28 Aralık 2018 Cuma

DR. FİGEN DEMİR KARDEŞ : ABİP SEN ELLEME BENİM YARAMI...

Bu aslında meslekdaşlar arasında bir iç yazışma.

Ancak, görün istedim.

Hekimlere yönelik şiddet nasıl bir hasar veriyor.

İşte siz bu hekimlerden çare bekliyorsunuz.

Örselenmiş, hırpalanmış, yorulmuş, tükenmiş hekimlerden güler yüz, şefkat bekliyorsunuz.

Çok beklersiniz...

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


DR. FİGEN DEMİR KARDEŞ : ABİP SEN ELLEME BENİM YARAMI...

17 yaş... Ne güzel bir yaştır hayatı toz pembe gördüğün umutlarla dolu kendini dünyayı fethedecek güçte hissettiğin 'delikan çağların'... Bu güzel yaşlarda biz ne yaptık? Tıp fakültesine girip zorlu sınav maratonu arifesinde hayat yarışına başladık. Üniversitede diğer bölümler gibi sevgililerimizle elele gezdiğimiz bir kampüs hayatımız hiç olmadı. Ders arasında çıktığımız bahçelerimiz soluklandığımız kantinlerimizde hep hastalarımızla hayatla içiçe olduk. 20' li yaşlarda hastalığı ölümü acıyı görür nöbetlerde trajediyi yaşar olduk. Okul bitti mecburi hizmeti gurbeti gördük; uzmanlık sınavına hazırlanırken gece gündüz çalışmaktan uykuya hasret kaldık binlerce sayfa not içinde yüzdük yaşarken ölüye döndük; sınavı kazanıp ihtisasa başladık; yıllarca nöbet tuttuk ailemize hasret olduk. Yaşıtlarımız mesleğini icrâya başlayıp hayatlarını kurarken biz mücadeleye sınava devam ettik; yükseldiğimiz her mertebe için devlete borcumuz nedense hiç bitmedi her aşamada ayrı mecburi hizmete gönderildik bu arada evlenebildiysek eşimizden; olduysa çocuğumuzdan ayrı düştük. Ve bunları hep biz hekim arkadaşlarımızla 'birlikte' yaşadık. Birlikte ders çalışıp sabahladık birlikte sınav kapılarında moral bulduk birlikte gece aynı sedyeye kıvrılıp birlikte hastaya 'can' vermeye çalıştık hiçbir meslek grubunun geçirmeyeceği kadar vakti 'birlikte' geçirdik.

Durum böyle olunca dostlar 'hekimi hekimden başka kimse anlamaz' deyişimiz kibirden değil yaşanan acı gerçeklerdendir. Her meslek grubunun itibarsızlaştırıldığı cehaletin sorgusuzluğundan istifade etmek isteyen simsarların cirit attığı şu günlerde her zamankinden çok 'birbirimize kenetlenmeliyiz'. Tabi ki hatalarımız olabilir meslekî eleştirilerimizi hekim arkadaşımıza kişisel yapmak ve bize öğretildiği üzere 'bilimi bilimle savunmak' zorundayız. Sosyal medyayı tıp eğitimini hekimleri yermek için kullanmak; Türkiye'deki mevcut sağlık sistemini eleştirmek yerine mevcut imkânlarla görevini getirmekle yükümlü meslektaşlarını karalayarak birinin üstüne basarak yükselmeye çalışmak değil ahlâkî etiğe insanlığa sığmaz! Meslektaşlarını ezerek biyere gelmeye çalışan bu insanlar şu an 'diğerlerinden farklı özeleştiri yapabilen doğrucu Davut'u' oynasalar da mumlarının yatsıya kadar yanacağı; bilimin ışığının cehaleti cehaletten beslenenleri er ya da geç yokedeceği âşikârdır.

Hepimiz insanız; kendi çocuğumuz hastayken baktığımız doksanıncı hastada yüzümüz gülmüyorsa; bunun sebebini en iyi 'biz hekimler' bilebiliriz biz bunu eleştirirsek şu an içinde bulunduğumuz meslekî savaşımızda zaten yenik düşeriz. Bir an önce biz hekimler 'bir' olmazsak dostlarım; okuyanı cahile kırdıran zihniyete çanak tutar; yalan yanlış doktor hatası haberi yaparak yoluna devam eden medyayı besler daha çook şiddet haberi duyar rehin alınmak bile herkesçe artık olağan karşılanıp bu meslek için kaybolan yıllarımızdan çok kaybedilen meslek onurumuz için ağlar dururuz!!

Unutmayalım hepimiz Hipokrat yemininde 'mesleğimizi bize öğretenlere saygı ve minnet göstereceğimize meslektaşlarımızı kardeşimiz sayacağımıza 'onurumuz' üstüne' ant içtik. Lâyık olduğumuz huzurlu ortamlarda; hastalarımızla karşılıklı sevgili saygılı hizmet vereceğimiz mutlu hekimlerin yetişip yol alacağı bilim etik ve insanlık dolu günler görmek umuduyla tüm kardeşlerimi saygıyla kucaklıyorum.

Dr. Figen Demir Kardeş

--   a45UyF587661

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder