3 Kasım 2010 Çarşamba

BANU AVAR YAZDI: ‘BÜYÜK KÜRDİSTAN’: PROJENİN ADI!

BANU AVAR YAZDI: 'BÜYÜK KÜRDİSTAN': PROJENİN ADI!

Banu Avar, Haberler

1 Kasım 2010

(Mehmet Ali Güller'in son kitabı için…)

BÜYÜK KÜRDİSTAN, 100 yıllık bir projenin adı.
Proje, Mustafa Kemal Paşa'nın liderliğinde Türk milletinin verdiği büyük mücadeleyle dağılmıştı..
Batı, Osmanlı'yı önce iktisaden ve kültürel olarak göçertmiş, topraklarını ve kaynaklarını paramparça etmiş, petrol coğrafyasına el koymak için önce Arapları sonra Kürtleri kullanmaya kalkmıştı.

Topraklarımız üzerinde yeni devletlerin sınırlarını belirlemişti!

Son aşamaya gelindiğinde, özenle oluşturdukları 'projeyi' bu millet, yerle bir etti..
Yedi Düvel yılmadı, Cumhuriyet kurulduktan sonra işine devam etti. Birleşmiş Milletler'in ağababası 'Cemiyet-i Akvam' (Milletler Cemiyeti)dan karar çıkarttı, sinsi yollarla Musul ve Kerkük'ün manda yönetiminde kalmasını karara bağladı! 1924!
İngiltere, Nasturi ve Şeyh Sait isyanlarını kışkırttı, 'Hakkari hristiyandır' kampanyası açıldı, silahlar bölgeye yığıldı…Amerika, Kürdistan ve Ermenistan için çizdiği sınırları 'izlemeye' aldı.

İtalya sırtlan payını, Oniki adalar'ı kaparak aldı, Fransızlar Hatay'a gözkoydu! 1936!
Hatay görüşmeleriyle eşzamanlı olarak Dersim isyanı patladı.

Gazi Paşa'nın ölümünden sonra, batı, Türkiye'nin isyanlarla değil, Tanzimat kafalı yöneticiler eliyle, SİSTEM'in içine alınarak 'halledilmesine' karar verdi. 1946!

Önce 'batıcılık' pompalandı, az sonra İslam karşıtı bir 'dincilik' şırıngalanacaktı…1950!

Türkiye BATININ DELİ GÖMLEĞİ'ni giydi, bölgede yalnızlaştı, her geçen gün fakirleşti, kanıyla kazandıklarını masa üzerinde kaybetti, bağımsızlığından devşirme yöneticiler eliyle uzaklaştırıldı…Amerikan damgalı darbelerle derin yaralar aldı.

Her 'MİLLİ' adımında, terörle ve darbeyle cezalandırıldı..

Karşısına kah ASALA kah PKK çıkarıldı.

2005'de, 1905 ruhu ortada dolaşmaya başladı. İngiltere'nin tahtında Amerikan imparatorluğu, oturuyordu. Projenin adı: BÜYÜK ORTADOĞU'ydu! Bu 'BÜYÜK KÜRDİSTAN' demekti!
Türkiye'nin temelinde Gazi Paşa'nın stratejisi vardı. Kurtuluş savaşının zaferinde, Kuvvayi Milliye kadar, emperyalizme karşı birlik olan komşu devletlerin de rolü vardı.

BOP güncellenirken, içerde psiko-politik çalışmalar yanı sıra dışarıda Türkiye'nin izolasyonu ön plana çıkarıldı. Bölgenin darmadağın olması, aynı tehdit altında olanların, doğal ittifaklarının engellenmesi şarttı. Bölge ülkeleri ya Amerika eliyle birbirine bağlanacak, ya da birbirlerine düşman olacaklardı!

Bölgeyi, tıpkı 1918'de yaptıkları gibi, kuzeyden KAFKAS kaması ile yaracaklardı. Gürcistan'dan, Azerbaycan'a Ermenistan'a, oradan İran'ın kuzeyine inip, kukla Kürdistan'la bu hattı birleştireceklerdi., Suriye, Ürdün ve Lübnan derken , bu tampon kuşak, İsrail'e inecek, Doğu Akdeniz ve Basra Körfezine bağlanarak Türkiye'yi, Avrasya'dan, soyutlayacaklardı.

Türkiye Cumhuriyeti, AVRASYA EKSENLİ bir dış politikayla varlığını garantilemişti.

Mustafa Kemal Atatürk, 30'larda Emperyalizmin örgütlediği NAZİ saldırısına karşı Balkan ülkeleriyle ittifak yapmış, arkasını Saadabat Paktıyla sağlama almış, Sovyetlerle, İran'la, Afganistan'la elele vermiştir..Maddi ve manevi bir destek hattı oluşturmuştur.

Türkiye Ankara merkezli politikalarla, bölgedeki iki eski imparatorluk İran ve Rusya ile elele verirse, bir kez daha 100 yıllık batı rüyasını ezip geçecek, küresel elitin, en büyük zenginliklerin beşiği olan Avrasya'ya el koyma hayali sonsuza dek solacaktır.

O nedenle, Türkiye doğusundan soyutlanmalı, bu coğrafyanın ruhu olan Türkiye Cumhuriyeti yokolmalı, küçük federe devletler Washington'a bağlanmalıdır. Bu plan 1946'da William Bullitt'ın sözleriyle kayıt altına alınmıştır:

Ona göre Ortadoğu federasyonu şarttır. Buna giden adım . BÜYÜK KÜRDİSTAN'dır.

Bullitt şöyle diyor:

'..… Avrupa federasyonu, Ortadoğu federasyonu, Asya Federasyonu vb gibi bölgesel birlik ve birleşmeler kurma yolu BM anayasasına aykırı değildir: Beklediğimiz tarihi an gelince, bu iğreti adım, yerini dünya Federasyonu girişimine bırakabilir. Ulusal egemenlik sorunları bütün insanlığın yaşamıyla ilgili bu büyük dava içinde erir gider. Dünya hükümetini kurmak ve onu en yeni ve gelişmiş silahlarla bir otorite konumuna getirmek baş davamız olur. Ulusların yazgısı, insanlığın hakları hep bu otoriteye bağlanır.'

Batı ekseninden çıkıp, Gazi Paşa'nın oluşturduğu, Ankara merkezli, Avrasya ekseninde bir dış politika kurulmadıkça, Türkiye bu deli gömleğinden çıkamayacak, yedi düvelin 100 yıllık hayaline meze olacaktır..

Mehmet Ali Güller, batının 100 yıllık Ortadoğu planlarının geldiği son noktayı, Neo Osmanlıcılık'tan Neo Kemalizm'e yolculuğu ve son istasyon olan 'Büyük Kürdistan' oyununu okura en anlaşılır şekilde sunuyor.. Şimdi sıra bu bilgileri değerlendirip, savunma hattını geçmiş derslere dayanarak oluşturmakta!

Ellerine sağlık Mehmet Ali Güller!

Senin gibi evlatlara sahip bir milletin, son anda da olsa, bu oyunu bozacağına olan güvenimiz tamdır!

İLK KURŞUN GAZETESİ BANU AVAR'LA YENİ DÜNYA DÜZENİ DENİZLİ ETKİNLİĞİ: 2 KASIM SAAT 13:30 PAÜ KONGRE KÜLTÜR MERKEZİ'NDE

Banu AVAR
İLK KURŞUN

--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ SEVDAYA MI TUTULDUM  Benim de mi düşüncelerim olacaktı, Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım, Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle? Çok sevdiğim salatayı bile Aramaz mı olacaktım? Ben böyle mi olacaktım?   Orhan Veli KANIK  oO-------------------------------------------------------------------Oo  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder