14 Ocak 2019 Pazartesi

BARIŞ TERKOĞLU : KAVAKÇI MESELESİ BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİL

Daha önce de belirmiştim.
Bu da yeni bir imam, yeni bir şıh, yeni bir cemaat.
Cemaat Amerika'da ağırlıklı olarak Teksas'ta.

Ama Türkiye'ye de güç yetirebiliyor.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  




BARIŞ TERKOĞLU : KAVAKÇI MESELESİ BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİL

14 Ocak 2019 Pazartesi

Artık açıkça sormalıyız: Kimileri türbanını gözümüzü örtmek için mi kullanıyor? Ne yazık Merve Kavakçı meselesinde sürekli örtüyü tartışmaktan altındakini göremiyoruz.

Kendisi Malezya'ya Büyükelçi oldu. İki kızı Mariam ve Fatma Gülham'ın Cumhurbaşkanı danışmanı olduğunu geçen hafta öğrendik. Kardeşi Ravza Kavakçı'nın AKP'de milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı olduğunu biliyoruz. Onun kızı Erva Kan'ın da Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nde Proje Direktörlüğü yaptığından yeni haberimiz oldu. Yetmemiş Ravza Kavakçı'nın eşi Osman Kan geçen aylarda Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürü olmuştu. Saymakla bitmiyor halen Dallas'ta yaşayan diğer kardeş Elif Kavakçı da Emine Erdoğan'ın moda danışmanlığını yapıyor.

Gülen'e uzlaşma teklifi

Konu Merve Kavakçı olunca kimileri Meclis'ten kovulan ve ABD'de yaşamak zorunda bırakılan bir portre çiziyor. Oysa Kavakçı bu hikâye için fazla Amerikalı.

Tarih: 18 Nisan 2018.

Merve Kavakçı'nın babası Yusuf Ziya Kavakçı Akit gazetesine "Fethullah Gülen olsam" başlıklı bir yazı kaleme aldı. "Bence bu teşkilat aslî hizmetine dönmeli ve saf ve temiz mensuplarının güzel duygularına bağlanmalıdır" diyen Kavakçı Gülen'e de bir tavsiyede bulunuyordu:

"Türkiye'ye köyüne dönmelidir. Zaten kaç yıl daha yaşar ki insan. Bildiğini de anlatır teşkilata sadece eğitim ve öğretim hizmetinde olmalarını emreder ve bir de dünya çapında güçlü bir İslam âlimleri yetiştirme ve İslam araştırma merkezi ve üniversiteyi kurar. Bu merkez ve üniversite dünyada benzeri olmayan bir kalitede müessese olur. "

Kavakçı Gülen'e bir tür çözüm süreci öneriyor "Türkiye'ye dönünce ve iktidar ile iyi münasebetlerini tesis edince eminim ona muamele de iyileşecek" ifadelerini kullanıyordu.

Darbenin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra yazılan bu yazı tepkilerin ardından Akit tarafından apar topar yayından kaldırıldı. Başka biri yazsa soluğu Silivri'de almıştı. Gülen ise kendisine uzatılan eli görüyor ve ertesi gün Pensilvanya'dan "Biz muhabbet fedaileriyiz husumete vaktimiz yoktur" yanıtını veriyordu.

'ABD resmi İslam sözcüsü'

Yusuf Ziya Kavakçı'nın "Fethullah Gülen olma hayali" tesadüf değil.

Zira ömrünün büyük bölümünü ABD'de geçiren Kavakçı "ABD'li İslam" anlayışının temsilcilerinden biriydi. Benim yorumum değil kendisini Akit'teki künyesinde "ABD Devlet Bakanlığı Resmi İslam Sözcüsü" olarak tanıttı. Anlattığına göre Kuzey Teksas İslam Derneği kurucusuydu Dallas Merkez Camii'nde imamlık yapıyordu. Türkiye'de Müslümanların zulüm gördüğünü savunan Kavakçı ABD'nin İslamı himaye ettiğini anlatıyordu. Tesadüf mü kızı TBMM 'yi karıştırırken o Teksas Parlamentosu açılışında Tanrı'nın ABD'yi koruması için dua ediyordu. FE - liderinin fotoğrafları yayımlanıyor da 2008 yılının nisan ayında ABD'yi ziyaret eden Papa 16. Benedict'in Kavakçı ile buluştuğu unutuluyor. Ya da ISNA (Kuzey Amerika İslam Toplumu) ilişkilerinden kimse söz etmiyor.

Özetle türban hepimizin gözüne perde oluyor da günlerdir "Merve Kavakçı'nın akrabaları" diye tartışıyoruz. Yanlış söylüyoruz. Doğrusu "Yusuf Ziya Kavakçı'nın kızları ve torunları" olacak. Ya da "Ilımlı İslamcılığın Türkiye'deki çocukları".

Meselenin aslını göremediğimiz için Merve Kavakçı'nın vekilliğinin düşme nedenini de tartışamıyoruz. 16 Mayıs 1999 tarihli Resmi Gazete'de yazıyor. Kavakçı 5 Mart 1999 tarihinde yani henüz milletvekili seçilmeden Türk Devletine bildirimde bulunmadan "Amerika Birleşik Devletleri'nin çıkarları için çalışacağına" yemin ederek ABD vatandaşı olmuştu. Vekilliği de vatandaşlığıyla düşmüştü. 2 yıl önce yeniden Türk vatandaşı olup ardından büyükelçi yapılana kadar durum bundan ibaretti.

Bu aralıkta Merve Kavakçı'nın ABD faaliyetlerine bakın. Erdoğan "Kendi ülkesini yurtdışındaki birtakım güçlere şikâyet eden ihbar edenlerle mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz" diyor ya... Kavakçı ABD'de tam da bunu yaptı. "Türkiye ve İsrail'de Müslümanlara işkence edenlerin tavırlarını değiştirmeye çalışıyoruz" diyen Kavakçı Gülen'e referans olan eski CIA'cı Graham Fuller'le bile yan yana geliyordu.

1988'de evlendiği Ahmed Abushanab da 1999'da evlendiği Bekir Yıldırım da ABD vatandaşıydı. Hatta Türkiye ile ilgileri de yoktu. Yani Kavakçı'nın "ABD'ye mecburiyetten gittiği" zorlama duruyor. Belki Türkiye'ye görevlendirmeyle gelmiştir!

Mesele sadece sülale değil

"Türban gözümüze perde oldu" diyorum ya Kavakçı'nın Ağustos 2000'de bir otel suitinde Şeyh Nâzım Kıbrısi'nin dizinin dibindeki mahcup duruşunu tartışıyoruz. Ama MİT ve Genelkurmay Başkanlığı kayıtlarında Şeyh Nâzım'ın ajan olduğunun yazdığını müridinin hem de Malezya gibi özel seçilmiş bir ülkeye nasıl elçi yapıldığını konuşamıyoruz.

Kardeşi Ravza Kavakçı vekil olunca "cihadın mübarek olsun" diye seslenmesine İslamcılar vuruluyor. "Türbanlı vekilliğin cihatla ne ilgisi var" diyemiyor.

ABD'nin sapkın İslamcısı Elijah Muhammed için Merve Kavakçı Akit'te 12 Eylül 2008'de şu satırları yazmıştı: "Daha sonraları peygamberlik benzeri bir statü iddiasına soyunmuş olmasına rağmen Elijah Muhammed'in Amerika'da İslamın yayılmasına hizmeti göz ardı edilemez. " Türbana bakan İslamcılar "Hazreti Muhammed'den sonra kendisini peygamber ilan eden biri nasıl İslama hizmet eder" sorgulamasını yapamıyor.

Öyle görülüyor ki Kavakçılar'ın devlete yerleşmesi bir sülale ihyasından ibaret değil. Türkiye'de siyasal İslamcılık aslına rücu ediyor.

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1200444/Kavakci_meselesi_bildiginiz_gibi_degil.html?fbclid= IwAR2o9aEIrhkH6ZzapRVCeFBrJWyjKrk854ORRfvJVQZOXaJTsU0-Dq_ldtQ

--   a45UyF587661    Kendiniz icin degil  bagli bulundugunuz ulus icin elbirligi ile calisiniz.  Calismalarin en yuksegi budur.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder