6 Temmuz 2019 Cumartesi

ÜMİT ZİLELİ: İKTİDAR PAYDAŞI “AYDINLARIN” ASLA SİLİNMEYECEK GÜNAHLARI!. .



ÜMİT ZİLELİ: İKTİDAR PAYDAŞI "AYDINLARIN" ASLA SİLİNMEYECEK GÜNAHLARI!. .

Ergenekon kumpası 12 kocaman yıl sonra tam olarak çöktü…

Peki vicdanları tatmin etti mi? Tabii ki hayır!. . Mahkemenin "delil yetersizliği" gerekçesiyle verdiği beraat kararından tutun da yakalanan mahkum edilen soysuz yargı mensuplarının polis kılıklı çete mensuplarının "gazeteci" suretine girip "bavulculuk" yapmış olanların yurtdışına kaçmış olanların yani "maşaların" dışında kumpasın gerçek sorumluları hesap vermediler henüz!. .

Bu konuda yazmaya en çok hakkı olanlardan biri olarak bekledim; kimlerin ne inciler döktüreceğini kimlerin karanlık kuytularda saklanacağını kimlerin televizyonlarda gazete köşelerinde kıvırtacağını "suret-i haktan" görünebilmek için taklalar atacağını izlemek için bekledim…

Pek çok "kara komediye" tanık oldum… Geçmişte FETÖ'nün önünde diz çökenlerin mide bulandıran cıvıklıkta iki yüzlülüklerini gördüm… Örneğin bir TV kanalında son derece haklı olarak benim "paydaş" sıfatını taktığım dönekleri liberal sıfatlı iktidar kuyrukçularını teşhir eden gazeteci Nedim Şener ve Profesör Ersan Şen'e bir arkadaşını savunmaya çalışan Nihal Bengisu Karaca şöyle diyordu:

Ama Ali Bayramoğlu sonradan durumu anladı itiraz edeen eleştiren yazılar yazdı!. .

Hanımefendinin tezi "Bu dava vesayete karşı algısı yarattı. Aydınlar da ilk başlarda bu nedenle destekledi. Kimi daha erken kimi geç anladı!" şeklindeydi… Kendisinin anlamadığı ise şuydu:

Bir aydın olaylara olgulardan yola çıkarak bakar. "Aman da vesayet bitiyor" aldatmacalarına payanda olmaz!. .

Nihal Hanım'ın Bayramoğlu'nu savunmasına karşılık Nedim Şener tam da cadı kazanının kaynatıldığı günlerde bu muhteremin Taraf gazetesinde Neşe Düzel'e verdiği "Al gülüm ver gülüm"röportajı gösterdi. Hemen hatırladım; korkunç vicdansız ve alçakça bir röportajdı…

Peki ya gazeteci kılıklı tetikçilerin de dahil olduğu "Ergenekon iyice derinleştirilsin" başlıklı 300 imzalı bildiriyi nereye koyacağız hiç unutulabilir mi?!.

Suçluyorum!. .

Bu insancıklarla ilgili o kadar çok yazı kaleme aldım ki bir daha yazmak inanın içimden gelmedi… Ancak sonradan tarihin çöplüğüne atılan bu "iktidar paydaşlarının" isimleri hiç unutulmamalı nesilden nesile aktarılmalı hatırlanmalıydı…

Bu nedenle yıllar önce büyük şair Nazım Hikmet'in o muhteşem "Bir Provokatör Üstüne Hiciv Denemeleri" başlığı ile birkaç dizeyi de ödünç alarak şöyle yazdım:

"… Sen de bilirsin ki

Jurnal esnafı senin gibiler

Tutulup kulaklarından

Birer birer

Teşhir edilirler

Ben sadece söküp

Bir fitnenin 32 dişini

Ve Bab-ı Ali kaldırımlarına döküp

Geleceğini geçmişini

Aldım omzuma işte bu teşhir işini…"

Ahmet Altan Yasemin Çongar Mehmet Barlas Murat Belge Cengiz Çandar Oral Çalışlar Halil Berktay Şahin Alpay Hadi Uluengin Gülay Göktürk Baskın Oran Alper Görmüş Ali Bayramoğlu Nazlı Ilıcak Neşe Düzel İsmet Berkan Mümtazer Türköne Fehmi Koru Mehmet Baransu Şamil Tayyar Mehmet Altan Eser Karakaş Mahmut Övür Nagehan Alçı Rasim Ozan Kütahyalı Ayşe Hür Engin Ardıç Emre Aköz Yıldıray Oğur Fuat Uğur Cem Küçük VESAİRE

"Değil bir virgül…"

Daha çok isim var pek çok…

Onlar da "vesaire" sözcüğünün içinde yer alıyorlar!. . özellikle isim dökümü yaptım; iktidar için unutulmaz hizmetleri üstlendikleri "yetmez ama evet" misyonu hiç unutulmasın hep hatırlansın istedim!. .

Bu zevatın taa Irak'ın işgalinden başlayarak "demokrasi" "özgürlük" "insan hakları"gibi üzerine milyonların kanı sıçramış sözcükleri hiç sıkılmadan kullanarak iktidarın ve göbeğinden bağlı olduğu efendilerin Ortadoğu emellerine "piyon" görevini cansiperane yapan kumpaslarda en büyük yalanları "en nadide gerçekler" olarak köşelerine taşıyan çeteci polislerin ellerine sıkıştırdığı bilgisayar çıkıntılarıyla kitap hazırlayıp binlerce insanın hayatını karartan isimler olduğu hiç ama hiç unutulmasın istedim…

Bu zevatın o iğrenç kumpas sürecinde intihar eden onulmaz hastalıklara yakalanıp yaşamını yitiren zindanlarda uzun yıllar tutsak yaşayan yurtseverlerin çektiği acılarda "paydaş" olduklarını gelecek nesiller de bilsin istedim…

O isimler dikkatlice bakın: çoğu bugün ortalarda yok!. . Bir bölümü "paydaşlık" sonucu edindikleriyle yurtdışında bambaşka masalarda siftiniyor… Bir bölümü hiç sesi çıkmadan sanki geçmiş hiç yaşanmamış gibi yaşamını sürdürüyor… En yüzsüzleri ise dün eteğine kapandıkları FETÖ'ye en galiz küfürleri hakaretleri yapıp önüne geleni FETÖ'cü terörist ilan etmekle meşgul!. .

Ve hiç kuşkunuz olmasın; hepsi gün gelecek yaptıkları kötülüklerin hesabını verecek… Ancak büyük şairin dediği gibi:

Bu büyük kavgada değil bir virgül bir zavallı vesile bile olamayacaklar!. .

İZNİNİZLE: Sevgili okuyucularım iznimin bir bölümünü kullanmak biraz kafa boşaltmak için müsadenizi rica ediyorum. 16 Temmuz Salı günü buluşmak dileğiyle hepinize sevgi saygılar…

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/umit-zileli/iktidar-paydasi-aydinlarin-asla-silinmeyecek-gunahlari-5216603/

================================

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bir milletin basarisi mutlaka butun milli guclerin bir istikamette olusmasiyla mumkundur.
Bu nedenle bilelim ki elde ettigimiz basari milletin guc birligi etmesinden ortak hareket etmesinden ileri gelmistir.
Eger ayni basari ve zaferleri gelecekte de tekrarlamak istiyorsak ayni esasa dayanalim ve ayni sekilde yuruyelim.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

123. IMAN AKILLA UZLASTIRILAMAZ, BIRLESTIRILEMEZ VE AKIL IMANDAN USTUNDUR

Ilahiyatcilara gore iman, acik olmayan bir istektir. Bundan su sonuc cikar ki din, acik olmayan ya da akla cok aykiri olan iddialara tam bir olgunlukla inanmayi gerektirir.

Bu, inanis hakkinda aklin karar verme yetkisini kabul etmemek, aklin imanla uzlasmasinin, birlesmesinin olanaksiz oldugunu aciklamak degil midir? Madem din imamlari akli surmeyi gerekli gorduler; bu akli, imanla birlestirmenin imkansizligini din imamlarinin anlamis olmasi ve imanla uzlasmanin mumkun olmadigini, din imamlarinin hissetmis olmasi gerekir.

"Idrakinizi kurban ediniz; tecrubeden vazgeciniz, ileri gelenlerinizin tanikligina guvenmeyiniz, Allah adina size bildirdigimiz seylere koru korune itaat ediniz!". Dunyanin butun rahiplerinin kullandigi dil, iste budur. "Mutlulugumuz icin en gerekli seyler" diye bize sunduklari ilkeler soz konusu olunca, asla muhakeme etmemek, dusunmemek gerektigi noktasindan baska hicbir noktada birlesmezler.

Aklimi hicbir zaman kurban etmeyecegim. Cunku, yalniz bu akil, bana iyiligi kotulukten, hakki batildan ayirt ettirebilir. Eger sizin iddia ettiginiz gibi, aklim Allah'tan geliyorsa, cok comert oldugunu soylediginiz Allah'in, ancak beni yok etmek ve oldurmek uzere, sirf beni bir tuzaga dusurmek icin akli bana vermis olduguna hicbir zaman ihtimal vermem. Ey rahipler! Allah'inizin bir bagisi, vergisi oldugunu bize temin ettiginiz akli tanimlarken, Allah'iniza iftira ettiginizi gormuyor musunuz? Tecrubeden asla vazgecmeyecegim. Cunku, tecrube, hayalgucunden ya da bana kabul ettirilmeye calisilan rehberlerin otoritesinden daha guvenilir bir yol gostericidir. Bu tecrube bana gosteriyor ki, hirs ve cikar, o rehberlerin gozlerini gormez hale getirebilir kendilerini de yanlis yola saptirabilir ve tecrubenin otoritesi, ya aldatmaya cok elverisli, ya da baskalarini aldatmakta cok cikarci olarak bildigim bircok insanin kuskulu tanikligindan, kesin olarak busbutun baska bir onem ve degerdedir ve ruhun uzerinde busbutun baska bir hukum ve etkiye sahiptir.

Duygularima guvenmeyecegim. Cunku, bilirim ki, bazen beni hataya dusurebilir. Ancak ote yandan, duygularim beni hep aldatmaz. Pekala bilirim ki, goz, gunesi gercekte oldugundan cok kucuk gosterir. Ancak, duygularin yeniden uygulanmasindan baska bir sey olmayan tecrube gosterir ki, esya ne kadar uzak olursa o olcude kucuk gorunur. Dolayisiyla, gunesin dunyadan cok buyuk olduguna emin olurum.

Dolayisiyla, duygularimin, bana alelacele verdirmis oldugu kararlari sorusturmak icin, tecrubelerim yeterlidir.

Duygularimin tanikligina guvenmemeyi bana ihtar ederek, rahipler, her dinin kanitlarini benim icin curutur. Eger insanlar, hayalgucleri tarafindan aldatilabilirse, eger onlarin duygulari aldaticiysa, atalarimiz uzerinde etkili olmus mucizelere inanmam nasil istenilebilir? Eger duygularim sadik olmayan yol gostericilerse, bana, gozlerimin onunde yapilan mucizelere hic guvenmemek gerektigi ogretiliyor demektir.

- - - - - - - - - - - - -
Yaptiginiz, soylediginiz ya da dusundugunuz her seyi en ince ayrintisina dek ortaya cikabilirler ama gonlunuzun derinligine, isleyisine, sizin bile bilmediginiz o yere el uzatamazlar.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Butun dinler, insanlara, nefsin ya da kalbin faziletleri icin obur dunyada sonsuza kadar odullendirilecekleri sozunu verir, aklin ve anlayisin faziletleri icin degil.

SCHOPENHAUER,ARTHUR (1788-1860) Alman filozof.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 





-------------------------------------------------
This free account was provided by VFEmail.net - report spam to abuse@vfemail.net
 
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder