22 Şubat 2019 Cuma

ABDÜLHAMİT DENEN ZAVALLI ZAT !

ABDÜLHAMİT DENEN ZAVALLI ZAT !



1876-1909 arasında tam tamına 33 yıl boyunca padişahlık yaptı.

Bu sürede bir gün olsun İstanbul'un dışına adım atmadı. .

O kadar KORKAK bir yapıya sahipti ki. . DOLMABAHÇE SARAYINI terk ederek bütün efradını YILDIZ SARAYINA taşıdı. .

Sebep basit idi. . DOLMABAHÇENİN denize kıyısı vardı. . Düşmanlar gemi ile sarayını basabilirdi. .

Yıldız Sarayı 500 bin metrekareden oluşuyordu ve içinde tam 12 bin kişi yaşıyordu. 33 yılı aşkın süre sadece imparatorluğun evi değil; Abdülhamid'in tek adresi oldu.

Çeşitli kuşlar çok sayıda evcil ve zürafa zebra devekuşu aslan ayı gibi vahşi hayvanlar da besliyordu...

Padişah'a ait bahçede bir havuz da vardı. İçinde elektrikle çalışan küçücük gemiler koydurmuştu. Saray erkanının çocukları burada oynarken bazen kendisi de onlara rakip olur havuzda gemileri yarıştırırdı.

YANİ GÜNÜNÜ GÜN EDERDİ. .

Sadece sultanın evi değil; imparatorluğun kalbi haline geldi.

Yıldız Sarayından dahi dışarıya yalnızca cuma namazları için çıkıyordu. .

Neden?. .

Çünkü korkaktı öldürülmekten ve tahttan indirilmekten korkuyordu!

ANCAK KORKAKLIK ÖLÜME ÇARE DEĞİL ELBET

1905 yılında Yıldız Cami'sinde namaz sonrasında bir suikast düzenlenir. 26 kişi can verir. .

Abdülhamit şansın da yardımıyla suikastı sağ salim atlattı.

Suikastın elebaşı düzenleyicisi olan kiralık katil Edward Jorris isimli Belçika vatandaşı yakalanır. .

Hemen asıldı falan zannediyorsunuz değil mi ? HAYIR

Abdülhamit AFFETTİ. .

ÇÜNKÜ BÜYÜK BÜYÜK DEVLETLER ÇOK KIZARDI. . !

Cebine para konuldu ve ülkesine gönderildi!

En sevdikleri sayıları binleri bulan HAFİYECİLER. . JURNALCİLER VE MUHBİRLERDİ. .

Onlardan gelen her bilgi DOĞRU KABUL edilirdi. .

Büyük devlet adamı MİTHAT PAŞAYI sarayda kurdurduğu çadır mahkemesinde yargılattı...TAİF e sürdürdü ve o zindanda boğdurttu...

Düşmanları onu dinler ona zarar verirler diye saraya KALORİFER bile döşenmesine razı olmaz. .

Döneminde en çok TOPRAK KAYBI yaşandı. .

RUMELİ. . KIBRIS. . ERZURUM...BULGARİSTAN. .

93 Harbini kaybettik...RUSLAR İSTANBUL a kadar dayandı. .

HEMEN İNGİLTERE ye sığındık. .

Onlar da hemen geldi. . İSTANBUL demir attılar...

RUSLAR AYESTEFONAS a (YEŞİLKÖY) Koskaca anıtı diktiler...

O anıtın gölgesinde sarayda havuzda gemilerini çocuklarla yarıştırmaya devam etti. .

TEFECİLERE paçayı kaptırdı...MİDİLLİ de gitti. .

FRANSIZLAR TUNUSU işgal etti. . TEK MERMİ ATILMADI.

İNGİLİZ de boş durmadı MISIR ı İŞGAL ETTİ. .

SIRBİSTAN. . KARADAĞ. . ROMANYA. . ELDEN ÇIKTI. .

1 milyon 592 bin 806 kilometre kare VATAN toprağı KAYBEDİLDİ. .

YAKLAŞIK BUGÜNKÜ TÜRKİYENİN iki katı. .

KORKUSUNDAN donanmayı HALİÇ e hapsetti. . ÇÜRÜMEYE BIRAKTI. .

DONANMANIN Kurumsal kültürü ve tecrübe birikimi de kaybedilmiştir. Bu nedenle 20'nci yüzyıla donanmasız girdik.

Ertuğrul Firkateyninin Japon sularında batarak 537 bahriyelinin şehit düşmesine neden olan dönem de gene bu döneme rast gelir...

KORKAK ama 16 hanıma sahip. .

KORKAK ama 16 hanımdan 17 çocuk...



10 Şubat 1918'de Beylerbeyi Sarayı'nda babası Sultan Abdülmecid ve dedesi II. Mahmut ile aynı hastalıktan ömrü boyunca çok korktuğu veremden 76 yaşında öldü.

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK...

--
AltNot a45UyF587661
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Ozgurluk ve bagimsizlik benim karakterimdir.
Ben milletimin en buyuk ve ecdadimin en degerli mirasi olan bagimsizlik aski ile dolu bir adamim.
Cocuklugumdan bugune kadar ailev husus ve resm hayatimin her safhasini yakindan bilenler bu askim malumdur.
Bence bir millete serefin haysiyetin namusun ve insanligin vucut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin ozgurluk ve bagimsizligina sahip olmasiyla kaimdir.
Ben sahsen bu saydigim vasiflara cok ehemmiyet veririm.
Ve bu vasiflarin kendimde mevcut oldugunu iddia edebilmek icin milletimin de ayni vasiflari tasimasini esas sart bilirim.
Ben yasabilmek icin mutlaka bagimsiz bir milletin evladi kalmaliyim.
Bu sebeple milli bagimsizlik bence bir hayat meselesidir.
Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse insanligi teskil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabi olan dostluk ve siyaset munasebetlerini buyuk bir hassasiyetle takdir ederim.
Ancak benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin bu arzusundan vazgecinceye kadar amansiz dusmaniyim.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

-   -   -   -   -   -   -   -   -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

149. INCIL'IN AHLAKI, UYGULAMA YETENEGINDEN YOKSUNDUR

Isa'nin izleyicileri, mezheptaslari, her konuda dogaya aykiri, kalbin butun egilimlerine zit, duygu ve hazlara dusman olan dinlerinin kurulusunu, bize bir mucize olarak gostermek isterler. Ancak bir dinin hukumlerindeki sertlik ve siddet, o dini kamu gozunde daha cok sasirtici kilar; anlasilamayan sirlara tanrisallik gozuyle baktirarak, hurmet ettirerek, ayni hukumler, insanoglunun gucu ve dermanina uygulanmasi mumkun olmayan ahlaki, insan gozunde ilahi ve dogaustu olarak kale gibi saglamlastirir; boyle bir ahlaka insani hayran eder.

Bir ahlaki cok begenmek ve onu uygulamak farkli iki seydir. Butun Hiristiyanlar, Incil ahlakina hayran olmaktan ve onu ovmekten bir an geri kalmazlar. Ancak bu ahlak, kendilerinde takat ya da ilahi inayet olmadigi bahanesiyle izlemekten vazgecen bazi kimselerin begendigi cok sinirli sayida azizden baska kimse tarafindan uygulanmaz.

Tanrisallik begensin diye, dunyada insanin kendisini bedbaht etmesinin cok gerekli oldugu fikri uzerine kurulu bir dini ahlakla, butun evren az cok kirletilmistir.

Yerkuremizin her yerinde cilekesler, kendi icine kapanip yalniz yasayanlar, yoksullar, bagnazlar gorulur ki, bunlar, lutuf ve keremini yuceltme ve agirlamada herkesin ayni fikirde oldugu bir zatin onuruna, kendilerine eziyet etme* yontemlerini derinden derine etraflica arastirmis ve incelemis gorunurler! Din, esas olarak insanlarin sevinc ve refahinin dusmanidir.

"Ey aglayanlar! Mutludur aci cekenler, yazik bolluk ve sevinc icinde olanlara!" Hiristiyanligin ortaya koydugu nadir kesifler iste bunlardir!

Misir'da Muslumanlararasi bir mezhep vardir ki, mensuplari yere yuzustu uzanip kendilerini azgin develere cignetmekle Allah'in hosuna gittiklerine, Allah'a ibadet ettiklerine inanirlar; bu kendine ahmakca eziyete "dosa" adini verirler.
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder