20 Nisan 2012 Cuma

YALAN, DOLAN, DIN, KIN, IMAN - ÖNCE ASALIM / SONRA YARGILARIZ

ÖNCE  ASALIM / SONRA  YARGILARIZ

Red Kit okuyanlar iyi bilirler. Vahşi Batı’da her kasabada yargıç bulunmazdı. Suç işleyenleri yargılayan  “gezici yargıçlar” vardı.  Suçlu bekletilir ve sıra o kasabaya gelince gezici yargıç yargılamaya başlardı.
Bu arada “Linç Kültürünün” etkilediği halk, mahkeme salonuna dönüştürülen kasabanın barında bağırırlardı; Uzatma Yargıç, önce asalım, sonra yargılarız…”

Yıl 2012, Türkiye de bazı yargılamalar aynı mantıkla yapılıyor.
Sizlere geçen haftanın iki önemli olayını aktarmak istiyorum:
* Balyoz Davası sanığı Deniz Kurmay Albay Yasin Türker şunları iddia ediyor, belgelerini de ortaya koyuyor;
-Esas hakkındaki mütalaa 4 Temmuz 2010 tarihinde, “Portable Turk.com” isimli kullanıcı tarafından hazırlanmaya başlanılmış ve 23 Mart 2012 tarihinde “Adalet” isimli kullanıcı tarafından son kez kaydedilmiştir.
-Balyoz soruşturması tamamlanmadan, iddianame  mahkeme tarafından kabul edilmeden, sanıkların ifadeleri alınmadan, iddia makamı  tarafından sanıklar hakkında mütalaa düzenlenmeye başlanmıştır.
-Emekli Orgeneral Ergin Saygun’un ön savunmasına, mütalaada yer verilmemiştir.
-143 kişiden müteşekkil Balyoz(3)  sanıklarından sadece üçte birinin sorgusu yapılmış ve daha delillerin tartışılması aşamasına geçilmemişken 17 Ocak 2012 tarihinde mütalaanın çıktısı alınmıştır.
-Mütalaada, iddianamelerde olduğu gibi sanıkların lehine delillerin yer almaması, iddianamedeki yazım ve içerik hatalarını birebir içermesi, iddia makamı için “yargılamada maddi gerçeğe ulaşılması ve adaletin tecelli etmesi” ilkeleri yerine “kes yapıştır” metodunun geçerli olduğunu göstermektedir…

*Orgeneral Çevik Bir, Savcılık soruşturmasında özetle şunları söylüyor;
- Bana gösterilen belgelerden 1 tanesi haricindekilerin tümü sahte ve düzmece belgelerdir.
- Bana gösterilen fişleme kataloglarını ilk kez burada görüyorum.
- Genelkurmay Başkanı’nın imzaladığı belgeye, 2.Başkan paraf atar mı?
-Gölcük Donanma Komutanlığında bulunduğu iddia edilen ve bana gösterilen belgeler, Genelkurmay Başkanlığını yıpratmak için amatörce ve düzmece hazırlanmış belgelerdir.
-Evimde bulunduğu iddia edilen, içinde bazı cemaat liderlerinin konuşması ve vaazları bulunan CD bana ait değildir…

Bu iki olayda anlatıldığı gibi,  yüzlerce olayda daha, sahte ve düzmece dijital tuzaklarla insanların yok yere hapislerde tutulması AKP yargılamasının yüz karasıdır.

Vahşi Batıda ki yargılamalar inanın çok daha insaflı idiler. Hiç olmazsa önce asıyorlar, sonra yargılıyorlardı. Yani insanı bir kez öldürüyorlardı.
Bizimkiler ise tutukladıkları suçsuz insanları her gün öldürüyorlar…

Herkes eğer varsa kendi vicdanında şunları sorgulamalıdır;
-Cezaevinde bağıra-bağıra ölen Kuddusi Okkır’ın,
-Hasta oldukları raporlarla belirlenmiş Mehmet Haberal’ın, Fatih Hilmioğlu’nun, Ergin Saygun’un,
-Hasta anacığından, evladından, eşinden ayrı bırakılan ve bir seneden fazla zamandır devletin verdiği hiçbir yemeği yemeyen, tek başına tecritte tutulan yiğit kadın Müyesser Uğur Yıldız’ın
çektiklerinin hesabını kim veya kimler verecek?

Adalet Bakanlığı koltuğunda bulunan Sadullah Ergin, sizin “vicdan muhasebesi” yapmak gibi bir huyunuz var mıdır?...

Sağlık ve başarı dileklerimle    19 Nisan 2012

RİFAT SERDAROĞLU

 

--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    GUN DOGUYOR  Dili cozuluyor gecelerin.. Golgeler kacisiyor derine Alip sihrini bilmecelerin: Gun doguyor sehrin uzerine.Korkarak saklaniyor bacalar, Gun doguyor sehrin uzerine; Daliyorlar gunun gozlerine Gozleri uykulu atmacalar.Salliyarak dallarini kavak Yukseliyor her gunku yerine, Gun doguyor sehrin uzerine Mavi bir isikla agararak.Gun doguyor sehrin uzerine, Renk renk hacimle doluyor her yer. Bakiyor daginik yuzlu evler Hala yanan sokak fenerine.Toprak kimildiyor yavas yavas, Gun doguyor sehrin uzerine, Bembeyaz gece ciceklerine Sabahla dusuyor bir damla yas.Ve bir deniz hucumu halinde Gun doguyor sehrin uzerine.  Orhan Veli KANIK   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.  Oz gur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/  Dinlerin kitaplar1n1;  Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla  ....... Dinler atesbocekleri gibidir:  Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.  Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.  Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.  Arthur Schopenhauer  . . . . . . . . . . . . . . . .  Ey mutsuzlar!  Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa ba tsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.   Bertolt BRECHT 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder