18 Şubat 2019 Pazartesi

"UNUTMAMALI"

Ben ortaya bir laf koydum.
Beğenen alsın gitsin, beğenmeyen kosun bıraksın.
Ama arzu edenlerden eleştirileri de bekliyorum.
Katkı ve eleştiriler.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  




"UNUTMAMALI"

(bügünlere nasıl geldik)

1801'deki ilk Vahhabi isyanını Muhammed Abdülvehhab'ın torunu olan Abdullah ibn Suud baslatmıştı. Abdullah fikirlerini yaymak ve insanları etkilemek için tek bir vasıta kullanıyordu Kılıç. Arabistan'da isyan bayrağını o açtı onbinlerce başıbozuğu yanına toplayıp

Irak'a gecti ve 1801'de Kerbela'ya saldırdı. Çoluk çocuk demeden üç günde 5 binden fazla masum insan kafası kesti! Sonra da "Dinde Mezar Yoktur" deyip Peygamberin torunu hz. Huseyin'in sandukasını yaktı. Ertesi sene Taif'e girdi ve bu defa Taiflileri doğradı !!

Artık Mekke ve Medine'nin yolu önünde açıktı; gitti her iki kutsal şehri de işgal etti ve kendisine karşı koyan kim varsa kafasını kestirdi. Halifelerin ve din buyuklerinin mezarları bile hışımına ugradı; Peygamber'in Medine'deki türbesinin dışında ne kadar mezar varsa yıktı.

Abdullah ibn Suud'un baskaldırmasından sonra kutsal topraklara artık terör hakimdi. Hacca uzun yıllar gidilemedi ve bütun uyarılara rağmen kelleyi koltuğuna alıp Mekke'ye doğru yola çıkanlardan da bir daha haber alınamadı. . Vahhabilik işte böyle doğuyordu.

Osmanlı bu süreçte Vahhabi isyanlarıyla uğraşıyordu ve Bu isyanların yayılışını durdurması gerekiyordu. İşte tam bu noktada Şeyh Halid'in etkisi büyük oldu... Vahhabiliğin karşısına bölgede güçlü bir Nakşi tarikatı çıktı ve Vahhabiliğin önüne bir set oluşturmaya başladı...

Aynı tarihsel süreçte Osmanlı'da Yeniçeri isyanları da sürüyordu. . Rumlar Mora'da isyan çıkartmış Türkleri katlediliyorlardı. Saray Yeniçerilerin eski gücünü kaybettiğini düşünüyor ve bu bahaneyle kaldırmayı düşünüyordu ama Yeniçerileri destekleyen Bektaşi tekkeleri vardı...

Yeniçeri Ocağı kaldırılması için Bektaşiliğin etkisinin kırılması lazımdı... Peki nasıl olacaktı bu iş? "Babil Yahudisi. . " bu Şeyh Halid burada da kurtarıcı gibi ortaya çıkacak ve 1826 da Ocak yıkılıp da Bektaşi tekkeleri kapatıldığında Halidi tekkeleri yerini alacaktır...

Bu Karanlık Şeyhi daha önce yazmıstık ama tekrar hatırlatmakta fayda var. Yahudi kökenli Süleymaniyeli Şeyh Halid aniden Hindistan'a davet edilip Nakşiliğin Hindistan kolu Abdullah Dıhlevi'den el alıp Halife yapılan zattı...Tabi ki Dıhlevi'nin de secerecesi çok karışıktır.

Yahudilerin K. Irak Barzan ve Süleymaniye coğrafyasına gelişinin tarihi çok eskiydi. Babil Kralı lll. Nebukadnassar Kudüs'un Yahudi halkını esir alıp bu esirleri Kuzey Irak'a sürgün ettiginde tarih MÖ.580'lerdeydi. (5 bin kadar Yahudi de Ermeni Kralına köle olarak verilmisti. )

Ermeni kralına hediye edilen bu Yahudilere ise bugün Bagratuni deniliyor. (Hz Google bakınız Bagratuni siyasiler kimler) Bu sürgün ile Irak'a getirilen Yahudi toplumunun büyük bir kısmı Musul Kerkük Erbil ve Süleymaniye gibi şehirlerin merkezlerine yerleşmişti.

1883 yıllarında yapılan nüfus sayımına göre Musul ve Şehrizor(Kerkük) vilayetlerinde toplam 4.286 nüfuslu bir Yahudi topluluğu bulunuyordu bir kısmı kürtleşmişti... ----- Kaynak; Uçar "Hahamların Torunu Barzaniler" Dr. Sinan Marufoglu "Osmanlı Doneminde K. Irak" s.83

DİKKAT; 1855 de bir Osmanlı mahkeme kaydı ile Yahudi Haham Barzani'nin kimliğine ulaşıyoruz. Kürtlerin Yahudi Hahamlarından Musulda bulunan "Haham Salum Barzan" 1855 de bir Müslümana hakaret etmesi üzerine açılan hukuki dava sonucu adı gecen Kürt Hahamın önce Dersaadet'e...

Oradan da Selanik'e uzaklastırılmasına karar verilmişse de sonra yine geri döndüğünü de görüyoruz. (Bu konuyu bölücü kürtçülüğün arkasındaki kripto Kürtler (kürtleşen Ermeni ve Yahudiler) başlığıyla incelemistik) (Bu Barzaninin dedesi Şeyhülislam onunda dedesi Hahambaşı!)

Talabani ailesinin kurucusu da Sadate Nehri'dir. Sadate de Kadiri Şeyhi iken "Meşhur Hintli Mürşidinin" etkisiyle Nakşibendiliğe geçiyor... Nakşibendiliği Anadolu da yayan kişi ise Seyit Taha'dır ve atadığı "kripto" Kürt Halifeleridir....(Aklımıza Lawrence geldimi şimdi?)

Nakşibendiliğin 4 önemli Tekkesi olacaktı. . .bunlar; A. Z. Gümüşhanevi(Nam-ı diğer Çerkez Ahmet) İsnet Efendi Kelami ve Kasgarlı Tekkesi Yine Erzincan da Abdurrahman Reyhani'den Adıyaman'daki Mehmet Reşat Erol'a kadar onlarca şeyhin kurduğu Halidiye tekkeleri kurulacaktı.

Bediüzzaman veya deli Said-i Nursiye de Van'daki Nakşibendi Arvasi Tekkesinde eğitim aldıktan sonra Bitlis'deki magaralarda kendisine İran'daki Meşved Yahudilerinin Tevrat'ının bilgisi öğretildi. Yazdığı Risaleleri bu Tevratın Arapça ve Farsça bir şeyler katılmış halidir.

(Bu Said'in Bahailikle ilişkisini de ayrıca araştıralım. ) Bu kripto Şeyh Halid Hindistan'a davet edilip "büyük kripto" Dıhlevi'nin Halifesi ilan edildikten sonra başta Kadiriler olmak üzere bölgedeki 6 tarikati kendine bağlayıp çok güçlü bir Nakşibendi örgütü kuracaktı.

(iki asır önceki bu teo-stratejik çıkış şu anda Türkiye'de de yaşanıyor ama perdeleri kapalı olduğundan sahnedeki oyun görüntülenemiyor...) Yani bugün de "Halid-i Nakşi Tarikatı" ülkemizdeki en güçlü Tarikat olarak Sarayın baş kösesindedir...

Milli Mücadele'ye karşı 2 Ekim 1908 de kurulan Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti'nin kuruluşunda bu cografyadaki en tanınmış üç Nakşi ailesi de yer alacaktı...Bunlar; Şemdinli'de Seyit Taha'nın soyundan gelen Seyit Abdülkadir Bedirhan Aşiretinden Mehmet Emin Ali Bedirhan ve. .

Veeee Baban aşiretinden Ahmet Naim Bey olacaktı... Bu 3 aileyi birbirine bağlayan da Bey/ağa/şeyhlik üzerine kurulu işte bu "kripto tarikat" bağı olacaktır. Tüm bu aileler Babil sürgünüyle gelen Kürtleşmiş yani kripto Yahudilerden mütesekkildir. (Mütesekkil=Oluşturulmuş demek)

Nakşibendilik; 1300'lü yıllarda Buhara kenti yakınlarındaki Kasrı Arifan'ın Nakşibent köyünden Mehmet Bahattin-ül Üveys-ül Nakşibendi adlı bir Türk'ün öncülüğünde kurulan bir T. İslam Tarikatıydı. Bu tarikatı Kürtler arasında yayan Bağdat'da oturan Mevlana Halid-i Bağdadi'ydi.

Bektaşilik ve Nakşibendilik ilk tasavvuf hareketi olan Yesevilikten doğdu. Nakşibendilik zamanla Türklüğü unutup Hint ve İran etkisine girdi. Önce Orta Asya'da Yeseviliği Sünni öğreti içinde eriterek yok etti. Ardından Anadolu'da kök saldığı (son 400 yıldır da) Bektaşiliği!

Bu tarikat Anadolu'daki Bektaşileri "Sünnileştirmek" için hiç bir fırsatı kaçırmadı... Ve ne yazık ki Bektaşilerin katledilmesine bile fetva verdi! *** O meşhur teo-stratejik gizemli Hindistan yolculuğu kime hizmet için yapılmıştı?. .sonradan anlaşılacaktı. *** Sır derinde...

Şeyh Halid rüya gördüğü için Hindistan'a doğru yola çıkmamıştı Hindistan yolculuğu tam bir teo-stratejik kurguydu. Şeyh Halife Halid A. Dıhlevi'den aldığı bazı kutsal İşaretlerle Süleymaniye'ye geri dönecek(1810) Ve Osmanlı'yı içten içe çürütüp eritecekti!. .

Bu kripto Mevlana Halid-i Bagdad-i kendine bir başka kripto Yahudi A. Barzani'yi Halife atıyor ve tüm coğrafyayı zehirliyor... İsin garibi Türk Nakşibendi tarikatı Kripto Kürt&Yahudi tarikatı oluyor Osmanlı sarayına giriyor Türklere zulüm yapıyor bunu kimse göremiyor!.

Kaynak : @n_devra (twitter)


--
AltNot a45UyF587661
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Hicbir zafer amac degildir.
Zafer ancak kendisinden daha buyuk bir amaci elde etmek icin belli basli bir vasitadir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

-   -   -   -   -   -   -   -   -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

130. SEREF VE HAYSIYET DUYGUSU, IHTIRASLARI ZAPT ETMEK VE KISITLAMAK ICIN, DINDEN DAHA SAGLAM VE DAHA GUCLU BIR DIZGINDIR

Dunyada hemen hemen hicbir insan yoktur ki, gordugu seyden, gormedigi seyden daha cok korkmasin ve nufuz ve etkilerini hissettigi insanlarin hukum ve takdirlerine, hakkinda ancak cok karisik bir fikre sahip oldugu bir Allah'in hukum ve takdirlerinden daha cok onem vermesin. Toplumun hosuna gitmek arzusu, gelenek ve goreneklerin baskisi, gulunc olma korkusu, "alem ne der?" endisesi, butun dini fikirlerden daha gucludur.

Bir savasci, bir dovuscu, bir serefsizlik korkusuyla, her zaman, kavgalarda, hatta sonsuzluga kadar lanetlenmeye ugramayi bile goze alarak hayatini tehlikeye atmiyor mu?

En dindar kimseler, bazen bir usaga Allah'tan daha cok uyarlar. Allah'in her seyi gordugune, her seyi bildigine, her yerde hazir ve nazir olduguna inanci saglam olan bir kimse, yalnizken, insanlarin en onemsizinin yaninda bile hicbir zaman yapmayacagi eylem ve davranislarda bulunur. Bir Allah'in varligina tam iman sahibi oldugunu soyleyen kimseler, bir seye inancli degillermis gibi, her an eylem ve davranista bulunmaktan geri durmazlar.
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder