Alimle sohbet et , alırsın mertebe; cahille sohbet etme, dönersin merkebe ! Laf benim değil, ama altıda imzam olsa erinmem.
Ve hala daha onunla kavga ediyorlar. Dahası herkes elini vicdanına koysun da söylesin, bunca yıldır hocalar bize Cenneti nasıl öğretti? Bizi cennette cildi yumuşacık, deve yumurtası renginde huriler beklemiyor mu? Bunların memelerinin başları çilek gibi, memeleri taze açılmış tomurcuk gibi değil mi? Bunlar hep bakire kalmıyorlar mı? Bizlere sonsuz zevkler yaşatmıyorlar mı? Bunların dudakları kiraz gibi, kaşları yay gibi değil mi? (Bu bahis çok uzar, hatta erotik bir yazı havasına dahi rahatça girebilir) Peki, ya gılmanlar yok mu? Bunlar da bize hizmet etmekle görevli değil mi? Cennette erkeklerin organları eğilmiyor, hep sert kalmıyor mu? (Cüppeli Ahmet Hoca) Erkeklere 40 erkek gücü verilmiyor mu? Cennette şarap ırmakları akmıyor mu? Bu şaraptan ne kadara içersek içelim, sarhoş olmuyor, ve daha çok içemiyor muyuz? Sonsuz güzellikte yemekleri sürekli olarak yesek dahi, doymak, tıkanmak olmadan yemeye ve keyif almaya devam etmiyor muyuz? Yahu birileri çıksında doğruyu söylesin. Söylesin de ona göre karar verelim. Bunca zamandır kendimizi boşa kasmış olmayalım? Peki, madem cennet böyle bir yer değil, o zaman kim uydurdu bütün bu safsatayı? Yok eğer cennet böyle bir yerse, o zaman böyle bir cennetin kerhaneyle, meyhaneyle olan benzerliğine neden bu kadar sinirlerinsiniz? Sonuç olarak, doğrusu bu değil mi? Kendisine gelince hak din, en son gelen, bütün yanlışları düzelten din, başkasına gelince patates dini, çılgınca hazeyanlar, sayıklamalar, sapıklık imaları. Aynı mantığı karşı tarafın yürütmeye hakkı yok, o zaman vay dinime hakaret edildi, vay imanıma sövüldü, gelsin katli vaciptir fetvaları. Madem bu kadar medeni, bu kadar dininizden emindiniz, peki, ya bu ülkede bunca zamandır, neden bu kadar misyoner, rahip katledildi? Misyonerlik suç haline sokulup takibata tabii tutuldu? Ben doğrusun söyleyeyim fikrinize, dininize güveniniz yok, zannediyorsunuz ki, millet hemen kanacak, herkes birden din değiştirecek. Ondan hemen tartışma, konuşma ortamını terk edip elinize baltayı, nacağı alıp dalıyorsunuz insanların üstüne. Sizin imanınız yok, o kadar. Ondan sonra da dinler arası kardeşlik yapacaklar. Yerim ben sizin kardeşliğinizi. |
Şamil Tayyar ile Nihat Doğan'dan Fazıl Say'a küfürlü saldırı
Fazıl Say'ın Twitter'da paylaştığı mesajlarda kurana hakaret olduğunu ileri süren AKP Milletvekili Şamil Tayyar, Say'a küfrederek, "İnsan kılığındaki Fazıl Say hangi kerhanede dünyaya geldi?" diye yazdı. Nihat Doğan ise Fazıl Say'a "ateist yavşak" dedi.
AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar internet üzerinden dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'a hakaret dolu mesajlar yazdı.
Fazıl Say'ın Ömer Hayyam'a ait olduğu ileri sürülen "Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cenneti ala meyhane midir? Her müminine 2 huri vereceğim diyorsun, cenneti ala kerhane midir?" şeklinde bir mesajı retweetlemesinin ardından hakaret mesajları atan Tayyar, "Kuran'ın seçmeli ders olmasına içerleyip kutsal kitabımız ve ezana küfreden insan kılığındaki Fazıl Say hangi kerhanede dünyaya geldi?" diye yazdı.
Hemen ardından bir mesaj daha atan Tayyar, "Kızanlara söyleyim; o zat Kuran'daki cennet için kerhane veya meyhane mi diye soruyor. Ben de ona soruyorum nerde doğdun kerhanede mi?" dedi.
Türkücü Nihat Doğan ise, Fazıl Say'a olanca lümpenliğini kustu. Say'a "saray klavyecisi" diyen Doğan, "Fazilum ne oldi rengin mi soldi :) içine kaçan şemşiyedur evladum hemen açılmaz.fazıla kobra kaçtı çıkarmak için leylek arıyor :)" twitini yolladı. En sonundaysa, "onun gibi ateist bir yavşak ile satırlarda dahi yan yana gelmek bana edilecek en büyük hakarettir" dedi.
(soL – Haber Merkezi)
Fazıl Say, Twitter'da Ömer Hayyam'ın şiirini paylaşmasının ardından kendisine edilen küfür ve hakaretlerle ilgili bir açıklama yayımladı. Say, "şiirleri paylaşmak, dünya ve Anadolu edebiyatının söylemlerini paylaşman benim en büyük hakkımdır" dedi.
Fazıl Say, Ömer Hayyam'a ait "Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cenneti ala meyhane midir? Her müminine 2 huri vereceğim diyorsun, cenneti ala kerhane midir?" dizelerini Twitter'da paylaşmasının ardından kendisine edilen küfür ve hakaretlere yanıt veren bir açıklama yayımladı.
İşte o açıklama:
06.04.2012 Cuma günü "Twitter"da yazılan Hayyam şiiri üzerine verilen abartılı tepki ve radikal kesimin tahrikleri sonucu büyüyen bu durumdan dolayı, üzüntülerimi kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
Teknik anlamda "Twitter"da "Retweet" olarak bilinen söylemin tamamen yanlış anlaşılması ve "Retweet" yapan şahısların söylemlerinin sanki benim tarafımdan yazılmış gibi yansıtılması tamamen cehalet ve teknik bilgisizlikten ibarettir.
Konunun büyümesinin ardından şahsıma yapılan çirkin saldırılar ve yıkıcı radikal tutumu esefle kınıyorum.
Ayrıca; Pir Sultan Abdal, Yunus Emre, Hayyam, Mevlana ve birçok diğer şairlerin şiirlerini, Dünya ve Anadolu edebiyatının söylemlerini paylaşmak demokratik ortamda herkesin olduğu kadar benim de en büyük hakkımdır.
Dünya üzerinde ve tarihinde bulunan, bir kesimi veya toplumu temsil eden herhangi bir kişiye ya da kuruma saldırıda bulunmak, hakaret etmek bunun yanı sıra din, dil ve ırk ayrımı yapmak biz sanatçılara zaten yakışmayan bir davranıştır.
Sizlerden ricam, kışkırtma ve saldırı şeklinde şahsıma yakıştırılan suçlamalara ve hakaretlere aldırış etmemenizdir.
****
Piyanist Fazıl Say bugün Twitter hesabından bir twit attı ve yandaş medya solo halde Say'ı hedef tahtasına oturttu.
AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar internet üzerinden dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'a hakaret dolu mesajlar yazdı.
Fazıl Say'ın Ömer Hayyam'a ait olduğu ileri sürülen "Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cenneti ala meyhane midir? Her müminine 2 huri vereceğim diyorsun, cenneti ala kerhane midir?" şeklinde bir mesajı retweetlemesinin ardından hakaret mesajları atan Tayyar, "Kuran'ın seçmeli ders olmasına içerleyip kutsal kitabımız ve ezana küfreden insan kılığındaki Fazıl Say hangi kerhanede dünyaya geldi?" diye yazdı.
Hemen ardından bir mesaj daha atan Tayyar, "Kızanlara söyleyim; o zat Kuran'daki cennet için kerhane veya meyhane mi diye soruyor. Ben de ona soruyorum nerde doğdun kerhanede mi?" dedi.
Türkücü Nihat Doğan ise, Fazıl Say'a olanca lümpenliğini kustu. Say'a "saray klavyecisi" diyen Doğan, "Fazilum ne oldi rengin mi soldi :) içine kaçan şemşiyedur evladum hemen açılmaz.fazıla kobra kaçtı çıkarmak için leylek arıyor :)" twitini yolladı. En sonundaysa, "onun gibi ateist bir yavşak ile satırlarda dahi yan yana gelmek bana edilecek en büyük hakarettir" dedi.
(soL – Haber Merkezi)
Fazıl Say'dan küfre yanıt
Fazıl Say, Twitter'da Ömer Hayyam'ın şiirini paylaşmasının ardından kendisine edilen küfür ve hakaretlerle ilgili bir açıklama yayımladı. Say, "şiirleri paylaşmak, dünya ve Anadolu edebiyatının söylemlerini paylaşman benim en büyük hakkımdır" dedi.
Fazıl Say, Ömer Hayyam'a ait "Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cenneti ala meyhane midir? Her müminine 2 huri vereceğim diyorsun, cenneti ala kerhane midir?" dizelerini Twitter'da paylaşmasının ardından kendisine edilen küfür ve hakaretlere yanıt veren bir açıklama yayımladı.
İşte o açıklama:
06.04.2012 Cuma günü "Twitter"da yazılan Hayyam şiiri üzerine verilen abartılı tepki ve radikal kesimin tahrikleri sonucu büyüyen bu durumdan dolayı, üzüntülerimi kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
Teknik anlamda "Twitter"da "Retweet" olarak bilinen söylemin tamamen yanlış anlaşılması ve "Retweet" yapan şahısların söylemlerinin sanki benim tarafımdan yazılmış gibi yansıtılması tamamen cehalet ve teknik bilgisizlikten ibarettir.
Konunun büyümesinin ardından şahsıma yapılan çirkin saldırılar ve yıkıcı radikal tutumu esefle kınıyorum.
Ayrıca; Pir Sultan Abdal, Yunus Emre, Hayyam, Mevlana ve birçok diğer şairlerin şiirlerini, Dünya ve Anadolu edebiyatının söylemlerini paylaşmak demokratik ortamda herkesin olduğu kadar benim de en büyük hakkımdır.
Dünya üzerinde ve tarihinde bulunan, bir kesimi veya toplumu temsil eden herhangi bir kişiye ya da kuruma saldırıda bulunmak, hakaret etmek bunun yanı sıra din, dil ve ırk ayrımı yapmak biz sanatçılara zaten yakışmayan bir davranıştır.
Sizlerden ricam, kışkırtma ve saldırı şeklinde şahsıma yakıştırılan suçlamalara ve hakaretlere aldırış etmemenizdir.
****
YANDAŞ BASIN FAZIL SAY'I HEDEF ALDI
06.04.2012 16:56
Ömer Hayyam'ın rubailerinden bi haber olan iktidar borazanları, Fazıl Say'ın yazdığı twit'i kendisinin sanarak "Fazıl Say İslam Dinine Hakaret Etti" başlıklarıyla "haber" yaptılar ve Say'ı doğrudan hedef gösterdiler.
İslamiyetin 'Batınilik' yorumunun en bilinen temsilcilerinden biri olan Hayyam, yazdığı şiirlerde Müslümanlığı 'şekilcilik' olarak yorumlayan softalara savaş açmıştı 8 asır önce. Ancak öyle anlaşılıyor ki, bugün İslam'ı savunma adına kahramanlık yapanlar, Hayyam'dan habersiz olduğu gibi onun eleştirdiği şekilci yaklaşımdan da kurtulabilmiş değil.
İşte Fazıl Say'ın alıntı yaptığı ve Ömer Hayyam'ın en çok bilinen rubialerinden biri olan o şiiri.
'Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun
Cennet-i alâ meyhane midir?
'Her mümin'e iki huri' diyorsun
Cennet-i alâ kerhane midir?
Tanrı bize cennette vaat ettiği şarabı
Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı?
Bir sarhoş arap, devesini vurmuş Hamza'nın
Peygamber de yasak etmiş arap'a şarabı
Beni özene bezene yaratan kim? sen
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden
Demek günah işleten de sensin bana
O zaman nedir o cennet cehennem?
Kim senin "yasa"nı çignemedi ki söyle?
Günahsız bir ömrün ne tadı kalır söyle.
Yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen eğer
Seninle benim aramda ne fark kalır ki söyle
Tanrı bizi çamurdan yarattıgında
Biliyordu bu dünyada ne işimiz olacak
İşlediğim günahlar hep onun emriyledir
O halde cehennemde beni niçin yakacak?
İsyan edip karşında duracağım, neredesin?
Karanlığı, ışığa yoracagım, neredesin?
İbadete karşılık cenneti alacaksam
'Bağış mı ticaret mi' diye soracağım,neredesin?
Kör cehalet çirkefleştirir insanları.
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var elbet
Lakin bir lâfa bakarım laf mı diye,Bir de söyleyene
bakarım adam mı diye
Dünya, üç beş bilgisizin elinde
Sanırlar ki tüm bilgiler kendilerinde
Üzülme, eşek eşeği beğenir
Bir hayır var sana kötü demelerinde
Sen bu dünyanın sırrına eremezsin
Erenlerin dilini de sökemezsin
Öyleyse iç şarabı, cennet et dünyayı
Öteki cennete ya girer, ya giremezsin
Niceleri geldi, neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen hic gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para
Hırka, tespih, post, seccade güzel
Ama TANRI KANAR MI BUNLARA
Sen sofusun hep dinden dem vurursun
Bana da sapık dinsiz der durursun
Peki, ben ne görünüyorsam O'yum
YA SEN NE GÖRÜNÜYORSAN O'MUSUN
Sen içmiyorsan içenleri kınama bari
Bırak aldatmacayı iki yüzlülükleri
ŞARAP İÇMEM DİYE ÖVÜNÜYORSUN AMA
YEDİĞİN HALTLAR YANINDA ŞARAP NEDİR Kİ..
Ey kara cübbeli senin gündüzün gece
Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere
ONLAR YARATANIN SANATI PEŞİNDELER
SENİNSE AKLIN ABDEST BOZAN ŞEYLERDE....
Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin kitabını minberini.
Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık
CEHENNEMDE SEN Mİ DAHA İYİ YANARSIN, BEN Mİ?..
Seni kuru softaların softası seni
Seni cehenneme kömür olası seni
Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana ?
HAKKA AKIL ÖĞRETMEK SENİN HADDİNE Mİ?
Yaşamın sırlarını bileydin
Ölümün de sırlarını çözerdin
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok
YARIN AKILSIZ NEYİ BİLECEKSİN
Ey kör!
Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş !
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş !
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
BİR NEFESTİR ALACAĞIN, O DA BOŞTUR BOŞ
Ömer Hayyam kimdir?
Wikipedia'da Ömer Hayyam maddesinde şunlar yazıyor:
Gıyaseddin Eb'ul Feth Ömer İbni İbrahim'el Hayyam veya Ömer Hayyam (d. 18 Mayıs 1048 - ö. 4 Aralık 1131) İranlı şair, filozof, matematikçi ve astronom.
Hayyam Nişaburludur. Yaşadığı dönemin ünlü veziri Nizamül-Mülk ve Hasan Sabbah ile aynı medresede zamanın ünlü alimi Muvaffakeddin Abdüllatif ibn el Lübad'dan eğitim görmüş ve hayatı boyunca her ikisi ile de ilişkisini kesmemiştir. Bazı kaynaklar; Hasan Sabbah'ın Rey kentinden olduğu Nizamül-Mülk'ün de yaşça Ömer Hayyam ve Hasan Sabbah'tan büyük olduğunu ve böylece aynı medresede eğitim görmediklerini belirtmektedir. Yine de Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk'ün ilişki içinde olduklarını inkar etmemektedir. (Kaynak: Semerkant-Amin Maalouf Amin Maalouf'un bu kitabında Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk ile Ömer Hayyam'ın ilişkisini ve hikâyelerini kurgulamış olabileceği de düşünülmelidir. Hayyam'ın kendi dilinden yazılı böyle bir açıklaması yoktur.)
Birçok bilim adamınca Batıni, Mutezile anlayışlarına dâhil görülür. Evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hakim anlayıştan ayrılmış, kendi içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile dörtlükler halinde dışa aktarmıştır.
Çadırcı anlamına gelen "Hayyam" takma adını babasının çadırcılık yapmasından almıştır. Hayyam aynı zamanda çok iyi bir matematikçiydi. Binom Açılımını ilk kullanan bilim adamıdır. Hayyam, genelde şiirlerindeki eğlence düşkünlüğünün belirgin olmasından dolayı Rubâileri ile ünlenmiştir.
Geçmişte yaşamış birçok ünlünün aksine Ömer Hayyam'ın doğum tarihi günü gününe bilinmektedir. Bunun sebebi, Ömer Hayyam'ın birçok konuda olduğu gibi takvim konusunda da uzman olması ve kendi doğum tarihini araştırıp tam olarak bulmasıdır.
Rubailerinde, dünya, var oluş, Allah, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşamış toplumların kabul ettiği hiçbir kurala bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, var oluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki Hayyam'ın yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin gördüğü en büyük düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya sahipti. Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hak ettiği ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında ise sentez bir Orta Doğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, Müslüman fakat felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir.
Hayyam, aynı zamanda dünya bilim tarihi için de önemli bir yerdedir. Dünyanın ilk rasathanesini kurmuştur. Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas olan Celali Takvimi'ni hazırlamıştır. Okullarda Pascal Üçgeni olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur. Matematik, astronomi konularında dünyanın önde gelen bilim adamlarındandır. Birçok bilimsel çalışması olduğu bilinmektedir.
Yaşadığı dönemi takip eden yıllar boyunca, İslam dünyasında düşünce ve aklı reddeden bir yapının oluşması, İslam coğrafyasında siyasi iktidar mücadelesi, toplumsal sınıflar arasındaki mücadelelerde iktidarların geniş halk kitleleri üzerinde otoritelerini koruyabilmek adına dini kullanması neticesinde adeta "yobazlığın" iktidara oturtulması; Ömer Hayyam gibi insan aklına ışık tutmaya çalışmış birçok düşünürün "sapkın" ilan edilmesine, genel anlamda toplumsal eğitim seviyesinin düşmesi nedeniyle de Ömer Hayyam'ın şarap ve zevk düşkünü olarak anlaşılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle Ömer Hayyam tüm zamanlarda iktidara muhalif olanlar için bir ilham kaynağı olagelmiştir.
Ömer Hayyam'ın mezarı, Nişapur, İran.
Pek çok Rubai ünü sebebiyle Hayyam'ınkilerine karıştırılmıştır, bilinen kadarıyla Rûbailerinin sayısı 158'dir. Fakat kendisine mal edilenler binin üzerindedir.
Ayrıca Ömer Hayyam için tarihteki ilk bilinen savaş karşıtı eylemci yakıştırması da yapılmaktadır.
Rubailerinin Türkçeye çevirisi farklı birçok çevirmen tarafından yapılmışsa da rubaileri Türk halkına sevdiren çeviri Sabahattin Eyüboğlu tarafından yapılmıştır.
Odatv.com
İslamiyetin 'Batınilik' yorumunun en bilinen temsilcilerinden biri olan Hayyam, yazdığı şiirlerde Müslümanlığı 'şekilcilik' olarak yorumlayan softalara savaş açmıştı 8 asır önce. Ancak öyle anlaşılıyor ki, bugün İslam'ı savunma adına kahramanlık yapanlar, Hayyam'dan habersiz olduğu gibi onun eleştirdiği şekilci yaklaşımdan da kurtulabilmiş değil.
İşte Fazıl Say'ın alıntı yaptığı ve Ömer Hayyam'ın en çok bilinen rubialerinden biri olan o şiiri.
'Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun
Cennet-i alâ meyhane midir?
'Her mümin'e iki huri' diyorsun
Cennet-i alâ kerhane midir?
Tanrı bize cennette vaat ettiği şarabı
Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı?
Bir sarhoş arap, devesini vurmuş Hamza'nın
Peygamber de yasak etmiş arap'a şarabı
Beni özene bezene yaratan kim? sen
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden
Demek günah işleten de sensin bana
O zaman nedir o cennet cehennem?
Kim senin "yasa"nı çignemedi ki söyle?
Günahsız bir ömrün ne tadı kalır söyle.
Yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen eğer
Seninle benim aramda ne fark kalır ki söyle
Tanrı bizi çamurdan yarattıgında
Biliyordu bu dünyada ne işimiz olacak
İşlediğim günahlar hep onun emriyledir
O halde cehennemde beni niçin yakacak?
İsyan edip karşında duracağım, neredesin?
Karanlığı, ışığa yoracagım, neredesin?
İbadete karşılık cenneti alacaksam
'Bağış mı ticaret mi' diye soracağım,neredesin?
Kör cehalet çirkefleştirir insanları.
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var elbet
Lakin bir lâfa bakarım laf mı diye,Bir de söyleyene
bakarım adam mı diye
Dünya, üç beş bilgisizin elinde
Sanırlar ki tüm bilgiler kendilerinde
Üzülme, eşek eşeği beğenir
Bir hayır var sana kötü demelerinde
Sen bu dünyanın sırrına eremezsin
Erenlerin dilini de sökemezsin
Öyleyse iç şarabı, cennet et dünyayı
Öteki cennete ya girer, ya giremezsin
Niceleri geldi, neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen hic gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para
Hırka, tespih, post, seccade güzel
Ama TANRI KANAR MI BUNLARA
Sen sofusun hep dinden dem vurursun
Bana da sapık dinsiz der durursun
Peki, ben ne görünüyorsam O'yum
YA SEN NE GÖRÜNÜYORSAN O'MUSUN
Sen içmiyorsan içenleri kınama bari
Bırak aldatmacayı iki yüzlülükleri
ŞARAP İÇMEM DİYE ÖVÜNÜYORSUN AMA
YEDİĞİN HALTLAR YANINDA ŞARAP NEDİR Kİ..
Ey kara cübbeli senin gündüzün gece
Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere
ONLAR YARATANIN SANATI PEŞİNDELER
SENİNSE AKLIN ABDEST BOZAN ŞEYLERDE....
Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin kitabını minberini.
Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık
CEHENNEMDE SEN Mİ DAHA İYİ YANARSIN, BEN Mİ?..
Seni kuru softaların softası seni
Seni cehenneme kömür olası seni
Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana ?
HAKKA AKIL ÖĞRETMEK SENİN HADDİNE Mİ?
Yaşamın sırlarını bileydin
Ölümün de sırlarını çözerdin
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok
YARIN AKILSIZ NEYİ BİLECEKSİN
Ey kör!
Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş !
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş !
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
BİR NEFESTİR ALACAĞIN, O DA BOŞTUR BOŞ
Ömer Hayyam kimdir?
Wikipedia'da Ömer Hayyam maddesinde şunlar yazıyor:
Gıyaseddin Eb'ul Feth Ömer İbni İbrahim'el Hayyam veya Ömer Hayyam (d. 18 Mayıs 1048 - ö. 4 Aralık 1131) İranlı şair, filozof, matematikçi ve astronom.
Hayyam Nişaburludur. Yaşadığı dönemin ünlü veziri Nizamül-Mülk ve Hasan Sabbah ile aynı medresede zamanın ünlü alimi Muvaffakeddin Abdüllatif ibn el Lübad'dan eğitim görmüş ve hayatı boyunca her ikisi ile de ilişkisini kesmemiştir. Bazı kaynaklar; Hasan Sabbah'ın Rey kentinden olduğu Nizamül-Mülk'ün de yaşça Ömer Hayyam ve Hasan Sabbah'tan büyük olduğunu ve böylece aynı medresede eğitim görmediklerini belirtmektedir. Yine de Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk'ün ilişki içinde olduklarını inkar etmemektedir. (Kaynak: Semerkant-Amin Maalouf Amin Maalouf'un bu kitabında Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk ile Ömer Hayyam'ın ilişkisini ve hikâyelerini kurgulamış olabileceği de düşünülmelidir. Hayyam'ın kendi dilinden yazılı böyle bir açıklaması yoktur.)
Birçok bilim adamınca Batıni, Mutezile anlayışlarına dâhil görülür. Evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hakim anlayıştan ayrılmış, kendi içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile dörtlükler halinde dışa aktarmıştır.
Çadırcı anlamına gelen "Hayyam" takma adını babasının çadırcılık yapmasından almıştır. Hayyam aynı zamanda çok iyi bir matematikçiydi. Binom Açılımını ilk kullanan bilim adamıdır. Hayyam, genelde şiirlerindeki eğlence düşkünlüğünün belirgin olmasından dolayı Rubâileri ile ünlenmiştir.
Geçmişte yaşamış birçok ünlünün aksine Ömer Hayyam'ın doğum tarihi günü gününe bilinmektedir. Bunun sebebi, Ömer Hayyam'ın birçok konuda olduğu gibi takvim konusunda da uzman olması ve kendi doğum tarihini araştırıp tam olarak bulmasıdır.
Rubailerinde, dünya, var oluş, Allah, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşamış toplumların kabul ettiği hiçbir kurala bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, var oluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki Hayyam'ın yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin gördüğü en büyük düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya sahipti. Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hak ettiği ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında ise sentez bir Orta Doğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, Müslüman fakat felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir.
Hayyam, aynı zamanda dünya bilim tarihi için de önemli bir yerdedir. Dünyanın ilk rasathanesini kurmuştur. Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas olan Celali Takvimi'ni hazırlamıştır. Okullarda Pascal Üçgeni olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur. Matematik, astronomi konularında dünyanın önde gelen bilim adamlarındandır. Birçok bilimsel çalışması olduğu bilinmektedir.
Yaşadığı dönemi takip eden yıllar boyunca, İslam dünyasında düşünce ve aklı reddeden bir yapının oluşması, İslam coğrafyasında siyasi iktidar mücadelesi, toplumsal sınıflar arasındaki mücadelelerde iktidarların geniş halk kitleleri üzerinde otoritelerini koruyabilmek adına dini kullanması neticesinde adeta "yobazlığın" iktidara oturtulması; Ömer Hayyam gibi insan aklına ışık tutmaya çalışmış birçok düşünürün "sapkın" ilan edilmesine, genel anlamda toplumsal eğitim seviyesinin düşmesi nedeniyle de Ömer Hayyam'ın şarap ve zevk düşkünü olarak anlaşılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle Ömer Hayyam tüm zamanlarda iktidara muhalif olanlar için bir ilham kaynağı olagelmiştir.
Ömer Hayyam'ın mezarı, Nişapur, İran.
Pek çok Rubai ünü sebebiyle Hayyam'ınkilerine karıştırılmıştır, bilinen kadarıyla Rûbailerinin sayısı 158'dir. Fakat kendisine mal edilenler binin üzerindedir.
Ayrıca Ömer Hayyam için tarihteki ilk bilinen savaş karşıtı eylemci yakıştırması da yapılmaktadır.
Rubailerinin Türkçeye çevirisi farklı birçok çevirmen tarafından yapılmışsa da rubaileri Türk halkına sevdiren çeviri Sabahattin Eyüboğlu tarafından yapılmıştır.
Odatv.com
__._,_.___
Grubumuzla paylaşmış olduğunuz özgün yazılarınız,haberler ve görsel temaların içeriğinden iletiyi gönderen üye hukuken doğrudan sorumludur.
Your email settings: Individual Email|Traditional
Change settings via the Web (Yahoo! ID required)
Change settings via email: Switch delivery to Daily Digest | Switch to Fully Featured
Visit Your Group | Yahoo! Groups Terms of Use | Unsubscribe
Change settings via the Web (Yahoo! ID required)
Change settings via email: Switch delivery to Daily Digest | Switch to Fully Featured
Visit Your Group | Yahoo! Groups Terms of Use | Unsubscribe
__,_._,___
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder