19 Nisan 2012 Perşembe

POLITIK - Eşeğini dövemeyen semerini döver!...

Ben de cümleme şöyle başlıyorum.

Ulan hergele,
Sana kimlerin işkence yaptığını adıyla sanıyla biliyorsun.
Şahap Binbaşıymış, Mamakta görevliymiş..
Biliyorsun da neden onların peşine takılmıyorsun.
İşkencenin, insanlık suçlarının zaman aşımı var mı?
Yok.
Aç davanı, artık yaşlanmış, kakırdamış adamı çek mahkemeye, sor hesabın.

Olmadı mı, kes yolunu indir kafasına, tekmele.
Hafiletici sebep yok mu, var, o halde hala daha ne duruyorsun?
Hiç değilse rahatlarsın.

Ama sana işkence yapana hesap sorma, alakasız insanların gadre uğramasından yüreğin hafiflesin.
Bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir akıldır?
O zaman senin büyük büyük deden Kabil'de, Habil'i öldürmüştü, gel bakalım buraya hesap ver...

Yeniçeri bir gün hocasından hz.isa'nın hikayesini dinler.
Yahudiler onu çarmıha gerdi öldürmek istedi der.
Yeniçeri duygulanır dolar,derken istanbul eşrafını dolaşırken bir yahudi esnafı görünce ensesine şiddetle patlatır.
Yahudi esnaf "a be kuzum naparsın böyle"
Yeniçeri "siz isa peygamberimizi öldürmüşsüz"
Yahudi esnaf "ama be kuzum o çok önceden yaşanmış bitmiş"
"oLSUN ben yeni öğrendim"


Aziz USTEL

ustel@stargazete.com

Ben iskence gorurken neredeydiniz hanimefendiler

Balyoz davasindan tutuklu emekli ve muvazzaf subaylarin esleri Vardiya Bizde diye bir platform olusturmus, Silivri yerleskesine cadir kuracak, 5 Eylul'de oturma eylemine baslayacaklarmis.
En dogal haklaridir!
Yeni Turkiye'nin mis gibi demokrasi kokan cayirina cimenine cadir kurup dava surecini elestirebilirsiniz; kimse de kiliniza dokunamaz.
Ama, Balyoz eger beynimizde patlasaydi, bizler yargilaniyor olsaydik Silivri'de, acaba esimiz, anamiz cadir kurup dava surecini elestirebilir miydi?
Ne haddine!
Dipcigi yedigi gibi kanlar icinde serilirdi yerlere.
Sakin itiraz etmeyin!
Bunlari yasadim cunku.

Sonbahar olmasina ragmen sicak cayir cayir yakiyordu Ankara'yi.
Ayagimda kot pantolon, sirtimda gomlek, hazirolda duruyordum.
Sikiyonetimde gorevli Sahap Binbasi, cardagin altinda buzlu rakisini yudumluyordu.
Bana cardagin hemen onundeki sus havuzuna girmemi emretti.
Girdim.
Su ancak dizlerime kadar geliyordu.
"Otur!" diye bagirdi.
Oturdum,
"Kalk!" Kot pantolon, ikinci bir deri gibi yapismisti bacaklarima.
"Cik havuzdan it oglu it!" Ciktim.
"Egil!" Dizlerimi tutarak egildim.
Cam yarmasi gibi, bir astsubay Kirikkale tufeginin harbisiyle vurmaya basladi belime, baldirlarima, bacaklarima.
Yigilip kaldim bilmemkacinci darbeden sonra.
Kendime geldigimde yildirim merkez komutanliginin bodrumunda, kucuk bir odadaydim.
Mamak'a goturulunceye kadar da o odada kaldim.

Peki sucum neydi?
Kemal Tahir'in Yorgun Savasci, Devlet Ana ve Kurt Kanunu adli kitaplarini yayinlayan yayinevinin yoneticisi olmak!
Ne sorguya cekildim, ne mahkemeye ciktim...
Darbe yapmaya kalkismadim, andic yayinlamadim, secim sandigini tekmelemedim, rahmetli Kemal Tahir'in kitaplarini yayinladim; o kadar!
Ve bu yuzden dort kez goturuldum Mamak'a.
Ve bilmemkac kez falakaya yatirildim.
Ama kimse cadirlar kurup ben ve benim gibi onbinlerce inim inim inleyen kisi serbest birakilsin diye gosteri duzenlemedi, duzenleyemedi!
Sizse esleriniz icin duzenliyorsunuz efendim.
En dogal hakkinizdir.
Biz itilip kakildik postal cumhuriyetinde.
Siz, en azindan sovup saymayin yeni, demokratik Turkiye icin caba harcayanlara!


http://www.stargazete.com/guncel/yazar/aziz-ustel/ben-iskence-gorurken-neredeydiniz-hanimefendiler-haber-372067.htm
--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Nice zengin vardir ki, yoksuldan da yoksuldur; nice buyuk kisi vardir ki, her asagilik kisiden de asagidir, nice yoksul vardir ki, butun zenginlerden daha zengindir.  Hz.Ali   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/  Dinlerin kitaplar1n1;  Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla  ....... Dinler atesbocekleri gibidir:  Parlayabilmek icin karanli ga gereksinim duyarlar.  Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.  Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.  Arthur Schopenhauer  . . . . . . . . . . . . . . . .  Ey mutsuzlar!  Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.   Bertolt BRECHT 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder