29 Aralık 2010 Çarşamba

Cüneyt Arcayürek : Açıklama

Açıklama

Cüneyt Arcayürek

28 Aralık 2010

Aralık ayının 14 ve 15. günleri Güncel’de Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ile ilgili iki yazı yayımlandı.

Birinci yazının başlığı “Kelliğe Çare Bulan Anayasa Profesörü”, ikinci yazının başlığı ise “Bir Akademik Yaşam Öyküsü” idi.Burhan Kuzu, 20 Aralık 2010’da kimi gazete kupürleri ile yazışmalardan oluşan bir dosya içinde ikinci yazımla ilgili bir açıklama gönderdi.

“Bu bilgiler çerçevesinde köşenizde tatminkâr bir açıklama yapmanız talebimizdir” diyor.

Meslek etiği gereği “talebi” yerine getiriyorum.

(1)- 15 Aralık’taki “Bir Akademik Yaşam Öyküsü” başlıklı yazı:

“Kemal Alemdaroğlu’nun rektörlüğü döneminde doçent Burhan Kuzu anayasa profesörlüğü için başvuruyor. Yazıda adları geçen beş anayasa profesöründen kurulu bir jüri başvuruyu inceliyor ve Kuzu’nun anayasa profesörlüğünü ittifakla reddediyor.

Fakat karar resmiyet kazanamıyor. Zira karar Kuzu’nun kulağına rektörlükten fısıldanıyor. Kuzu, başvurusunu geri çekiyor.”

Burhan Kuzu olayı şöyle açıklıyor:

“İlk profesörlük müracaatımdan itibaren 4, 5 ay jüri üyeleri raporumu göndermedi. En geç 2 ay içinde göndermeleri gerektiği halde. İki kadro ilan edilmişti. Süheyl Batum da müracaat etmişti. O da müracaatını çekti ve Galatasaray Üniversitesi’ne gitti. Raporu 3 haftada yazıldı. Hatta anayasa kürsüsü bu arada ikinci ilan verdi ve Necmi Yüzbaşıoğlu’nu da profesörlüğe yükselttiler. Onun da raporunu 3 haftada verdiler. Öyle ki, Yüzbaşıoğlu’nun ilanı 5 yıllık bekleme süresinin dolmasına 15 gün kala verildi ki bir gün dahi beklemesin diye. Oysa Burhan Kuzu 10 yıl bekletiliyor. Ve jüri üyelerince danışıklı bir şekilde 4, 5 ay gönderilmiyor. Bu gelişmelerden rahatsız olan Burhan Kuzu en doğal hakkı olan ‘müracaatını çekme’ hakkını kullanarak geri çekiyor.”

Ne var ki açıklamada jürinin Kuzu’nun profesörlüğünü ittifakla reddettiğine değinilmiyor.

(2)- 15 Aralık’taki yazı: “Burhan Kuzu’nun başvurusunu incelemek üzere ikinci bir jüri kuruluyor. İkinci jüride Kuzu’nun anayasa profesörlüğüne karar verecek beş üyenin dördü idari hukukçu. Tek üye anayasa profesörü Erdoğan Teziç. Sonuç; 1’e (Teziç’e) karşı 4 oyla Kuzu anayasa profesörü sıfatını kazanıyor.”

Burhan Kuzu’nun açıklaması: “Bu ilk başvurumdan yaklaşık bir yıl sonra, ikinci müracaatımda kurulan jüride 3 anayasa hukuku, 1 idare hukuku, bir de genel kamu hukukçusu var. Sizin söylediğiniz gibi 4 idare hukukçusu yok. Bu kişiler Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Prof. Dr. Yaşar Gürbüz, Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, Prof. Dr. Cemal Bali ve Prof. Yıldızhan Yayla. Sayın Yayla sadece idare hukukçusu değil, aynı zamanda anayasa hukukçusudur. Bu durumda sadece bir kişi anayasa hukukçusu değil, 4 kişi anayasa hukukçusudur. Bu nedenle verdiğiniz bilgiler tamamen çarpıtmadır.”

(3)- 15 Aralık’taki yazı: “İkinci jüri oluşmadan önce araya bir başka olay giriyor. Burhan Kuzu’nun kitaplarında Prof. Semih Gemalmaz’ın hukuksal belgeler kitabından intihal saptanıyor. Hukuksal belgeler kitabına aktardığı bölümleri Gemalmaz’ın aynı konudaki kitabından aldığını belirtmiş olsa, mesele yok. İntihal suçlaması olmayacak.”

Burhan Kuzu’nun açıklaması: “Atıf açıkça yapıldığı halde sözünü ettiğiniz intihal muamelesi yapılmıştır. Alıntı yapılan belge yaklaşık bin sayfalık mevzuat kitabının içinde oldukça cüzi bir bölümü oluşturuyordu. Bu belgeler ortak metinlerdir. Bize düşen bunların farklı yorumlanmasıdır. Kaldı ki ceza, itirazımız üzerine rektörlükçe kaldırılmıştır. Ayrıca Gemalmaz açtığı tazminat davasını da kaybetmiştir. Esasen bu soruşturmalar benim profesörlük ilanımı geciktirmek için yapılıyordu.”

Burhan Kuzu açıklamasının sonunda “durumun bu merkezde olduğunu ve bilgimize sunulduğunu” belirtiyor…

(4)- Burhan Kuzu açıklamasında 14 Aralık’taki “Kelliğe Çare Bulan Anayasa Profesörü” başlıklı yazıyı yalanlamıyor…

O yazıda: Burhan Kuzu yumurtalı protestodan sonra İstanbul’da bir fakültede yaptığı konuşmada gençlere; kelliğe bulduğu çareyi açıklıyor… “Her sabah zeytinyağı ile yumurtayı bir güzel karıştırıp” başına sürdüğünü ve yararını gördüğünü anlatıyor. Kuzu, o konuşmada “25 yıl artistlik yaptığını, aktörlükte kalsa, ohooo şimdi Yeşilçam’da bir numara olacağını” söylüyor.

Bu vesile ile kellerin telefonla ilettikleri teşekkürleri… kimi sanatçıların keşke mesleğimizde kalsaydı diye hayıflandıklarını içeren dilekleri Sayın Kuzu’ya iletiyoruz.

***

Ola ki dikkatinden kaçmıştır.

Ahmet Hakan, 21 aralık 2010’da Hürriyet gazetesindeki köşesinde:

“…Ak Parti’nin hukukçusu Burhan Kuzu’nun, İstanbul Üniversitesi’nde hoca iken rektörlük seçiminde Kemal Alemdaroğlu’nu desteklediğini…”

…“yeni öğrendiğini” yazıyordu.

“Durum”, Kuzu’nun “bilgisine sunulur”.

Oraj POYRAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder