ELEKTRONİK KELEPÇEDEN DOKTOR YETKİSİNE: FRANSA KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ ENGELLEMEK İÇİN YENİ YASAL DÜZENLEMELERİ HAYATA GEÇİRİYOR
Kadına şiddet olayları ne yazık ki dünyanın pek çok yerinde yaşanıyor. Ancak bazı ülkelerde cezalar diğerlerinden daha caydırıcı.
Buse Ürgir
4 Ağustos 2020
Elektronik Kelepçeden Doktor Yetkisine: Fransa Kadına Yönelik Şiddeti Engellemek İçin Yeni Yasal Düzenlemeleri Hayata Geçiriyor
Kadına yönelik şiddet ve taciz başta ülkemizde olmak üzere dünyanın pek çok yerinde de ana gündem konusu. Ne yazık ki pandemi kaynaklı karantina döneminde kadına yönelik şiddet olayları da artış gösterdi. Türkiye'de ise kadın cinayetlerinin bilançosu gittikçe daha ağır bir hale geliyor. Kadın haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesi ise haftalardır gündemde. Pek çok kişi bu sözleşmenin iptal edilmesini istiyor. Ancak bir o kadar kişi de sözleşmenin iptal edilmemesi için eylemler düzenliyor. Dünyada da durum bizden pek farklı değil. Aile içi şiddete çözüm arayan Fransız Hükümeti sivil toplum örgütlerinin talepleri doğrultusunda yeni yasal düzenlemeleri hayata geçirdi. Peki bu yasal düzenlemeler neler içeriyor?
Fransa aile içi kadına yönelik şiddet olaylarının önüne geçmek için yeni çözümler arıyor. Sivil Toplum Kuruluşları'nın taleplerini değerlendiren hükümet yeni yasal düzenlemeler yaptı
Bu düzenlemeler kadına yönelik şiddet olaylarının önüne geçmek için oldukça önemli kararlar içeriyor. Ulusal Meclis'in ardından geçtiğimiz hafta Senato'nun da onayını alan yeni yasayla kadınların hakları korunuyor
Yeni yasal düzenlemeyle doktorlara şiddet kurbanlarına yardımcı olmak için mesleki sırlarını ifşa etme izni veriliyor
Ayrıca sağlık çalışanlarına da aile içi şiddete maruz kalan bir kişinin durumuna şahit olması durumunda hastanın izni olmaksızın polis ya da savcıya bilgi verebilme yetkisi tanınıyor
Ancak yeni yasal düzenlemede en çok ses getiren madde şiddet uygulayan erkeğe mahkeme kararıyla elektronik bileklik takılması. Şiddet mağduru kadın ise bu kelepçe sayesinde cep telefonundan saldırganın yerini görebilecek
Bu bilekliklerin amacı ise saldırganın şiddet mağduru kadına yaklaşmasını engellemek ve kadınların güvende olmasını sağlamak
Elektronik anti-yaklaşım cihazı (DEPAR) adı verilen aletin kullanımı 2009'daki ilgili yasada da gündeme gelmiş ancak uygulamaya sokulmamıştı
Bileklik mahkeme kararıyla takılacak. Bilekliğin üzerindeki sitem sayesinde ise saldırganın yeri devamlı olarak tespit edilebilecek. Potansiyel saldırgan kendisine izin verilen yaklaşma mesafesini aştığında ise cep telefonuyla entegre çalışan sistem kadını uyaracak.
Eğer elektronik bilekliği takan kişi mesafe ihlallerini sürdürürse güvenlik güçleri otomatik olarak uyarılacak. Benzer bir yöntem ise İspanya'da uygulanıyor. Fransa Hükümeti elektronik bilekliğin ülke genelinde kullanılmasını öngörüyor
Fransa Batı Avrupa'da aile içi şiddete bağlı en yüksek cinayet oranlarından birine sahip. Verilere göre geçen yıl 149 kadın öldürüldü. 2020'de ise sivil toplum örgütlerinin açıkladığı rakamlara göre en az 55 kadın eşleri ya da eski eşleri tarafından öldürüldü.
https://listelist.com/fransa-kadina-siddet-yeni-duzenleme/
- - - - - - - - - - - - -a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bombasirti olayi 14 Mayis 1915 cok onemli ve Dunya savas tarihinde esine rastlanmasi mumkun olmayan bir olaydir.
Karsilikli siperler arasi 8 metre yani olum kesin.
Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasina dusuyor.
Ikinci siperdekiler yildirim gibi onlarin yerlerine gidiyor.
Fakat ne kadar imrenilecek bir soguk kanlilikla biliyor musunuz?
Bomba sarapnel kursun yagmuru altinda oleni goruyor uc dakikaya kadar olecegini biliyor ve en ufak bir cekinme bile gostermiyor.
Sarsilma yok.
Okuma bilenler Kur an-i Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazirlaniyor.
Bilmeyenlerse Kelime-i sahadet getiriyor ve ezan okuyarak yuruyorlar.
Sicak cehennem gibi kayniyor.
Iste bu Turk askerindeki ruh kuvvetini gosteren dunyanin hicbir askerinde bulunmayan tebrike deger bir ornektir.
Emin olmalisiniz ki Canakkale savaslarini kazandiran bu yuksek ruhtur.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
53. BIR TANRISAL LUTUF A, SONSUZ IYI VE KUDRETLI BIR ALLAH'A INANILMAZ
"Allah nimet ve ihsanlarinin mutasarrifi degil midir? Kendi malini istedigi gibi kullanmakta ve tasarrufta ozgur degil midir? Malini geri isteyemez mi? Hareket ve durusunun hesabini sormaya yaratiklarinin hicbir hakki yoktur. Kudretindeki eserleri istedigi gibi kullanabilir. Olumlulerin mutlak hukumdari oldugu icin keyfinin istedigi gibi mutluluk ya da felaket dagitir. "
Yaptigi kotulukler nedeniyle bizi avutmak ve gonul almak icin ilahiyatcilarin bize yaptigi aciklama budur. Onlara sunu soylerim: iyilik ve nimetleriyle sonsuz olan bir Allah'in tasarrufu olmaz, belki aklin geregi olarak, iyilik ve nimetlerini yaratiklarinin uzerine sacmaya zorunlu olur. Onlara derim ki, gercekten iyiliksever bir varlik, iyilik yapmaktan, hayir yapmaktan cekinmede kendisinde hak bulmaz. Gercekten comert olan bir kimse, verdigini geri almaz, bunu yapan herkesin tesekkur beklememesi gerekir; ve nankorler vucuda getirdiginden dolayi sizlanmaya, yakinmaya hakki yoktur.
Bu Allah'la insanlar arasinda karsilikli bir anlasma ve yukumlulukler varsayan din ile, ilahiyatcilarin Allah'a atfettikleri zorba ve garip yaratilis nasil birlestirilebilir? Eger Allah'in, yarattiklarina karsi hicbir borcu, hicbir gorevi yoksa, yaratiklarin da Allah'a karsi hicbir borcu, hicbir gorevi olmayabilir. Her din, "bana uyunuz, beni seviniz, bana ibadet ediniz, ben de sizi mutlu edecegim" dedigi varsayilan tanrisalliktan insanlarin beklemekte kendilerini hakli zannettikleri mutluluk uzerine kuruludur. Insanlar da "Bizi mutlu ediniz, sozlerinize sadik kaliniz, biz de sizi sevecegiz, yasalariniza uyacagiz" diyor. Yarattiklarinin mutlulugunu ihmal etmekle, teveccuh ve iltifatlarini keyfi olarak dagitmak ve armaganlarini geri almakla, Allah, her dine "temel" hizmetini goren anlasmayi bozmuyor mu, yirtmiyor mu? Ciceron hakli olarak, "Allah insana kendisini sevdirmezse onun Allah'i olamaz" demisti. Tanrisalligi iyilik olusturur; bu iyilik ancak insanin hissettigi mutluluklarla ortaya cikar, insan mutsuz olur olmaz bu iyilik ve onunla birlikte tanrisallik da yok olur; sonsuz bir iyilik ne taraf tutucu, ne de ayricalikci olabilir. Eger Allah sonsuz iyiyse butun yarattiklarini mutlu etmelidir.
Sinirsiz ve sonsuz bir iyilik fikrini yok etmek icin tek bir mutsuz yeterlidir.
Sonsuz iyi ve guclu olan bir Allah'in ulkesinde tek bir insanin sikinti icinde olmasini havsala alir mi? Sikintili olan bir hayvan, bir peynir kurdu dahi, tanrisal lutfa, Allah'in sonsuz iyiliklerine karsi, yenilmeyen, itiraz kabul etmez kanitlar olurlar.
Ilahiyatcilara gore, bu dunyanin keder ve acilari, suc isleyen insanlarin ilahiyat katindan uzerlerine cektikleri ve hak ettikleri cezalardir. Ancak insanlar nicin sucludur? Eger Allah her seye kadir ise, "Bu dunyada her sey duzen ve intizam uzerine bulunsun, butun uyrugum, iyi, masum, her kusurdan ve gunahtan arinmis olsun, mutlu olsun!" demek, onun icin "Her sey olsun!" demekten daha mi masraflidir? Daha mi cok zahmetlidir? Bu kadar mutlak guclu olan Allah'in, eserini noksan ve kusurdan arinmis olarak vucuda getirmesi, bu kadar kusurlu, bu kadar kotu yapmasindan daha mi zordu? Insanlarin yoklugu ile mutlu ve bilgili olarak var olmalari arasindaki boyut, insanlarin yokluguyla budala ve sefil olarak var olmalari arasindaki boyuttan daha mi fazlaydi?
Din bize bir cehennemden, yani Allah'in sonsuz kerem, lutuf ve iyiligine ragmen, insanlarin pek cogu icin sonsuz izdiraplar sakladigi mahpesten, sonsuz acilar veren yerden soz ediyor. Dolayisiyla, insanlari bu dunyada pek mutsuz kildiktan sonra, Allah'in onlari ahirette daha cok mutsuz kilabilecegini dolayli olarak anlatiyor. Bu duruma karsi, "O zamanda, Allah'in iyiligi yerine adaleti gecer" diyerek isin icinden cikiyorlar. Ancak bir buyuk ki, en korkunc eziyete yer verir; o sonsuz degildir, sonsuz bir iyilik degildir. Ote yandan sonsuz kotu olan bir Allah'a, degismez bir varlik gozuyle bakilabilir mi? Merhametsiz bir kahirla, gazapla dolu olan ve bir adi da kahhar (batinci yok edici) olan bir Allah, kendisinde, merhametin, ayirt etmeksizin herkesi korumanin (rahmanulrahimligin) ve iyiligin, "golgesi" olsun bulunabilen bir Allah midir?
- - - - - - - - - - - - -
Baglilik, dusunmemek demektir, dusunmeye gerek duymamak demektir.
Baglilik, bilincsizliktir.
George Orwell1984
- - - - - - - - - - - - -
Cocuklara, suphe etmemeleri gerektigini ogretmenin yaratacagi trajediyi bir dusunun.
DARROW,CLARENCE (1857-1938) ABD'li hukukcu.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 180 Trafik guvenligini taksirle tehlikeye sokma
1) Deniz hava veya demiryolu ulasiminda kisilerin hayati sagligi veya malvarligi bakimindan bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye uc aydan uc yila kadar hapis cezasi verilir.
IKINCI BOLUM
Cevreye Karsi Suclar
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder