26 Nisan 2012 Perşembe

YALAN, DOLAN, DIN, KIN, IMAN - Ergenekon, Balyoz, Oraj, Suga, Sakal, Çarşaf iddianameleri palavranamedir.

Ergenekon, Balyoz, Oraj, Suga, Sakal, Çarşaf iddianameleri palavranamedir.
Yapılan yargılamalar tamamıyla siyasidir.
Deliller uydurmadır.
Gizli şahitler PKK itirafçılarıdır.
Ülkenin her yerinden kemik fışkırıyor diyenler at, eşek, köpek kemikleri bulmuştur.
Gösterilen delillerin kendi aralarında, zamansal, mekansal uyumsuzluklarından binlercesi gösterilmiştir.
Mahkeme heyeti, gösterilen çelişkileri, itirazları asla değerlendirmeye almamıştır.
Savcılık, sanıklar lehine olan delilleri gizlemiştir.

Bütün bu palavralar yumağına inanlar da ya yaşanan fesata iştirak edenlerdir, ya da saflık derecesinin de ilerisinde duran insanlardır.

Yüzyılın İftirası - Mehmet Ali Güller

Hasdal zindanında yatan Balyoz sanığı Deniz Kurmay Kıdemli Albay Ümit Metin, bir dosya yollamış.
İstanbul dışında yaşadığım için dosyaya bir ay gecikmeli ulaştım;
kendisinden özür diliyoruz.

Onurlu TSK mensubu Albay Metin, dosyasında özetle Türk Ordusu'na yöneltilen ve kendisinin "yüzyılın iftirası" olarak isimlendirdiği iddiaları çürütüyor tek tek.
Özetliyoruz:

OLMAYAN VAKIF, DERNEK VE KURULUŞLAR

1.) 2003 yılında hazırlandığı söylenen listede bazı askerler piyade ve idari sınıfta gözüküyor.
Oysa o askerler bu sınıfa 2007 yılında geçtiler.
Listenin hazırlandığı tarihte istihbarat sınıfındaydılar!

2.) Listede Alb.A.Durhan'ın görev yeri CC-MAR NAPLES olarak gözüküyor.
Oysa NATO'daki o görev yeri, 1 Temmuz 2004'ten sonra oluştu.
Görev yerinin ismi, listenin hazırlandığı tarihte NAVSOUTH idi.

3.) 5-7 Kasım 2002 tarihinde Yassıada ve İmralı'da keşif görevi verildiği belirtilen 6 adet hücumbot böyle bir görev icra etmemiştir.
Hatta listede isimleri yazılan bu hücumbotlardan Karayel, o tarihte İstanbul Tersanesi'nde onarımdadır.

4.) 3 Ocak 2003 tarihinde 8 askerin Yunanistan'la ilgili bir toplantı yaptığı yazılmaktadır.
Adı geçen subaylardan dördü o tarih ve saatte, Doğu Akdeniz'de bir tatbikattadır.

5.) Sözde deliller içinde yer alan bir belgede "üniversite mensubu" görünen 279 öğrenci, o tarihte ya çoktan okulu bitirmiş ya da üniversiteye daha başlamamıştır.
Listedeki 69 kişi belirtilen siyasi partinin üyesi değildir.
Var olduğu ileri sürülen dershane ve yurtlardan 56'sı yoktur!
Var olduğu ileri sürülen vakıflardan 8'i yoktur!
Çeşitli şirketlerde çalıştığı ileri sürülenlerden 130'unun o şirketlerle bir ilgisi yoktur, sonrasında da olmamıştır!
Çeşitli kamu kurumlarında çalıştığı belirtilenlerden 10'unun böyle bir kaydı yoktur!
Var olduğu ileri sürülen kurs, dernek, sinagog, kilise ve ilaç deposundan 22'si o tarihte yoktur!
(TSK'nin, yurt çapında yaygın olan bu tür bilgilere erişim imkânı yoktur, Emniyet'in vardır!)

WORD DOSYASI, WORLD DOSYASI OLMUŞ!

6.) Oraj Planı'na göre Ahmet Dikmen, 2 Ocak 2003'te kurye olarak görevlidir.
Oysa gerçekte kurye görevi 9 Şubat 2002 tarihine, yani 38 gün sonraya tarihlidir.
Pratikte bu kadar önceden ne kurye kimliği, ne de gönderisi yapılacak evrak bilinebilir.

Ahmet Dikmen 'in görevlendirildiği iddia edilen bu belgenin, bilgisayarda Sinan Topuz tarafından yazıldığı iddia ediliyor.
Oysa Sinan Topuz o tarihte gemisiyle Girit adası kuzeyinde seyir halindedir.
Denizdeki gemiden karayla irtibatlı bir interneti mevcut değildir!

Bu sözde delilin doküman tipi "word" değil "world" olarak kayıtlı!
Bu bile tek başına belge imal edildiğinin ve sahtekârlığın somut kanıtıdır.

7.) Mehmet Baransu'nun bavulundan çıkan ve el konulacak araç çizelgesinin yer aldığı CD, güya Süha Tanyeri tarafından 4 Mart 2003'te kaydedilmiş!
Ancak Balyozcuların Bursa'da el koyacağı iddia edilen ve çizelgede yer alan 16 BEB 33 Bursa plakalı araç, Bursa'ya o tarihten 3 yıl sonra, 13 Nisan 2006'da geliyor.
Bu araç o tarihte İzmir'de ve plakası 35 AR 6132.
O aracın 3 yıl önceden el değiştireceği ve bu plakayı alacağı öngörülemez!

8.) 2002 ve 2003'te hazırlandığı iddia edilen karargâh belgeleri, 2008'de yayımlanan yönergeye uygun olarak yazılmış!
6 yıl sonra yürürlüğe girecek yönergede belirtilen esaslar, 6 yıl önce nasıl öngörülüp de uygulanabilir?

9.) Oluşturulmuş listelerde yer alan personelin bir kısmının rütbesi ve görev yeri yanlıştır.

10.) Belgeleri yazdığı iddia edilen personelin bir kısmı o tarihte seyirde ya da yurtdışındadır.

CAMİ BOMBALAMA YALANININ İSPATI

Albay Ümit Metin 'in saptadığı sahtekârlıklar bu köşeye sığmayacak kadar çok.
Burada kesiyoruz.
Subayları en çok rahatsız eden "Fatih ve Beyazıt camilerini bombalayacaklardı" iddiasına dair sahtekârlıkların kanıtlarıyla bitiriyoruz bugün bu köşeyi…

11.) İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2003 tarihli Sakal ve Çarşaf Eylem Planları'nda adı geçen Darrüşşafaka ve Manyasızade caddeleri ile İsmailağa sokağı isimlerini 2006 yılında;
Karadeniz ve Akdeniz caddeleri, Vatan sokağı ile Atatürk Bulvarı isimlerini ise 2007 yılında 1082 ve 1252 sayılı meclis kararları ile vermiştir!

Bu planlarda adı geçen Eminönü-Vezneciler tramvay hattı, Taksim-Vezneciler-Edirnekapı belediye otobüs hattı, Sahaflar çarşısı çevresindeki ara sokaklarda açık halk pazarları ile caddenin Beyazıt Camii tarafındaki belediye otobüs durakları Sakal ve Çarşaf Eylem Planı'nın hazırlandığı 2003 yılında bulunmuyor!

Bu Eylem Planları'nda kullanılacağı söylenilen "emniyetli cep telefonları" ise Türkiye'de 2008 yılından sonra kullanılmaya başlandı.

Sakal ve Çarşaf Eylem Planı'nın 5-7 Mart 2003 tarihli plan seminerinde ele alındığı iddia edilmektedir.
Oysa Sakal ve Çarşaf Eylem Planı'na göre Fatih ve Beyazıt Camii'leri 28 Şubat 2003'te bombalanacaktır!?
Yani planın ele alındığı seminerden 10 gün önce!?

BİNYILIN MEYDAN OKUMASI VE YÜZYILIN İFTİRASI

ABD, Türk Ordusu'nu hedef aldığı askeri tatbikatına "binyılın meydan okuması" ismini vermişti.

Ergenekon tertibinin de sahibi olan ABD, NATO'daki müttefiki Türk subaylarına Kuzey Irak'ta çuval geçirmiş, İstanbul'da da "yüzyılın iftirası"nı atmıştır!

Türk Ordusu esaretten kurtulabilmek için önce bu gerçeği saptamalıdır!

 http://www.dunya48.com/index.php/mehmet-ali-guller/9237-mehmet-ali-guller-yuzyilin-iftirasi.html

İlginç olaylar, ilginç tarihler, ilginç bağlantılar - Saygı Öztürk

Sabri Uzun, 14 Haziran 2001'de Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevine başladı.
Şimdi il emniyet müdürlüğü görevinde bulunan o dönemdeki şube müdürü, o günlerde Uzun'a "Ergenekon" isimli bir örgüt şeması getirdi.
Ümraniye bombalarının bulunduğu 12 Haziran 2007'e, Balyoz seminerinin yapıldığı 5 Mart 2003'e daha yıllar vardı...

2001 yılında Emniyet'in bir birimi tarafından hazırlanan "bilgi notu"nda Dr.Necip Hablemitoğlu, PKK'nın şehir yapılanması ERNK'nın Ankara sorumlusu olarak, Avukat Hüseyin Buzoğlu da Türkiye Kürdistan Sosyalist Partisi (TKSP) üyesi olarak yer alıyor, hem Hablemitoğlu hem de Buzoğlu , İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'e bağlı olarak gösteriliyor, Perinçek'in bu örgütlerle bağlantıları sağladığı öne sürülüyordu.
Ergenekon, Balyoz davalarına, 28 şubat soruşturmasına konu olan "Hedef şahıslar" listesinde Prof.Dr.Türkan Saylan'dan Çevik Bir'e, Kemal Alemdaroğlu'ndan Erol Özkasnak'a kadar değişik isimler vardı.

Sabri Uzun'un 29 Eylül 2010 tarihinde mülkiye müfettişlerine verdiği ifade, daha soruşturmalar başlamadan yıllar önce örgüt şemasının hazırlandığını ortaya koyuyor.
Yani, bilgi notları, Uzun'un verdiği ifadenin yazılı kanıtı olarak değerlendirilebilir.

O tarihlerde neler oldu?

Sabri Uzun ifadesinde, 2006 yılının Ocak ve şubat aylarında da kendisinden bir kez daha Ergenekon operasyonu yapılmasının talep edildiği dönemde olanlara bakalım:

5 Şubat 2006 tarihinde Trabzon Santa Maria kilisesi rahibi Santoro öldürüldü.

5-10-11 Mayıs 2006 tarihlerinde Cumhuriyet gazetesine bombalar atıldı.

17 Mayıs 2006'da Danıştay saldırısı gerçekleştirildi.

19 Ocak 2007 tarihinde Hrant Dink öldürüldü.

18 Nisan 2007 tarihinde de Malatya Zirve Yayınevi katliamı gerçekleştirildi.

Türkiye'de bu olaylar yaşanırken, 12 Ocak 2006 tarihinde ABD Göçmenlik Bürosunda Fethullah Gülen'le 3 saat süren bir görüşme yapılıyor cemaatin geleceği ile ilgili de sorular yöneltiliyordu.
12 Mayıs 2006 tarihinde de, mahkeme kararı olmaksızın, Gülen'in Pensilvanya'daki çiftliği basılıyor, kalıcı oturum talebinden vazgeçmesi, ABD'yi terk etmesi isteniyordu.
Değişik aşamalardan sonra 10 Ekim 2008'de Gülen'e kalıcı oturum belgesi veriliyor.

Cumhuriyet'e bombanın atıldığı gün

2001 yılında, Sabri Uzun'a Ergenekon şemasının getirildiği günlerde, Ramazan Akyürek İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısıdır.
Daha sonraki süreçte Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden 9 Mayıs 2006'da Akyürek İstihbarat Dairesi Başkanlığına getirildi.

12 Ocak 2006 tarihihnde ABD'de Gülen'in göçmenlik bürosu ile yaptığı görüşmeler ertesinde, Türkiye'deki avukatları Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde 12 Ocak 2006'da Emniyet Genel Müdürlüğüne başvurdu, Gülen hakkında bilgi istedi.

Yazıya 3 Mart 2006'da Genel Müdür Yardımcı Ramazan Er imzasıyla verilen cevapta, Gülen'in kontrolünde silahlı bir eyleminin bulunmadığı ve bir terör örgütü olmadığını bildirdi.
Bu yazıyı alan avukatlar, Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu ve Gülen davasının yeniden ele alınmasını istedi.
Mahkeme 5 mayıs 2006 tarihinde, yani Cumhuriyet gazetesine 1.
bombanın atıldığı gün Gülen hakkında beraat kararı verdi.

Aynı belgeler ikinci kez gönderildi

Sabri Uzun'un ifadesinde geçen Tuncay Güney'in ifadesi ve Ergenekon şeması da dahil olmak üzere 2 sayfalık ihbar mektubu ve ekinde yer alan 6 adet CD'yi 3 Temmuz 2002'de de MİT'e gönderen kişi kendisini polis olarak tanıtmış.

MİT bunları 10 Temmuz 2003 tarihinde dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e aktarıyor.

15 kasım 2003 tarihinde İstanbul'da sinegog sadırılarından sonra, Özkök'e gönderdiği belgelerin aynısını 19 Kasım 2003 tarihinde Başbakan Erdoğan'a gönderiyor.
İlginç olan başka bir ayrıntı ise aynı belgelerin 19 Ocak 2006 tarihinde Başbakan Erdoğan'a bir kez daha gönderilmesiydi.

Aynı belgeler Danıştay baskınından 9 gün sonra MİT tarafından, Genelkurmay İstihbarat Başkanına gönderiliyor.
17 Mayıs 2006 Danıştay saldırısından sonra, Başbakan Erdoğan'a ve dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e, MİT ve istihbarat dairesi başkanları brifingler veriyor.
Bu brifinglerde, Danıştay saldırısının Ergenekon'la bağlantılı olduğu iddia ediliyor ve bu konudaki haberler de 25 -26 mayıs 2006 tarihinde hükümete yakınlığıyla bilinen gazete yayımlanıyor.
İlginç olan bir ayrıntı ise mayıs 2006'da başbakana bu brifinglerin verdiği dönemde Ümraniye bombaları bulunmamıştı.

Avukat Mustafa Hüseyin Buzoğlu'nun "Tertip" isimli kitabında çok ilginç bağlantılar, tarihler, belgeler ve değerlendirmeler var…

 http://www.ilk-kursun.com/haber/102189




On 25.04.2012 21:42, gtiecer@aol.com wrote:
Ergenekon iddianamesi kabul edildi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in oğlu Mehmet Perinçek ve Aydınlık gazetesi sahibi Mehmet Sabuncu'nun da aralarında bulunduğu 14 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan 93 sayfalık iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.
İddianamenin kabulüne karar veren mahkeme heyeti, davanın ilk duruşmasının 4 Haziran'da Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda yapılmasını da hükme bağladı.


--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    De minimis non curat prætor Preatorlar kucuk seylerle ilgilenmezler.  Latin Atasozu   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/  Dinlerin kitaplar1n1;  Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla  ....... Dinler atesbocekleri gibidir:  Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.  Tum dinlerin kosulu yaygin olan bel  irli bir derecede cehalettir.  Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.  Arthur Schopenhauer  . . . . . . . . . . . . . . . .  Ey mutsuzlar!  Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.   Bertolt BRECHT 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder