ARSLAN BULUT : ENSAR-MUHACİR SÖYLEMİ VE GERÇEKLER!
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr 12 Temmuz 2019
CHP Bilim Platformu'ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Prof.
Dr. Fethi Açıkel'in iletişim danışmanı Egemen Aldoğan "Mülteciler stratejik silah olarak kullanılıyor" başlıklı yazımdaki "Peki muhalefet ne yapıyor?" sorusu üzerine "Sarayın Yanlış Göçmen Politikasının Faturasını Vatandaş Ödüyor" ve "Ensar ve Muhacir Söylemi Suriyeli Sığınmacılara Derman Olmuyor" başlıklarını taşıyan iki rapor gönderdi.
Her iki rapor da "CHP Bilim Platformu Politika Notları" olarak hazırlandı.
***
Birinci raporda "Ülkemizin bugün yaşadığı göçmen krizinin temelinde AKP'nin Cumhuriyetimizin yaklaşık 100 yıldır bölgesine barış istikrar ve kalkınma getiren dış politika geleneğini terk etmesi yatmaktadır.
Gelinen noktada Saray Orta Doğu bataklığına saplanmıştır. " deniliyor .
Rapordaki bazı tespitler özetle şöyle:* AKP Suriyeli sığınmacılar sorunundan dolayı artan memnuniyetsizliği yatıştırmak için Ensar ve muhacir söylemlerini samimiyetsiz biçimde kullanarak dini duyguları sömürmektedir.
- AKP Suriyelilerin ne güvenli biçimde ülkelerine geri dönmeleri için gerekli diplomatik ve hukuki girişimleri başlatmış ne de Suriyeli sığınmacıların ve yurttaşlarımızın yaşam koşullarını ve hayat kalitelerini iyileştirmek için gerekli adımları atmıştır.
- 35 milyar dolarlık büyük bir kaynağın bütçedeki yerinin belli olmaması kaynakların nereye harcandığının bilinmesini önlemektedir. Suriyelilere yapılan harcamalarda usulsüzlükler ve kayıtsızlıklar olduğuna dair tespitler Sayıştay raporlarına yansımıştır.
- AKP'nin Suriyeli göçmenlerin kayıt dışı istihdamından kaynaklanan sorunlara çözüm üretmemesi Türkiye ekonomisini hızla merdiven altı çalışan bir üçüncü dünya ekonomisine dönüştürmektedir.
- Suriyelilerin ucuz iş gücü olarak kayıt dışı çalışmaya başlamasıyla genel ücretler seviyesinde çarpıcı oranda düşüşler gözlemlenmektedir.
- Kayıt dışı çalışan Suriyeli işçilere ek olarak Suriyeli girişimcilerin kayıt dışı işletmeler açması da işgücü piyasamızı olumsuz etkilemektedir.
- Suriyeli çocukların eğitim sorunları öğretmenlerin sırtına yüklenmiştir.Suriyeli çocukların olduğu okullarda çalışan öğretmenler tükenmişlik sendromu yaşamaktadır. Sağlık sistemimizde de benzer sorunlar yaşanmaktadır.
- Hatay Gaziantep ve Kilis başta olmak üzere Suriyelilerin yoğun yaşadığı yerlerdeki ev kiraları Türkiye ortalamasının oldukça üstüne çıkmış bu da dar gelirli yurttaşlarımızın makul fiyatlarla ev bulmasını zorlaştırmıştır.
- Yerel halk ve Suriyeliler arasında çok eşliliğin yaygınlaşması ve maddi zorluklar yaşayan Suriyeli kadınların 2. eş olmayı kabul etmesiyle evliliğin maddi çıkar unsuru haline gelmesi sadece Suriyeli göçmenleri değil onların içinde yaşadığı toplumumuzu da etkilemektedir.
- Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı illerimizde sosyal doku ve kentlerin kültürel yapısı dönüşmekte gettolar oluşmakta birçok kentte etnik ve kültürel nedenlerle çatışmalar yaşanmaktadır.
CHP NE YAPACAK?
Raporda "CHP iktidar olması halinde iktidarının ilk bir yılı içerisinde Irak İran Suriye ve diğer bölge ülkeleri ile birlikte Orta Doğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı'nı (OBİT) kurarak Suriye sorununu barışı sağlayarak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruyarak çözecektir. " deniliyor ve yedi maddelik bir paket uygulanacağı belirtiliyor:
1. Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine verdiği desteği ve duyduğu saygıyı açıkça belirterek Suriye yönetimi ile en kısa zamanda temas kuracaktır.
2. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı olmadan güvenli bölge oluşturulmasına taraf olmayacaktır.
3. Suriye toprakları üzerinde güvenliğin sağlanması Suriye yönetiminin sorumluluğuna bırakılacak Türkiye Suriye'den güvenli bir çıkış stratejisi geliştirecektir.
4. Suriye'de yeni anayasa yapım sürecine yapıcı katkı verilecektir.
5. Astana ve Soçi süreçleri doğrultusunda ülkemizin İdlib'de üstlenmiş olduğu görevin en kısa zamanda gerçekleşmesi için Rusya İran ve Suriye yönetimleriyle iş birliği içinde çalışmalar yapılacaktır.
6. Suriye ile varılan 1998 Adana Mutabakatı ve imzalanan 2010 Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İş birliği Anlaşması işletilecektir.
7. Suriye'den başlamak üzere bölgemizde yeni gerilimlerin yaratılması girişimlerine taraf olunmayacaktır.
***
Bu raporlar elbette önemli ama acil yapılması gereken iş iktidarı gereken tedbirleri almaya zorlamaktır.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ensar-muhacir-soylemi-ve-gercekler-52567yy.htm
- - - - - - - - - - - - -a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Her fert istedigini dusunmek istedigine inanmak kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak sectigi bir dinin icaplarini yapmak veya yapmamak hak ve hurriyetine sahiptir.
Kimsenin fikrine ve vicdanina hakim olunamaz.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
190. INSAN RUHUNUN MANEVIYATINI, ILAHIYATIN NE KADAR KISITLADIGI VE KULTUR, AKIL VE GERCEK ISIKLARININ ILERLEMESINI NE KADAR ERTELEDIGI HAKKINDA
Her donemde dusuncenin gercek zorbalari olmus olan ruhanilerle, tanrilarin gostericileriyle cekismeye, dovusmeye ve dusmanliga dusmekten cekinmek icin, eski ve yeni butun dusunurler ne kacamaklar, ne maharetler kullanmislardir! Buluslarini dinlerin kutsallastirdigi ham hayallerle, fahis hatalarla birlestirmek icin, Descartes'lar,
Malebranche'ler ve diger bircogu ne kadar varsayimlar, dolambaclar hayal etmek zorunda kalmislardir! En buyuk filozoflar, fikirleri teolojinin ilkeleriyle her catistikca, hatta sacma, celiskili, mantiksiz olmak tehlikesine dustugu olcude, kendi kendilerini ne kadar yedek onlemlerle kusatmislardir! Bazi acikgoz rahipler, cikarlarina uymayan sistemleri sondurmeye hep ozen gostermislerdir. Teoloji, her donemde "Procuste'un
Yatagi" olmustur. (Bu haydut, bu yataga yabancilari yatirirdi; ayaklari yataktan uzun olursa keserdi. Uzerine yatmak zorunda biraktigi kimsenin ayaklari yataktan kisa olursa, atlarla cektirerek ayalkarini uzatirdi. )
Yuzyillardan beri, hep yararsiz ve cogu kez turumuze zararli kuruntular uzerinde delice hayat tuketen bircok caliskan kafalarin kaybedilmesini, aci ve sikinti duymaksizin dusunebilecek, akli basinda insan, hangi insandir? Bunca unlu dusunur, bos bir teoloji ve kustah tartismalarla ilgilenecek yerde, fikirlere ne kadar isik sacabilirdi! Dini goruslerinin mal oldugu cabalarin yarisi ve kultlerin milletlere gerektirdigi masrafin yarisi; ahlak, siyaset, fizik, tip, ziraat vb. hakkinda dahileri aydinlatmaya yeterli olmaz miydi? Hurafe hemen hep kavimlerin dikkatini, hayranliklarini, hazinelerini yutar. Onlarin cok masrafli bir dinleri vardir. Ancak etkenleri olarak ne isiklari, ne erdemleri, ne mutluluklari vardir.
Bazi eski ve yeni filozoflar, tecrube ve akli rehber yapmak ve hurafelerin zincirinden kurtulmak cesaretini gosterdiler. Lencippe, Straton, Epicure, Democrite ve oteki bazi Yunan bilginleri, batil fikirlerin kalin perdesini yirtmaya ve felsefeyi ilahiyatin engellerinden kurtarmaya curet ettiler. Ancak kuruntuya asik muhayyileler icin fazla sade, duygusal mucizelerden ve keramet iceren seylerden fazla arinmis olan sistemleri, yerlerini, Platon'larin, Socrates'larin, Zenon'larin, masal icerikli varsayimlarina ve tahminlerine terk etmek zorunda kaldi. Yenilerden Hobbes, Spinoza ve Bayle vb. Epicure'un izleri uzerinde yuruduler. Ancak felsefeleri, akli dinlemeyecek olcude masallarla henuz keyf halinde olunan bir dunyada cok az izleciyi buldu.
Butun donemlerde, halkin kutsallastirdigi batil fikirlerden hicbir tehlike olmaksizin ayrilmak mumkun olmamistir. Hicbir turden bulus yapmaya asla izin verilmedi. En aydin adamlarin butun yapabildikleri, kapali kelimelerle konusmak, cogu kez korkak bir gonul oksaciligiyla, utanc icinde, yalani gercekle karistirmak oldu; bircoklarinin biri acik oteki gizli cifte inanci oldu. Gizli olan inanclarinin anahtari kayboldugundan, bu kisilerin gercek duygulari cogu kez anlasilmaz ve dolayisiyla bizim icin yararsizdir. En acimasiz tarzda yok edilmek tehdidi altinda, akil ve muhakemeden vazgecmeleri ve akil ve muhakemeyi imana boyun egdirmeleri kendilerine bagrilarak soylenen yeni filozoflar, dehalarina nasil ozgurce gezinti verebilir, akil ve muhakemeyi nasil olgunluga yoneltebilir, insan zekasinin ilerlemesi nasil hizlandirilabilir? Buyuk insanlar gercegi, ancak korkuyla titreyerek, araliktan gorduler; gercegi ifade etmek cesaretine cok ender olarak sahip oldular. Bunu yapmaya cesaret edenler, "kustahliklarindan" dolayi, genellikle cezaya carpildilar. Din, hicbir zaman ozgurluk olgunluguyla dusunmeye, ya da dusunuleni acikca soylemeye, ya da insanin her yerde kurbani ve saskini oldugu batil fikirleri elestirmeye asla elverisli olmadi.
- - - - - - - - - - - - -
Yaptiginiz, soylediginiz ya da dusundugunuz her seyi en ince ayrintisina dek ortaya cikabilirler ama gonlunuzun derinligine, isleyisine, sizin bile bilmediginiz o yere el uzatamazlar.
George Orwell1984
- - - - - - - - - - - - -
Org muziginin, cemaatin dikkatini ibadetin kalan bolumunden uzaklastiracagini umarak kilise orgcularina bagista bulunurum.
CARNEGIE,ANDREW (1835-1919) Iskocya dogumlu ABD'li isadami.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder