12 Ağustos 2011 Cuma

POLITIK - Bir konu üç fikir...

Aynı konu üç makale.
Konu Ramazan Ayında İETT otobüsünde şort giydiği için dudağı patlatılan kız.

Zamancılar her zamanki gibi doğrudan işi yalancılığa, sahtekarlığa dökmüş, olayı yalanladıkları gibi bir de tam tersine çevirmişler.
Meğer saldırgan şortlu kızmış, meğer mağdur olanlar ise diğer yolcular ve otobüs şöförüymüş.

Hikmet Genç ise her zamanki gibi işi edepsizliğe dökmüş, hem şortlu kız şort giydiği için darp edilmeyi hak ediyormuş, hem donumuza sahip çıkmazsak biz de hak ediyormuşuz, hem de zaten olay tıpkı Zamancı sahtekarların iddia ettiği gibi tam tersi şekilde gerçekleşmiş.

Bekir Coşkun ise bu edepsiz, yalancıların işi bu noktaya getireceğini önceden bilmiş, ve olaya tam da bu noktadan girmiş.
Meğer herşey yalanmış;

kaba saba, evrimini tamamlayamamis "az noronlu" erkek cesidi.

ulkemizde en cok bulunan insan modeli
surumden kazandiginimi saniyo uretenler bilmiyomki ben

girgir dergisinde şu anda adını hatırlamadığım bir çizerin uydurduğu bir kelime.

maganda yolda yürürken yakası bağrı açık gezen, kimseden çekinmeyip osuran, tüküren, hatta balgamı tam yol ortasına atan, burnunun bir deliğini tıkayıp öteki deliğinden sümüklerini çıkaran ayılara denir. (tabi bunlar hep yol ortasında olur)

40 yaşındaki adamın dudağı patladı...
19 yaşındaki voleybolcu genç kızın orucu kaçtı...
İETT şoförü şort giymişti...

Ama müttedeyyin kesime de şunu bir kez daha hatırlatmak gerekir, maganda magandadır, zannetmesinler ki, içlerinden çıkan, kendi yetiştirdikleri magandalar onların türbanlı, tesettürlü kızlarına bir zarar vermez.
Bir de bakarlar ki, aynı magandalar türbanlı, tesettürlü bir hatunun da başını taşla ezmiş, ırzına geçmiş, acaba o zaman akılları başlarına gelir mi?
Ayrıca belki bilmezler, maganda iyi bir şey değildir, Maganda kuş dilinde manda demektir. Ayrıntısı yanda.

Şunu da asla anlayamam, kabul edemem, bir insan nasıl hem dindar olur, hem de tacizciyi, saldırganı savunur.
Ahlak dinin en önemli unsuru değil midir?
İşte ben bu noktada bunların samimiyetini ciddi olarak sorgularım..
Saygılar.


İETT Otobüsündeki Şortlu Kız...

ONUNCU KÖY

Bekir Coşkun

Sen kalk şortla İETT otobüsüne bin...

*

Üç aylar başladığında bir okurum notunda "Otobüsün hafif sakallı şoförü saatine baktı ve sağa çekip durdu" diyordu...

Yolcular arıza mı var diye tam bakarken...

Şoför yerinden kalkıp yolculara döndü, elini kulağına koydu, gözlerini kapattı "Allahuu ekber..." diye başladı...

Ezan okuyor...

Demek ki saatine baktı, ezan vakti...

Yolcular ne yapsınlar, dinlediler, sonra yola devam edildi...

(.......)

Demek ki müezzini otobüs şoförü yapmışlar...

İyi ki bastırıp umreye götürmedi yolcuları...

*

Voleybolcu Nurcan İbrahimoğlu ise önceki gün şortla otobüse binerken belki Paris metrosuna bindiğini sandı...

Oysa otobüs İETT otobüsü...

Vakit ramazan...

Yolcu oruç...

Şeyhinin ona "Oval cisimlere bakmak iyi değildir" dediği aklında 40 yaşlarındaki yolcunun...

Demek ki o an önünde oval cismi gördü...

Üstelik bu oval cismin iki tane de bacağı vardı...

Ve kalkıp uyarı olarak voleybolcu Nurcan'ın dudağını patlattı...

*

Bizler başından beri "Sıra bize gelecek" derken, belki içinizden "Bizim neyimiz var ki, neremize sıra gelecek?" dediniz...

Görüyorsunuz; ramazanda oynayan ağzınız, cumaya yönelmemiş ayağınız, hoca efendiyi dinlemeyen kulağınız, harama bakan gözünüz, telefonda konuşan diliniz, ya da şort giyen bacağınız varsa...

Bu yetiyor; sıranın size gelmesine...

*

Yok eğer sessiz, pısırık, tepkisiz kalıp sıranın size gelmesini beklediyseniz...

Sıra size geldiğinde ise çırpınsanız, yırtınsanız, başınızı taştan taşa vursanız faydası yok...

İşte; şortu yüzünden otobüste dayak yiyen genç kız boşuna çırpınıyor...

İETT şoförü, dinci medya, iktidarın yandaşları, adli tıp, karakol...

Tümü el ele verdiler, dudağı patlayan genç kızın yalan söylediğini işliyorlar durmadan...

O zaman şöyle olmuştur:

40 yaşındaki adamın dudağı patladı...

19 yaşındaki voleybolcu genç kızın orucu kaçtı...

İETT şoförü şort giymişti...

*

Ne bilelim biz...

En iyisi yazları şort yerine gri palto giyeceksin...

Donumuza, şortumuza sahip çıkalım!...

Hikmet Genc- STAR  

Normalleşiyoruz..., düzeldik..., ha gayret..., demokrasinin ayak sesleri...

falan derken bu ülkede her şey değişiyor...

YAŞ'ın masa düzeni dahi değişti, düşünün artık...

Lakin değişmeyen bir şey var...

Yıl boyunca yokken Ramazan'da birden ortaya çıkan irtica!... 

Hayır yani, niye gereksiz yere ve hala hortlar ki bu 'irtica'?!...

İrticayla beslenen, 'İrtica geliyor, demokrasiye balans ayarı çekelim bari!...' diyecek olanlar kendi popolarını kurtarma derdine...

E onlar kendi derdine düşmüşken, Babıali'nın post-modern yavşaklarına da yaramaz irticanın hortlaması...

Peki kime ne faydası var?...
Yok ama, alışkanlık işte!...

Ramazan bu., irticanın illa ki bir şekilde hortlaması lazım...

Geçen haftadan beri ortalıkta dolaşan o haberi duymuşsunuzdur...

Şortlu kadın veleybolcu otobüste dayak yemiş...
Şortu yüzünden!...

Aman ha, 'Kadın voleybolcu' ifadesine takılmayın sakın...
Biliyorsunuz artık böyle deniyor...
'
Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi, Kadınlar Voleybol Ligi, kadın atlet, kadın sporcu...vs,...
Bayan yerine kadın kullanılıyor...

Eskiden daha kibardık yahu!...
'
Baayan voleybolcu...' derdik, hatta 'halterci hanımefendi!...', 'gülleci hatun!...' dediğimiz de olurdu!...
( Gerçi bazı magandalar da '
uzun atlayan avrat!...' falan derlerdi!...)

Herneyse, biz hikayeye dönelim...

'Kadın voleybolcu olan' kızcağızı şort giydiği için İETT otobüsünde dövmüşler...

Olay şu; 'Kızcağız otobüse binmiş...
Altında voleybolcu şortu varmış...
Çok yorgunmuş, ayaklarını önündeki boşluğa doğru uzatmış...
Bir kaç hıyar, kızın ayağına takılmış...

Sonra bir tanesi kıza sataşmış 'vay sen neden ayaklarını uzatıyorsun millet geçemiyor, bu şortu giymeye utanmıyor musun deyip...' kavga başlatmış...

Derken adam şortlu voleybolcu kıza bir tane patlatmış...

( E kızım sen de voleybolcusun, herifçioğluna bir smaç indirseydin yahu!...)

Ve pek tabi ki gündem böylece belli oluyor...

'Milletin kılık kıyafetine karışılıyor, mahalle baskısı var..., şortlara özgürlük..., donumuza karışmayın!...

Hatta dün, bizim mahallenin eski cengâveri Ahmet Hakan Coşkundayanamamış, mevzuya dalmış...

'Nişantaşı'ndan çok Nişantaşılı, kraldan çok kralcı, laikden çok laikçi ya!...

Çağrıda bulunuyor; 'Bulun o yaratığı!...' diye...

E Ahmet bunu hep yapıyorsun sen...

Islak imza, ses kayıtları, gömülmüş silahlar, belgeler falan seni hiç bağlamadı...

'İspatlanmamıştır, yoktur, masumiyet, karine..., falan deyip ben de Ergenekoncuyum demiş bir insansın...

Şimdi voleybolcu bir kızın ifadesiyle, (her kimse) o adamın yaratık olduğuna kanaat getiriyorsun...Eminsin yani...
( Evet anlıyorum tabi, şotlularla aran iyi!...De., şortlular yalan söylemez diye bir kanun mu var?!...)

Üç değil, beş değil yahu...

Her mevzuya laikten çok laikçi, çağdaştan çok çağdaşçı olma kompleksiyle sazan gibi atlıyorsun...
Ve bu yüzden kaç defa '
hay bin kunduz...' diyerek işi pişkinliğe verdin...

Dünkü yazını okuyunca, ya o 'kadın voleybolcu' kızcağız sallamışsa, ya olaylar kızın anlattığı gibi değilse n'apacaksın diye düşünmüştüm...

Hatta içimden de geçirdim...

Kızın hikayesi palavra çıkarsa, Ahmet, 'Hay bin şortlu voleybolcu!...' der...dedim.

Aha da oldu...
Yeni haber; '
voleybolcu kıza şort dayağı atıldı mı?...'

Şişli Emniyet İlçe Müdürlüğü'ne ifade veren görgü tanığı ve İETT otobüs şoförüne göre 'şort dayağı' yok...

İfade veren diğer yolcuya göre voleybolcu kızın ayaklarını uzattığı ilerleme boşluğunda 3 kişi düşme tehlikesi atlatmış...
Adam kızın yanına oturmamış ve ona vurmamış...

Hatta kız adama elindeki bir şeyi sallamış...

Dünkü haber de bu...
Hadi aslanım söyle bakalım kim doğruyu söylüyor...
Voleybolcu kız mı, yoksa görgü tanığı ve şoför mü?...

Bu arada haber ile ilgili yorumları okudum...
Beni hep hasta etmiştir o gerizekalı yorumcular...

Bir tanesi diyor ki; 'Zaten bu ülkede mini etek giyen kızlara, şortlulara da nasıl bakıldığını çok iyi biliyoruz...

Hep kötü gözle bakarlar bu yobazlar...

Eee, ötekiler yani laik ve çağdaşlar nasıl bakar peki?...

'Ah benim çağdaş laik kardeşim ne güzel de minileri giyermiş...

Ah ne cici 'g-string'i varmış...' deyip halisâne çağdaş duyguları mı uyanırmış!!...

Hadi ulan gidin işinize!...
Türk erkeğine böyle söyle de gör bakalım çağdaşlığı kabul eden olacak mı?!...

Onu bunu bırakın da asıl curcuna bundan sonra başlıyor...

Başta Beşiktaşlı voleybolcular olmak üzere 'bulun o hayvanı' kampanyasını başlatanlar eylem yapmaya karar vermişler

13 Ağustos Cumartesi günü Kadıköy İskelesi'nde buluşacaklarmış...

Kadıköy'den karşıya geçecekler...
Şort giyip Nurcan'ın saldırıya uğradığını iddia ettiği 
42 M hatlı İETT otobüsüne bineceklermiş...

Size bir tavsiyem 13 Ağustos'ta sakın Kadıköy'e gideyim demeyin...

Yok yok, eyleme katılan şortlularla ilgili değil...

O kadar şortlu(!) bayanı yanlız bırakmak istemeyen ve desteklemeye(!) gelen çok maganda olacaktır!...
Bu yüzden izdiham yaşanabilir...

Taksim apaçilerinden sonra bir de Kadıköy apaçileri türeyebilir!...

Hadi Ahmet Hakan, sen de 'milletin şortuna, donuna...
' sahip çıktığı bu eyleme katıl...
'
O yaratığı' beraberce bulun...

Sakın abartma ha...
Destek vereceğim 
şort giyip gitme oralara!...

O kadar Kadıköy Apaçisi arasında!...
Sakıncalı olabilir netekim!!...

***

12 Ağustos 2011 Cuma  

http://www.stargazete.com/yazar/hikmet-genc/donumuza-sortumuza-sahip-cikalim-haber-373936.htm


VOLEYBOLCUNUN ŞORT DAYAĞI YALAN ÇIKTI

Zaman-SERKAN SAĞLAM, RÜMEYSA TUNCER

Beşiktaş Bayan Voleybol Takımı'nın altyapı oyuncularından Nurcan İbrahimoğlu'nun İETT otobüsünde 'şort giydiği' için dayak yediği yönündeki haberlerin doğru olmadığı ortaya çıktı.

Basında çıkan haberler üzerine Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne ifade veren otobüs şoförü ve görgü tanığı bir yolcunun açıklamaları, iddiaların tam tersi olduğunu ortaya koydu.
Görgü tanığı Sani Uymaz, ifadesinde Nurcan İbrahimoğlu'nun yüksek sesle tartıştığı erkek yolcunun "Ayağınıza bastığım için özür dilerim." demesine rağmen küfür edip, elindeki metale benzeyen cisimle yolcunun başına vurduğunu söyledi.
Uymaz ifadesinde erkek yolcunun bayanı darp ettiğine dair bir hareket görmediğini de aktardı.
İbrahimoğlu ile tartıştığı erkek yolcunun haberlerde belirtilenin aksine yan yana oturmadığını, ayrı koltuklarda oturduklarını gördüğünü ifade etti.

İETT şoförü ise olayı sesler üzerine yolculardan öğrendiğini anlattı.
Şoför ifadesinde, darp edildiğini öne süren İbrahimoğlu'nun, otobüsün ilerleme boşluğuna uzattığı ayağına 3 yolcunun takıldığını ve düşme tehlikesi geçirdiğini belirtti.
Bu sırada ayağı takılan yolcuların kendisinden özür dilemesine rağmen İbrahimoğlu'nun özür dileyen yolculardan birine elindeki tasma benzeri bir cisimle tokat attığını kaydetti.
Bu sırada diğer yolcuların da İbrahimoğlu'na 'Hem darp ediyorsun hem de küfür ediyorsun' diyerek tepki gösterdiğini söyledi.
İfadeye göre, İETT şoförünün 'Aracı isterseniz karakola çekeyim, isterseniz polis çağıralım.' demesinin ardından İbrahimoğlu aracı terk etti.
Bir gün sonra da polise şikâyetçi olmaya gitti.

Nurcan İbrahimoğlu'nun Kâğıthane Devlet Hastanesi'nde yapılan adli muayene raporunda ise herhangi bir darp izine rastlanmadığı öğrenildi.
Öte yandan İETT otobüsünde saldırı iddiasının ardından sosyal paylaşım siteleri üzerinden haberleşen bayan voleybolcuların şortlarını giyerek İbrahimoğlu'nun tacize uğradığı ve dayak yediği iddia edilen İETT hattındaki otobüse topluca binecekleri bildirildi.
Facebook ve Twitter'da da 'o hayvanı bulun' kampanyaları başlatıldı.

Nurcan İbrahimoğlu'nun bacakları...!

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1167828&title=voleybolcunun-sort-dayagi-yalan-cikti

--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Diem perdidi Günümü kaybettim. (Roma İmparatoru Titus)  Latin Atasözü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder