"Cumhurbaşkanı Turgut Özal Başbakan Yıldırım Akbulut ve ben bir toplantıdaydık.
Bir ara telefon çaldı.
Arayan ABD Başkanı Bush muydu yoksa ona yakın biri miydi bilmiyorum.
Turgut Özal arayan kişiye 'Bir dakika Genelkurmay Başkanı burada bir fikrini alayım'dedi ve bana dönerek 'Paşam Amerikalılar B-52 bombardıman uçaklarını Türkiye üzerinden geçirerek Irak'a saldırmak için izin istiyor.
Suudi Arabistan çok uzakmış.
Ben uygun görüyorum siz ne dersiniz?'diye sordu.
Ben 'Bu Türkiye'nin Irak'a saldırısı demek olur ve savaş kararını da ancak TBMM verir.
Yoksa ben şimdi Hava Kuvvetleri Komutanı'na emir vereceğim ve B-52'ler Türkiye'ye girecek olursa düşürmelerini söyleyeceğim'diye cevap verince Özal'ın yüzü kıpkırmızı oldu.
Telefondaki kişiye 'İnceleyip size bildireceğim'' deyip telefonu kapattı.
Toplantıdan çıkınca Başbakan Yıldırım Akbulut'a döndüm ve 'Sen nasıl Başbakansın? Asıl senin konuşman ve itiraz etmen gerekirken susuyorsun'' dedim.
Yıldırım Akbulut 'Özal bize kızıyor size bir şey diyemez.
Sizin konuşmanız daha iyi olur'diye cevap verdi.
Özal gece telefonla beni aradı ve 'Size yalvarıyorum paşam ne olur şu B-52''lere izin verelim''dedi ama ben kabul etmedim.
Turgut Özal son derece Amerikan bağımlısı ve ABD'nin sözünden çıkmayan biriydi.
Bir gece de bana telefon ederek 'Musul'u almak istiyorum deyince çok şaşırdım ve 'Siz ne diyorsunuz? Böyle şey olur mu?''deyip telefonu kapattım."
-- a45UyF587661
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder