18 Aralık 2018 Salı

Gerçek üstü deneyimler

Uykuda olan ani çekilmeleri olanlar varmış, nörologlar buna jerk diyorlar.
Aslında bunlar bir tür epilepsidir.
Uykuda beynin kontrolü zayıfladığından daha çok uykuda görülür, bazen uyanıkken de olur:
Aniden sıçrarsınız.
Elinizde olmaz.
Beynin ilgili motor sahalarında bir tür ani elektriksel deşarjdır yani.
Havalara girmeyin.
Aslında transistörlü, lambalı radyolar, bilgisayarlardan biraz daha karmaşıksınız o kadar.
Ayrıca insanlar halüsinasyon, delüzyon, ilüzyon görür.
Bilinci kandırmak çok kolaydır:
Bunun kimyasal, elektriksel, manyetik yolları vardır.
Halüsinojen maddeler kimyasal olanıdır.
elektirsel olanı beynin belirli sahalarına elektriksel impulslar vererek olur.
Bir de Magnetonun kaskına benzer üzerinde küçük güçlü bobinlerle manyetik alan üreten kasklar vardır.
Bunlarla yine beynin ilgli sahalarında elektrik akımları indüklenir.
Daha başka yollar da vardır.
En güçlü olanı telkindir.
Hipnoz telkin yönteminin en güçlü silahıdır.
Her insan yaşamı boyunca halüsinasyon görür.
Çok yorgun, uykusuz, hasta, kansız, ölüme yakın agoni hallerinde hayaller görür.
Yani ölmeye yakın halüsinasyonlar göreceksiniz.
Hiç havalara girmeyin.
Hayalleriniz çok canlı olabilir.
Çoğu kadın lohusayken halüsinasyon görür mesela.
Yine hastayken, lohusayken, kanamalı, adetliyken falan karabasan görür çoğu kadın.
Karabasanlar çok canlıdır.
Göğüsünün üstüne basar gibi bir ağırlık olur.
Nefes alamazsın, ellerini kollarını oynatamaz, kımıldayamazsın, bağıramazsın, sesin çıkmaz.
Ama etrafı görürsün.
Bir süre sonra uyanırsın.
Müslümanlar dua falan eder.
Benim gibi dinsiz imansızlar ana avrat söver.
Bunu sanki üstünüze doğa üstü bir varlık oturmuş gibi hissedersiniz.
Oysa bu uyku felcidir.
Halüsinasyonla bir arada olunca korkutur insanı.
Eskinin bütün şamanları, kamları, büyücüleri, cadıları, ermiş ve velileri, pagan rahipleri günümüz sufilerinin bütün tekniklerini kullanmıştır.
Bunlar nefes, zikir, telkin, raksla beraber halüsinojen ve tonik madde kullanımıdır.
Esrar tekkelerin vazgeçilmezidir:
Orta çağ engizisyon mahkeme tutanaklarında cadıların uçmak için kullandıkları otlar, kökler, saplar, çiçekler, kurtulmuş hayvan organları ve bunları işlemek için kullandıkları havan, havan eli, çeşitli mutfak eşyaları ve elde ettikleri bitkisel droglar, alkolde çözülmüş çeşitli eliksirler elde edilmiştir.
Bu gün popüler kültüre girmiş cadı kazanına kurbağa bacağı ve yılan gözü atılmasının bir temeli vardır:
60'lı yılların hippileri bilinen bazı kurbağaları yalayarak uçarlardı.
Yine aynı gruplarda uçmaya yarayan mantarlarda bilinir ve kullanılırdı.
Yani anlayacağınız ortaçağ cadıları aslında otlardan saplardan anlayan kocakarılardı.
Elbette bal tutan parmağını yalar misali, kendileri için de keyif verici, cinsel rüyalar görmelerini sağlayan iksirler de elde ediyorlardı.
Bu şu şeytana karılık yapma söylencesinin temelidir,
Bir de şu rüyalar var.
İnsanlar rüyalarında bir şeyler yaparlar, duyarlar, konuşurlar, bir yerlere giderler.
İlkel insanlar rüyalarına anlam katmaya, bunlardan bir anlam çıkarmaya çalışmıştır.
Ve tuhaf hala daha 2017 yılı insanları rüyalarının aslında başka boyutlarla bağlantılı olduğuna inanmak istiyor.
Ve aynı zamanda bazı bilim adamları bilgisayarların rüyalarını resimlemelerini sağlamanın peşinde.
https://bilimfili.com/bilgisayarlar-dus-kurar-mi/
Bilgisayarlar Düş Kurar mı? » BilimFili.com | Bilimsel Bilgi Kaynağınız
Bilgisayarlar düş kurar mı? Google'ın yapay sinir ağı bir…
BİLİMFİLİ.COM
İnsanda eşref-i mahlukat olma megalomanisi var.
Bu bir hastalık aslında.
İnsan sinir sistemi en altta basit otamat refleks devrelerden, daha komplike entegre devrelere ve daha üstte korteksde doğal sinir ağından oluşan komplike bir organik elektronik devreden daha fazlası değil.
Etrafınızdaki bunamış büyüklerinize bakın, inme felç geçirmiş yaşlılara bakın, çeşitli akıl hastalıklarına yakalanmış yakınlarınıza bakın.
Göreceksiniz, hangi entegre, hangi devre yandıysa ona karşılık gelen fonksiyonların bozulduğunu birebir göreceksiniz.
Hiiiç öyle makinanın içinde bir hayalet olmadığını büyük hayal kırıklığı içerisinde izleyeceksiniz.
Aynı zamanda kimyasal bir bok çuvalı olduğunuzun da farkına yaşlanınca varacaksınız.
Antidepresanlar, tansiyon ilaçları, koronerlere etki eden ilaçlar, migren ilaçları, ve aslında periferik etki etmesi beklenen pek çok kimyasalın ruhunuza da etki ettiğin fark edeceksiniz:
Bazı ilaçlar sizin mutlu olmanızı, bazıları heyecanlı, bazıları durgun, bazıları hiperaktif olmanızı sağlayacak.
Ve ruhunuzun kimyasal maddelere bu kadar açık, ve ruhunuzun bu kadar kolay modere edilebilir olmasından korkacaksınız.
Sizlere Oskar ödüllü Francis filmini seyretmenizi öneririm.
McCartney yıllarında solcu aktirist Francis'e yapılan medya infazı ve sonunda kişiliğe yönelik beyin cerrahisinin sonuçlarını izlemenizi öneririrm
Evet insan ruhu aynı zamanda anatomik bir olgudur.
Frontal lob insan ruhunun mekanıdır.
Hemen gözlerin üzerinden yapılan küçük trepanasyonlarla frontal loba uzanan ve frontal lobun tahribine dayalı frontal lobektomi ameliyatlarına kişiliğe yönelik cerrahi denir:
Bu şekilde psikopatlar uslu çocuklar yapılır.
NAZI Almanya'sında bu yoğun şekilde denenmiş ve araştırılmıştır:
Günümüzde yasaklanmış tıp alanındadır.
Sizler ruhu uçucu bir eter gibi, ya da daldan dala uçup konan bir kelebek gibi olsun istiyorsunuz. Bu çok romantik bir düşünce.
Ama gerçek üstü olması bir yana, gerçek dışı.
Çünkü insan üzerinde yapılan deneyler, gözlemler bizde ortaya çıkan ruh algısının bir ilizyon olduğunu gösteriyor.
İnsan ruhu, tıpkı çalışan bir bilgisayarın yarattığı canlılık algısı gibi.
Oysa insan bedeninde ruhu üreten beyne yönelik anatomik, elektriksel, manyetik, kimyasal yüzlerce deney ve gözlem bize ruh zannettiğim, ya da umduğumuz gibi ezeli ve ebedi bir eter olmadığı gösteriyor.
Ruh için ölümsüzlük arıyorsanız onun yeri burası değil:
Onu paralel evrenlerde, alternatif gerçekliklerde, fiziğin henüz bulanık ve tam olarak anlaşılamamış, keşfedilmemiş alanlarında ararsanız daha bereketli, daha verimli bir alana girmiş olursunuz derim ben.
Unutmayın ki, sonsuz sayıda paralel evren siz ya da size benzer yaşamlar için sonsuz sayıda ihtimal yaratır.
Yine sonsuz sayıda gerçeklik ise yaşanması muhtemel sonsuz sayıda yaşamı aynı matrisde var eder.
Bu durumda yaşanmışlıklar sadece yok olmamıştır, sadece ulaşılmaz bir mesafededir.
Ölümsüzlüğü buralarda aramak daha uyundur diye düşünüyorum.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  




--   a45UyF587661


-------------------------------------------------
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder