13 Ocak 2019 Pazar

1933-1945; KAÇ SENE? 12 YIL DEĞİL Mİ?

Alman NAZI hükumetlerinin tek suçu soykırım değildir.

Bir sürü savaş suçu, parlamento, halk ve anayasaya karşı işlenmiş sayısız başka suç vardır.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  



1933-1945; KAÇ SENE? 12 YIL DEĞİL Mİ?

1933 ilâ 1945 yılları arasında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapan Alman politikacı Dr. Paul Joseph Goebbels'in propaganda ve algı operasyonları ile Alman halkı resmen kör sağır ve biatçı bir topluma dönmüştü.

Şimdi bunun nasıl bir şey olduğunu Annemarie Schimmel'in kitabından okuyarak anlamaya çalışalım.

"... Tabii ki herşey öyle güllük gülistanlık değildi. Nazizmden arınma denilen süreç meslektaşlar arasında inanılmaz gerginliklere sebep oluyordu. O güne dek hiç farkına varmadığımız suçlardan haberdar oluyorduk. Evet toplama kampı tabirini duymuştuk ama neyin nesi olduğuna dair en küçük bir fikrimiz yoktu. Mesela bir keresinde 1938 senesinin "Göğe Yükseliş" bayramında tanıdıklarla Erfurt'tan Buchfart'ı geçerek Ettersberg'e bir tabiat yürüyüşü yaparken garip bir yerden geçtik. Eyalet asfaltında normalde olduğundan çok daha fazla mayısböcekleri gördük. Ağaçları kemirip bitirmişlerdi annem de bu böceklerden iğrenirdi zaten. Dağın eteğinde barakalar gördük barakalardan duman ya da buhar yükseliyordu. Bu barakalardan çok uzaklaşmadan dağa doğru tırmanırken babam da kızarak "illa yeni fabrika kurup havayı zehirlemek zorunda mı bunlar?" diye şikâyet ederdi. Buchenwald toplama kampının yanından geçmekte olduğumuzu bilmiyorduk. 1946 ve 1947 senesinde konu hakkında arındırıcı bilgilendirilmeye tabi tutulduk ve sarsıldık. ..."

Bir detay paylaşayım.

Pek çok bağlı kampla birlikte Buchenwald Naziler tarafından kurulan en büyük toplama kamplarından biridir. Buchenwald kampı 1937'de Doğu-Orta Almanya'daki Weimar'ın yaklaşık 5 mil kuzeybatısında yer alan Ettersberg'in kuzey yamacında ormanlık bir arazi üzerine kuruldu. Nazilerin iktidara gelmesinden önce Weimar on sekizinci yüzyılda ve on dokuzuncu yüzyılın başında Alman liberal geleneğinin bir ürünü olan edebiyatın öndegelen ismi Johann Wolfgang von Goethe'nin doğum yeri ve 1919'daki Alman anayasal demokrasisinin Weimar Cumhuriyeti'nin doğum yeri olarak bilinirdi. Nazi rejimi sırasında "Weimar" Bunchenwald toplama kampıyla ilişkilendirilmeye başlandı.

Buchenwald Haziran 1937'de ilk kez erkek esirlere açıldı. Kadınlar ise 1943 sonlarına ya da 1944 başlarına kadar Buchenwald kamp sisteminin bir parçası değildi. SS gardiyanlarının barakaları ve kamp yönetim birimleri güneyde yer alırken esirler kampın ana kamp olarak bilinen kuzey kısmına yerleştirildi. Ana kamp elektrikli tellerle izleme kuleleriyle ve otomatik silahlarla donatılmış nöbetçi kuleleriyle çeviriliydi. Bunker olarak da bilinen tutuklama alanı ana kampın girişinde yer alıyordu. SS subayları barakalardaki esirleri vurarak diğerlerini ise krematoryum alanında asarak öldürürdü. Buchenwald Rhineland'daki Düsseldorf'tan doğuda Proctetorate of Bohemia (Reichsprotektorat Böhmen) ve Moravia (Mähren) sınırına kadar Almanya genelinde en az 88 yan kampın idaresini gerçekleştirdi. Yan kamplardaki esirler genellikle silah fabrikalarında taş ocaklarında ve inşaat projelerinde çalıştırıldı. Buchenwald'daki esirler düzenli aralıklarla seçim işlemine tabi tutuluyordu. SS personeli çalışamayacak kadar zayıf ya da hasta olanları ötenazi yapanların bu esirleri Operasyon 1413'ün bir parçası olarak gaz vererek öldürdükleri Bernburg'daki ötenazi tesislerine gönderdi. Hasta ve yorgun kamp esirleri ötenazi ölüm operasyonları ile katletti. Çalışamayacak durumdaki diğer esirler ise kamp doktorunun esirlere fenol enjekte etmesiyle hayatlarını kaybetti. Temmuz 1937 ve Nisan 1945 arasında Avrupa'nın her ülkesinden yaklaşık 250.000 kişi Bunchenwald'da hapsedilmiştir. Bunchenwald bölgesine yönelik kesin ölüm rakamları sadece tahmin edilebilir. Çünkü esirlerin önemli bir kısmının kaydı yapılmamıştı: Buchenwald kamp sisteminde en az 56.000 erkek esir öldürülmüştür. Bunların yaklaşık 11.000'i Yahudiydi.

Şimdi bu iç kanatıcı bilgileri niye paylaştım?

Türkiye'de de aynı 1933-1945 arasında Almanya'da yaşananların bir benzeri yaşanıyor. Hükümet edenler aynı Goebbels taktikleri ile sürekli mağduru oynuyorlar 17 yıldır. Hain dinci terör örgütüyle elele vererek Kumpas davaları tertip ettiler ne hikmetse kumpasa uğrayanlar değil kendilerini mağdur ilan ettiler. Yıllardır halkın sırtında kan emici vampirlerden farksızlar ama %50'lere varan bir halk desteğini sağlamış durumdalar. Hitler sindirme veya öldürme ile muhalefet bırakmamıştı bunlar da geçmişleri şaibeli muhalefet partilerini satın alarak istedikleri gibi at oynatabilecekleri bataklık bir ortam yarattılar.

Amaaaaaa...

Hitler ve Nazizm topu topu 12 yıl gitti... Onlar da büyük halk desteği ile iktidara gelmişlerdi. Sonlarının ne olduğu ortada...

Almanya ve Almanlar 12 şaşalı yıl sonunda "ahmak ve aptal" olarak kullanıldıklarını öğrendiler ve onun için Hitler ve Nazizm'e sorgusuz sualsiz verdikleri büyük desteğin utancını yaşadılar.

Erdoğan sonrasında Türk toplumunun büyük bir kesimi de Almanlar'ın savaş sonrası yaşadığı utancın ve pişmanlığın benzerini yaşayacak az bir süre sonra...

Merak etmeyin çok yakında...



--   a45UyF587661    Calismak demek  bosuna yorulmak  terlemek degildir.  Zamanin gereklerine gore bilim ve teknik ve her turlu uygar buluslardan azami derecede istifade etmek zorunludur.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder