Bir hükumet ülkede olan ve olmayan her şeyden sorumludur.
Ülkenin halen için düştüğü buhran elbette ve kesinlikle hükumetin sorumluğundır.
Çeşitli komplo teorileri ortaya atmak hükumetin sorumluluğunu ortadan kaldıramaz.
Adama önlem alsaydın, hesaplasaydın, tuzağa düşmeseydin derler.
Evet, ülkeyi ekonomik buhrana sokma özgürlüğü var.
Ama ülkenin buhrana düştüğünü haber vermek ve konuşmak yasak olacak öyle mi?
Hadi ordan
L2fSIJNoA0xfSNxA
ÜÇ KOLDAN SORUŞTURMA İÇİN GÖZDAĞI: 'KRİZ VAR' DEMEK YASAK
14.08.2018
Savcılık ve MASAK ekonomiyle ilgili 'manipülatif' haber yapanlarla ilgili inceleme başlatırken SPK de "ceza var" tehdidinde bulundu
AKP kurmayları ekonomi politikaları konusunda yaptıkları çıkışlarla dövizin lira karşısındaki tırmanışını tetiklerken Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve yargı da çareyi soruşturma konusunda gözdağı vermekte buldu.
Sosyal medyada operasyon başlatan İçişleri Bakanlığı 'kur yükselişini provoke edici paylaşım yapan 346 hesap tespit edildi" derken; Başsavcılık da 'ekonomik saldırılara hizmet edenler' diye tanımladığı kişiler hakkında soruşturma açtı. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ise ekonomiyle ilgili manipülatif haber yayanlar olduğunu savunarak inceleme başlattı.
'15 Temmuz' vurgusu ile soruşturma
İstanbul Ankara ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılıkları 'ekonomik saldırıların amacına hizmet eden haber yayın paylaşım yapan ya da eylemlerde bulunanlar' hakkında soruşturma başlattığını duyurdu. İstanbul Başsavcılığı'nın AKP kurmaylarının savlarına benzer şekilde "ekonomik saldırıların 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin arkasındaki güçler tarafından gerçekleştirildiğine" vurgu yapması dikkat çekti.
Yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal barışını iç huzurunu birliğini ve ekonomik güvenliğini hedef alan ekonomik saldırılar kapsamında bu amaca hizmet eder mahiyette her türlü yönlendirici haber yazılı ve görsel yayın sansasyonel amaçlı sosyal medya hesapları ile birlikte ekonomik güvenliği tehdit içeren eylemlerde bulunan kişi ya da kişiler hakkında Türkiye Ceza Kanunu Bankacılık Kanunu SPK Mevzuatı ve ilgili kanun maddeleri uyarınca soruşturma başlatılmıştır. "
Emniyet sosyal medyayı takibe aldı
Savcılıkların açıklamasını takiben İçişleri Bakanlığı da Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ekiplerince sosyal medya hesaplarının takibe alındığını duyurdu. Bakanlık bazı hesapların 'Türkiye ekonomisine yönelik dolar kuru manipülasyonu ile olumsuz algı oluşturmayı hedef aldığını' belirtti.
MASAK'tan gayri resmi 'yayın yasağı'
Konuyla ilgili soruşturma başlatan bir diğer kurum da MASAK oldu.
Kurumun bağlı bulunduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan Basın Müşaviri Mehmet Ali Berber tarafından yapılan duyuruda "Kişi ve özel şirketlere ait hesaplarda bulunan 'Dövizlerin devlet eliyle TLye çevrilmesi' serbest piyasanın yapı taşlarından olan dalgalı kur sisteminden vazgeçilip 'Dolar kurunun sabitlenmesi' gibi yalan haber yayan kişi kuruluşlar hakkında MASAK inceleme başlattı" ifadeleri yer aldı.
Sanayicilerin döviz talebiyle bankalara hücum etmemesini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Aksi halde biz de başta şahsım B planını C planını uygulamak zorunda kalırım" demesinin ardından sosyal medyada döviz hesaplarının TL'ye çevrileceği ve kurların sabitleneceği yönünde söylenti ve yorumlar başlamıştı. İddialar Cumhurbaşkanlığı tarafından yalanlanmıştı.
SPK de 'ceza korosuna' katıldı
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) da benzer şekilde yalan yanlış haber ve açıklamaları yapanlar ve yayanlar hakkında her türlü yasal işlemin yerine getirileceğini duyurdu. SPK "Söz konusu haber ve açıklamaların yatırımcıların karar verme süreçlerini etkileyebileceği dikkate alınarak bu durumun en hafif şekliyle ülkemiz sermaye piyasalarında güvenilirliğin ve şeffaflığın ciddi manada zedelenmesine ve yatırımcıların zarar görmesine yol açabileceği değerlendirilmektedir" açıklamasını yaptı.
"INTERNATIONAL COVENANT ON CIVIL AND POLITICAL RIGHTS"
(Medeni ve Siyasi Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşme)
19'uncu maddeyi şöyle açıklar:
Herkes engel olmaksızın fikirlere sahip olmalıdır.
Herkesin ifade özgürlüğü hakkı olmalıdır; bu hak her türlü bilgi ve fikirleri sınır olmaksızın sözlü yazılı basılmış sanat veyahutta herhangi dilediği bir medya ortamıyla öğrenme alma ve verme hakkıdır.
2'inci bölümdeki haklar özel haklar ve sorumluluklar getirir. Bu doğrultuda bazı limitler kanunlar tarafıyla uygulanabilir:
a) Başkalarının haklarına ve şöhretine saygı;
b) Ulusal güvenlik halk düzeni veyahutta halk sağlığı ve huzuru.
20'inci madde de; şiddet propagandalarını yasaklar.
19'uncu maddenin üçüncü bölümünde belirtilen iki bend gerek monarşik gerek militarist gerek muhafazakar rejimlerin talepleri doğrultusunda eklenilmiştir.
ÜLKEMİZİN İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNÂMESİ TERCÜMESİNİN 19'UNCU MADDESİ ŞÖYLE DER:
"Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak elde etmek veya yaymak hakkını içerir. "
1982 ANAYASASI'NDA DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN GENEL ÇERÇEVESİ
1982 Anayasası'nda düşünce özgürlüğü ile ilişkili iki madde bulunmaktadır. Bunlardan ilki 1982 Anayasası'nın 25. maddesi olup; bu madde "Herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz" şeklindeki düzenleme ile ifade özgürlüğünü güvenceye almıştır. 25. madde düşünce özgürlüğü konusunda herhangi bir sınırlama sebebi düzenlememiştir.
Ancak 26. madde düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti başlığı altında "Herkes düşünce ve kanaatlerini söz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/9 md. ) Bu hürriyetlerin kullanılması millî güvenlik kamu düzeni kamu güvenliği Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması suçların önlenmesi suçluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması başkalarının şöhret veya haklarının özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. (Mülga: 3/10/2001-4709/9 md. )
Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler bunların yayımını engellememek kaydıyla düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/9 md. ) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve usuller kanunla düzenlenir" şeklinde düzenlemiş ve düşünceyi yayma ve açıklamanın bazı durumlarda kısıtlanabileceğini söylemiştir.
Anayasa'da yapılan değişiklikle daha önce 13. maddede sayılan genel sınırlama sebepleri kaldırılmış ancak oradaki sınırlama sebepleri 26. maddenin 2. fıkrasına eklenerek esas olarak düşünce özgürlüğünün geliştirilmesi için bir değişiklik meydana getirilmemiştir.
Temel hak ve özgürlükler konusunda kritik olan konulardan birisi de sınırlamanın sınırının ne olacağıdır. 2001'de yapılan değişiklikten önce sınırlamanın anayasal sınırı "demokratik toplum düzeninin gerekleri" ölçütü iken değişikle birlikte 13. maddede "Temel hak ve hürriyetler özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar Anayasanın sözüne ve ruhuna demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. " denilerek "demokratik toplum düzeninin gerekleri" ölçütü dışında "öz güvencesi" "ölçülük ilkesi" ve " laik cumhuriyetin gerekleri" gibi yeni ölçütlerle de sınırlamanın sınırı genişletilmiştir.
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINDAN YAPILAN SON DAKİKA AÇIKLAMASINDA
"Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik; 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki güçler tarafından gerçekleştirilen Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal barışını iç huzurunu birliğini ve ekonomik güvenliğini hedef alan ekonomik saldırılar kapsamında; bu amaca hizmet eder mahiyette her türlü yönlendirici haber yazılı ve görsel yayın operasyonel amaçlı sosyal medya hesapları ile birlikte ekonomik güvenliği tehdit içeren eylemlerde bulunan kişi ya da kişiler hakkında TCK'nın bankacılık Kanunu SPK mevzuatı ve ilgili kanun maddeleri uyarınca soruşturma başlatılmıştır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur"
denildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının da benzer bir soruşturma başlattığı bildirilldi.
TÜRK CEZA KANUNU : SUÇTA VE CEZADA KANUNÎLİK İLKESİ
Kanun No. 5237 Kabul Tarihi : 26. 9. 2004
MADDE 2.
(1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz
Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz.
Suç ve ceza içeren hükümler kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
---
a45UyF587661
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder