Üç Leventler ve hücrede 10 yurtsever
++++++++++++++++++++++++++++++++
Albay Levent Göktaş - Levent Perinçek - Binbaşı Levent Bektaş
Silivri L Tipi Cezaevlerinde tecrit hücreleri var.
Bir bölümde yanyana 5 hücre var.
Ancak her hücreye tutuklu konmuyor. Arada mutlaka bir hücre boş tutuluyor. Duvara vurup haberleşmesinler, birbirinin sesini duymasınlar diye.
Tam tecrit.
F-6 Alt Blokta 3 Leventler kalıyor.
Albay Levent Göktaş,
Levent Perinçek
Binbaşı Levent Bektaş.
Doğu Perinçek'e "Levent" ismi takılmasının hikayesi şöyle:
Diğer iki Levent "Madem ki aynı bloktayız, ayrı gayrımız olmasın, senin de adın Levent olsun" demişler.
O gün bu gündür Doğu Perinçek'in adı Levent Perinçek.
Diğer 7 esir şu hücrelerde kalıyor:
B-3 Üst
Durmuş Ali Özoğul (Toplumsal Dönüşüm Yayınevi sahibi)
İbrahim Özcan
E. Üsteğmen Av. Serdar Öztürk
B-3 Alt
Tuncay Özkan
F-3 Üst
Binbaşı Fikret Emek
F-3 Alt
Mustafa Balbay
F-6 Üst
Semih Tufan Gülaltay
********
Yandaş basına göre sadece 2 kişi hücrede.
Perinçek'i, hele askerleri hiç görmek istemiyorlar...
Onlarda hapishane ve “hücreler” ve “demir parmaklıklar” ve “taş duvarlar” ve “zincirler” ve “zulümler”; hep Ricciardone’nin gazetecileri içindir.
Bir de var olan sistemin az çok kendisinden gördüğü diğer bazı tutuklular için.
********
ABD ve AB emperyalistleri ile TÜSİAD’tan diğer işbirlikçi sermaye çevrelerine kadar, sistemin efendileri, Ergenekon operasyonlarında “Kontrol dışı tutuklamalar” olduğunu söylüyorlar. “Operasyon kazası” yapılmış!
Ahmet Şık, Nedim Şener gibileri "Yanlışlıkla" tutuklanmış, diğerleri gibi "terörist" değillermiş.
********
Bazı tutuklular da kendilerini “Kaza kurbanı” statüsü içine atabilmek için ne yapacaklarını şaşırdılar.
F örgütüne mesajları ibretle izleniyor.
Sabah, Milliyet, Vatan, Hürriyet gibi sistemin merkez gazeteleri de, “insan haklarını” yalnız sistemin evlatları için geçerli görüyorlar.
********
Tecrit Hücreleri
Silivri L Tipi Cezaevlerinin hepsinin planlarında, bütün bloklarda tecrit hücreleri vardır.
B-3, F-3 ve F-6 bölümlerindeki, toplam 30 hücredir. Altlı üstlü toplam 6 ayrı bölümün her birinde 5 hücre vardır.
Tecrit hücrelerinde yasalara göre, yalnız
cezaevinde disiplin cezası alanlar
veya mahkemelerin tecrit hücresi cezası verdiği tutuklular kalır.
Oysa bugün tecrit hücrelerinde tutuklananlar hakkında böyle bir karar yoktur.
Hücre cezası geçicidir, bilemediniz bir iki hafta olur, amacı mahkumun davram-nışlarını düzeltmesidir.
Ancak Silivri'de yurtseverler bir yılı aşkın bir süredir hücrededir, süre konulmamıştır.
Bu durum yasalara aykırıdır.
Bunun hesabını elbette vereceklerdir.
Doğu Perinçek duruşmada hakime soruyor:
"Biz disiplin cezası almadık, siz de mahkeme olarak hücre cezası kararı vermediniz.
O halde bizi hücreye kimler, hangi yetki ile koydular?"
Hakim gözlerini kaçırıyor, cevap veremiyor.
Cevabı yok çünkü. Emir Hükümet kademelerinden geliyor.
Tecrit hücrelerinin bölümlerinde 5 hücreden biri, “ortak yaşam alanı” ilan edilmiştir.
Bu 2x2 metrelik yaşam alanının açılıp kapanan penceresi yoktur. Yalnızca cam takılmış deliği vardır.
"Yaşam alanı"nı dedikleri bu yer, havalandırılamıyor.
Koridor, yaşam alanı içinde gösterilerek, Adalet Bakanlığı, Cezaevi Yönetimi ve ilgili Mahkeme, kamuoyunu aldatmaktadır.
Kamera kayıtları da kanıtlar, koridorda yaşanamaz. Zaten koridor yaşam alanından ayrıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder