20 Şubat 2019 Çarşamba

TÜRKİYE AİHM'DE BİR GÜNDE DÖRT DAVA KAYBETTİ

Soru: Normlar Hiyerarşisi olarak bilinen Hukuk'un yazılı kaynakları nelerdir?

Cevap: 1982 Anayasası'nda yapılan 2017 değişikliği ile Normlar Hiyerarşisi'nden Kanun Hükmünde Kararname ve Tüzük ibareleri çıkarılmıştır. Yapılan değişiklik ile Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi iki farklı statüye sahip olmuştur. Eğer cumhurbaşkanlığı kararnamesi OHAL döneminde çıkarılmışsa kanun hükmündedir. Ancak olağan dönemde çıkarılmışsa kanunun statü olarak altında kalır. Yukarıdan aşağıya doğru öncelik sırasıdır.

  1. Anayasa

  2. Milletlerarası Antlaşmalar

  3. Kanun

  4. OHAL döneminde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri

  5. Olağan dönemde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri

  6. Yönetmelik

  7. Genelge

Not: Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.

Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.


http://www.kpssguncelbilgi.com/hukukun-yazili-kaynaklari-normlar-hiyerarsisi/

Bu durum karşısında eeeeyyyyyyy Avrupa diye nara atmaya gerek yok.
Avrupa Topluluğu hukukunun bizim hukukumuz üzerinde amir olması gerektiğini biz topluluk anlaşmasını imzalarken kabul etmişiz.
Anayasamıza da Uluslararası Antlaşmalar için anayasaya aykırılık davası açılamaz demişiz.

Bitmiş.

İkinci olarak bunca yıl geçmiş ve biz hala daha milli hukuk sistemimizi , idaremizi, kolluk güçlerimizi AVrupa Topluluğu müktesebatına uyumun sağlayamamışız.

Dahası milli hukuk, idare, kolluk sistemimizde ne kadar çok konuda insan haklarına, hukuka uygunsuzluklar varmış.
Yeteri kadar iyi bir devlet nizamı asla bu kadar çok mahkum edilemezdi.
Hatta çok da sorgulanmadan Avrupa Topluluğunun hukuk sistemine referans kabul edilirdi.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  






TÜRKİYE AİHM'DE BİR GÜNDE DÖRT DAVA KAYBETTİ

Davalarda Türkiye'nin işkence ve kötü muamele yaptığına özel mülkiyet hakkını korumadığına adil yargılama imkanı sağlamadığına din ve düşünce özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmedildi. Türkiye davalar sonucu 375 bin eurodan fazla tazminat ödeyecek.

Bunlarla da ilgilenebilirsiniz

Türkiye hasta mahkuma "işkence" tazminatı ödeyecek

Darp edip sigara söndürdüler... Geciken adalet uyarısı

Facebook'ta paylaş WhatsApp Tumblr E-posta

BBC Türkçe

Yayınlanma tarihi: 19 Şubat 2019 Salı 22:35

AFP

Türkiye bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) görülen dört davadan dördünü de kaybetti.

İlk dava devletin işkence ve kötü muamelesine maruz kalan Kemal Gömi'nin davasıydı.

1993 yılında Dev-Sol üyesi olmak ve anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmekle suçlanan Gömi 1997'de idam cezası almış idamın kaldırılmasıyla birlikte ceza ağırlaştırılmış müebbete çevrilmişti.

Bolu F Tipi Cezaevi'nde tek kişilik hücrede olan Gömi'ye 2003 yılında Adli Tıp Kurumu'nca "psikosomatik bozukluk" teşhisi kondu. Adli Tıp Kurumu 22 Eylül 2010'da Gömi'ye "rezidüel şizofreni" teşhisi koyarak "Hapishane koşullarında yaşayamaz Cumhurbaşkanlığı affına uygundur" şeklinde 9269 numaralı raporunu verdi.

Avukatı Özkan Köylüoğlu bu raporla birlikte Gömi'nin cezasının kaldırılması için 25 Şubat 2011'de Cumhurbaşkanlığı'na sunulmak üzere Adalet Bakanlığı'na dilekçe verdiklerini açıkladı. Ancak başvuruları reddedildi.

Bunun üzerine avukatları 2011'

e
de AİHM'
e başvurdu. Mahkeme 8 yıl sonra kararını açıklayarak Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) işkence ve kötü muameleyi yasaklayan maddesini çiğnediğine hükmetti.

Türkiye Gömi'ye 10 bin euro da tazminat ödeyecek.

İkinci dava arsasına el koyulan Ilımdar Çataltepe'nin açtığı davaydı.

AİHM Türkiye'nin özel mülkiyetin ihlali suçunu işlediğine hükmederek başvurucuya 295 bin euro maddi 5 bin euro manevi 3 bin euro da mahkeme masrafı ödemesine karar verdi.

Üçüncü dava camilerin elektrik faturalarının ödenirken cemevlerinin faturalarının ödenmemesine karşı CEM Vakfı'nın açtığı davaydı.

AİHM daha önce Türkiye'nin ayrımcılık yaptığına ve düşünce vicdan ve din özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetmişti.

AİHM Türkiye'nin CEM Vakfı'na 44 bin 400 euro maddi ve 10 bin euro manevi tazminat ödemesine karar vermiş Türkiye ise mahkemeye başvurarak maddi tazminatın 22 bin 300 euroya düşürülmesini talep etmişti.

AİHM bugün verdiği kararda bu başvuruyu reddetti ve CEM Vakfı'na toplam 54 bin 400 euro ödenmesine hükmetti.

Dördüncü davada ise PKK üyesi olmakla suçlanan Ruşen Bayar'ın başvurusu görüldü.

Bayar 2004'te başlayan davada 2009 yılında mahkum olmuş ceza 2010'da onanmıştı.

AİHM Türkiye'nin yargılama sırasında aralarında makul yargılama süresi ifade verirken avukata erişim hakkı suç ile itham edilen kişilerin hakları hak ve özgürlükleri ihlal edilen kişilerin başvuru yapma hakkının da bulunduğu 8 ayrı ihlal gerçekleştirdiğine hükmetti ve Bayar'a 5 bin 300 euro manevi 2 bin 309 euro da maddi tazminat ödenmesine hükmetti.

Böylece Türkiye'nin bugün AİHM'de kaybettiği davalar nedeniyle ödeyeceği tazminat 375 bin euroyu (yaklaşık 2 milyon 240 Türk lirasını) aştı.

AİHM Perşembe günü de Hasankeyf hakkında bir karar açıklayacak.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1256134/Turkiye_AiHM_de_bir_gunde_dort_dava_kaybetti.html

--
AltNot a45UyF587661
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Turkiye nin asil sahibi ve efendisi gercek uretici olan koyludur.
O halde herkesten daha cok refah saadet ve servete mustahak ve layik olan koyludur.
Onun icin Turkiye Buyuk Millet Meclisi nin iktisadi siyaseti bu asl gayeye erismek maksadini guder.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

-   -   -   -   -   -   -   -   -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

11. DIN, CAHILLERI MUCIZEYLE KANDIRIR

Din acik olsaydi, cahiller icin daha az cekici olurdu. Onlar icin, karanlik ve esrarli seyler, korkular, masallar, kerametler ve surekli olarak beyinlerini isletecek, yoracak, akla sigmaz seyler gereklidir. Romanlar, inanilmaz cin ve cadi hikayeleri, siradan insan ruhu icin, gercek tarihlerden daha cekicidir.

Din konusunda insanlar buyuk cocuklardir. Bir din ne kadar sacmalik ve mucizelerle dolu olursa, halkin ruhu uzerinde o oranda tahakkum hakki kazanir. Sofu, bonlugune hicbir sinir koymamak zorunda olduguna inanir. Bir sey ya da seyler ne kadar cok anlasilmaz olursa, halka o oranda ilahi gorunur. Bu seyler ne kadar az inanilabilir olursa, bunlara inanan siradan insanlar, o oranda erdem ve ustunlukler oldugunu sanir.
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder