4 Şubat 2019 Pazartesi

NECATİ DOĞRU : ALLAH İSRAFI SEVMEZ!

Ben en çok yeni yapılan Çamlıca Camii'nin yalnızca altı minareli oluşuna takıldım.
Neden altı?

Evrenin Mimarı, Yüce Galaksi Başkanımız yalnızca bu kadarına mı güç kuvvet yetirebilmiş?
Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE)'nın Sultan Süleylaman'dan, Selim'den, Sultan Ahmet'den ne eksiği varmış?
Hayır, yüz bin kere hayır, elbette Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) Hazretlerinin eksiği yoktur, fazlası vardır.

Malum, kendisinde Allahın sıfatları cem olmuştur.
Kendisi Allahın seçilmiş kuludur.
Hatta alemler onun yüzü suyu hürmetine yaradılmıştır.
Bu derece.

O halde yeni yapılan camiinin en azından 12 hatta 24 minareli olması asgari beklenti olmalıydı.
Dahası her minarede en azından 12 şerefe olmalıydı ki, rekoru çağlar boyunca aşılamaz olmalıydı.

Aslında aklıma gelen diğer bir soru da neden yalnızca Çamlıca Camii.
İstanbul Yeni Osmanlı İmparatorluğunun payitahtı değil mi?
Her mahalleye bir Çamlıca Camii neden olmasın.
Zaten Diyanet İşleri pardon Şehlüslamlık makamı da aynı şeyi belirtmedi mi?
Camii sayısı kesinlikle yetersizdir.

Her mahalleye camii şarttır, hatta her apartmana mescit, her daireye de ibadet odası yasal olarak şart koşulmalı diye düşünüyorum.
Nasıl ki her daire için belirli bir park alanı isteniyor, benzeri şekilde her dairenin de bir odası ibadet hane olarak tanzim edilmeli.
Dahası ülkede yeni yapılan bütün inşaatlar Kabe istikametine göre yönlendirilmeli.
Doğrusu düşününce yapılacak şeylerin ne kadar çok olduğunu görmemek mümkün.
Çok eksiğimiz var, çook.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


NECATİ DOĞRU : ALLAH İSRAFI SEVMEZ!

4 Şubat 2019

AutoResizeImage.https://www.memurlar.net/common/news/images/806778/headline.jpgAğızlara dil olur.

Dilden dile söylenir.

Kulaklara ses olur.

Kulaktan kulağa dillenir.

Ağızlara dil kulaklara ses gözlere bakış olsun diye yola çıkıldı. Çamlıca Tepesi'ne "Minberine asansörle çıkılan caminin" yapımcısı şirketin mimarı anlatmıştı.

Arşivlerde var.

Demişti ki:

"Bakanlık Çamlıca Tepesi'nde 400 dönümlük araziyi 'Özel Proje Alanı' ilan etti. Bu alanın 57 dönümlük bölümü ibadet amaçlı kullanıma açıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız caminin yapımıyla mimarının kim olacağına kadar yakından ilgilendi.

Caminin yapımı bitti.

Yüzde 100 yün özel dokuma 17 bin metrekare halı dokundu. Camiye bu özel dokuma halılar serildi. Aynı anda 63 bin kişi namaz kılabilecek. Cami 100 milyon dolara mal oldu.

Kubbede altın yazılar var.

Bu yazılar çelik.

Yani metal; nano teknoloji sayesinde çelik altın rengine dönüştürüldü. Kubbeyi çevreleyen yazılar da altın renginde. Evet onlar da altın varak.

Minber 48 basamak.

Asansör yaptık.

İmam minbere rahat çıkacak. Minberine asansörle çıkılan başka cami örneği var mı? Mimar şu cevabı vermişti: Türkiye'de yok. Dünyada var mı bilmiyorum. "

★★★

Evet bu eski haber.

Yeni haber şu: Çamlıca'da 100 milyon dolara mal olan ve hiçbir masraftan kaçınılmadan bitirilen camiyi yapan şirket iflas etti.

Şirket büyük borca batmıştı.

Ödeyemiyordu.

Önce konkordato istedi.

Mahkeme talebi inceledi: Sizi konkordato kurtaramaz dedi ve Hedef Yapı adlı şirketin iflasına karar verdi. Minberine asansörle çıkılan caminin halılarını dokuyan Gaziantepli ihracat şampiyonu Avşar Halı da zora düştü o da konkordato istedi.

★★★

Başımıza gelen nedir?

Niye batıyor mübarek camiyi yapan halısını dokuyan altın varaklarını konduran şirketler? Büyük camiler şehri İstanbul'da yeni bir 6 minareli kubbe yazıları altın varaklı minberine asansörle çıkılan 100 milyon dolar (520 milyon TL) maliyetli cami yapmaktan Allah hoşnut mu olmadı?

Allah israfı sevmez.

Halk patates ile soğanı bile tane ile almaya başladığı şu gönlerde 100 milyon dolara cami yapmak Allah'ın gücüne mi gitti Allah'ın tokadı mıdır? Yoksa "dış borçla pahalı cami dikme hesapsızlığının" sonucu mu?

Siz bu soruları düşünün.

Ben size tarihten bir not yazayım: İstanbul Eminönü'nde "Yeni Cami" diye bildiğimiz Valide Hatice Turhan Sultan Camii temeli Evliya Çelebi'ye göre "On Mısır Hazinesi (geliri)" harcanarak atıldığı için bu caminin adına o günlerde halk "Zulmiyye" diye isim takmıştı. Zulmiyye kelimesi "Adaletsiz adil olmayan" anlamında kullanmıştı.

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Cami imamının mikrofonu da çalınacak mal oldu!

Domatesten sonra cami imamı mikrofonu da çalınacak mallar arasına girdi. İstanbul Fatih'te Ahi Çelebi Camii'ne giren hırsızlar; erkek bölümünden ayakkabı kadın bölümünden etek ile imamın mikrofonunu çaldılar. Cami cemaatinden İzzet Sarı "Hırsızlık sürekli oluyor. Ayakkabı hırsızlığına zaten alıştık. Hocanın mikrofonu çalındı. Geçenlerde gece yarısı minarenin kurşunlarını bile çalmaya kalkanlar oldu" diye dikkat çekti güvelik istedi.

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/necati-dogru/allah-israfi-sevmez-3378568/?fbclid= IwAR1zP1h7HxXFcElgFGnhf2DtxWdDOm74KdkbtUe6ESgkuci9YqFtgQXbQqE

================================

--   a45UyF587661    Millete efendilik yoktur.  Hizmet vardir.  Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.  Gazi Mustafa Kemal ATATURK  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder