18 Ocak 2019 Cuma

TRUMP’IN TEHDİDİNİ ALMANLAR BÖYLE GÖRDÜ: “PUTİN TÜRKİYE'NİN EKONOMİK ÇÖKÜŞÜNÜ ÖNLEYEMEYECEKTİR”

Putin'in Ruslara yeni yıl çağrısı: Biz bir ekibiz, yardım edecek birileri hiç olmadı, olmayacak.
https://tr.sputniknews.com/rusya/201812311036882755-putin-rus-yil-cagrisi-biz-ekib-yardim-ekip-birileri-olmayacak/

Putin'in yeni yıl mesajında halkı birlik ve beraberliği çağırırken söylediği sözler bunlar.
Evet, tarih şahittir Ruslar her türlü felaket, savaş ve sıkıntıyı yalnız başlarına göğüsledi.
Bir düşünün Glasnost politikası çöktüğünde Ruslar neredeyse birbirini yiyecek hale geldiğinde kim yardım etti.
Rus kadınları akın akın Türkiye'ye akın ettiler, biz onları ettik, onlar da bizim paramızı aldılar.
Ama hiçbir Allahın kulu da muhtaç olana yardım edelim, bu insanlıktır, komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir demedi.
Evet, biz aç komşumuza ancak etmek koşuluyla para verdik.

Peki söz konusu Türkiye ve Türkler olunca farklı mı, farklı olacak mı?
Kesinlikle hayır.
Türklerin de tarihte hiçbir zaman yardım edecek kimseleri olmadı.
Türkler de her zaman büyük afetle, yıkımla, felaketleri tek başlarına göğüslediler.
Ve Türk'e kimse karşılılık hem de ağır bir karşılık almadan bir şeyler vermedi.
Peki ya biz neden darma duman haldeyiz?

Doğrusu büyük bir ekonomik çöküşe doğru adım adım ilerliyoruz.
Bu konuda bütün büyük ekonomistler ittifak halindedir.
Ve son 15-20 yıldır yaşanan büyük toplumsal dönüşüm ve onun ürettiği ahlak bizi önümüzdeki büyük ekonomik buhranda daha da büyük sıkıntılara sokacaktır.
Korkarım, halkımız zorlu dönemlerde yaşanan ahlaki imtihanlara hazır değildir.
İnsanların sorunlarını tek taraflı olarak, uzlaşıdan uzak şeklide çalarak, öldürerek, yağmalayarak, aldatarak çözme yoluna gidecektir.
Önümüzdeki ekonomi kriz döneminin çok acımasız, dayanışmasız geçeceğini söylemek için çok feraset sahibi olmaya gerek yok.

Göreceksiniz, Türk halkı aç olan komşusuna aynı Ruslara yaptığı gibi, ancak etmek kaydıyla ekmek verecektir.
Göreceksiniz, Türk halkı kendinden saydıklarına karşılık, kendinden saymadığı diğer Türklere zırnık koklatmayacaktır.
Ve bu şekilde herkes kendi yağı ile kavrulmayı acı şekilde öğrenecektir.

Zannediyorum, adım adım milli bir çözülüşe, milli kimliğin kayboluşuna, milli aidiyet hissinin yok oluşuna şahit oluyoruz.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  



TRUMP'IN TEHDİDİNİ ALMANLAR BÖYLE GÖRDÜ: "PUTİN TÜRKİYE'NİN EKONOMİK ÇÖKÜŞÜNÜ ÖNLEYEMEYECEKTİR"

Trump'ın Türkiye'yi 'ekonomik bakımdan mahvetmekle' tehdit etmesi Alman gazetelerinin yorum köşelerinde geniş yer tutuyor.

15.01.2019

ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'yi 'ekonomik bakımdan mahvetmekle' tehdit etmesi Alman gazetelerinin yorum köşelerinde geniş yer tutuyor. DW Türkçe'nin aktardığına göre; Alman gazeteler iki ülke ilişkilerini NATO üyeliği açısından değerlendiriyor.

"DAVRANIŞI İNSANI HAYRETE DÜŞÜRÜYOR"

Frankfurter Allgemeine Zeitung Türkiye ile ABD arasındaki gerginliğin NATO bünyesindeki çatlakları gözler önüne serdiğini vurguluyor:

"ABD Başkanı'nın müttefiklerine davranışı insanı hayrete düşürüyor. Herhalde NATO tarihinde bir müttefikin diğerini 'ekonomik bakımdan mahvetmekle' tehdit ettiği görülmemiştir. Batılı ittifakın tehditleri hep 'karşı tarafı' hedef alırdı. Olayın perde arkasını anlamak zor değil. Nedeni Trump'ın büyük stratejik hataya düşerek Suriye'den çekileceklerini açıklamasında yatıyor. Kürt bölgelerinde kati şekilde sebebiyet vereceği boşluğu Türkiye'nin doldurmasını önlemek için de Erdoğan'a daha fazla bedel ödetmeye çalışıyor. Bu olay aynı zamanda 2019'da 70 yaşını dolduracak olan NATO'nun içinde bulunduğu durumu da gözler önüne seriyor. İttifakı Soğuk Savaş yıllarından ve ortak askeri harekâtlardan günümüze taşıyan dayanışma ruhu uçup gitti. Almanya da savunma politikasını bunun bilinciyle şekillendirmelidir. "

"SAVAŞ TANKLARINI SINIRA SÜRMESİ EKONOMİK BAKIMDAN ZAYIF OLDUĞU GERÇEĞİNİ ÖRTEMEZ"

Süddeutsche Zeitung'un yorumunda Trump'ın tehdidinin Türk ekonomisinin ne kadar yaralanmaya müsait olduğunu gösterdiği belirtiliyor:

"Birkaç hafta öncesine kadar ABD ve Türkiye'nin Suriye konusunda anlaşacakları sanılmaktaydı. Liderler arasındaki telefon görüşmelerinin ardından Trump'ın askeri birliklerin Suriye'den çekileceğini açıklaması Recep Tayyip Erdoğan'ın isteklerini ABD'ye dikte ettirebilen lider olduğu havasını yaratmıştı. Şimdi ise araları bozuk olan iki müttefiğin yakınlaşmanın yanlış anlamadan kaynaklandığı ortaya çıktı. Trump'ın kıvrımlı çekilme planları birçok soru işareti doğurdu: Ne zaman kim hangi hızla ve hangi şartlar altında? Hiçbiri belli olmadığından Erdoğan da Suriye'nin kuzeyindeki Kürt milisi YPG'ye saldırma planını uygulayamıyor. Trump'ın hesaba kitaba gelmeyen dış politikası Türkiye için tehlikelidir. Bir papazın serbest bırakılmasını talep ettiği Twitter mesajı Lira krizine yol açmıştı. 'Ekonomik bakımdan mahvetme' tehdidi de Doları fırlattı. Erdoğan'ın savaş tanklarını sınıra sürerek gövde gösterisinde bulunması ülkesinin ekonomik bakımdan zayıf olduğu gerçeğini örtemez. "

"SONUNA KADAR DÜŞÜNÜLMEMİŞ HAMLEYLE BU ROLÜNÜ KAYBEDİYOR"

Nürnbernger Nachrichten gazetesi ABD'nin bölgedeki güvenirliğini kaybetmekte olduğuna dikkat çekiyor:

"Trump tek bir mesajla NATO müttefiki Türkiye'yi kızdırmayı Ortadoğu'daki arabulucularının durumunu zayıflatmayı ve aynı zamanda da Rusya'nın Suriye'deki pozisyonunu güçlendirmeyi becerdi. ABD'nin Suriye politikasında somut bir strateji izlediği söylenemez. Donald Trump hem Suriye'den askerlerini çekmek hem de terör milisi IŞİD ile mücadeleyi sürdürüp İran'ın bölgedeki nüfuzunu kırmak istiyor. Bütün bu zikzaklar ABD'nin zaten yıpranmış olan Ortadoğu'daki itibarına zarar veriyor. Mevcut düzenin koruyucusu ABD her kararın Başkan'ın bir sonraki Twitter mesajına kadar geçerli olduğu bir dizi sonuna kadar düşünülmemiş hamleyle bu rolünü kaybediyor. "

"PUTİN TÜRKİYE'NİN EKONOMİK ÇÖKÜŞÜNÜ ÖNLEYEMEYECEKTİR"

Straubinger Tagblatt gazetesi müttefikler arasındaki anlaşmazlığın NATO'ya büyük zarar verdiği görüşünü dile getiriyor:

"Trump ortaklarının durumunu hesaba katmadığından Erdoğan ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile daha fazla yakınlaşıp ittifakın Kürt meselesindeki önceliklerine önem vermediği için ABD ve Türkiye giderek NATO açısından sorun haline geliyor. Bu durumun NATO'yu zayıflatması Putin'in işine geliyor. Erdoğan ile Trump arasındaki ipler kopma raddesine geldiği takdirde Putin Türkiye'nin ekonomik çöküşünü önleyemeyecektir. "

"TÜRK ÖFKESİ"

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'de Kürtlere saldırması halinde Türkiye'yi ekonomik yıkımla tehdit ettiği Twitter mesajı ve ardından Ankara'nın gösterdiği tepki İngiltere basınında da geniş yer buldu.

Trump'ın mesajının ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarını aktaran Times "ABD Başkanı'ndan Erdoğan'a: Kürtlere saldırırsanız ekonominizi mahvederiz" başlığını attı.

Times Trump'ın Twitter mesajında iki ülkenin üzerinde anlaşabileceği tek şeyin "güvenli bölge önerisi" olabileceğini yazdı.

Guardian haberi "Trump Türkiye'yi Kürtlerin akıbeti üzerinden ekonomik yıkımla tehdit etti" başlığıyla duyurdu.

Daily Telegraph ise "Trump'ın Kürtleri korumak için harekete geçme tehdidine Türk öfkesi" başlığını kullandı. Gazete iki ülkenin güvenli bölge önerisi üzerinde uzlaşabileceğine dikkat çekti:

"Böyle bir bölge Kürtlerin sınırdan geriye doğru itilmesi ve Türk saldırısı tehdidine karşı bir tür korumaya sahip olmalarıyla sonuçlanabilir. "

"TRUMP'IN KAFA KARIŞIKLIĞI"

Haberine "Türkiye Trump'ın ekonomik misilleme tehdidine öfkelendi" başlığını atan Financial Times ise başyazısında Trump'ın Twitter mesajı üzerinden Washington'ın Orta Doğu politikasını ya da "politika eksikliğini" eleştirdi.

"Trump'ın Orta Doğu politikasında ölümcül kafa karışıklığı" başlıklı başyazı "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kafa karışıklığı mazur görülebilir" cümlesiyle başlıyor.

BBC Türkçe'nin aktardığına göre başyazı şöyle devam ediyor:

"ABD Başkanı Donald Trump Pazar günü Erdoğan'ın birlikleri ABD'nin Suriye'deki Kürt müttefiklerine saldırırsa Türkiye'ye 'ekonomik yıkım' yaşatacağı sözünü verdi. Geçen hafta Türk Cumhurbaşkanı ABD'nin Türkiye Kürtleri yalnız bırakana dek Suriye'den askerlerini çekmeyeceğini söyleyen Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'ı tersledi.

Bu da Trump'ın sonucu ne olursa olsun Suriye'den 'çok çabuk' bir şekilde askerlerini çekeceğini söylemesinden sonraydı. Bunun üzerine Savunma Bakanı James Mattis ve IŞİD'le mücadele koalisyonu temsilcisi Brett McGurk istifa etti. Bu istifalar aynı zamanda Trump'ın Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Suriye'den yavaş yavaş koşullara bağlı olarak çekileceklerini söylemesinden önceydi. "

Erdoğan'ın "yaşaması muhtemel kafa karışıklığında yalnız olmadığını" vurgulayan Financial Times "ABD'nin kendisinin bile çekilip çekilmeyeceğini her şekilde yorumlanabilecek koşullara göre hızlı mı yavaş mı çekileceğini bilmiyorsa Orta Doğu'nun geri kalanı nasıl bilsin ki?" diye soruyor.

ORTA DOĞU'NUN GELECEĞİ NE OLACAK

Trump'ın selefleri George W. Bush ve Barack Obama'nın da Orta Doğu'ya karışık mesajlar gönderdiğini hatırlatan gazete Trump'ın seleflerinin tersine demokrasiden hiç bahsetmediğini söylüyor.

Financial Times Trump'ın bir yandan Amerikan askerlerini ülke dışındaki savaşlardan çekmek istediğini diğer yandan da İran'da rejim değişikliğini teşvik ettiğini söylüyor. Gazete Pompeo'nun da "Suriye'den tüm İran postallarını çıkartacağını" söylediğini hatırlatıyor.

Birkaç gün önceyse Trump'ın ranlılar Suriye'de ne istiyorsa onu yapabilir" diye Tweet attığı vurgulanıyor. "Orta Doğu hangisine inanmalı?" diye soran Financial Times başyazıya şu satırlarla son veriyor;

"Yazık ki bu sorunun yanıtı geçmişe kıyasla daha net değil. Ama büyük olasılıkla karışık mesajlar ve İran'a yönelik giderek büyüyen şahin tavır olacak. Mattis'in istifasından sonra Trump yönetiminde deneyimi olan tek yetkili isim artık Bolton.

Yönetimde eskiden yer alan yetişkinlerin tersine Bolton tekrar tekrar Pentagon'un İran'a askeri saldırı seçenekleri geliştirmesini istedi. Mattis bu planları engelleyebilir ya da sulandırabilirdi.

Savunma Bakanlığı görevini vekâleten yürüten Patrick Shanahan daha zayıf bir konumda. Pompeo da önleyici değil kolaylaştırıcı bir isim. Bir şeyler değişmezse Orta Doğu istikrarın da özgürlüğün de olmadığı bir gelecekle karşılaşabilir. "

Odatv.com

https://odatv.com/putin-turkiyenin-ekonomik-cokusunu-onleyemeyecektir-15011953.html?fbclid= IwAR1ljlBu3vJS99Zpw6gbYQIaPJ2nbqZZvmObkz2oKuFcqh5uX3wKnFL4_jw

--   a45UyF587661    Tarih bir milletin kanini  varligini hicbir zaman inkar edemez.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder