yapıldı?
Başarılı oldu mu?
Bu sorulara bir dahaki yazıda yanıt arayalım.

Barış Terkoğlu

Odatv.com