Yazının kaynağı bellidir altındadır. Vatan Gazetesi yazarı Murat Çeliğin araştırmasıdır.
Beğenmediyseniz, sizde farklı bir araştırma öne sürebilirsiniz.
Ben size ilişikin kehanette bulunmuyorum, yine anlamamışsınız, ancak en az iki yıldır sizi izliyor ve tanıyorum.
Kabalık konusuna gelince bilmiyorsunuz,
öyle az buz değil hiç bilmiyorsunuz,
bilmediğinizi de bilmiyorsunuz,
bileni de dinlemiyorsunuz,
motor gibi aynı şeyleri tekrar edip duruyorsunuz.
Bilmemekle kalsanız iyi, bilgisizliğinizle orantısız iddialı, büyük laflar ediyorsunuz.
Sizde dahil olmak üzere, özellikle Cemaat erbabı, Orduları lağvediyor, yeni askeri usuller, yeni sistemler icat ediyorsunuz, yeni ittifaklar yapıyor, yeni cepheler kuruyorsunuz, bin yıldır bilinenlerin hiçbiriyle en ufak bağınız yok..
Komşularla sıfır sorun politikası nedir, bize neler getirir/neler götürür?
Çevreleme stratejisi nedir, dünyada bu güne kadarki örnekleri nelerdir?
Bu coğrafyada binyıldır devletler nasıl kurulmuştur, nasıl yıkılmıştır?
En ufak bir entellektüel kaygınız yok..
Ordu komutanı Korgeneral olmaz. Ordu komutanı Orgeneral olur.
Kolordu komudanı Korgeneral olur. Tümen komutanı Tümgeneral olur.
Tugay komutanı Tuggeneral olur. Alay komutanı Albay olur.
Bir ülke kaç sabit orduya sahipse en az o kadar Orgenerale sahiptir.
Bir ülkede kaç kolordu varsa, en az o kadar Korgeneral olur.
Bir ülke kaç tugaya sahipse en az o kadar Tuğgeneral olur.
Bir ülke ne kadar alaya sahipse en az o kadar albayı vardır.
Bizdeki ve birçok dünya ülkesindeki sistem budur.
Bu hesaba göre ülkemizde dört ordu olduğu halde neden daha fazla orgeneral vardır?
Çünkü Kuvvet Komutanlıklarında, Genel Kurmay Karargahında J Başkanlıklarında görevli karagah subaylarının bir bölümü Orgeneral ve Korgeneral rütbesindedir.
Aynı şekilde Ordu Komutanlıklarında bazı karargah şubelerinde korgeneral ve tümgeneral rütbesinde subaylar görevlidir.
Aynı şekilde kolordu kargahlarında bazı şubelerde tümgeneral ve tuggeneraller görevlidir.
Bu böyle alay seviyesine kadar gider.
Bu normaldir, bunda da bir tuhaflık yoktur.
Ayrıca Ordu teşkilatı dışında Harp Akademiler, Harp Okulları gibi okulların komutanları da önemine göre çeşitli generallik seviyelerindedir.
| ÇANAKKALE SAVAŞINDA TÜRK CEPHESİ
|
Bu keyiften değil, uzun ve yıpratıcı savaşlarda komuta heyetinin zayi olmasındandır.
Misal, Çanakkale Savaşı sırasında oluşturulan 5. Ordu'a alay komutanlarının bazılarının Yarbay, Ordu komutanı Esat Paşa ise Orgeneral değil, Tümgeneraldir.
Kimse farkında değil, ama...
En son izledimiz Cemaatçi Emniyet/Adliye ve hükümet işbirliği içinde yapılan operasyonlar TSK'yı sanki büyük bir savaş yaşamış ve kaybetmiş gibi etkilemiş, birçok birlik komutası vekaleten yürütülür hale düşmüştür.
Tıpkı I. Dünya Savaşı, Çanakkale Savaşı, ve Kurtuluş Savaşında olduğu gibi.
Şu an Silahlı Kuvvetlerin komuta heyeti yandaki Çanakkale Savaşında olduğu gibi bir manzara sergilemektedir.
Özellikle Hava ve Deniz Kuvvetleri ciddi şekilde komuta heyeti yönünden tahrip edilmiştir.
Ülkenin deniz ve hava savunmasında ciddi sıkıntı olduğunu düşünüyorum.
Konu üç-beş general nitelemesinden çok daha vahimdir.
ABD'ye gelince, onlarda dünya çapında çeşitli bölgelerden oluşan, garnizon komutanlıkları vardır.
Ayrıca harekat yürütülen Irak, Afganistan gibi yerlerde ise Görev Kuvvetleri oluşturulmuştur.
Bir de küresel harekatları destekleyen ülke içinde ve dışında üs bölgeleri komutanlıkları vardır.
Onlarda ordu yapılanması genel olarak operasyonel görev kuvvetlerinden oluşur.
Nerede harekat varsa, orada bütün kuvvetlerden oluşan bir Görev Kuvveti oluşturulur.
Operasyon bittikten sonra ana ast birlikler yeniden teşkilatlandırılır.
Şu an ABD'ni iki bölgede görev kuvveti vardır. Birisi Afganistan'da, diğeri ise Irak'tadır.
O yüzden general ihtiyacı daha azdır.
İsrail kara kuvvetleri iki ordudan oluşur. Her bir ordu 3 ila 4 kolordudan oluşuyor. Her bir kolordu ise 15 ila 20 bin askerden oluşuyor. Ona göre hesap edin..
Almanya ve Japonyanın II. Dünya Savaşı malubu devletler olduğunu, ve kısıtlamalara tabii olduklarını hatırlatırım.
Özetle, her ülke kaç ordu besler, bunları nasıl teşkilatlandırır, ona kendi ihtiyaçlarına göre kara verir.
Türkiye'nin, Osmanlı'nın, hatta Bizansın, hatta Perslerin dahi bu coğrafyada maruz kaldıkları tehditler ve cepheler hep aynıdır.
1. Balkanlar.
2. Kafkaslar
3. Doğu ve Güney Cephesi.
Bir de buna Akdeniz ve Karadeniz Donanmalarını eklemek gerekir.
Ya bu kadar ordunuz olacak, ya da bu kadar geniş bir cephede birliklerinizi çok hızlı şekilde kaydırabileceksiniz.
Bu günün şartlarında , özel önlemler alınsa dahi günler ve haftalar içinde yüzbin kişilik bir kuvveti ülke içinde bütün unsurları ve ağırlıklarıyla kaydırmak ve konuşlandırmak, mümkün değildir.
Ülke bu az ordu hızlı hareket yönteminde rahatça, baskın yiyebilir.
Ayrıca yakın ve bölgesel komşularımızın kabaca asker sayılarını yan taraftan bakın kendinize göre basit bir hesap yapın..
Son olarak , bu kadar uzun yazmam salt sizin için değildir.
Belki sizden başka aldanmış, yanlış bilen kişilere de faydamız olur.
Türk Orduları üzerinden yürüyen siyasi ve ideolojik tartışma aynen, I. Balkan Harbi öncesi gibi zaafiyet yaratmıştır.
Bölgemizin önü ise karanlıktır. Ülkelerin sınırlarının değiştirilmesi yüksek sesle konuşulmaktadır.
Yapılanlar, ve yaşananlar şaka değildir.
Türk milletinin canı çok fena halde yanar.
Saygılar.
On 01.08.2011 22:45, ahmet dogan simsek wrote:
Sayın Cimcime
Dünyada kimin ne kadar generaliolduğuna dair ben bir şey söylediğimihatırlamıyorum. Basından iktibas edenlerden söz etmiş isek belki.Herhangi bir tarikat üyesi de değilim.Eğer sizin gibi kaba söylemem gerekirse sizdede kehanet kabiliyetimi varki benim hakkımda hemde aslı olmayan kehanetler ile hüküm ihdas ediyorsunuz derdim.Verdiğiniz verilerde pek inandırıcı değil. Avrupa da bizdeki tuğ general rütbesindeki işler albaylar tarafından yönetilir. Almanya da iki or general vardır onunda ikincisi NATO yüzünden orada bu düzeyde temsil edilebilmek için vardır. Ordu komutanlıkları Korgeneral rütbesindedir.Size bir şey sattığımı zannetmiyorum.Ne demek istediğinizi de anlamadım.Ama gereksiz kabalığınızı anlamaya çalışacağım. Demek dünyada bu tip kabalıklar ile kendisini saygın konumuna getirebileceğini zanneden birileride varmış.Kaynaklarınıza da fazla güvenmeyin. Lav silahını boru diye takdim ederek en yüksek düzeyde kilerinin bile yalan söylerken yüzlerinin kızarmadığı bir ekolden gelip de sözlerinize ve kaynaklarınıza güvenileceğini zannetmek ise sizin hüsnü kuruntunuz olsa gerek.Sağlıcakla kalınız.A.D.Şimşrk
01 Ağustos 2011 20:46 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
Sevgili Ahmet Bey,
Sizde okuduğunu anlamaam sorunu mu var?
Siz tarikat erbabı bize ne sattınız?
"Türkiye dünyada en çok general olan ülkedir" demediniz mi?
Değilmiş işte.
Bence yalanı tadında bırakın.
Şimdi birileri de kalkar orgenerallerin ülkelere göre dağlımını araştırır.
Şişersiniz.
Hem nedir bu general sayısıyla olan sorununuz?
Az olsa ne olur çok olsa ne olur?
Hepiniz oldunuz ordu allamesi.
Sanki çok şeyler biliyormuş gibi Amerikalıların sizin kulağına sufle ettiklerini söyleyip duruyorsunuz.
Rütbelerin dağılımı o ülkede şöyleymiş, bu ülkede böyleymiş bundan nereye varacaksınız?
Misal Libyanında generali yok.
Albay Kaddafi en yüksek rütbeli adam.
Şimdi Libya'yı mı emsal alalım?
Ya da hap kadar ülke, bilemedin iki ordusu olan İsrail mi bize emsal olacak?
Peki Almanya'nın maruz kaldığı dış tehdit neymiş de kaç ordu besliyormuş?
Yahu siz ve diğer ABD güdümlü diğer tarikat allameleri ordu nedir, kolordu nedir, tümen nedir, tugay, alay nedir?
Bunların kuruluşları nedir? Farklılıkları nedir?
Üç aşağı beş yukarı bu birimlerin içinde neler olur?
Karargahları nasıl oluşturulur?
Hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Size söylenenleri papağan gibi tekrarlamaktan başka yaptığınız bir şey yok.
Gerek sizin işbirlikçi basınınız, medyanız, gerekse internetteki sizin gibi kuklalar bilerek ya da bilmeyerek ABD sizlere neyi sufle ettiyse onu bir koordine içinde söyleyip duruyorsunuz.
Ordunun general sayısıyla uğraşmak neye yarar biliyor musunuz?
Beğenmediğiniz kadroları tasfiye etmenin mantısal destek noktası olur o kadar.
ABD'nin planı budur, engel çıkaran kadroları tasfiye etmektir.
Sizde bu planın kuklalarısınız.
Hepsi bu kadar.
Saygılar.
On 01.08.2011 15:16, ahmet dogan simsek wrote:Almanyanın sadece ikiorgenerali var onunda birisi NATOiçin.
Ordulardaki piramitin durumu önemlidir. Çok generali olan ordularda piramit bozulur ve bizdekigibi bir sürü farklıçete ürer. Kimi dış güçlere kimide PKK gibiçeteleri kullananlara ve mafyalara çalışmaya başlar.Sonuçda bizdeki gibi bir avuş eşkiye ile başlayıp 30 yıl sonra savaş var diye konuşulur.
01 Ağustos 2011 14:55 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
Hangi Ülkenin kaç General'i var
http://www.haber50.com/hangi-ulkenin-kac-generali-var-500737h.htmAKP Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un dikkat çekmesi dünya ordularındaki general sayıları merak konusu olduAKP Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un TSK'yı eleştirmesi ve 'Çin ordusunda bu kadar general yok' eleştirisi tartışma konusu olmuştu.Türkiye dünyadaki general sayısı sıralamasında 8.sırada yer alıyor.En kalabalık ordu Çin iken en az general Çin Ordusu'nda var.
Vatan Gazetesi yazarı Murat Çelik tartışma konusu olan general sayılarını araştırdı.İşte o rakamlar:
EN KALABALIK ORDU EN AZ GENERAL ÇİN
1) İngiltere: 186 bin kişilik orduda 820 general.....................1000 askere 4.4 general
2) İtalya: 180 bin kişilik orduda 485 general.........................1000 askere 2,3 general
3) Yunanistan: 142 bin kişilik orduda 319 general..................1000 askere 2,2 general
4) İspanya: 129 bin kişilik orduda 254 general.........................1000 askere 1,97 general
5) Fransa: 217 bin kişilik orduda 338 general............................1000 askere 1, 55 general
6) Almanya: 188 bin kişilik orduda 202 general.............................1000 askere 1, 07 general
7) Polonya: 134 bin kişilik orduda 202 general..............................1000 askere 1, 5 general
8) Türkiye: 582 bin kişilik orduda 364 general..............................1000 askere 0, 62 general
9) Amerika: 1 milyon 497 bin kişilik orduda 498 general...................1000 askere 0,33 general10) Çin: 2 milyon 285 bin kişilik orduda 191 general...........................1000 askere 0,08 general
Amerikaya Köle Partisi nin aynı anda yanıltma- yalan ve yalama partisi olduğu yine ortaya saçıldı..
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Can sikintisi Seytanin avukati LEHCET'UL HAKAYIK (GERCEKLERIN DILI)
__._,_.___BOZOKTV YAZISMA OTAGINA HOSGELDINIZ...
.
__,_._,___
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ ÖLDÜRDÜĞÜMÜZ Geceyle parlayan gözleri vardı, Cesurdu, cesurdu ziyade. Nasıl ki çekti bizi, İstifade. Karanlık mağaranın kapısında durduk, Geçerken bıraktık taşı. Sustu büyük bağırmasında, Gecelerin ve ormanların sırdaşı. Artik bizim gibi değil, Su içmez, kımıldamaz. Uyanıklığı hiç yok, Uykusu az. Öyle garip ve öyle sade, Süsler yapacağız süslerinden. Tüyleri gibi aydınlık, Ve bir şey görmeyen. Hazır, etrafın düşmanlığında, Zaferin bitmez tükenmez yemeği. Aklımızın, korkumuzun, ellerimizin, Beraber yiyeceği ! Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder