15 Mart 2012 Perşembe

POLITIK - HANGİ DİLDEN ANLARLARSA

 

HANGİ  DİLDEN  ANLARLARSA

T.C  Başbakanı  13 Mart Salı günkü grup toplantısında, Milli Eğitim Komisyonundaki "zorbalığa" sahip çıktı. Genel Kuruldaki görüşmeler için muhalefet partilerine peşinen meydan okudu;
"Hangi dilden anlarlarsa, o dilden konuşuruz" dedi.
Tıpkı, mahalle kabadayısının rakibine rest çektiği gibi…
Adeta;  "Gidin söyleyin o çakala, hangi dilden anlarsa, yumruk-sopa-bıçak-falçata-silah"  biz varız, yer ve zaman söylesin, ondan korkan ondan beter olsun" der gibi…

Yanlış duymadınız, bu şekilde mahalle kabadayısı edasıyla meydan okuyan kişi, Kasımpaşalı bitirim, Jilet Talip değildi. Dünyanın en önemli devletlerinden Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı,  yine  Türk Milletinin kendilerine muhalefet görevi verdiği partilere  meydan okuyordu !...

Modern Hukuk Devletinde  Başbakan kimseyi tehdit etmez, edemez.  Meydan okumaz, okuyamaz.
Kendisinin geçici bir süre görevde olacağının bilinciyle, rakipleriyle çağdaş insanlar gibi konuşmaya, uzlaşmaya çalışır. Uzlaşma olmazsa, kanun koyucu böyle durumlar için  hukuk devletinde her türlü tedbiri zaten almıştır. Herkes  TBMM İçtüzüğüne  uyar, kendisine ayrılan süreyi konuşarak kullanır, sonunda oylama olur ve olumlu-olumsuz sonuca ulaşılır. Eğer sonucu beğenmeyen olursa, Anayasa Mahkemesine başvurmanın şartları bellidir. Bunu da beğenmeyen olursa, gidilecek tek yer kalır, orası da emanetin esas sahibi
Türk Milletidir. Herkes gider derdini Türk Milletine anlatır…
Başbakan Erdoğan bu meydan okumayı, demokrasinin neresine yakıştırıyor, ben çok merak ediyorum…

T.C Başbakanı Erdoğan, efelenerek-meydan okuyarak rahatlayacaksa  önünde çok konu var;
*Büyükşehirlerde, belediye otobüslerini içinde insanlarla beraber yakanlara,
*Türk Devletinin Askerinin-Polisinin, kafalarına arkadan kahpece kurşun sıkıp şehit edenlere,
*Türk Askerini-Polisini 256 gündür terör örgütünün elinden kurtaramayan sivil ve resmi devlet görevlilerine,
*Kendi vatanımızda Türk Bayrağını yakıp, yerine PKK paçavrasını asanlara ve bu rezalete göz yuman devlet görevlilerine,
*Kuzey Irak'ta Türkmen kardeşlerimizi, Barzani'nin peşmergelerinin insafına bırakanlara,
*Irak'ta on binlerce Müslüman kadın tecavüze uğrarken, seyredip Barzani ile çalgılı eğlence düzenleyenlere,
*Sahte dijital belgeler düzenleyerek, suçsuz insanları hapse attıranlara,
*Gariban Müslümanların sadaka paralarını dolandıranları koruyup  gözetenlere.
Gördünüz işte meydan okuyacak o kadar çok konu var ki…
Başbakan  Erdoğan şimdilik bunlara efelensin, meydan okusun, rahatlasın…

Ege'de  bir laf vardır;
"Ağalık vermekle, efelik vurmakla olur" diye.  Yani "Ağayım" diyorsanız  vereceksiniz, yok ben "Efeyim" diyorsanız  vuracaksınız, yani dediğinizi yapacaksınız.  Kendine ağa dedirtip vermiyorsan, garip gurebayı-fakir fukarayı korumuyorsan,  efe geçinip vurmuyorsan yani konuştuğunun gereğini yapmıyorsan,  size kimse inanmaz, güler geçerler…

Türk Milletinin onurunu-hakkını koruyacak kişi, askerinin kafasına çuval geçirildiğinde susup, bir kenara sinmez, gereğini yerine getirirdi…

İçinizden bilen biri;  Atatürk'ün "Bana çizmelerimi giydirmeyin" cümlesini niçin kullandığını ve sonucunda ne olduğunu Başbakan Erdoğan'a  lütfen anlatıversin…

Başbakan Erdoğan'dan özel bir ricam var;
Devamlı olarak "İstiklal Mahkemelerinden" bahsedip, lafı yarım bırakıyor.
Bu konuda ne biliyorsa açık-açık konuşmalıdır. Devletin tüm arşiv belgelerine ulaşma olanağına sahip. Geçmişi belge ve bilgi göstermeden karalamak Başbakana yakışmıyor. Geçmişte bir yanlışlık yapılmışsa Başbakan bunu açıklamalıdır. O zaman tarihçiler de, hilafet ve şeriat uğruna İngiliz'le- Yunan'la işbirliği yapanları, Türk Askerini arkadan vuranları açıklarlar ve gerçek ortaya çıkar, sonucuna da hepimiz katlanırız.

Lafı söyleyip kaçmak, civanım delikanlıya hiç yakışmıyor…

Sağlık ve başarı dileklerimle  14  Mart 2012

RİFAT SERDAROĞLU
--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    MEHMETÇİK  Çağları değiştiren, yüreğindeki kandır, Zaferleri kazandıran ruhundaki imandır. Hangi görevi alsan, ölür dönmezsin geri, Sen, çağların en yiğit, en yürekli askeri SANCAĞINDIR ELİNDE, ATATÜRK'ÜN İLKESİ, ÖLÜMSÜZDÜR SAYENDE, TÜRK'ÜN ŞANLI ÜLKESİ, Yolunu aydınlatan, senin ölmez ATANDIR, Uğrunda öldüğün şey, ölümsüz bu VATANDIR. Her çağda öndesin sen, yiğitlikte, mertlikte, Senin ölümsüz Pirin, Malazgirt'te yatandır. SANCAĞINDIR ELİNDE, ATATÜRK'ÜN İLKESİ, ÖLÜMSÜZDÜR SAYENDE, TÜRK'ÜN ŞANLI ÜLKESİ.  Yiğitlik destanlaşır, senin yiğit özünde, Şüphe yok, yalan da yok, verilmiş her sözünde; Sen en kutsal varlıksın, ulusunun gözünde, SANCAĞINDIR ELİNDE, ATATÜRK'ÜN İLKESİ, ÖLÜMSÜZDÜR SAYENDE, TÜRK'ÜN ŞANLI ÜLKESİ. Sırpsındığı, K osova, Sakarya, Dumlupınar, Her meydan savaşında, senin ölmez adın var. Ortaasya'dan çıkıp, Manş Denizine kadar, Her kıta'da adın var, her destan'da yâdın var. SANCAĞINDIR ELİNDE, ATATÜRK'ÜN İLKESİ, ÖLÜMSÜZDÜR SAYENDE, TÜRK'ÜN ŞANLI İLKESİ. FEDAKÂRLIK KANINDA, ATALARDAN MİRASTIR, ÜLKENE CAN BAĞIŞIN YALNIZCA SANA HASTIR. SANA DÜŞMAN GÜÇLERİN, KADERİ DERTTİR VE YASTIR; İTAAT BAYRAK GİBİ, ELİNDE TEK MİRASTIR. SANCAĞINDIR ELİNDE, ATATÜRK'ÜN İLKESİ, ÖLÜMSÜZDÜR SAYENDE, TÜRK'ÜN ŞANLI ÜLKESİ.  OSMAN TÜRKOĞUZ Yıl 1976   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/  Dinlerin kitaplar1n1;  Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder