14 Ağustos 2020 Cuma

SONER YALÇIN : BOZGUN’DA FETİH “RÜYASI’’




SONER YALÇIN : BOZGUN'DA FETİH "RÜYASI''

www.sozcu.com.tr

1970'ler başında ekonomik gelişmişliğimiz İtalya ile eşitti.

1980'ler başında ekonomik gelişmişliğimiz Çin ile eşitti.

"Ya bugün" diye sormayacağım!

Kırk – elli yılımızı "Gardırop Atatürkçülüğü" ve "Gardırop Müslümanlığı" didişmesiyle/ birbirimizi hırpalayarak geçirdik.

Bu süreci Çin ortalama yüzde 10 büyüyerek geçirdi.

Bugün Çin dünyanın en büyük ihracatçısı.

Bugün Çin dünyanın en büyük yabancı sermayeyi kendine çeken ülke.

Bugün Çin dünyanın en büyük döviz rezervine sahip devlet.

Bugün Çin dünyanın en büyük lüks mallar pazarı.

Bugün Çin dünyanın en büyük elektronik ticaret hacmine sahip.

En büyük demir-çelik üreticisi Çin…

En büyük otomobil üreticisi.

En büyük televizyon üreticisi.

En büyük cep telefonu üreticisi.

Yarı iletkenlere tahıllara bakıra alüminyuma vd. girmeyeyim…

Çin sıradan ekonomiye sahipken son kırk yılda nasıl dünya devi oldu?

Türkiye sıradan ekonomi düzeyini kırk yılda neden aşamadı?

Hâlâ… Ayasofya'yı fethetmekle övünüyoruz; elde kılıç "bozgunda fetih düşleri" görüyoruz!

Hâlâ… Ekonomi-politik modernizasyona kafa yoracağımıza yorulmaksızın kültürel kodları tartışarak zaman öldürüyoruz!

Kafalarda tek soru yok…

Çin üzerine –Fatih Oktay'ı saymazsak- tek araştırma-inceleme yok…

Kırmızı Kedi Yayınevi'nin sahibi Haluk Hepkon'un özveriyle çıkardığı "Modern İpek Yolu" dergisinden kaçınızın haberi var?

Politikacılara sormak isterim; Henry Kissinger'in Çin üzerine yazdığı kitabı hanginiz okudu?

Kayıtsızlık- ilgisizlik düşünsel dermansızlık tüm arayışları sekteye uğratmaya devam ediyor ülkemizde…

NEREDEN NEREYE

Bu kez…

Çok geriye gitmeden Çin- Türkiye karşılaştırması yapmak istiyorum:

1912. Sun Yat-Sen liderliğinde Çin Cumhuriyeti kuruldu.

1916. On yıl sürecek iç savaş başladı.

1917. Çin Birinci Dünya Savaşı'na katıldı.

1919. Pekin'de barış antlaşması imzalanması aleyhinde gösteriler düzenlendi. Göstericiler Çin'den yabancı imtiyazların kaldırılmasını istedi.

1925. Sun Yat-Sen öldü. Yerine Çan Kay Şek geçti. Çin komünistlerinin yardımıyla savaş ağalarını yendi.

1927. Çan Kay Şek komünistlerin çok güçlendiğini düşündü ve karşı harekât başlattı. Çin'in büyük bölümüne hâkim oldu.

1928. Mao Kızıl Ordu'yu kurdu. İç savaş başladı.

1931. Japonya Çin'i işgal etti.

1945 İkinci Dünya Savaşı bitti; Japonya yenilerek Çin'den çekildi. Çin'de tekrar iç savaş başladı.

1949. Mao zafer kazanarak Çin Halk Cumhuriyeti'ni kurdu.

Sosyalist devrim harap olmuş bir ülkede iktidara geldi. Onlarca yıldır savaş ve yenilgi gören halk bezgindi. İnsanlar fakir değil açtı! Fiyat artışı yüzde 100 bin düzeyinde idi.

Çin ağır ekonomik ambargo altındaydı.

Yoksul tarım ülkesi Çin'in Japonların Mançurya'da inşa ettiklerinden başka sanayi tesisleri yoktu…

Bu süreci Türkiye nasıl yaşadı biliyorsunuz. Ama bir noktanın altını çizmek istiyorum:

FARK BURADA

Yıl 1950. Demokrat Parti/ Bayar-Menderes iktidara geldi.

Mao o yıllar yüzde 7 büyümeyle Çin'i geliştirmeyi sürdürürken; Atatürk döneminde yüzde 7.8 büyümeyle atılımlar yapılan İkinci Dünya Savaşı'na rağmen siyasi-ekonomik istikrara kavuşan Türkiye'de DP iktidarda kaldığı on yılda ne yaptı:

Kamu geliri/GSMH; CHP'nin iktidarı bıraktığı 1950'de 16.1 iken DP iktidarı sonunda 1960'da 12.9'a düştü.

Kamu açığı/GSMH; 1950'de 1.5 iken 1960'da 2.7'ye çıktı.

Ekonomik büyüme 1950'de 9.4 iken 1960'de 3.4'e düştü.

Enflasyon 1950'de (eksi) -4.3 iken 1960'da 7.4'e fırladı.

Bugün DP iktidarı deyince çok insanımızın aklına ne geliyor:

-"Türkçe ezanı kaldırdı. "

-"ABD safında Çin'e karşı Kore Savaşı'na katıldık. "

Başka? Başka yok…

Ne diyor Erdoğan "biz Menderes'in yolundan gidiyoruz. " Haklı! Hali pür melalimiz benzer!

Gerçekçi olmayan popülist ekonomik politikalar Türkiye'yi yine duvara toslattı. 18 yıllık "Ilımlı İslam" iktidarının ülkeyi getirdiği yer burası; siyasi – ekonomik bedeller ödemeye devam edeceğiz. Tek gündemimiz kültür meseleleri üzerinden ağız dalaşı yapmak!

En kötüsü iktidar hâlâ çöküşe fantastik mazeret arıyor: Yok "üst akıl" yok "modernizm" yok "hilafet" yok "Arapça" yok bilmem ne laf salatası!

Bu sebeple…

Dünyanın ekonomiyle ilgili her olumlu "en'ler tablosunda" Çin varken Türkiye'nin esamesi okunmuyor…

Ah! İktidar bir de İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırsa kim tutar Türkiye'yi! Ver coşkuyu mahallene; Çin nasıl dünya devi olmuş umurlarında mı?

-https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/soner-yalcin/bozgunda-fetih-ruyasi-5984440/

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Ey kahraman Turk kadini sen yerde surunmeye degil omuzlar uzerinde goklere yukselmeye layiksin.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

183. AKIL VE MUHAKEMEYE DAYANAN HER SISTEM HALKA GORE DEGILDIR

"Akla dayanan ateizm insan icin uygun mudur?" tarzinda bir sorunun sorulmasi muhtemeldir. Bu soruya karsilik olarak derim ki; tartisma gerektiren her sistem insan icin uygun degildir. O halde, ateizmi vazetmekte ne yarar vardir? Bunun hic olmazsa su yarari olabilir: Asilsiz, esassiz seylerden dolayi rahatsiz olmak kadar tuhaf ve baskalarini rahatsiz etmek kadar haksiz bir sey olmadigini, fikir ve muhakemede bulunanlara hissettirir. Hic akil yurutmede bulunmayan siradan insanlara gelince; hepsi insanlarin haberi olmaksizin insan yarari icin calisan, bir fizikcinin "sistem"leri, bir astronomun gozlemleri, bir kimyacinin deneyleri, bir geometricinin hesaplari, bir doktorun inceleme ve gozlemleri, bir mimarin projeleri, bir avukatin savunmalari siradan insanlar icin ne kadar yabanci kalirsa, bir ateistin kanitlari da siradan insanlar icin o kadar anlasilmaz ve hicbir sey ifade etmez olarak kalir.

Ilahiyatin nice derin hayalcileri mesgul eden metafizik kanitlarin ve dini cekismelerin hazmi, siradan insanlar icin, bir ateistin kanitlarindan daha mi olanaklidir? Halkin kavrayisi icin, bunlar, daha cok mu uysal ve uygundur? Asla!

Ateizm'in akil uzerine kurulu ilkeleri, ilahiyatin en islek zekalar icin bile imkansiz hal ve zorluklarla dolu oldugunu gordugumuz ilkelerinden daha kolay kavranilabilir degil midir? Her ulkede halkin bir sey anlamadigi bir dini vardir; halk icin "fazla yuce" olan ilahiyatla ancak hocalari, rahipleri, hahamlari, sozun kisasi ruhanileri ilgilenir. Halk tesadufen bu ilahiyati kaybedecek olsaydi; tumuyle yararsiz oldugu gibi, kafasinda cok tehlikeli eksimeler olusturan bir seyden kurtulmus olmakla avunabilirdi.

Siradan insanlar icin yazmak ya da siradan insanlari bir darbede batil fikirlerinden kurtarmak iddiasinda bulunmak cok delice bir is olur. Makaleler, okuyanlar, muhakeme edenler icin yazilir. Halk hemen hemen hic okumaz; daha az muhakemede bulunur, daha az dusunur; akli basinda ve saglam kimseler aydinlanir; kultur isiklari yavas yavas yayilarak zamanla halkin gozlerini etlkilemeye baslar. Baska bir yon daha var: Halki aldatanlar, halka dogru yolu gosterme ozenini cogu kez bizzat kendileri gostermezler mi?

- - - - - - - - - - - - -
Belki de insan sevilmekten cok anlasilmayi istiyordu.

George Orwell

- - - - - - - - - - - - -
Butun dinler; tanrilari, yari tanrilari, peygamberleri, mesihleri ve azizleriyle birlikte, kendi yeteneklerinin tam tekamulunu ve aidiyetini idrak edememis safdiller tarafindan yaratilmistir.

BAKUNIN,MIHAIL A. (1814-1876) Rus devrimci ve anarsist.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 7 Zaman bakimindan uygulama

1) Islendigi zaman yururlukte bulunan kanuna gore suc sayilmayan bir fiilden dolayi kimseye ceza verilemez ve guvenlik tedbiri uygulanamaz. Islendikten sonra yururluge giren kanuna gore suc sayilmayan bir fiilden dolayi da kimse cezalandirilamaz ve hakkinda guvenlik tedbiri uygulanamaz. Boyle bir ceza veya guvenlik tedbiri hukmolunmussa infazi ve kanuni neticeleri kendiliginden kalkar.
2) Sucun islendigi zaman yururlukte bulunan kanun ile sonradan yururluge giren kanunlarin hukumleri farkli ise
failin lehine olan kanun uygulanir ve infaz olunur.
3) Degisik 29 6 2005 – 5377 2 md. Hapis cezasinin ertelenmesi kosullu saliverilme ve tekerrurle ilgili olanlar haric infaz rejimine iliskin hukumler derhal uygulanir.
––––––––––––––––––––– 1 2 7 2018 tarihli ve 700 sayili KHK nin 156 nci maddesiyle bu bentte yer alan "ve adli idari ve askeri" ibaresi " adli ve idari" seklinde degistirilmistir.8967
4) Gecici veya sureli kanunlarin yururlukte bulunduklari sure icinde islenmis olan suclar hakkinda uygulanmasina devam edilir.


- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder