27 Nisan 2012 Cuma

POLITIK - Son bir ayda verdiğimiz 8 şehidin hesabını Barzani’ye sormuyor, Suriye’ye gözdağı vermekle meşgul oluyor

ERDOĞAN'IN ÇELİŞKİSİ

Son bir ayda verdiğimiz 8 şehidin hesabını Barzani'ye sormuyor, Suriye'ye gözdağı vermekle meşgul oluyor

AKP iktidarının en yüce makamlarda ağırladığı çapulcubaşı Barzani'nin Kandil'de himaye ettiği PKK'lı teröristlerin son bir ayda 8 askerimizi şehit etmesi muhalefeti öfkelendirdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, "En büyük tehdit Kuzey Irak'tır" dedi. CHP'li Onur Öymen ise Suriye'ye savaş açma tehdidinde bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan'ın evdeki yangını görmediğini belirtti. 

Türkiye'de asılsız iddialarla muhalefete yüklenirken Irak'ta camileri pisleten ABD askerlerine dua ediyor

BAŞBAKAN'ın, uzun bir süredir giderek tırmandırdığı cami tartışmasında da çelişkiye düştüğünü hatırlatan muhalefet, eleştirilerini şöyle sürdürdü: Irak işgali sırasında, ABD askerleri camileri bombalamakla kalmamış, içinde günlerce konaklayıp etrafı pisletmişti. Erdoğan, İslamiyete açık bir hakaret olan bu alçaklığı kınamak yerine, işgalcilerin 'ülkelerine en az zayiatla dönmeleri için duacı' olmuştu.

1 - Suriye'nin içişlerine karışarak gözdağı vermekle meşgul olan Erdoğan, son bir ayda verdiğimiz 8 şehidin hesabını, Kandil'de yuvalanan peşmerge reisi Mesud Barzani'ye sormuyor.

2 - Son günlerde camii ve Kur'an üzerinden siyaset yaparak muhalefete yüklenen Başbakan, Irak'ta camileri bombalayıp talan ederek pisleten ABD askerlerine dua ediyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dış politikadaki çelişkili uygulamaları muhalefeti çileden çıkardı. Suriye'nin içişlerine karışarak "Sınır ihlali olursa gerekeni yaparız" diyen Başbakan'ın, Kandil'de yuvalanan PKK'lı teröristleri koruyan ve ayağına kırmızı halı sererek devletin en yüce makamlarında ağırladığı çapulçubaşı Mesud Barzani'ye ses çıkarmamasına CHP ve MHP'den sert tepki geldi. Muhalefet, son günlerde yine din üzerinden siyaset yapan ve camileri gündeme getiren Erdoğan'a Irak'tan verdikleri örnekle tepki gösterdiler. Erdoğan'ın ülkelerine en az zayiatla dönmeleri için duacı olduğu ABD askerlerinin camileri bombalarla tahrip ettiğini, içine girip talan ederek pislettiklerini hatırlatan muhalefet Başbakan'ın buna tepki göstermediğini söyledi.

AKP hiç bir adım atmıyor

Başbakan Tayyip Erdoğan, Suriye'de yaşanan olayları yakından izleyip, bu ülkeye adeta savaş ilan ederken Türkiye, peşmerge reisi Mesud Barzani'nin  koruyup kolladığı terör örgütü PKK'nın baharda kanlı saldırılarına sahne olmaya başladı. Katar merkezli TV kanalı El Cezire'ye konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,  Türkiye'de yaşanan sınır ihlallerini görmezden gelirken, Suriye'ye "Güçlü bir silahlı kuvvetlere sahibiz. Suriye özellikle şunu bilmeli ki, yani bu sınır ihlalleri noktasında, daha önceki yanlışı tekrar etmeleri halinde, tabii ki Türkiye'nin yaklaşım tarzı böyle olmaz" sözleriyle meydan okudu. Muhalefet partileri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın  terör örgütü PKK'nın saldırıları ve artan şehit sayısına rağmen suskun kalmasına tepki gösterdi. Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen,  Türkiye'ye yönelik terör tehdidinin Suriye'den değil Irak'ın kuzeyinden geldiğini anımsatarak, "Hükümet bu konuda hiçbir adım atmıyor. Bizim öncelikle konumuz Suriye'den çok Irak'taki PKK mevcudiyetinin tasfiyesi olmalıdır" dedi.

Camileri malzeme yaptı

Son günlerde cami ve Kur'an üzerinden siyaset yapan ve "İnönü döneminde camiler depo yapıldı" gibi argümanları iç politika malzemesi haline getiren Başbakan Erdoğan, Irak'ı işgal eden ABD askerlerinin yüzlerce camiye gerçekleştirdiği saldırıyı ise görmedi. Üstelik 2003'te Başbakanlık görevini Abdullah Gül'den devralan Tayip Erdoğan, ilk iş olarak ABD'nin Wall Street Journal gazetesine gönderdiği yazıyla Irak'taki işgal güçlerine övgüler yağdırmıştı. 31 Mart 2003'te yayımlanan yazıda Erdoğan şu ifadeleri kullanmıştı: "ABD'nin Irak'ta savaşan kahraman bay ve bayan askerlerin en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en az zamanda dönmeleri temennisi ile duacıyız."

20 günde teröre 8 şehit!

Eli kanlı terör örgütü PKK'nın nisan ayı içinde gerçekleştirdiği eylemlerde 8 şehit verdik. 

- 4 Nisan 2012 tarihinde Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde, Irak sınırının sıfır noktasında PKK'lı teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada Jandarma Üsteğmen Ahmet Ozan Şarlak şehit oldu.

- 9 Nisan 2012 tarihinde Amasya'nın merkeze bağlı Çiğdemli Köyü Zana Köprüsü üzerinde askeri aracın geçişi sırasında uzaktan kumandalı bombanın patlatılması sonucu biri astsubay olmak üzere 2 asker şehit oldu. 

- 12 Nisan 2012 tarihinde Şırnak Uludere'de PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada 2 asker şehit oldu, 3 asker de yaralandı. Şehit acısı Konya ve Sakarya'ya düştü. 26 yaşındaki Uzman Çavuş Bayram Tekin ve Uzman çavuş Caner Kesimal'in ailesi acıya boğuldu.

- 20 Nisan 2012'de  Şırnak'ın Uludere ilçesi Düğün Dağı bölgesinde operasyonlarını sürdüren güvenlik güçleri ile PKK'lılar arasında çıkan çatışmada Uzman çavuş Kemal Aktay şehit oldu. Şehidin baba ocağı Malatya'ya ateş düştü.

- 24 Nisan 2012 tarihinde Bingöl'de güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışmalarda 2 asker şehit olurken, 1'i teğmen 4 asker ile 5 korucu yaralandı.

Şehit Özdoğan teröriste montunu vermişti

Bingöl'ün Genç ilçesinde çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Kemal Özdoğan'ın cenazesi, Elbistan'da toprağa verildi. Bu arada, şehit Jandarma Uzman Çavuş Kemal Özdoğan'ın bir süre önce Bingöl'de yakalanan ve üşüdüğünü söyleyen yaşı küçük bir teröriste montunu verdiği ortaya çıktı. Şehidin akrabası Köksal Yüksel, Yaklaşık 2 hafta önceydi, televizyonda üşüyen yaşı küçük bir teröriste askerin biri montunu giydirmişti. Biz bunu televizyondan izledik ve yeğenim Kemal'i görmüştüm. Kemal, teröriste 'teslim ol, korkma devlet sana sahip çıkar'diyordu, bu arada terörist de 'üşüyorum'deyince, Kemal üzerindeki montunu vermişti. Kendisi de bunu telefonda annesine anlatarak, 'o montu örten benim anne'demiş, annesi de bunu bana anlattı " şeklinde konuştu.

Öymen: Asıl tehdit Kuzey Irak'tan geliyor

CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Türkiye'ye yönelik olan asıl tehdidin Kuzey Irak'tan gelen terör tehdidi olduğunu söyledi. Öymen şöyle dedi: Başbakan Erdoğan, Irak hükümetine, Irak Başbakanı Maliki'ye her türlü eleştiriyi yapıyor, iç politikayı iyi idare edemediğini söylüyor, fakat esas söylemesi gerekeni söylemiyor. Esas olarak Irak'a şunlar söylenmeli: Topraklarınızda neden PKK'yı barındırıyorsunuz, topraklarınızdan PKK'yı tasfiye edin. Hükümet bu konuda hiçbir adım atmıyor. Bizim öncelikle konumuz Suriye'den çok Irak'taki PKK mevcudiyetinin tasfiyesi olmalıdır. PKK ile mücadelemizde muhatabımız Barzani değil, Irak merkezi hükümetidir. Bu konuları Erbil'le değil Bağdat'la konuşmalıyız." 

"NATO ortada bırakabilir"

Öymen şöyle devam etti: "İkinci boyut da sanki NATO'nun 5'inci maddesi hemen devreye sokulabilir havası estiriliyor. Bu maddenin devreye girmesi için bütün üyelerin onay vermesi lazım. Örneğin ABD eski Başkanı Johnson'un İsmet İnönü'ye yazdığı meşhur mektup NATO'nun 5'inci maddesiyle ilgiliydi. O mektupta, Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesi halinde Sovyetler Birliği Türkiye'ye saldırırsa NATO'nun Türkiye'yi koruma yükümlülüğü ortadan kalkabilir diyordu. Bu anlayışa göre Türkiye'nin bir askeri harekatı üzerine Suriye Türkiye'ye saldırırsa NATO'nun müdahale zorunluluğu tartışmaya açık hale gelebilir."

Kandil temizlenmeli

Türkiye açısından en büyük tehdidin Kuzey Irak olduğunu ifade eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, şunları söyledi: O bölge terörden temizlenmedikçe, Türkiye'nin hiçbir şekilde ilişkide bulunmaması lazım. Samimiyet testi, turnusol kağıdı Kandil'in terörden arındırılmasıdır. Bunu da yapacak olan o bölgede hakim olan güçlerdir. Başbakan terörle mücadeleden bahsetse bile inanmamız çok güç. Genel Başkanımız 'Siz PKK'yla görüşmeler yapıyorsunuz'dediğinde, Başbakan çok ağır ifadeler kullanmıştı ve 'İspat edemeyen şerefsizdir'demişti. Şimdi 'MİT Müsteşarı'nı İmralı'ya da Oslo'ya da ben gönderdim'diyor. Bu durumda şerefsizin kim olduğuna da millet karar verecek. Durmaz şöyle devam etti: "AKP'nin çelişkiye düşmediği hiçbir konu yoktur. AKP'de bir tutarlılık hiçbir zaman olmadı. Özellikle dış politika konusunda dün ne söylüyorsa, bugün tersini yapabilir. Örneğin 'NATO'nun ne işi var Libya'da'dedikten 20 gün sonra NATO'nun İzmir'den Libya'yı bombalamasına izin verdiler. Daha düne kadar gerek Başbakan'ın gerekse de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Dışişleri Bakanlığı döneminde Barzani'ye yönelik çok sert açıklamaları vardı. Şimdilerde Barzani'yi devlet protokolü ile karşılıyorlar. Ne değişti diye sormak lazım."

Cami yıkan ABD askerlerine dua etmedin mi!

CHP Milletvekili İhsan Özkes, içte ve dışta sıkışan Başbakan Tayyip Erdoğan'ın CHP'ye aslı astarı olmayan bilgi ve belgelerle eleştiri yönelttiğini söyledi. CHP ile girdiği her polemiği Erdoğan'ın kaybettiğini söyleyen Özkes, "Irak'taki camiler cami değil mi? Camiler bizimdir, bizim camilerimizdir,  Müslümanların camileridir. Bunlar yıkılırken neden sesin çıkmadı? Bir de sağ salim evlerine dönsünler diye dua ettiniz bu kayıtlara geçti. Çünkü BOP eş başkanıyım diyen Bir başbakan var" diye konuştu. Özkes, şunları söyledi:

"Şimdi size bir örnek vereyim; İstanbul Okmeydanı'ndaki Fatih Namazgahı'nın minberi söküldü. Bu minber nereye gitti neden söküldü. Cevap yok. O Fatih ki Haçlı seferlerine Haç zihniyetine karşı durmuş İslam'ın bayrağını dikmiş. Şimdi bunun cevabı niye yok. Irak'taki camiler yıkılırken niye ses çıkmıyor. Çünkü Haçlılarla ortak hareket eden bir zihniyet var. Gündemi değiştirmek için  önce bir dua kitabı buldu. Bu olmayınca camilere döndü. 'Neden yıkılmış belgesini göster'dedik  gösteremediler. Çünkü Yunanlıların yıktığı camiye 'CHP yıktı' diyorlar. Bu ne  demektir, Yunanlılarla mücadele eden İstiklal harbi ruhunu bunun yerine koymaktır."

"Kimlerin işyeri var?"

CHP'li Özkes, şöyle devam etti: "Soruyoruz, bugün camilerin altında ya da yanında kaç işyeri var. Kaç tane süper market var. Buna benzer şeyler var. Bunların kaç tanesi kiralanmış, nasıl kiralanmış, rayiç bedel üzerinden mi yoksa başka fiyat üzerinden mi? Yine soruyoruz, bu kiralanan yerlerin kaç tanesi AKP milletvekillerine aittir. Onların yakınlarına aittir, bunların kaç tanesi AKP il ilçe teşkilatlarında bulunanlara aittir. Var mıdır yok mudur? Bunların dökümünü bir versinler.Buna da cevap yok."

 

İyi çalışmalar saygı ve sevgiler

Murat Binzet

mailto:m1000zet@gmail.com

 

 

--    . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .       Ogretmenler! Cumhuriyet sizden dusunceleri hur, vicdani hur,irfani hur nesiller ister.    K.Ataturk     . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .     Kurmus oldugum gruba uye olun  Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.    Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com     . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .      Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.    http://orajpoyraz.blogspot.com/    Dinlerin kitaplar1n1;    Okuyup anlayana 'ateist',  Okuyup anlamayana 'dindar',  Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.    Nikola Tesla    .......  Dinler atesbocekleri gibidir:   Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.   Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.   Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.    Arthur Schopenhauer    . . . . . . . . . . . . . . . .    Ey mutsuzlar!    Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.  Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.  Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,  sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.  Bok yiyorsunuz!  Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!  Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.  Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.  Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.     Bertolt BRECHT  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder