21 Nisan 2012 Cumartesi

POLITIK - O ASTSUBAYLAR "CEMAATE BAGLIYIZ" DEYINCE ISLER NASIL DEGISTI -

Kayseri 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava adeta İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Balyoz Davası'nın ikizi gibi. 

 

Aşağıdaki  yazıyı okumakta yarar var.

***

O ASTSUBAYLAR "CEMAATE BAGLIYIZ" DEYINCE ISLER NASIL DEGISTI -

 

AVUKAT HUSEYIN ERSOZ YAZDI

Dün Kayseri 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un yargılandığı davanın son duruşması yapıldı.

Bu davada Ahmet Zeki Üçok, işkenceye azmettirmek ile suçlanmaktaydı.
İsnatlara dayanak olaylar, Kayseri'de 3 astsubayın TSK'nın Bilişim Sistemine sahte bir doküman yüklemesi ile başladı.
3 Astsubay hakkındaki soruşturmayı Askeri Savcı Zeki Üçok yürütmekteydi.
Alınan ifadelerinde astsubaylar bir cemaate bağlı olarak bu suçu işlediklerini kabul etmişlerdi.
Ancak ne zamanki avukatları değişti, işte o zaman ifadelerinin işkence altında alındığını iddia etmeye başladılar.
Ancak 3 astsubay da gözaltı süreci boyunca sürekli olarak doktor kontrolündeydiler ve 34 tane farklı doktorun imzasını taşıyan raporlar, şüphelilerin cebir ve şiddet veya psikolojik bir baskıya uğramadıklarına işaret ediyordu.
Yine o dönem astsubaylara nezaret eden personel de herhangi bir kötü muamelede bulunulmadığı yönünde ifade vermişlerdi.

Peki iddia neydi?
Askeri Savcı Zeki Üçok tarafından yapılan sorguların "hipnoz" yoluyla alındığıydı.
Öyle ki hipnoz yaptığı ileri sürülen Gürol Doğan daha "Kayseri'ye ayak basmadan" hipnoz işleminin yapıldığı ileri sürülmekteydi.
"Ayak basmadan" diyorum çünkü Doğan'ın ifadelerin alındığı tarihte daha Kayseri'ye gelmediği uçak biletleri ile sabit.
Yine yargılama boyunca hipnoz yoluyla ifade almanın mümkün olup olmadığı konusunda bilirkişi dahi dinlenmedi.

Tüm bu gerçekler ortadayken Kayseri 1.Ağır Ceza Mahkemesi Zeki Üçok hakkında mahkumiyet kararı verdi.
Ancak son celse inanılmaz hukuka aykırılıklara sahne oldu.

Birleştirme Kararı öncesi/sonrasında davaya bakan Kayseri 1 ve 2 Nolu Ağır Ceza Mahkemelerinde görevli hakimler hakkında reddi hakim talebinde bulunulması sebebi ile dosyanın en yakın Ağır Ceza Mahkemesi olan Boğazlayan'a gönderilmesi gerekiyordu.
Reddi Hakim İtiraz İncelemesini, Kayseri 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nin yapması mümkün değildi.
Ancak itirazımız, reddettiğimiz bu Mahkemenin hakimleri tarafından karara bağlandı.
Bu durumda kararın yok hükmünde olması gerekirken bu itirazımız kabul görmedi.

Yine Mahkemeden lehimize olan delillerin toplanması ve listesini önceden vermiş olduğumuz tanıklar ile hipnoz konusunda uzman bilirkişilerin dinlenilmesi talep edilmişti.
Bu taleplerimizin bir tanesi dahi kabul edilmedi.
Zeki Üçok hakkında Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde aynı fiiller sebebi ile başka bir yargılama daha devam etmekteydi.
Bu durum Ceza Yargılamasında egemen olan "non bis in dem" yani aynı fiilen iki yargılama olmaz ilkesine aykırılık oluşturmaktaydı.
Bu sebepten dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesini talep ettik.
Mahkeme bu talebimizi de kabul etmedi.

Zeki Üçok, birinci sınıf hakimdi.
Bu sebepten yargılamayı ancak Askeri Yargıtay yapabilirdi.
Bu konudaki itirazlarımız da Mahkeme tarafından reddedildi.
Özlük hakları bakımından Askeri Hakimleri, Adli Yargı Hakimlerinden ayrı bir rejime tabi kılan yasa maddesi, Anayasa Mahkemesi tarafından Eşitlik İlkesi'ne aykırı bulunarak iptale dilmişti.
Meclis bu konuda yeni bir yasal düzenleme hazırlığı içindeydi ancak Kayseri 1.
Ağır Ceza Mahkemesi bu hususun bekletici mesele yapılması talebimizi de gerekçe göstermeksizin reddetti.

Mahkeme son aşamada Savunma Hakkı'nı ortadan kaldıran bir karara imza attı.
Zeki Üçok esasa ilişkin savunma yapmak içim Mahkemeden süre talep etmişti.
Kayseri 1.Ağır Ceza Mahkemesi hüküm öncesi son sözü söylemesine dahi izin vermedi.

Bu yargılamanın adil olmadığı ve savunma hakkının ihlal edildiği duruşma sırasında ifade edilse de tüm taleplerimiz reddedilerek hüküm kuruldu.
Bu karar tabii ki Yargıtay'da bozulacak ancak o zamana kadar Üçok hakkında medya üzerinden bir dezenformasyon kampanyası yürütülecek.
Bir başka ifadeyle Mahkeme tarafından haksız yere hakkında hüküm kurulan Üçok, bir kez de malum medya eliyle mahkum edilecek.

Bir hukuk adamı olarak eleştirim savunmanın yok sayılması ve adil bir yargılamanın şartları oluşturulmaksızın bir yargılama yürütülmesi.
Benbir hukukçu olarak yargı sürecini eleştirirken ve "bu kadar da olmaz" derken, sıradan bir vatandaşın kendisini hukukun ellerine teslim etmesini beklemek ne kadar mümkün olabilir?

YAŞANANLAR BALYOZ DAVASININ KÜÇÜK BİR ÖRNEĞİYDİ

Kayseri 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava adeta İstanbul 10.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Balyoz Davası'nın ikizi gibi.
Her iki yargılama sürecinin başlangıcı da sahte dijital dokümanlara dayanıyor.
Tek fark Kayseri'deki davada faillerin belli olması.
Yargılama sürecinde de benzerlikler var.
Öyle ki her iki davada da Savuma Hakkı kısıtlanıyor, talepler karşılanmıyor, deliller tartışılmıyor.
Bir başka ifadeyle Kayseri Davası, Balyoz Davası'nın sonraki sürecinde nasıl bir sonuçla karşılaşacağımızı bize açık seçik gösteriyor.

Av.Hüseyin Ersöz

 

 

--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Surekli kalabaliklari arayanlardan sakinin; tek baslarina bir hictirler.  Charles Bukowski Sozleri / Heinrich Karl Bukowski / Bilge Sozleri   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/  Dinlerin kitaplar1n1;  Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla  ....... Dinler atesbocekleri gibidir:  Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.  Tum dinle rin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.  Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.  Arthur Schopenhauer  . . . . . . . . . . . . . . . .  Ey mutsuzlar!  Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.   Bertolt BRECHT 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder