12 Aralık 2018 Çarşamba

IMF'DEN PİYASALARI KORKUTAN UYARI - FİNANCİAL TİMES: TÜRKİYE'DE EKONOMİK DURGUNLUK UFUKTA

Evet küresel bir kriz var.
Ancak, bilmek ve kabul etmek gerek, bu kriz pek çok ülkeyi yalnızca rahatsız ederken, Türkiye'yi kahrediyor.

Sıkıntının bizde afet boyutlarına ulaşması, tamamıyla bizim ekonomik, politik düzenimizin zaafiyet yaratmasıyla ilgili.

Beni ve diğer pek çok ciddi ekonomisti endişeye sevk eden pek çok faktörden en önemlisi ise, hükumetin mevcut krizi, bu krizin doğasını ve alınması gereken önlemleri hala daha anlayamamış olması.
Ekonomimiz adeta ağır bir kanser vakıası.
Bekledikçe de kanser yayılıyor, kitleler büyüyor, tedavi şansı azalıyor.
Bırakın seçime kadar beklemeyi, birkaç hafta beklemek bile her şeyi daha umutsuz, daha ağır, daha sıkıntılı hale sokuyor.

Bu güne kadar ekonomiyi yönetenlerden duyduğumuz iki şey var.
Bir hastalığı inkar ediyorlar.
Tıpkı kanser hastalarının inkarı gibi.

İkinci olarak küçümsedikleri ekonomik krizi aspirin gibi nedenlere değil, belirtilere yönelik hafif sıklette önemlerle durdurmayı çalışıyorlar.

Evet, devlet önlem almıyor.
Top çeviriyor, oyalanıyor.
Bu genel durumu çok daha ağırlaştıracak.

Ancak, bizim de kişi olarak, kurumlar, şirketler olarak almamız gereken önlemler var.
Devlet şöyle yapar, böyle yapar, ancak her kaptan da kendi önlemlerini ayrıca almak zorunda.

Aslında devletin alması gereken önlemler ile kişi ve kurumların alması gereken önlemlerin ana fikri aynı.
TASARRUF, ÖZ KAYNAKLARA YÖNELME, KÜÇÜLME, FİYAT REKABETİNE HAZIRLANMA, GİDERLERİ AZALTMA vb...

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


IMF'DEN PİYASALARI KORKUTAN UYARI

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkan Yardımcısı David Lipton küresel ekonominin üzerinde fırtına bulutlarının birikmekte olduğunu ve hükümetler ile merkez bankalarının böyle bir durumla başa çıkacak donanıma belki de sahip olmadıklarını söyledi

12.12.2018 - 07:41 | Güncelleme: 12.12.2018 - 07:41

Uluslararası Para Fonu ( IMF) Başkan Yardımcısı David Lipton Lipton Bloomberg'in düzenlediği bir bankacılık konferansında yaptığı konuşmada "Pek çoğunuz gibi ben de fırtına bulutlarının yığıldığını görebiliyorum ve krizi önlemek i çin hazırlıkların tamamlanmadığından korkuyorum" dedi.

Lipton IMF'nin dünya ekonomisinin son iki yılda yaşadığı "güneşli" günlerde hükümetleri "akan çatıyı tamir etmeleri" için sürekli olarak uyardığını söyledi.

  • Merkez bankaları muhtemelen hiç alışılmamış önlemleri denemek zorunda kalacaklar. Ancak ne kadar etkin olacakları bilinmediğinden para politikasının yeterliği hakkında endişe duymakta haklı oluruz.

  • Lipton bir kriz halinde politika yapıcıların baskı altında kalacaklarını ve kendilerini hiç deneyimleri olmayan durumlarda bulacaklarını belirtti. Pek çok hükümetin zaten yüksek düzeyde borçlandığına dikkat çeken Lipton bu hükümetlerin mali bir manevra alanı bulamayacaklarını ifade etti.

"Hükümetlerin 10 yıl önce yaşadıkları ekonomik bozulmayı karşılayacak rahat imkanlara sahip olmalarını beklememeliyiz" diyen Lipton yarattığı mali yük dikkate alınırsa teşviklerin de siyaseten kolay benimsenmeyeceğini söyledi.

Ancak en acil ve en büyük risk halen ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı. IMF'nin tahminine göre eğer tehdit olarak ileri sürülen tüm gümrük vergileri uygulanacak olursa global GSYH'nin yüzde birinin dörtte üçü 2020 yılına kadar eriyecek.

Lipton "Bu (dünyanın) kendi eliyle kendini vurması olur. Dolayısıyla ABD ile Çin'in açıkladıkları en yeni ateşkesin gerilimlerin yoğunlaşması ya da yayılmasını önleyecek kalıcı bir anlaşma ile sonuçlanması çok önemlidir" dedi.

Lipton eğer bu sonuç sağlanamaz ve bir kilitlenme meydana gelirse küresel ekonomide meydana gelecek bir "parçalanmanın" ekonominin yavaşlamasına yol açacağını söyledi.

https://www.haberturk.com/son-dakika-haberler-imf-den-piyasalari-korkutan-uyari-2256649-ekonomi


================================

FİNANCİAL TİMES: TÜRKİYE'DE EKONOMİK DURGUNLUK UFUKTA

Financial Times gazetesi TÜİK'in dün açıkladığı 3. çeyrek verileri sonrası "Türkiye'nin ekonomik durgunluğa girme ihtimalinin arttığı" yorumunu yaptı. Gazeteye konuşan ekonomist Jason Tuvey enflasyonu dengeleyebilmek için Merkez Bankası'nın faiz oranlarını uzun bir süre yüksek tutmak zorunda olduğunu ancak yerel seçimlerden önce olası "siyasi baskı" nedeniyle bunu uzun süre gerçekleştiremeyebileceğini belirtiyor.


Getty Images

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) dün 3. çeyrek verilerini açıklanmasının ardından İngiltere merkezli Financial Times (FT) gazetesi Türkiye'de ekonominin gidişatına ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Ayla Jean Yackley imzalı haberde "Türkiye'de para birimindeki kriz yüksek enflasyon oranını tetikledikten ve tüketici talebini azalttıktan sonra 3. çeyrekte ekonomik büyüme yavaşladı. Böylece ülkenin resesyona girme ihtimalini artırdı" yorumu yapılıyor.

TÜİK 3. çeyrek büyüme verisini yüzde 1 6 olarak açıklamıştı.

BBC

FT bunun 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ekonomiyi vurduğu 2016'dan beri en düşük büyüme oranı olduğunu yazdı.

Gazete 3. çeyrekte ekonominin çeyrek bazında yüzde 1 1 küçüldüğünü bunun de teknik olarak ülkenin ekonomik durgunluğa girdiği şeklinde yorumlanabileceğini de belirtiyor.

Haberde Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 2019 bütçe sunumunda sarfettiği "Yılın 3. çeyreğinde iç talep ivme kaybetmiştir. Ancak aldığımız tedbirlerle olumsuzlukları en aza indirdik. Finansal istikrarı desteklemek amacıyla döviz likiditesi için gerekli tedbirler alınmıştır" ifadeleri de yer aldı.

Haber şöyle devam ediyor:

"Yine de yıllık rakam beklenenden kötü ve bu rakam ekonomistlerin Merkez Bankası'nın çift haneli enflasyonu yavaşlatmak için faiz oranlarını zamanında yükseltmede başarısızlığa uğraması nedeniyle ekonominin aşırı ısındığına ilişkin alarm zillerini çalmaya başladıkları 2018'in ilk yarısındaki yüzde 6'lık büyüme oranının ardından geldi. "

'Gözler Perşembe günkü Para Politikası Kurulu toplantısında'

Haberde "Gözler Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun Perşembe günü gerçekleştireceği toplantıda" denildi.

Haberde analistlerin faiz oranlarında bir değişiklik beklemediği de kaydedildi.

Merkez Bankası Para Piyasası Kurulu Eylül ayında politika faizi olan bir hafta vadeli repo faizini 625 baz puan artırarak yüzde 24'e yükseltmişti.

Bu gelişmenin ardından TL ABD Doları karşısında değer kazanmış yıl başından bu yana yaşanan kayıpların bir kısmı telafi edilmişti.

BBC

Haberde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faizin enflasyonu artıracağı yönünde "alışılmadık" bir görüş benimsediği ve 31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimler öncesinde Merkez Bankası'na faizleri artırmaması için "baskı uygulayabileceği" kaydediliyor.

Haberde Bakan Albayrak'ın ise Türkiye'nin gelecek dönemde sıkı bir maliye ve para politikası uygulayacağını söylediği belirtiliyor.

Albayrak'ın bütçe açığını bu yıl milli gelire oranının yüzde 2'nin altında tutma sözü verdiği de hatırlatılıyor.

Capital Economics'ten gelişen piyasalar ekonomisti Jason Tuvey "(Merkez Bankası'nın) yatıştırıcı bir tutum takınması için geçerli sebepleri var yani ekonominin bir teşviğe ihtiyacının olduğu ve bunun için de faizlerin düşürülmesi gerektiğini düşünmek için. Kaldı ki bu da muhtemelen Erdoğan tarafından desteklenecektir" diyor ve şöyle devam ediyor:

"Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede güvenilirliği geçen yılda ağır bir biçimde zedelendi. Bunu onarabilmek için faiz oranlarını uzun bir süre yüksek tutmak zorundalar. "

"Para Piyasası Kurulu üzerindeki siyasi baskı onları çok erken hareket etmeye ve böylece altta yatan enflasyon sorununu ele almamaya zorlayabilir. "

Ekonomistlerin gelecek yıl Türkiye'nin durgunluğa girmesini bekledikleri belirtilen haberde Moody's kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye ekonomisinin 2019 yılında yüzde 2 küçülmesini beklediği de kaydediliyor.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1166367/Financial_Times__Turkiye_de_ekonomik_durgunluk_ufukta.html

--   a45UyF587661

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder