28 Temmuz 2019 Pazar

BARDAKÇI BABA


BARDAKÇI BABA



Yıl 1968 idi. .

İstanbul'da Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde okuyan bir grup genç okulun hemen yanındaki koruluk alanı buluşma yeri yapmıştı. .

Gündüzleri ders çalışıyor geceleri şarap içiyorlardı. .

Ağaçların arasında oldukları için onları kimse görmüyordu. .

Önce tahta bir masa koydular. .

Bir kaç sandalye…

Sonra masaya 4-5 bardak. .

Yanına da bir damanaca su. .

Onlar yokken kimse bardaklara dokunmuyordu.

Bardaklar hep masanın üzerinde duruyordu. .

Zamanla grubun üyeleri çoğaldı. .

Doğal olarak bardak sayısı da çoğaldı. .

Ardından yer kolay bulunsun diye tahtadan bir taleba yaptılar.

Buluşma yerine bir isim koydular. .

Birgün kız arkadaşlarını korkutmak için mezar görüntüsü veren bir tümsek yaptılar. .

Ders çalışmak için okuldan getirdikleri çene kemiklerini ve kuru kafaları bu tümseğin üzerine koydular. .

Gel zaman git zaman okul bitti. .

Herkes mezun oldu. .

İş hayatına atıldılar. .

Bugün İstanbul Fulya'da bir türbe var. .

Bardakçı Baba Türbesi. .

Hergün dolup taşıyor. .

Evlenmek isteyen. .

Çocuğu olmayan. .

Eşiyle kavga eden. .

İş arayan. .

Hastalığına çare arayan. .

Sınav kazanmak isteyen. .

Kısacası umut dilenen herkes. .

Geliyor dilek tutuyor mum yakıyor bardak kırıyor. .

Bu rituel yıllardır sürüyor. .

Türbeyi bugüne kadar ziyaret edenlerin sayısı milyonları geçmiştir. .

Bardakçı Baba türbesi uzun yıllar boş bir arsadaydı. .

Sonra Belediye etrafını çevirdi bir türbe haline getirdi. .

Tabela bile asıldı. .

Ancak el ayak kestiği ve çevreyi kirlettiği için bardak kırmak yasaklandı. .

Daha sonra arsayı satan alan Tertace Rezidans inşaatın tam önünde kalan türbeyi kaldırmak için çare aradı. .

Ama halkın tepkisinden korktu geri adım attı. .

Bunun üzerine binayla uyum sağlaması için mezarı siyah mermer ile kapladı.

Etrafını camla kapattı ve ışıklandırıldı. .

Türbenin yanına kocaman harflerle de yazdı. .

"BARDAKÇI BABA EL FATİHA. "

Şimdi yoldan gelip geçenler Bardakçı Baba'ya bir "El Fatiha" okuyup gidiyor…

Kimi dilek tutuyor. .

Kimi yanında yetirdiği bardağı türbeye sürüp tekrar çantasına koyuyor. .

Peki kim bu Bardakçı Baba?. .

Kim biliyor musunuz?. .

Bardakçı Baba 1968 yılında diş hekimliği fakültesinde okuyan bir grup gencin kız arkadaşlarını korkutmak için kazdıkları mezarda yattığı sanılan hayali kişi. .

O dönemin şahitlerinden Diş Hekimi Hüseyin Cahit Dursun yıllar sonra gerçeği şöyle açıklamıştı.

"Ders çalışırken su ve bazen de şarap içmek için koyduğumuz bardaklara kimse dokunmazdı…

Bu nedenle tahtadan yaptığımız tabelaya muziplik olsun diye Bardakçı Baba yazdık. . Sonraları biz orada yokken birileri damacanaya su doldurmaya başladı. Bir süre sonra da türbe oldu. Ağaçların kesilmemesi için sırrı açıklamadım. Fakat ağaçlar kesildi…

Devletimiz de bir yatır olduğuna inandı. . Ağaçlar kesildi çevre türbeye yakışır şekilde düzenlendi. Özel tabelalar asıldı. Oysa burası kesinlikle boş. .

Mezarda yatan falan yok. "

Sonra da Beşiktaş Müftülüğü ve İstanbul Türbeler Müze Müdürlüğü şu açıklama yapmıştı. .

"Kayıtlarımızda söz konusu Bardakçı Baba ile ilgili hiç bir bilgi yok. "


 
- - - - - - - - - - - - -

a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Buyuk dinimiz calismayanin insanlikla hic ilgisi olmadigini bildiriyor.
Bazi kimseler cagdas olmayi kfir olmak sayiyorlar.
Asil kufur onlarin bu zannidir.
Bu yanlis tefsiri yapanlarin maksadi Islmlarin kfirlere esir olmasini istemek degil de nedir?
Her sarikliyi hoca sanmayin hoca olmak sarikla degil dimagladir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

27. ALLAH'A INANMAK HIC INANMAMAKTAN NE DAHA EMINDIR, NE DE DAHA AZ CANIYANE

Genellikle insanlar icin hicbir sey, bir kaniti, korku kadar ikna edici kilmaz. Bu ilkenin sonucu olarak hocalar, rahipler, hahamlar vb. butun ilahiyatcilar bize derler ki, "En guvenilir yon tutulmalidir. Allah, varligi hakkinda kuskulanmak kustahliginda bulunanlari siddetli cezalara, azaplara carpacaktir, onun siddeti dogrudur. Bu nedenle tanrisizlardan intikamini acimadan alacaktir. Cunku, deliliklerden ya da fesattan, dinsizlik ve gunahkarliktan baska, bir mutlak hukumdarin varligini reddettir ebilecek hicbir sey yoktur".

Bu tehditleri sogukkanlilikla inceleyecek olursak, soz konusu seylerin "varsayildigini" buluruz. Yani sozunu ettikleri seylerin gercekte olmadigini, varsayilan seyler oldugunu goruruz. Kendisine inanmanin daha guvenilir ve mevcudiyetinde tereddut ya da onu inkar etmenin pek cirkin, pek lanetlenmis oldugunu bize soylemeden once, ise, bir Allah'in varligini inandirici bir sekilde kanitlamakla baslanmaliydi. Bize yine kanitlanmaliydi ki, adil bir Allah, bozuk akillarin anlayamadigi bir zat, varligina inanmaya engel olan bir cinnet halinde bulunduklarindan dolayi insanlari acimasizca cezalandirabilir. Sozun kisasi, kanitlamasi gerekirdi ki, adaletle dolu oldugu soylenen ilahi zat, kendisi hakkinda insanin kusatilmis oldugu yenilmez ve zorunlu cehaleti cezaya carptirabilir. . . Ilahiyatcilarin dusunce, yargilama ve akil yurutme tarzi pek tuhaf degil midir?

Korkunc hayaletler uretirler, onlari celiskilerden olustururlar. Sonra da emin yolun, bizzat icat ettikleri bu hayaletlerin varligindan kuskulanmamak oldugunu soylerler!

Bu yol izlenince, inanilmasi inanilmamasindan daha guvenilir olmayan hicbir sacmalik bulunmaz.

Butun cocuklar tanritanimazdir, Allah hakkinda hicbir fikirleri yoktur; bu durumda bu cehaletleri nedeniyle cocuklar suclu mudur? Cocuklarin Allah'a inanma zorunlulugu hangi yasta baslar? Ergenlik yasinda diyeceksiniz. Bu yas ne zaman baslamalidir?. . . Bundan baska, en derin ilahiyatcilar, hocalar, papazlar, hahamlar tanrinin icyuzu meselesinde yaya kalir ve bu konuda bir sey bilmekle iftihar edemezken, dunyanin halki, kadinlar, isciler, sozun kisasi butun insan kitlesini olusturanlar, bu noktada hangi fikre sahip olabilirler?

- - - - - - - - - - - - -
Birini seviyorsan gercekten severdin, verecek baska hicbir seyin yoksa bile sevgin yeterdi.
Verecek cikolata kalmadiginda, annesi cocugu simsiki gogsune bastirmisti.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Kosnullugun ruhanilestirilmesine ask denir Iste Hiristiyanliga karsi en buyuk zafer.

VOLTAIRE (Francois-Marie Arouet) (1694-1778) Fransiz yazar ve filozof.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 





-------------------------------------------------
This free account was provided by VFEmail.net - report spam to abuse@vfemail.net
 
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder