Saros ne derse desin, inanmayalım mı?
Doğrusu, inanca dayalı bir şey değil.
Elbette bir öngörü.
Peygamber olmadığımıza göre elimizde veriler, bir model olması gerekir.
Bugünün küresel ekonomisini anlamak için epeyce geriye gitmek gerek.
Önemli olanlardan birincisi, dolar altın paritesinin terk edilmesidir.
Bu II. Dünya Savaşında sonra 1946 yılında savaşın finansmanını bütün dünyaya yaptırmak için yapılmıştır.
Aslında altın standardı tarih boyunca bir çok kez benimseni, bir çok kez terk edilmiştir. (http://bilgininadresi.net/Madde/14643/Alt%C4%B1n%20Standard%C4%B1)
Genellikle altın standardı büyük savaşlar sırasında ya da sonrasında bütçe açıklarının finansmanı için terk edilmiştir.
1946 yılında da böyle oldu.
Elbette karşılıksız basılan doların emisyon küresel ölçekte olduğundan neredeyse sonsuz derinliği olan bir havuz zannedildi.
ABD sürekli olarak savaştı, savaştı, ilaç şirketleri, silah şirketleri sürekli olarak büyüdü ve yaşanan boom etkisini en çok ABD ekonomisinin içinde ve yakınında olanlar yaşadı.
Türkiye her zaman batılı ekonomilerin en uzak kenarı olmuştur.
O yüzden o pastadan bize ancak kırıntılar düştü.
Hatırlayın taa, 1980'lere kadar ülkelerin dolar blançosunu pozitif tutmaları çok zordu.
Türkiye 80 sente muhtaç olmuştur.
T.Özal dolar bulmak için New York'da oligarklara yalvarmak, ülke pazarlarını onlara açma vaadinde bulunmak zorunda kalmıştı.
Tıpkı bugünün Çin'i gibi.
O zamanlar sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada dolar azdı.
Fakat ABD'nin bütçe açıkları sürekli büyüdü, ve savaşlar hiç kesilmedi, ekonomiye enjekte edilen Japon sermayesi, Arap sermayesi de yeterli olmadı, emisyondaki dolar sürekli olarak arttı.
Son onbeş yıldır batılı ekonomilerin temel kurumları, IMF ve diğerleri bağlı merkez bankalarını ABD hazine bonosu ve dolar stoklamaya zorladı.
Evet, Türkiye dahi neredeyse trilyon dolara yaklaşan dış borcuna rağmen küresel emisyondan 250 milyar dolar gibi bir miktarı stoklayarak çekmiştir.
Bu devasa emisyondan şantajla boyun eğdirilen Çin'in payına son rakamlara göre 5-7 trilyon dolarlık bir pay düşmüştür.
Ancak, yapılan ekonomik şantajların da artık son kerteye geldiği kritik bir eşiğe doğru yaklaşıyoruz.
Artık dünyanın ağzından burnunda dolar fışkırmaktadır, hazineler ağzına kadar dolar ve ABD hazine bonosu doludur, artık bunları depolayacak yer kalmamıştır.
Bugün itibariyle dünya küresel oligarklar açısında iki büyük pakta bölünmüştür.
Yapılan onca yuvarlak masa toplantısı sonuçsuz kalmış ve küresel olgigarlar arasındaki uzlaşı bitmiştir.
Rothchilds sermayesi, BRICS ülkelerinde ucuz işgücü ve hammadde kaynaklarıyla kıyıcı bir rekabete girmiştir.
İngiltere ulus devleti hariç, kıta Avrupası, ekonomisi ABD'ye entegre bütün ülkeler, turucu devrim yaşanmış, bahar gelmiş bütün ülkelerdeyse Rochefeller sendikası giderek zorlaşan ve zamanla aleyhlerine dönen bir ekonomik mücadele yaşamaktadır.
Zorlaşan ve bitirici olan bu rekabet yer yer sıcak çatışmalarla BRICS ülkelerinin, uluslararası su yollarının denetimi yoluyla ablukaya alınmasını, bunların bağımlı oldukları petrol gibi kaynakların denetim altına alınması çabalarını gündeme getirmiştir.
Bu nedenle uluslararası su yollarını kontrol eden Cebel-i Tarık boğazı, Türkiye boğazları, Süveyş Kanalı, Bab-ü Mendep, Makatta, Malakka boğazları, Hürmüz boğazı askeri çatışma bölgeleri olarak önem kazanmıştır.
Ayrıca Libya, Ortadoğu da görülen askeri çatışmalar, gerilimler hep BRICS ülkelerinin bağımlı oldukları kaynaklara hakimiyet açısından düşünülmeli.
Elbette BRICS ülkelerinin de eli armut toplamıyor, onlar da kendilerine yeni lojistik yolları, hammadde kaynakları araştırmaktadır.
Bugün itibariyle, Çin'den Özbekistan, Türkmenistan ve Kazakistan'a uzanan petrol ve doğal gaz hatları inşaa edilmiş ve faal haldedir.
Yine bugün itibariyle Moğolistan üzerinden Kazakistana uzanan bir otoyol inşaa edilmektedir ve her geçen gün ilerlemektedir.
Otoyol geçtiği ülkelerde ve kentlerde ciddi hareketlilik getirmekle beraber tedirginliğe de sebep olmaktadır.
Amerikan ordusunu kullanan Rochefeller sendikası, yaşanan rekabetten had safhada bunalmıştır.
Artık ya herru ya merru noktasına doğru giderek yaklaşıyoruz.
Aynı şekilde Çin ulus devleti ve Rothschilds sendikası da ABD karşı hareketlerinden rahatsızdır, ancak onların elleri daha rahattır, üstelik Çin hükümetinin elinde bulunan ABD hazine bonoları ve dolar stokları sadece Çin'e değil, ABD'ye de şantaj yapmaya yaramaktadır.
Bugün itibariyle Hindistan, Arjantin, Brezilya ve İran Çin'den dolar karşılığında yuan ithal etmişler ve merkez bankaları ticaretin sürmesi için gerekli olan Yuanın temini için karşılıklı anlaşmalar imzalamıştır.
Bugün itibariyle Çin elindeki hazine bonolarını euro karşılığında elden çıkarmaya başlamıştır. Bu operasyon Çin'e aynı zamanda Avrupanın batmış ekonomlerinden yok pahasına satın almalar yapmasına imkan sağlamıştır.
Bugün itibariyle gerek Türkiye, gerek İran, ve Çin ve Rusyayla ticaret yapan diğer ülkelerin Ruble, Yuan ve kendi parabirimleri üzerinden yaptıkları ticaret oranları giderek artmaktadır.
Küresel ticarette giderek doları kullanım oranı azalmakta buna mukabil ABD bağımlısı merkez bankalarının emisyondan dolar çekme imkanları azalmaktadır.
Ufukta bir kırılma noktası vardır. Çok uzakda değil, birkaç yıl içinde toslayacağımız bir kasistir bu.
Dolarda çığ etkisi yaratacak bir kuvvetli bir gevşeme, batılı ekonomilerde bir ya da birkaç ülkenin temerrüte düşmesi bir anda zincirleme bir şekilde her şeyi felaket noktasına getirecektir.
Aslında ABD derin devleti, yani oligarkları bunları görmüştür.
Tedbir olarak hileli iflas, ya da planlı iflas düşünmüşlerdir.
Bu kabaca alacaklıları alacak tahsilinden caydıracak, korkutacak şekilde silahlanmak ve askeri çatışmalar çıkarmak şeklinde olmaktadır.
Artık hemen her gün nükleer silahların dahi kullanıldığı askeri operasyonların yazıldığını, konuşulduğunu görüyor olmalısınız.
Misal İran'a karşı planlanan operasyon.
Şöyle örnekleyelim, aptal tüccarsınız, ne yaparsınız?
Son ana kadar borçlarınızı ödemeye çalışır, en sonuncu borcunuzu ödeyemeyince kafanıza sıkarsınız.
Ya da akıllı tüccarsınız, ne yaparsınız?
| İlk olarak | İflas etmekte olan şirketinizin varlıklarından mal kaçırırsınız, şirketinizin içini boşaltırsınız, güvendiğiniz kişiler üzerine muvazzalı satışlar, şirketleriniz arasında usulsüz kredilerle para transferi yapar, vergi, sigorta borcu gibi tahsili öncelikli olan borçlarınızı kapatırsınız. Bunu zamanında Uzanlar çok güzel yapmıştı. Bunlar yasal icra takibi için alınacak tedbirler. |
| İkinci olarak | Bir de alacaklıların mafyöz yollara başvurması ihtimali vardır. Bunun için de batarken ve batmış haldeyken kendi mafyanızı beslemeyi sürdürürsünüz, bunu için ilk hareketi yapmış, zulaya para stoklamış olmanız şart. Bir de kişisel olarak bol bol silahlanır, etrafınızda terör estirirsiniz, böylece alacaklılar böylece ürker. |
Tam bir aptal tüccar gibi gözgöre göre batmış, ve işin ilginci kafasına sıkacak kadar dahi onur göstermemiş, doğrudan alacaklılarının kucağına oturmuştur.
Bu gün itibariyle eski Osmalı varisleriyle Türkiye Cumhuriyeti arasında hiçbir ekonomik bağ kalmamıştır.
İngilizler imparatorluklarını tasfiyesinde bunları çok güzel yapmıştır. Ve bakın ortada ekonomik bağımlılıklara dayana bir Commonwealth var.
Özetle zaman BRICS ülkeleri lehine olduğundan, ABD nizah çıkararak durumu kurtarmaya çalışıyor.
O yüzden, her an kanlı ABD operasyonları bekleyin.
Durumları iyi değil çünkü.
Sayılar.
On 17.04.2012 15:44, D.Ali Ercan wrote:
G. SOROS'UN SÖYLEDİĞİ BİR ŞEYE ASLA İNANMAYIN ! ADAM, ADI ÜZERİNDE BİR "SPEKÜLATÖR" æ
17 Nisan 2012 15:11 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
Benim de beklentilerim bu yönde.
Dünya, batı, ve ülkemiz sürüdürülemez bir pozisyonda.
Bu insanlık krizini büyük oranda batılı oligarklar tetikliyor.
Büyük bir para sistemi krizi kapıda.
İzleyin.
Soros: Kriz daha da kotulesiyor.
Unlu yatirimci Soros, Euro Bolgesi'ndeki krizin Avrupa Birligi'ni yok edebilecegini soyledi.
ABD'li milyarder yatirimci George Soros, Euro Bolgesi'nin gelecegiyle ilgili karamsar konustu.
Danimarka'da bir etkinlige katilan Soros, Euro Bolgesi krizinin giderek derinlestigini soyledi.
Soros, "Korkarim kriz kotulesiyor. Kriz henuz sona ermedi ve su an yanlis yone dogru gidiyor" ifadesini kullandi.
Euro'nun Avrupa Birligi icindeki siyasi uyuma zarar verdigini belirten Soros, krizin Avrupa Birligi'ni yok edebilecegini kaydetti.
Soros, Avrupa'daki problemin, mevcut sorunlarin yanlis anlasilmasindan kaynaklandigini savundu.
http://ekonomi.milliyet.com.tr/soros-kriz-daha-da-kotulesiyor/ekonomi/ekonomidetay/17.04.2012/1529246/default.htm
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Hic bir sus edep kadar guzel degildir. Hz.Ali . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ Dinlerin kitaplar1n1; Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir. Nikola Tesla ....... Dinler atesbocekleri gibidir: Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar. Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yasayabilirler a ncak. Arthur Schopenhauer . . . . . . . . . . . . . . . . Ey mutsuzlar! Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan. Bertolt BRECHT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder