9 Şubat 2019 Cumartesi

SERDAR KAANGİL : ASHABIN EVLİLİK ÇILGINLIKLARI

SERDAR KAANGİL : ASHABIN EVLİLİK ÇILGINLIKLARI

28/10/2009

Hep okuruz Ashab-ı Kiram'ın örnek hayatı vs. diye.

Gerçekten örnek olmuşlar mıdır?

Yoksa birbirlerinin kızlarını alarak bir saadet zinciri mi kurmaya çalışmışlardır?

Forumlarda peygamberin eşlerini cariyelerini bol bol okuduk. Nerdeyse artık ezbere sayacağız adlarını. Zamanında ise Hatice anamız Ayşe anamız diye yutturulurdu hepimize. Sanırdık ki 2 eşi var. Biri ölünce öbürünü almış diye bilirdik. Meğer neymiş Muhammed Hazretleri. .

Hala öyle biliyor çok büyük çoğunluk. Hadi farzedelim ki peygamber koruma için şefkat için onore etmek için siyasi vs. nedenlerle böyle çok evlendi. Peki ama diğerlerine ne oluyor?Halife Ömer peygamberin kızının kızını nikahlayarak hem de 60 yaşında ve 12-13 yaşında bir kızı alarak herhalde peygamber sünnetini yerine getirmiş oluyordu.

Ebebekir'in kızı Muhammed'e Muhammed'in kızı Osman'a Ömer'in kızı Muhammed'e Muhammed'in kızı Ali'ye Ali'nin kızı Ömer'e vs. vs. tam bir cümbüş. mer adaleti" diye adaleti simgeleştirmiş olan müslümanlar bu adalet anlayışlarının içinde bu konuyu da kıstas olarak alıyorlar mı acaba? Eminim büyük çoğunluk bilmiyordur.

Bence bu işin içinde başka iş var. Ne olabilir?

Bir insan böyle hassas bir konuda kendini alçaltmaz.

Hele de topluma önder olan topluma örnek olması gereken insanlar bir dini temsil eden dinin başında olanlar böyle toplumun nefretini kazanacakları bir konuda nasıl zaaf içinde olabilirler?

Bu davranışları küçük kızlara meyilleri Allah'tan mı? Yoksa şeytandan mı?

Ya da nefislerinden mi?

Yoksa peygamberle akraba olmuş olmak için mi?

Cesaretiyle yiğitliğiyle tanınan Ali nasıl olur da kızını Ömer'e verir?

Bu evlilik Fatma oldükten yıllar sonra gerçekleşiyor. Bu arada Ali kimlerle evlenmiş acaba?

Sanki birisinden cesaret alıp hepsi aynı yolda devam etmiş.

Osman'ın peygamberin 2 kızıyla birden evlenmesi nasıl izah edilebilir?

Biz bunları yazarken ve sorarken müslüman arkadaşlar gücenecek rencide olacak diye sıkılırken bu işleri yapanlarda hiç sıkılmak yok muydu?

Hiç mi düşünmediler geleceğin müslümanları bizim bu çılgınlığımıza ne diyecek bunları nasıl izah edecek diye?

Arif Tekin'den:

Kısa tutmak için bir kısmını atlıyorum:

ÖMER KIZCAĞIZIN ETEK ALTINA BAKIYOR

Şimdi yeniden Ali'nin kızı Ümmü Gülsüm'e dönelim: Az önce izahına çalıştığım gibi Ömer bu kızla evlendiği zaman kızcağız ancak 910 yaş civarındaydı. Ömer ise yaklaşık olarak altmış 60 yaşlarında. Peki Hz. Ali nasıl oldu da bu yaştaki çocuğunu Ömer'e verdi?

Olay şöyle gelişiyor: Ömer bir gün Ali'ye "Kızın Ümmü Gülsüm'ü bana ver ki Muhammed'le olan akrabalığım daha da pekişsin diyor"Önce Ali "Kızım hem küçüktür hem de büyüyünce onu ağabeyim Cafer'in çocuklarından birine vermeyi düşünüyorum" diyerek kabul etmiyor.

Ancak Ali sonunda bir yolu bulunarak bu evliliğe ikna ediliyor. Bunun nasıl olduğu konusunda değişik görüşler olmakla birlikte en akla yakın olanı Ömer'in Halife olarak elindeki gücü kullandığıdır. Güvenilir bazı İslami kaynaklar Ömer halife olduğu için Ali'yi tehdit ettiğini bunun sonucu olarak Ali'nin buna rıza göstermek zorunda kaldığını yazıyorlar.

Bana göre en mantıklı olanı da budur.

Benzer yorumlar üzerinde durmadan sadece İslam'a göre sağlam diye bilinen kaynaklara bakarak bu olayı aydınlatmak mümkündür. Elimizin altında var olan bu bilgiler konunun aydınlatılması için yeterli.

Olaya ilişkin İslami kaynaklarda var olan bilgileri kısaca özetleyelim: Ömer Ali'yi ikna edince sıra Ömer'in kızı görmesine gelir. Ali kendisine "O zaman ben sana kızı bir aba ile birlikte göndereyim; güya sana o abayı hediye ediyorum. Şayet kızı beğenirsen ona 'Aba güzeldir beğendim' de ben de onu sana nikâhladım" diyor. Yani burada kıza bir oyun oynanıyor.

Kız Ömer'in yanına varınca Ömer hiç abaya bakmadan direkt olarak kızın fistanını kaldırıp etek altına bakıyor. Onun bu davranışına karşı kız kendisine "Eğer sen halife olmasaydın burnunu kırardım" diyor ve dönüp eve gelince babası Ali'ye "Baba sen beni ne kötü bir adama gönderdin! O hiç abaya bakmıyordu; sadece bana bakıyordu ve fistanımı kaldırdı" diye anlatıyor. Ali ise buna karşı kendi kızına " Kızım ben seni onunla nikâhladım o artık senin eşindir" diyor ve böylece bu zavallı çocuk o andan itibaren Ömer'in hanımı oluyor.

Çoğu kaynaklarda "Kız henüz ergenlik çağına gelmemişti" ifadesi de var. Zaten aşağıdaki kaynakların çoğunda bu ifade vardır. Bu fistan kaldırma bu senaryo çok vahşi bir olay olduğu için okuyucunun kafasında şüphe kalmasın diye İslam tarihinde kabul görmüş bir sürü kaynak aşağıya alıyorum.

Ayrıca bu evlilik sonucu Ömer'le Ümmü Gülsüm'den Zeyd ve Rukiye adlarında iki çocuk dünyaya geldiğini aşağıdaki kaynakların tümü yazıyor. İşte cahil halkın bilmediği ve adaleti ve kendisine 'Adaletin kılıcı' dedikleri Ömer böyle bir Ömer'dir işte. Bu onun halk nezdinde bilinmeyen yönlerinden küçük bir vahşet örneğidir. Çünkü inananların bilmediği buna benzer daha nice vahşet örnekleriyle dosyaları doludur.

Kaynaklar:

TDV. İslam Ansiklopedisi 12/219;

İbni'l Cevzi Sıfat-i Safve 1/152;

Askalani İsabe no:5740 11583 Tehzib-i Tehzib no:2860-12/468;

İbni Abdi'l Berr İstiab no: 1878 4057;

Halebi İnsanü'l Uyun 3/367;

Zehebi Sireti Alam. . 2/119;

Ali Nasıf "Tac" Fedail kısmı dipnotta 3/378

İbni Sad Tabakat no: 6420.

Kandehlevi Hayat-i Sahabe Ahmet Meylani terc. 3/319 ve devamı Kenz. . 8/291'den alıntı.

Zehebi "Tarihi İslam" 2/254 Müaviye bölümünde Sireti Alami Nübela 2/500-502 elber 1/16.

Prof. İ. Canan Kütüb-i sitte 15/527

Askalani İsabe no:12233

İbni Beşkeval Gavamıd. . 2/787. .

İbni Abdi'l Berr no:4204;

İbni Esir Üsd no:7578 8-

ibni İshak terc. Sezai Özel 311-12 9-

Ömer Rıda Kehhale Alami Nisa 4/255

Halit A. Rahman Mevsuatu Uzemain Havle'r-Resul 3/2170

Muhibbüddin Taberi Riyadü'n-Nadre 2/80… ve Semti Semin 133

Diyarbekiri Tarih'ül Hamis 2/251- 2/284. .

İbni Küteybe el-Maarif 58. .

Buhari megazi 22;

Yakubi 2/40;

Salihi Ezvaci Nebi 214;

İbni Esir el-Kamil 2/537 3/54 3/206;

Ali-Naci Tantavi 363.

İbni'l Cevzi Sıfat-i Safve 1/142 162 2/5 el- Mücteba. . 97;

Semhudi el-Musannaf. .no.10354; Şevkani Derrü's-sahabe 549;

Taberani Mucemi Kebir 9/173 Ehli Beyt bölümü;

Taberi Tarihi 5/19 6/69;

İbni Sad Tabakat no; 4620;

Zehebi Tecrid-i Esma no:4049;

Endülüsi Ikdü'l Ferid 4/365 6/89. . ;

İbni Asakir Tarihi Medineti Dımaşk 3/179;

İbni Habib Muhabber 53 56 101 399 437…;

Hindi Kenz. no: 37586 . . ;

Hakim Müstedrek 4/142;

Mahmut Halebi 125;

Halil Cuma Nisaü Ehli'l Beyt 659;

M. Sait Mübeyyed Mevsuat 188-91;

Beyhaki Delail-i Nübüve 7/283;

Hafız Temimi Kitabü's-Sükat 2/216 vs


Halife Ömer'in kızı karşılığında Ali'ye 40.000 dirhem ödediği söylenir:

Muhammed İbn İsahk'ın beyanına göre halife Ömer b. Hattab Hz. Ali'den Hz. Muhammed'in kızı Fatıma'dan olma kızı Ümmü Gülsüm'ü istemiş; Hz. Ali'de kızını ona vermiştir. Ömer b. Hattab bu evlilik için 40 bin dirhem başlık ödemiştir. Ümmü Gülsüm'den Zeyd ve Rükiyya adlarında iki çocuğa sahip olmuştur. Kaynak: Muhammed İbn İsahk (M. 704-769) Siyer sa.311-312 A. Y.

Halife Ömer'in 7 eşi ve 2 cariyesi olduğu rivayet edilir.

Şunu bir hakikat olarak söylemek lazımdır ki mevcut ve mevsuk en eski kaynaklara göre halife Ömer b. Hattab müslüman olmadan önce Zeynep Müleyke ve Kureybe adındaki hanımlarla evlenmiştir. Müslüman olduktan sonra Ümmü Hakime Cemile Ümmü Gülsüm ve Atike adındaki hanımlarla evlenmiştir. Ayrıca Bahiyye ve Fekihe adında iki caryesi de vardı.

Kaynak: Taberi (M.839-923) Tarih-i Taberi c.3 sa.135-137 E. O. Y. İbnü'l-Esir (M.1160-1234) El-Kamil c.3 sa.59-60 B. Y.

İbnü'l-Esir Taberi'ye itifak ederek aynı malumatı verir.

Müslümanlar Ali'nin sadece Fatma ile evli olduğunu sanırlar hatta Aleviler bile.

Çünkü genelde torunları Hasan ve Hüseyin'den bahsedilir.

Ama durum öyle değildir.

Taberi'nin beyanına göre Hz. Ali şehit olduğu gün 14 erkek çocuğu ve 17 tane de kız çocuğu hayatta idi. Hz. Ali'nin nesli Hasan Hüseyin Muhammed b. Hanefiyye Abbas ve Ömer adlı oğullarından yürümüştür.

Kaynak: Taberi (M.839-923) Tarih-i Taberi c.3 sa.217-219 E. O. Y. İbnü'l-Esir (M.1160-1234) El-Kamil c.3 sa.404-405 B. Y. İslam ansiklopedisi Leyden tabı ma. Ali M. E. B. Y.

Muhammed hazretleri sağlığında Ali'nin evlilik isteklerini reddetmiş Fatma sağken başka kadınlar almasına engel olmuştu.

Misver b. Mahreme'dan rivayet olunduğuna göre o şöyle demiştir:

Hz. Muhammed'in minber üzerinde şöyle buyurduğunu işittim:

"Hişam b. Muğire oğulları kızlarını Ali b. Ebü Talib'e nikahlamak hususunda benden müsaade istediler. Müsaade etmem gene müsaade etmem gene müsaade etmem Ancak Ebü Talib'in oğlu (Ali) benim kızımı boşayıp onların kızıyla evlenmek isterse o başka! Çünkü Fatima benden bir parçadır. Onu kuşkulandıran beni de kuşkulandırır ve onu üzen de üzer. "

Kaynak: Sünen-i Tirmizi hadis No: 4121 Y. E. Y.

"Ali bu kadar çocuğu kimden yapmış?" diye sorarsanız tabi ki sadece Fatma'dan değil.

Bu 14 erkek 17 kız ise sağ kalanlar. Küçük yaşta ölenler dahil değil.

Ali'nin eş sayısının 10'dan fazla olduğu tahmin ediliyor.

Bilinen eşlerinin isimleri şöyle rivayet ediliyor:

1. Fatma 2. Ummu'l-Benin binti Haram el-Kellabiye 3. Leyla binti Mesud 4. Esma binti Umeys

5. Sahba 6. Umame 7. Havle binti Cafer 8. Ümmü Said 9. Mahabba

Bu sayıya bakıp da çok görmeyin.

Hiçbiri eş sayısında Muhammed hazretlerine yetişememiştir ama torunu Hasan hariç.

Hasan dudak uçurtacak sayıda eşe ve cariyeye sahiptir.

Eş sayısının 100 cariye sayısının 200-300 civarında olduğu rivayet edilir.

Alır alır boşarmış. Tam keyfi bir durum.

Sürekli alıp boşaması yüzünden çok boşayan anlamında Mıtlak ismiyle anılır olmuş.

Hasan'ın peygamber dedesine çektiği söylenir.

Bu çok boşaması nedeniyle babası Ali'nin şöyle söylediği rivayet edilir:

"Kufeliler Hasan'ı evlendirmeyin (ona kız vermeyin) Çünkü o çok boşayan bir adamdır. (racülün mıtlak)" Bunun üzerine Hemedanlı birisi şöyle demişti: "Mutlaka onu evlendireceğiz. O razı olduğunu (nikâhında) tutar razı olmadığını boşar. "

Heytemi s. 136- 137. (İbn-i Sad'ın Tabakat'ından) ; Ebul- Fida İsmail b Ömer el-Bidaye I- XIV Mısır ty VIII 38; Yakubi Ahmed b. Ebi Yakub Tarihu'l- Ya'kubi I-II Daru's- Sadır Beyrut 1960 II 228.

Bu sayıların abartılı olduğu 13 eşi 23 çocuğu olduğunu öne sürenler de vardır.

Ashabın cariyelerinin yanısıra çok sayıda eş sahibi olmalarının nedeni acaba Kur'an'daki Nisa-3 ayeti olabilir mi?

Bu ayet hep şöyle anlaşılmıştır:

"Dört kadınla evlilik yapabilirsiniz ama sizin için doğru olan tek kadınla evliliktir. "

Acaba öyle mi?

Bakalım ayet tam olarak ne diyor:

Nisa-3. Ve eğer yetimler konusunda adalete riayet edemeyeceğinizden korkarsanız o taktirde hoşunuza giden kadınlardan ikişer üçer dörder nikâhlayın.

Fakat eğer adaletle davranamayacağınızdan korkarsanız o zaman bir tane ile veya elinizin altındaki sahip olduklarınızla yetinin.

İşte bu adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.

Yetimler konusunda adalete riayet edememekten korkulmazsa ne olacak:

O zaman istenildiği kadar kadın alınılabilir. 10 15 20 hatta isterse daha fazla.

Çünkü müfessirlere göre; bu ayetten önce insanlar çok sayıda kadınla evlenirlermiş ve aynı zamanda yetim malı yerlermiş. Ayet yetim malı yemekten korkanlar için bir çözümmüş.

Yine deniyor ki çok sayıda kadına adaletli davranamamaktan korkuyorsanız tek kadınla evlenin.

Şimdi mümkün mü hiç erkeklik havası atan ve hatta bunu şeref meselesi yapanların "adaletli davranamam" diye çekinmesi?

Ayet korkak pısırık ve de kılıbık erkekler için geçerli. Taş fırın erkekleri için değil.

Kendine güvenen erkek yetimlerin adaletine riayet edeceğini düşünür ve kadın sayısını 4'le sınırlandırmaz ve 8-10-15 kadının üstesinden gelir. 🙂

Serdar Kaangil



https://panteidar.wordpress.com/2009/10/28/ashabin-evlilik-cilginliklari/

Doğruların konuşulmasından rahatsız olanların azmettirmesi ve hedef göstermesiyle bu blok sitesi IP engellemesine maruz bırakılmıştır.

Ancak arzu edenler proksi kullanarak ulaşabilir.

--
AltNot a45UyF587661
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Turk Milleti bagimsiz yasamis ve bagimsizligi varolmalarinin yegane kosulu olarak kabul etmis cesur insanlarin torunlaridir.
Bu millet hicbir zaman hur olmadan yasamamistir yasayamaz ve yasamayacaktir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

-   -   -   -   -   -   -   -   -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

46. BU SOZDE ALLAH LUTFU DUNYAYI IYILESTIRMEKTEN COK BOZMAKLA MESGUL VE INSANIN DOSTU OLMAKTAN COK DUSMANIDIR

Kendisinin yucelmesinde dayanak sayilan hayranlik verici eserlerinin korunmasinda, tanrisal lutfun ozel bir sekilde ortaya ciktigini goruyor muyuz? Eger dunyayi yoneten oysa, onu, dunyayi duzeltmekten cok yikmakla, olusturmaktan cok yok etmekle mesgul goruyoruz. Insanlarin korunmasini ve mutlulugunu hep gozettigi varsayilan tanrisal lutuf, ayni insanlari her an binlerce kez yok etmiyor mu? Tanrisal lutuf, her an, sevgili yaratigini gormez oluyor; bazen evini depremle sarsintiya ugratiyor; tarlasini bazen suya bastiriyor, bazen yakici bir kuraklikla kasip kavuruyor. Butun dogayi insana karsi silahlandiriyor; bizzat insani insana karsi silahlandiriyor, genellikle insani nihayet aci icinde olduruyor. Evreni korumak ve kollamak bu mudur?

Batil inanclardan ayri olarak, tanrisal lutfun insan turu ve duygulu butun varliklar hakkinda bu kuskulu, bu karisik durumu incelemeye alinirsa gorulur ki, merhametli ve ozen gosteren bir anaya benzemekten cok uzak olarak, bu tanrisallik, daha cok o ahlaksiz analara benzer ki; sehvetli asklarinin sonuclarini hemen unuturlar, rahimlerinde tasidiktan yukten kurtulmus olmalarindan dogar dogmaz memnun olurlar, onlari bir daha anmazlar, cocuklarini yardimsiz ve korumasiz olarak talihin keyif ve hevesine terk ederler.

Kendilerine barbar islemi yapan milletlerden bu konuda daha uyanik olarak, "Hotanto"larin, cogu kez iyilik yapiyorsa kotuluk de yaptigi icin " Allah"a ibadet etmekten sakindiklari rivayet olunur. Hotantolar'in bu muhakemesi; Allahlarinda iyilikten, sezgiden, ozenden baska bir sey gormeyen ve sayisiz pek cok dert ve sikinti icindeki dunyanin coskuyla ve kendilerinden gecerek optukleri ayni elden cikmis olmasi gerektigini gormek istemeyen bircok insanin muhakemesinden daha dogru ve tecrubeye daha uygun degil midir?
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder