Başçavuş devam edecek de, general mi olacaktı?
Fabrikalarda ustalar vardır, onlar da zaman zaman mühendise haset eder.
Ama kimse de öne çıkıp ücret ve statü eşitliği istemez.
İsteyen olursa ona da okusaydın öyle karşımıza gelseydin derler.
Muhasebeciler vardır, bir de lisans ve lisans üstü okumuş iktisat, işletme mezunları vardır.
Teknikerler, teknisyenler vardır, bir de uzmanlar, kariyer yapmış kişiler vardır.
Her işte böyle ikili bir sistem vardır.
Başçavuşluk yetmiyecekse, daha en baştan yolunu ona göre çizeceksin.
General olmak istiyorsan yolu var, harp okullarına gireceksin.
Seni aldıkları işin evsafı bellidir.
Sonradan o işin evsafını aştıysan, kendine yeni ama başka bir yol çizeceksin.
Bazı işler böyledir.
Bir hemşire ölene kadar hemşiredir.
Otuz yıllık hemşire de, yeni mezun hemşire de idarenin uygun gördüğü her yerde çalışır.
İlle de akademik kariyer yapacaksa, hemşirelik yüksek okularından başka yer yok.
Ne bitmez iç yarasıymış bu yahu...
Milletin beynine ettin.
Çok zorunuza gittiyse astsubay olmayacaksınız.
Erken yaşta para kazanmaya tamah etmediniz mi?
Dört yıl daha okumaya tahammülünüz yok muydu?
O zaman kaderinize katlanacaksınız.
Yok ben sonra okudum, aştım o seviyeyi dersen.
Bu durumda da mecburi hizmetini doldurduktan sonra ayrılacak, kendine başka yol çizeceksin.
Ne okuduysan onun yoluna gideceksin.
Bak, AKP hükumetleri sayesinde mecburi hizmet de kısaldı.
15 yıldı, şimdi on yıl.
Göz açık kapayıncaya kadar geçer.
Lütfen bir rahatla, anlat bize.
Ne oldu?
Kim, hangi subay sana ne kötülük etti?
Hani psikiyatrler der ya, çocukluğuna inelim diye.
İşte aynen öyle.
Geriye dönelim, kim ne yaptı?
Ne kuyruk acısıymış bu yahu.
Bitmedi, tükenmedi.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
EMEKLİ… ASSUBAY BAŞ ÇAVUŞ
"Bir çok birlik, depo fabrika, tugay tümen oldu....
Bir çok kasaba kent
Doğubeyazıt, Bor, İstanbul Hastal'ıyla
Tam yirmi üç yıl dolaştı....bir başçavuş
Ayağında vatan kokan postalıyla...
Buyruk aldı...veremedi..
"AST" adının başıydı...
Hesap tuttu... bilemedi..
Yüreği sabır taşıydı....
Yazgısının yasasında... kıdem aldı....
"Baş" oldu...
Başefendilik savaşında....
Çalıştı çalıştı çalıştı...
Dalga geçmek dilemedi...
"Çavuş" oldu....
"Çavuş" kaldı...
önden "çavuş"
sondan "çavuş"
"çavuş"u hiç silemedi
----------------------------------------------------
ÇAVUŞ OLDU.... ÇAVUŞ KALDI..... EMEKLİ… ASSUBAY BAŞ ÇAVUŞ
Refik Uğur - "Çıra Olduk Çaylarda" adlı şiir kitabından
(Refik Uğur : Şair ve Yazar - 1947 Kayseri doğumlu 1965 mezunu emekli assubay,1988 yılında emekli olarak İzmir'e yerleşti.)__._,_.___
Reply via web post • Reply to sender • Reply to group • Start a New Topic • Messages in this topic (1) Guruptan ayrilmak icin, icin asagidaki adrese bos bir eposta gonderin:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
.
__,_._,___
Hersey Sende Gizli
. . . . . .
Yerin seni cektigi kadar agirsin
Kanatlarin cirpindigi kadar hafif..
Kalbinin attigi kadar canlisin
Gozlerinin uzagi gordugu kadar genc...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kotu..
Ne renk olursa olsun kasin gozun
Karsindakinin gordugudur rengin..
Yasadiklarini kar sayma:
Yasadigin kadar yakinsin sonuna;
. . . . . .
Ne kadar yasarsan yasa,
Sevdigin kadardir omrun..
Gulebildigin kadar mutlusun
Uzulme bil ki agladigin kadar guleceksin
Sakin bitti sanma her seyi,
. . . . . .
Sevdigin kadar sevileceksin.
Gunesin dogusundadir doganin sana verdigi deger
Ve karsindakine deger verdigin kadar insansin
Bir gun yalan soyleyeceksen eger
. . . . . .
Birak karsindaki sana guvendigi kadar inansin.
Ay isigindadir sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldigin kadar ona yakinsin
Unutma yagmurun yagdigi kadar islaksin
Gunesin seni isittigi kadar sicak.
Kendini yalniz hissetigin kadar yalnizsin
Ve guclu hissettigin kadar guclu.
Kendini guzel hissettigin kadar guzelsin..
. . . . . .
Iste budur hayat!
Iste budur yasamak bunu hatirladigin kadar yasarsin
Bunu unuttugunda aldigin her nefes kadar usursun
Ve karsindakini unuttugun kadar cabuk unutulursun
Cicek sulandigi kadar guzeldir
Kuslar otebildigi kadar sevimli
Bebek agladigi kadar bebektir
Ve herseyi ogrendigin kadar bilirsin bunu da ogren,
Sevdigin kadar sevilirsin...
Can YUCEL
Kadin evden cikmamali perde arkasindan konusmali
AHZAB 33.evlerinizde oturun, eski cahiliye adetinde oldugu gibi acilip sacilmayin.
Namazi kilin, zekati verin, Allah a ve resulune itaat edin.
Ey ehl-i beyt!
Allah sizden, sadece gunahi gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
AHZAB 53.ey iman edenler!
Siz zamanini gozetlemeksizin, bir yemege davet edilmedikce, peygamber in evlerine girmeyin.
Ancak davet edildiginiz vakit girin.
Yemegi yediginizde hemen dagilin, sohbete dalmayin.
Cunku bu hareketiniz peygamber i uzmekte, fakat o (size bunu soylemekten) utanmaktadir.
Ama Allah, hakki soylemekten cekinmez.
Peygamber in hanimlarindan bir sey istediginiz zaman perde arkasindan isteyin.
Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onlarin kalpleri icin daha temiz bir davranistir.
Sizin Allah in resulunu uzmeniz ve kendisinden sonra onun hanimlarini nikahlamaniz asla caiz olamaz.
Cunku bu, Allah katinda buyuk (bir gunah) tir.
Kolelik kalkti mi?
Resulullah (sav) buyurdular ki: hangi kole kacarsa, bilsin ki ondan zimmet (garanti) kalkmistir, donunceye kadar namazi kabul edilmez
Muslim, iman 122-124, (68, 69, 70); ebu davud, hudud 1, (4360); nesai, tahrimu d-dem 12, (7, 102)
Cocuklarini kufur mekteplerinde okutanlar onlara buyuk kotuluk etmektedir.
Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.
Anadolu'da bir patirti, bir gurultu, kongreler, beyannameler falan, sanki bir sey yapabilecekler.
Blof yapmanin sirasi mi?
Hangi teskilatin, hangi kuvvetin var?
Bu ne hayal.
Kuzum Mustafa, sen delimisin?
Yazar Refi Cevat Ulunay - 1919
Bolseviklere Azerbaycan da muhalifler vardi.
Onlar bir karsit hareket yaptilar.
Azerbaycan da bizim kendi arkadaslarimiz vardi.
O arkadaslarimiza Ingilizler dediler ki:
Bolseviklerle muharebe ediniz.
Turkiye bizimle anlasti.
Orada bulunan arkadaslarimiz da ellerindeki kuvveti carptirdilar ve tabii maglup oldular.
Maglup olduktan sonra biz de isittik.
Haber gonderdik, filan ettik.
Halbuki Bolseviklerle bu muharebe baslayinca ahali-i Islamiyenin katline baslanildi.
Ermeniler bundan istifade etti ve hudutlarda bulunan ahali-i Islamiye de bundan istifade etti.
(3 Temmuz 1920)
K.ATATURK
EINSTEIN ve DINLER
Bir insanin etik davranisi, esasli bir sekilde, iyi iliskilere, egitime, sosyal baglara ve ihtiyaclara dayanmasi gerekir; dinsel hicbir temele gerek yoktur.
Eger kisi, cezalandirilma korkusu ve olumden sonra odullendirilme umuduyla davranmak zorunda olsaydi gercekten de acinacak halde olurdu.
Bu nedenle dinsel kurumlarin neden daima bilime karsi savastigini ve onun yolundan gidenlere karsi baski yaptigini anlamak kolaydir.
A man s ethical behavior should be based effectually on sympathy, education, and social ties and needs; no religious basis is necessary.
Man would indeed be in a poor way if he had to be restrained by fear of punishment and hopes of reward after death.
It is therefore easy to see why the churches have always fought science and persecuted its devotees
Albert Einstein, Religion and Science, in the New York Times Magazine, November 9, 1930, pp.3-4; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, pp.205-206.
Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.
Nazim Hikmet Ran
Zaman icinde Filistin in tamamina yayilacagiz
Prof.Dr.Haim Weizmann, Israil Devlet Baskani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder