12 Şubat 2019 Salı

NEVŞİN MENGÜ : BEŞTEPE’DEN FİYATLAR FARKLI GÖRÜNÜYOR

NEVŞİN MENGÜ : BEŞTEPE'DEN FİYATLAR FARKLI GÖRÜNÜYOR

12 Şubat 2019

Danimarka Başbakanı işe bisikletle gitti" "Norveç Başbakanı maraton koştu" benzeri haberleri bazen gıptayla bazen az alaycılıkla okuruz. Bizim devlet kültürümüzde devlet hükümet başkanının küçük bir hayat yaşaması hayata yakın kalması sokaktan kopmaması pek yok. Cumhuriyet tarihinde de bunu yapan siyasetçilere beceriksiz iş bilmez gözüyle bakılageldi.

Recep Tayyip Erdoğan'ın siyaset sahnesine çıkışı bu anlamda ezber bozan bir görüntü sergiliyordu. Kaçak binada oturan çok parası olmayan hepimiz gibi bizden biri bir siyasetçi taşıdığı imaj öyleydi. Gel zaman git zaman siyaset bir asansör gibi Erdoğan'ı en tepelere taşıdı. Hem şansı yaver gitti hem taşları doğru oynadı. Şimdi devletin en tepesinde. Ne var ki tepeye çıkmak bazen görüşü bulanıklaştırıyor. Devlette tepeye tırmandıkça siyasetçiler sokaktan vatandaştan ve gerçeklerden hızla uzaklaşıyor. Beştepe'nin balkonundan muhtemelen çevredeki insanlar karınca büyüklüğünde görünüyor. Erdoğan onlarca araçtan oluşan konvoylarla seyahat ederken bazen aracını durdurup rastgele biriyle konuştuğunu sanıyor ama anlaşılan bu kişiler bile seçilmiş oluyor.

FİLDİŞİ KULE DEĞİL KALE DUVARLARI ARDINDALAR

Görece yakın zamana kadar AKP il ilçe örgütleri etkin çalışır sokakta evlerde kahvelerde insanların nabzını tutar bunu da yukarıya aktarırdı. En azından bu mekanizma işliyor görünüyordu. Hatta Erdoğan'ın konuşmalarındaki ifadeler ve çıkışlar aslında buralardan gelen söylemlerle beslenirdi. Zaman değişti eskiden rakiplerini fildişi kulelerde olmakla suçlayanlar şimdi dev kale surları ardındalar.

"Ne diyorlar; domates patlıcan patates sivri biber… Düşünün bir merminin fiyatı nedir düşünün. "

"Bak kardeşim biz KİT'lere kadroyu verdik. Bizden bir şey beklemeyin. Şu toplantıyı provoke etmeyin. Alışılmış bir lider değilim. Alışılmış bir siyasetçi değilim. Toplantımızı provoke etmeyelim. Samimi olalım dürüst olalım bu toplantıyı da güzel bir şekilde çıkaralım"

"Devlet nasıl teröristlerin Cudi'de Gabar'da Tendürek'te mağaralarının içinde işini bitirdiyse halde terör estirenlerin işini de biz en kısa zamanda bitiririz"

Bunlar Cumhurbaşkanı'nın hafta sonu yaptığı çıkışlar. Cumhurbaşkanı üç çıkışta da vatandaşları azarlıyor. Uğraştırmayın kardeşim beni bu küçük işlerimizle diyor. Muhtemelen hayat pahalılığı konusunda şikayetçi olan kadro isteyen vatandaşların şımarıklık yaptığını düşünüyor. Muhtemelen Cumhurbaşkanı ve Saray çevresinin maaşla geçinmenin nasıl bir şey olduğu akşam sofraya koymak için iki kap yemeğin kaça mal olduğu sosyal güvencesiz çalışmanın taşeronda çalışmanın nasıl olduğu konusunda artık hiç bir fikri yok. Onlar bunlardan uzaklaşalı uzun yıllar oldu.

YENİ BİR DÖNEME GİRDİK

Köprüler yollar yaptık diye övünüyorlar ama hiç bir zaman toplu taşıma aracına binmedikleri için örneğin Yenikapı'da metrodan indikten sonra yayaların feribota ulaşmak için kaldırımsız otoyol kenarlarından koşturarak gitmek zorunda olduğunu bilmiyorlar. Hızlı tren yaptık diyorlar vatandaş Pendik'e nasıl gider onu hiç düşünmüyorlar. Yeni havalimanı yaptık diyorlar metrosuz bu havaalanına insanlar nasıl ulaşır umursamıyorlar.

Pazarcıya tanzim satış mağazalarıyla savaş açıyorlar ama vergi ve pazar kirası veren pazarcı evine ekmek nasıl götürecek bunu hiç umursamıyorlar.

Vatandaş evini açılış törenini bizzat Cumhurbaşkanı'nın (O zaman Başbakan'dı) yaptığı kentsel dönüşüm diye dolandırıcı müteahhide kaptırmış "Yav bana ne bana mı sordun" deyip dönüp gidiyorlar.

İtibardan tasarruf olmaz devletin en büyüğü en debdebe içinde yaşayacak dedik diyelim hadi. Ama artık AKP teşkilatı da değişmiş zenginleşmiş semirmiş durumda. Çukurambar'da lüks sitelerden ve ciplerden bakınca gıda pahalılığı geçim sıkıntısı görünmez oluyor. Türkiye yeni bir köşeyi dönmüş ve yeni bir döneme girmiş görünüyor.

https://www.birgun.net/haber-detay/bestepeden-fiyatlar-farkli-gorunuyor.html

--
AltNot a45UyF587661
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Turk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare cumhuriyet idaresidir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

-   -   -   -   -   -   -   -   -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

158. RAHIPLER ICIN ALTIN MADENI OLAN "GUNAH CIKARMA" AYINI, AHLAKIN GERCEK ILKELERINI YIKMISTIR

Insanlara bir kotuluk yapildiginda, bu kotulugu yapanin Allah'tan af ve bagislama istemesi, onu bagislarla yatistirmasi, Allah'a kurbanlar sunmasi gerektigini milletlere ilk kez soyleyen kimse, ahlakin gercek ilkelerini acik olarak yikmistir. Bu fikirlere gore, insanlar; haksiz olmak, kotu olmak izninin yeryuzunun krallarindan alindigi gibi, goklerin tanrisindan da alinabildigini ve hic olmazsa, yapilabilen kotulugun affinin saglanabilecegini sanirlar.

Ahlak, yeryuzu sakinlerinin iliskileri, ihtiyaclari, surekli cikarlari uzerine kurulmustur. Insanlarla Allah arasindaki iliski ya hic bilinmez, ya da hayalidir. Din, Allah'i insanlarla birlestirerek, insanlari birbirleriyle birlestiren baglari acik bir sekilde zayiflatti ya da yikti. Yaratiklarina yapilan butun tecavuzleri affetmek hakkina sahip oldugu varsayilan, her seye gucu yeten zata odenen uygun bir tazminatla, insanlar birbirlerine, cezasiz kalarak zarar vereceklerini sanirlar.

Haksizliklari, kotuluk edenleri, gasp ve yagmacilari, ihanetleri, topluma yapilabilecek saldiri ve tecavuzleri affetmek hakkina sahip bir zatin varligina ikna etmek kadar, kotu insanlari tatmin edecek ve bunlara cinayet isleme cesareti verecek bir sey var midir? Goruyoruz ki, bu kotu fikirlerden cesaret alan en kotu adamlar, en buyuk cinayetlere girisirler ve ilahi af ve bagislamayi niyaz ederek, bu cinayetleri onardiklarina inanirlar. Dunyada hicbir seye yaramayan samimi bir pismanlik karsisinda, Allah'in gazabinin yatistigini bir rahip soyler soylemez, canilerin vicdani huzura ve rahata erisir. Bunlar kabahatlerinin tazmini, gunahlarinin kefareti olarak, eskiyaliklarinin, hirsizliklarinin ve kotuluklerinin krlarini, Allah'in gostericileriyle bolusmeye razi olurlarsa, bu rahip onlari (yani canileri, soygunculari) tanrisallik adina teselli eder.

Dine eklenmis bir ahlak, ister istemez dinin altindadir, dine tabidir. Bir sofunun gozunde, Allah'in, yaratiklarinin onunde bulunmasi gerekir. Allah'a itaat etmek, insanlara itaat etmekten erdemlidir ve ustundur. Goklerin mutlak hukumdarinin cikari, ciliz fanilerin cikarindan oncedir ve ona ustun gelmelidir. Ancak Allah'in cikarlari, acikca Allah'in gostericilerinin (ruhanilerin, rahiplerin, hocalarin, hahamlarin, ahuntlarin) cikarlaridir. Bunun sonucudur ki, butun dinlerde rahipler, ruhaniler, kabul etmeye ve uygulamaya yalniz Allah'in sahip oldugu gorevler islerine gelmedigi zaman, "Allah'in cikari" ya da "Allah'in san ve buyuklugu" bahanesiyle, insani ahlak gorevlerinden insanlari affetmek hakkina sahiptirler. Ote yandan, cinayetleri affetmek gucune sahip olan zatin, cinayet islenmesini emretmek hakkina da sahip olmasi gerekmez mi?
-   -   -   -   -   -   -   -   -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder