29 Mart 2012 Perşembe

Yararlı bir site - siyasi terimler Türkiye'de neye yarar?

http://www.neyeyarar.com/cemaat_tarikat_bahai.htm

siyasi terimler türkiye'de neye yarar

kur'an, enam 159'da tarikatları reddeder

Tarikatların tasavvufuna göre Allah'a ulaşmak için tutulan yolda  yapılan yolculuk, bir şeyhin öncülüğünde gerçekleşir. Oysa tarikatlara ve cemaatlere en iyi yanıt Kur'an'ın Enam suresi 159'da verilmektedir; "Dinlerini parça parça edip hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir." denilmektedir. Tarikatlar, cemaatler Kur'an'ı sömüren ve mesleği dincilik olanların din dışı kurumlarıdır.

cemaatler -ve tarikatlar, kur'an'dan üç yüz yıl sonra ortaya çıktı 

Hristiyanlaştırılmış İslam, Kur'an'ın  reddettiği mezhepler 9. YY'da ortaya çıktı;  11. YY'dan sonra da tarikatların ortaya çıkışı başladı.

Bugünse, "hristiyanlaştırılmış İslam"ı yaşatan mesleği dincilik olan binlerce tarikat ve cemaat vardır. Tarikatlar, cemaatler Tanrı'ya ulaşmada bir yol gösterici (mürşit) yardımcı konumunda görünmektedir. Oysa, Tanrı'ya ulaşıp insan-ı kâmil (eksiksiz insan) olabilmek için, yol göstericiye gerek yoktur; ve bu, Kur'an varken, tarikatlar veya cemaatler olur mu?

tarikatlar, hristiyanlaştırılmış islamdır

Kulla Tanrısı arasına giren tarikatlar ve benzerleri, hristiyanlaştırılmış islamın ürünüdür. Cemaatlerin şu savunması, papazın, kilisesine hristiyan toplamasına benzer: "Müslümanın cemiyeti, cemaatlerden Oluşur. Cemaat, bir liman gibi mensuplarını kucaklar, mensupları için bir sığınak ve korunak olur.".

Şeyhlerin, hocaların cemaat, tarikat kurması, papazların, bir belli cemaati kendi kiliseleri etrafında toplamasıyla aynıdır: "Ehli sünnet vel cemaat tarikat ve cemaatlerin varlığı ayrılık değil kuvvettir zenginlikdir.." denilmektedir.

dinciler, mustafa kemal'i neden sevmez

Mesleği dincilik olan tarikatlar, cemaatler, dinlere karşı eşit uzaklıkta durmak olan devletin uygulama ilkesi laikliği getirdiği için Mustafa Kemal'i sevmez. Çünkü laiklik, ötekilere baskıyı engeller.Tepelerindeki laiklik ilkesinden kurtulmanın, dincilere göre tek çözüm yolu, devleti yıkmak; devleti yıkmanın tek yolu da sömürgecilerle her alanda işbirliği yapmaktır.

bahai tipi örneği 

Bu işbirliğinin en tipik örneği Bahai Tipi'dir. 1800'lerde mehdi inancının ortaya çıkardığı ve son peygamber Muhammed'i reddeden din olan Bahailik, Türkiye'de müslüman kılığına girmiştir. Kur'an eğitimi almayan liderleri, İslam ilahiyatçısı gibi fetva (bildiri) verebilir.

Devletin laik uygulamaları, hristiyanlaştırılmış islamı yaşatan Bahailerin de önündeki engeldir. Devleti yıkmak için, tek başlarına yetemeyen güçlerini, emperyalistlerin hizmetine vermişlerdir. Haçlı Seferleri'nin, "Müslüman Türkleri Anadolu'dan kazımak mücadelesi" Şark Meselesi'nin sürdürülmesini sağlamaktadırlar.

vatikan'la işbirliği

Aslı, hristiyanların müslüman doğuyu ele geçirmesi ve islamın içinin boşaltılması olan dinlerarası ya da yeni adıyla medeniyetlerarası ittifak için, sözde müslümanlıkları adına Papa'nın elini bile öpebilirler.  ABD'nin ve AB'nin cumhuriyeti dönüştürme taşeronluğunu yapmaktadırlar. Bunun için, vatanseverlere uygulanan her türlü baskı ve yıldırmada onlar vardır. Öyle ki, Ortaçağ Avrupasında yaşayanlar, canlanıp Türkiye'ye gelselerdi, hiçbir yabancılık çekmezlerdi...

dindar - dinci farkı

Tarihin vicdanında sorgulanması gereken iki önemli unsurdan bahsetmek gerekir. Biri insanlık tarihi boyunca "insanlığın tüm değerlerine musallat olmuş bir şer kolu" iken, ötekisi, Hakkın rahmet sıfatının aynası olmuş bir bereket damarıdır… Dindar, toplumsal değerleri kucaklayarak; bireyselliği geri plana iter. Dinin en büyük düşmanı olan "sürü psikozunu" reddederek, aydınlanmacılığı öne alır. Dinci ise, "sen garışma hocalar bilir" edebiyatı eşliğinde; küfür ve riya pazarlamacılığı yapar…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder