4 Aralık 2014 Perşembe

Sahillerimiz önünde gezen donanmalar dikkat


Sahillerimiz önünde gezen donanmalar dikkat

Bu arada farkında olmayan sıradan Türk vatandaşına hatırlatayım.
Halkımızı hemen Antalya'nın, Adananı, İzmir'in, Samsun, Trabzon, Zonguldağın açıklarında dolaşan yüz milyar dolarlık donanmalardan koruyacak olan Türk donanması ciddi şekilde budanmıştır.
Herkes bilmeli, bu donanmalar bu gün sahillerdeki büyük metropollerimize rahatsızlık vermiyorsa yarın verebilir.
Ve aslında yabancı donanmalar, zaten çoook uzaklardan sahilerimizin karşısına sadece ve sadece bu amaçla getirilip, yerleştirilmiştir.
Yabancı donanmalar Türk halkına çiçek atmak için orada değiller.
Bazen turistik beldelerimizi, ya da ittifak dayanışması adına limanlarımızı ziyaret eden yabancı gemiler kimseleri aldatmasın.
Bunlar SAVAŞ GEMİSİDİR.

Bir ya da iki uçak gemisinin etrafında, güdümlü füze kruvazörleri, firkateynler, nükleer silah taşıyan ya da geleneksel denizaltılar, her türden deniz ve hava silahıyla donatılmış bir donanmanın Türkiye boyutlarındaki bir ülkenin yüzyıl içinde geliştirdiği altyapıyı tahrip etmesi bir kaç aylık bir kampanyanın işidir.
Bu daha önce Irak'da iki kez yapılmıştır.
Bağdatın bombalanması TV'larımızda bilim kurgu bir film gibi izlediğimiz görsel bir şölendi, bunu hatırlayın.

Ve Muavenet olayını hatırlayın.
Ve Güneydoğu Anadolu'da PKK'ya yardım paketleri atan ABD helikopterlerini, Pamukoğlu Paşa'nın ilettiği ateş açma olayını hatırlayın.
Çuvallama olayını hatırlayın.
AKP- Fitnebaz Cemaat(The Sinister Fraternity) işbirlikçiliğini ve bunların entrikalarını hatırlayın.
Bütün bölgede Kürt ayrılıkçılığını ABD başta olmak üzere batı tarafından nasıl ateşlendiğini hatırlayın.
Ve artık anlayın, bu donanmalar dost donanma değildir.
İngiliz, Amerikan askeri, birlikleri dost, müttefik ülke askeri değildir.

Ve çok iyi araştırmış bir kişi olarak şunu da belirteyim.
Soğuk savaş yıllarında batının Türkiye için tek bir planı vardı.
Çekilmek, çatışma bölgesinden kendi vatandaşlarını, askerlerin en kısa zamanda uzaklaştırmak.

Ülkeyi işgale terk etmek.
Hatta ülkenin nasıl işgale terk edileceği dahi planlıydı.
İlk aşamada Erzincan'a kadar, ikinci aşamada Sivas'a kadar ülke iki aşamada teslime edilecekti.
Dikkat edin, ülkemizde Amerikalılardan geride kalmış bütün askeri tesislerin kendilerine ait havaalanları vardır.
Türkiye'nin Sovyet istilasından kurtulması Sovyet işgalinden sonra ülkemizde kurulması planan Kontra Güçlerinini gerilla savaşı yapmasına bağlıydı.
Batının başka da bir planı yoktu.
Sovyetler ise bu hedeflerine ulaşmak için gereken her türlü askeri yatırımı ve hazırlığı yapmıştı.
Bizi Sovyet istilasından kurtaran şansımızdan başka bir faktör olmadı.

Bir gün sahil metropollerimizin limanlarına ve açıklarına tehdit ve baskı unsuru olsun diye getirilmiş yabancı gemiler görürseniz hiç şaşırmayın.
Buna GUN-BOAT POLİTİKASI denir.
Batılılar bu güne kadar Libya, Mısır, Fas, Tunus ve bütün Müslüman memleketlerde bu  yöntemi hiç kesintisiz olarak kullanmıştır.
İstanbul'da Dolmabahçe açıklarına demir atmış işgalci donanması koca bir imparatorluğu nasıl teslim almıştı çok iyi hatırlayın.

Peki ne yapmalı?
Dış politikada savaşa hevesli olmak bir tercih değildir.
Caydırıcılık ve savaşmadan kazanmak en önemli stratejidir.
Bu uğurda yapılacak masrafların çokluğu aldatmasın.
Gerçek savaşların maliyetinin çok daha ağır olduğunu bilmek gerekir.
Ülkemiz tıpkı II. Dünya Savaşı yıllarında olduğu gibi bir ateş çemberinin içinde barış adası olarak ekonomik, kültürel, insani kalkınmasının sürdürmelidir.
Ülkemizde olmayan kaynakları komşu ülkelerden yağma yoluyla elde etmek emin olan çok daha maliyetli olacaktır.

Panİslamizm, şeriatçılık, politik İslam çıkmaz yoldur.
Bu yol diğer İslam ülkelerini nereye taşımışsa ülkemizi de aynı yere taşıyacaktır.


Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA


a45UyF587661-141204110729-03
^^^^^ - vvvvv

 

a45UyF587661
^^^^^ - vvvvv



Gerilimle basa cikmanin iki yolu vardir: birincisi, kucuk seylere iltifat etmemektir.
Ikincisi, her sey kucuktur.

A.robbins




Sehirlerin anasi (olan Mekke de) ve onun cevresinde bulunanlari uyarman ve asla suphe olmayan toplanma gunuyle onlari korkutman icin, sana boyle Arapca bir Kur an vahyettik.
(O gun onlarin) Bir bolumu cennette, bir bolumu cilginca yanan atesin icerisindedirler.

SURA SURESI-7 ayet

 
Kan aldirmak, yapanin da yaptiranin da orucunu bozar.

Tirmizi Oruc 60; Ebu Davud Oruc 28; Buhari Oruc 32
***
Peygamber imiz oruclu iken kan aldirmislardir.

Ebu Davud Oruc 29-30; Tirmizi Oruc 59; Buhari Tip 11


Adil olmayan, zalim olan bir Musluman kesinlikle iyi bir Musluman degildir.

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.


Gogsumde iman, basimda kurari ve elimde padisah fermani olarak geliyorum.
Basta Kemal olmak uzere Kuva-i Milliyeci subaylarin hepsini kesecegim,
Kemal'in kafasini padisaha goturecegim.

Anzavur Ahmet (Kuva-i Muhammediye Birlikleri Komutani) - 1.10.1919


tehcir sirasinda Merzifon da esasen cokca kalan Ermenilerin bu kez baska yerlerden de gelenler ve gocten donenler yuzunden miktarlarinin daima artmakta oldugu Merzifon Amerikan Mektebi ne getirilen esya sandiklarinin uzerinde Otoman Amerikan markalari goruldugunden bunlarin herhalde silah oldugunda suphe birakmistir.

(6 Haziran 1919)
K.ATATURK


Ben anlamiyorum! Ya sen?

Cehennemliklerin sucu seks ve icki idi.
Cennetliklerin mukafati da seks ve icki...
Gelecektekiler bizim safligimiza guluyorlar.
Sen anliyor musun?
Ben anlamiyorum!
Huri ve fahisenin farki nedir?
Biri Allahin calisani, digeri kulunun...
Inananlarina rusvet olarak huri veren Allah ve genelev olan cennet!
Hangisi gunahsiz?
Caresizlikten karnini boyle doyuran fahise mi?
Yoksa vucudunun hazzi, kullarin iyi islerinin mukafati olan huri mi?
Sen biliyor musun?
Ben bilmiyorum!

Sadik Hidayet
Modern Iran edebiyatinin onde gelen duz yazi ve kisa hikaye yazaridir.
17 Subat 1903 te Tahran da dogdu, 9 Nisan 1951 de Paris te 48 yasinda canina kiyip bu dunyadan goctu...
Sadik Hidayet in bircok kitabi Yapi Kredi Yayinlari tarafindan yayinlandi...


Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.

Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)


Bizim verecegimiz bir kurban karsiligi, 1000 Filistinli oldurulmelidir

Michael Kleiner, Israil Herut Partisi Genel Baskani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52


Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder