İlköğretim çağındaki çocuklara, 'hacamat yaptırmaları' tavsiye edildi...

Aslında bu 18. Yüzyıl tedavisidir. Zamanın doktorları tarafından krallara, padişahlara uygulanmıştır. İşte buradan da anlıyoruz ki, islamiyet ne kadar ileri görüşlü bir dünya görüşü getirmiş, ve taaa 700'lü yıllarda bu tedaviyi gündeme getirmiştir. Buna Tıbb-ı Nebevi, yani peygamberin tıbbı denir. http://www.milligazete.com.tr/makale/tibbi-nebevi-nedir-105674.htm Yüce peygamberimizin üzerinde taşıdığı bir çok üstün kişilik özelliklerinden birisidir. Peygamberimiz aynı zamanda çağları aşan bir tıp adamıdır. Dolayısıyla onun sünnetine sadece dini konularda değil, her konuda olduğu gibi tıp konusunda da uymak gerekir. Modern denilen şeytani tıptan uzak durmak, peygamberimizin tıp pratiğini takip etmek gerekir. Sünnet ehli, sünni olan tam anlamıyla Hz. Peygamberimizi taklit etmelidir. Çünkü o bütün insanlık için çağları ve mekanları aşan bir örnektir. Evlilikte, savaşta, barışta, yeme de, yaşamada, hastalıkta, sağlıkta, oturmada, kalkmada, giyim de kuşamda, konuşmada, politikada hasılı yaşamın bütün anlarında onu taklit etmek gerekir. Yetmez ama, evet bu anlamda ülkemizde buna ençok yaklaşanlar Azmendilerdir. Pahallı jiplerden, lüks evlerden, şeytani teknolojlerden, insanı ahlaksızlığı sevk eden her şeyden uzaklaşmalı. Değil mi, sevgili din kardeşlerim?

İlköğretimde 'hacamat' skandalı

İlköğretim çağındaki çocuklara, 'hacamat yaptırmaları' tavsiye edildi...

Paylas

---

İSTANBUL - İstanbul'daki kamu kurumlarının yanı sıra 3 bin 500 okula ücretsiz dağıtılan 7 bin tirajlı   adlı dergide, ilköğretim çağındaki çocuklara,   sorununu çözmek için hacamat yaptırmaları tavsiye edildi.

Yayın kurulunda İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Birimi'nden Yusuf Çopur ile Bağcılar Milli Eğitim Şube Müdürü Aziz Erdoğan'ın da yer aldığı dergide  , doğal tedavi uzmanı Süleyman Gök tarafından anlatıldı.

Dergide  , damarlardaki kirli kanın jiletle kesilerek vücuttan atılması olarak tanımlanırken, 70 derde deva olduğu belirtildi. (Habertürk)

--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Soylediklerinizi duyurmak icin hic kimseyi kolundan tutmayin, cunku insanlar sizi dinlemeye istekli degillerse, onlari tutaginiza cenenizi tutmaniz daha iyi olur.  LORD HESTERFIELD.  Uzuntunun baslica nedeni zihin karisikligidir.  H.NAWKES   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/  Dinlerin kitaplar1n1;  Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla    ....... Dinler atesbocekleri gibidir:  Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.  Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.  Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.  Arthur Schopenhauer  . . . . . . . . . . . . . . . .  Ey mutsuzlar!  Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.   Bertolt BRECHT  . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Ben, Manevi Miras olarak hiçbir Ayet, hiçbir Dogma, hiçbir Donmu_ ve kal1pla_m1_ Kural b1rakm1yorum. Benim Manevi Miras1m Bilim ve Ak1ld1r...