PANO
Deniz Kavukcuoğlu
'Ustalık' Buymuş Demek!
Başbakan, partisinin iktidara gelişinden bu yana geçirdiği evreleri üçe ayırmış, bunları "çıraklık", "kalfalık", "ustalık" dönemleri olarak adlandırmıştı. İlk iki dönemi yaşamış, tanıklık etmiştik; 12 Haziran seçimleriyle başlayan "ustalık" döneminde ise neler yaşayacağımızı, nelere tanıklık edeceğimizi doğrusu merak ediyorduk.
Merak ediyorduk, çünkü "çıraklık" ile "kalfalık" dönemleri arasındaki başkalıkların ayırdına, gözlem yetersizliğimizden olacak, pek varamamıştık. "Ustalık" ise adı üstünde belli bir bilgi birikimini, gerekli donanımı, deneyim çözümlemelerini, üst düzeyde algılama ve kavrama yeteneğini, gelişmiş yönetsel beceriyi gerektiren bir nitelikti. Başbakan, kendisinin ve partisinin artık bu nitel düzeye eriştiğini savlayarak bize eskisinden çok farklı bir Türkiye muştuluyordu.
Bekleyip görecektik.
***
Ne var ki uzun boylu beklememize gerek kalmadı. Daha seçimlerden on gün önce Başbakan'ın Hopa mitinginde çıkan olaylar sırasında polisin protestocu Hopalılara uyguladığı, bir emekli öğretmenin, Metin Lokumcu'nun ölümüne yol açan şiddete tanık olduğumuzda yeni döneme ilişkin ilk ipuçlarını elde etmiştik. Hopa olayları Hopa'da son bulmadı. Polisin uyguladığı şiddeti protesto etmek için Ankara'da toplanan gençlerin üzerine saldırıldı bu kez; bir genç kız eylem sonrası evine giderken polisin kurduğu pusuya yakalanıp komalık edilinceye kadar dövüldü. "Suçu" bir polis tankının üzerine çıkıp bayrak sallamaktı. Onlarca genç gözaltına alındı, tutuklandı. Haklarında ağır cezalar isteniyor.
Son günlerde Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin televizyonlarda gösterilen tanıtım filmini izliyor musunuz? Filmde rol alan ünlü ODTÜ mezunları, üniversitelerinde okuyan öğrencilerin hayatın dışında kalmayan, olan biteni sorgulayan, ülke sorunları üzerinde düşünen, çözüm üreten gençler olarak yetiştirildiklerini söylüyorlar. Hopa olaylarını protesto eylemine katıldıkları için yıllarının yakılması, hapishanelerde çürütülmesi istenen gençlerin bir bölümü ODTÜ'lü öğrenciler.
Ne yaman çelişki değil mi?
AKP'li Anayasa Profesörü Burhan Kuzu'ya Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yumurta atılması nedeniyle 13 öğrenci hakkında yapılan savcılık soruşturması sonucunda savcı, "kamu görevlisine hakaret" ve "kamu görevlisine görevini yaptırmamak amacıyla cebir kullanmak" gerekçesiyle 4'er yıla kadar hapis cezası istiyor.
***
Başbakan ve partisi için "ustalık" diye adlandırılan olgunlaşma, yerleşme evresi ileride toplumun ıslah edilme, doğru yola getirilme dönemi olarak adlandırılacak.
Gençler, öğrenciler, işçiler, memurlar, her meslekten emekçiler, eşitlikçi kadınlar, "açgözlü" emekliler; sendikalar, meslek odaları, barolar, sivil toplum örgütleri, medya kuruluşları, üniversiteler hizaya getirilecek. Aleviler, Sünni gibi inanmak, Kürtler Türk gibi düşünmek nedir, öğrenecekler. Toplum, süt dökmüş kedi gibi sessiz, balçık gibi itaatli, devlet büyüklerine saygılı bireylerden oluşacak.
Asker askerliğini, yargı yargılığını bilecek, imam ise bildiğini okuyacak!
***
Son günlerde Asmalımescit'te, Taksim'de, İstiklal Caddesi'ne çıkan sokaklarda, Cihangir'de, Tünel'de olan bitenleri küçümsemeyin. Tanık olmadıysanız bile Beyoğlu'nun AKP'li Belediye Başkanı, Süleymaniye Camisi eski vaizi, "İslamda Cinsel Hayat" adlı teolojik-erotik kitabın yazarı Ali Rıza Demircan'ın oğlu Misbah Demircan kaldırımlara çıkarılan masaları iş makineleriyle nasıl toplatıyor, "tahayyül" etmeye çalışın, sorgulayın.
Bu operasyonun amacı yarın başlayacak olan ramazanı yukarıda sayılan sokak, cadde ve semtlerde "alkolden arındırılmış" olarak karşılamaktan başka ne olabilir?
Bunlar daha başlangıç, kim bilir daha neler görecek, daha neler yaşayacağız?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder