Bağımsız yargının ruhuna el-Fatiha
ARTIK mahkemelerde hak ararken de, hesap verirken de kendimizi rahat hissetmemizi gerektirecek bir ortam kalmadı.
Artık daha az özgürüz. Artık daha az güvendeyiz.
Artık hükümet denilen devasa erke karşı sığınacak bir limanımız yok. Artık öyle kolay Başbakan eleştirisi falan yapamayacağız.
Çünkü...
“Yargı bağımsızlığı” fiilen elden gitmiş durumda.
* * *
Yıllardır hep beraber “Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda ne arıyor?” diye tepinirken...
Olanlar oldu:
“Adalet Bakanlığı’nın listesi” adı verilen liste, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na tam 10 üye seçti.
Yani Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Adalet Bakanlığı’nın bir alt birimi haline geldi.
Gelin 22 üyelik kurula şöyle bir göz atalım:
- 4 üyeyi Cumhurbaşkanı atayacak.
- 1 üyeyi Adalet Akademisi seçecek.
- 3 üyeyi Yargıtay seçecek.
- 2 üyeyi Danıştay seçecek.
- 10 üye Adalet Bakanlığı’nın listesinden seçildi.
- 2 üye de Bakan ve Müsteşar.
Bu durumda...
Kurul’un en az 17 üyesinin hükümet yanlısı olması kaçınılmaz.
* * *
Bunun anlamı şudur:
Artık daha az güvendeyiz, artık daha az özgürüz.
Artık adil bir karar için başına gelecek her türlü belayı göze almış yargıç ve savcılara ihtiyaç duyacağız.
Kısacası: “Yandaş yargı” işlemi tamamdır.
“Yetmez ama evet” diyenlerin gözü aydın olsun.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder