Gazeteci Çandar ve Bakan Şahin
Ç |
ıkmış, gazetelerde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu eleştirmiş.
Duyunca şaşırdım, en soldan en sağa kadar her dalda ideoloji ve karakter değiştiren bir adamın kimseyi eleştirme hakkı var mı acaba?
Arkadaş, önceleri solcu devrimci, kesmedi sonra Filistin'de gerilla eğitimi almamış mıydı?
Sonra MOSSAD ajanı diye Filistin'e girmesi bile yasaklandı.
Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Rus ruleti oynarken bir yoldaşının ölümüne neden oldu.
Cinayeti ülkücülere yıktılar.
Ne gariptir o yılları araştıran savcılardan hiçbiri bu cinayetin hesabını sormak zahmetine katlanmadı.
Askeri darbe ardından tepki oyuyla seçimi kazanan Turgut Özal'a yapışıp, popüler olmaya başlayan bilgisayar konusunda başkalarından öğrendiklerini satarak sempati kazandı.
Iraklı Kürt aşiret liderleri Barzani ve Talabani ile Özal arasında mesaj ve laf taşıyıp toplantılar ayarladı.
Özal'ın Cumhurbaşkanlığı sırasında Büyükelçi Kaya Toperi'nin yerine geçme girişiminde bulundu ama Özal'ın ömrü bu atamaya yetmedi.
Washington'a gelip ABD'li yetkililere kapalı kapılar ardında brifingler verdi.
Üç aya yakın evinde kaldığı Milliyet muhabiri rahmetli Turan Yavuz'un telefon konuşmasını kaydedip yayınladı.
Washington'a gelerek Neokoncu ABD Savunma Bakan yardımcısı Wolwofitz'i bilgilendirdi.
İlnur Çevik'in Kuzey Irak ihalelerinde arabuluculuk yaparak komisyon aldığı söylendi.
Ve şimdi kalkmış, bir siyasetçiye, Kılıçdaroğlu'na laf çakıyor, eleştiriyor.
Hiç ama hiç haddine değil Cengiz Çandar.
Sende kimseyi eleştirecek ne karakter, ne de inanç var.
Oh bee içimi bir nebze döküp rahatladım.
Seni tanımayanları kandırabilirsin ama iş bu kadar ucuz değil.
Bu arada birlikte dans ettiği AKP'nin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, kendisine sevgi ve sempati gösteren vatandaştan takla atmasını isteyip onu davul zurna ile oynatabiliyor.
Seyrederken hak ettiniz bunları demek istememe rağmen gene de bize öğretilen, verilen terbiye bunun yanlış olduğunu söyledi.
Ama gene de bu mantık ve zihniyet içinde sen ve senin gibiler değerli zaten.
Gelelim günün ikinci konusuna.
Biliyorsunuz Türk dış politikasını Arapsaçına çeviren Davutoğlu'nun Washington'da Ermeni diasporası ile bir araya gelme planları açıklandı.
Genel de Ermeni soykırımını anma günü olan 24 Nisan yaklaştıkça bu hareketlilik Nisan ayı boyunca devam edecek sonra tekrar donmaya terk edilecek.
Washington'da AKP'nin dış politika dâhisinin bu girişimini kimse ne iyi niyet, ne de çözüm olarak görüyor.
Maksat seçim yılı içinde patronları görüp temenna çakmak.
Ayrıca yakın bir tarihte Amerika'daki Türk derneklerinin geleneksel yıllık toplantıları var.
Bu toplantılardan da önemli bir şey çıkmasını beklemediğim gibi her yıl olduğu gibi işadamlarının iş bağlama olanağı olacağından da eminim.
İşin acı tarafı daha önce içine sızamadıkları için kendi derneklerini kuran tarikat bu kez dernekleri de ele geçirmeyi başarmış gibi görünüyor.
Bu arada içimi acıtan başka bir şeye değinmek istiyorum Ankara'dan sahneye konan askeri tuzağa düşürme oyunlarının sonuncusu ile ilgili haberleri ve görüntüleri izlemeyi midem kaldırmıyor.
Eminin dünyada hiç bir yönetim bizdeki kadar kendi askerinden nefret etmiyordur.
Ne diyor Başbakan, intikam duygusu ile hareket etmiyorlarmış.
Belki ama askerine de sevgi ile yaklaşmadığı artık kesin.
Mustafa Kemal ve devrimleri ile saygınlık kazanan Türk Silahlı Kuvvetleri ne yazık ki hızla uluslararası alanda itibar ve saygınlığını yitiriyor.
En son örnek Afganistan'da yaşandı.
Afgan halkının sürekli saygı gösterdiği, üzerlerine kurşun bile sıkılmayan Türk birliklerinin bulunduğu karargâh, Taliban tarafından havan ateşi altına alındı.
Hani orada insani görev yaptığı savunması yapılan NATO'cu Türk askerlerini de en sonunda Afgan halkı, düşman ilan etti.
Ne fark eder, bu askeri kendi iktidarı bile sevmiyor Bakanı da sevenlere takla attırıyor zaten...
Savaş SÜZAL
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Aklin yoksa yandin, ya kalbin yoksa o zaman sen zaten yoksun ki. Mevlana % Utanilacak bir sey degildir aglamak, yurekten suzulup geliyorsa gozyasi eger. Can Yucel % Butun agir psikolojik hastaliklarin temelinde narsizm yatar. Erich Fromm - Aforizmalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ Dinlerin kitaplar1n1; Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' deni r. Nikola Tesla ....... Dinler atesbocekleri gibidir: Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar. Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak. Arthur Schopenhauer . . . . . . . . . . . . . . . . Ey mutsuzlar! Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan. Bertolt BRECHT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder