8 Ağustos 2020 Cumartesi

MURAT AĞIREL : BU AÇIKLAMALAR TESADÜF MÜ?




MURAT AĞIREL : BU AÇIKLAMALAR TESADÜF MÜ?

08 Ağustos 2020

Son günlerde gündemi ve tartışmaları izlediğinizde siz de sanki yüz yıl önce çekilmiş bir filmi tekrar izliyormuş hissine kapılmıyor musunuz? Senaryo karakterler konu ayrı figüranlar aynı… İsimler değişmiş sadece…"SARMAL" adlı kitabımda da tüm kronolojiyi tarihi belgelerle anlattım. Neden bahsediyorum?

Aktarayım…Kimilerine göre suni gündem maddesi olan "Ayasofya" ve "Hilafet" çağrılarından bahsediyorum. Öncelikle hatırlatmak istediğim bir husus var. Eski çağlarda ordular çok güçlü kaleleri ele geçirebilmek için türlü yolları yöntemleri stratejileri denediler. Bunlardan birisi de "Lağımcılar bölüğü" idi. İstanbul'un fethinde dahi kullanıldı. Bu bölüğün mensupları uzun eğitimlerden geçirilip uzmanlaştırıldılar. Görevleri kaleye saldırılar sürerken gizlice yer altından tüneller açıp kalenin içine ulaşmak ve açılan tüneller vasıtasıyla kale içerisine asker sızdırmak suretiyle kaleyi ele geçirmek.

Mümkün değil ise barut fıçılarını kalenin duvarlarına depolayarak patlatıp büyük gedikler açmak hedeflenirdi. Şöyle ki…18 yıldır mevzubahsi olmayan hatta daha önce "oyun" diye nitelendirilen "Hatta bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim" denilen Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi "hukuki(!)" bir karar ile müze kararı iptal edildi ve bir kararname ile camiye dönüştürüldü. Açılışı ise tam da ülkemizin tapusunun alındığı Lozan Barış Antlaşmasının yıldönümüne denk getirildi.

Daha karar yayımlanmadan Ayasofya önünde birisi "5186 sayılı kanun kaldırılsın" diye pankart açtı. Yani "Atatürk'e hakaret serbest olsun" dedi. Hemen ardından büyük bayraklarla birileri Ayasofya önüne geldi. Bayrakların üzerinde "MTTB" yani "Milli Türk Talebe Birliği" yazıyordu. İlk Ayasofya eylemini de bu dernek daha 1968'li yıllarda yapmıştı.

- Cuma günü açılışta herkes burun buruna namaz kıldı. Koronavirüs tedbirlerine uyulmadı. Lozan'ı kutlamak isteyenler ise "tedbir" nedeni ile engellendi.

- Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı olarak bilinen Diyanet İşleri Başkanı elinde kılıçla hutbe verdi ve "lanet" okudu. Akıllara hemen terör örgütü IŞİD lideri Ebubekir El Bağdağdi'nin El-Nur Camisindeki görüntüsü geldi.

- Sonrasında Yeni Şafak grubuna bağlı bir dergide imdi değilse ne zaman sen değilsen kim? Hilafet için toparlanın" çağrısı geldi.

- Bergama'da bir eğitim müdürü(!) "Lozan'ın dayatılan bir parçasını daha çöpe attık" diye açıklama yaptı.

- Bilal Erdoğan harf ve kılık kıyafet devrimini eleştirdi.

Nasıl tesadüfler ama değil mi?

Sizce de tesadüf mü?

Yukarıda anlattığım "Lağımcılar bölüğü" var ya. İşte şeriatçıların stratejisi budur. Kale gibi olan yıllardır surlarını yıkmaya çalıştıkları Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet'in devrimlerinin surlarını yıkmak için toprak altından tüneller kazıyorlar.

Bu saldırılar birer patlamadır. Tesadüf değil planlıdır.

- Cumhuriyet'in kurduğu kurumlar atanan yöneticileri sayesinde Cumhuriyet'e ve devrimlerine düşmanlık yapıyorlar. - Öyle bir dönemdeyiz ki Cumhuriyet'i yıkmaya çalışanların korumaya çalışanlardan daha özgür ve güçlü olduğu bir dönemi yaşıyoruz.

- Cumhuriyet devrimlerini koruyanlar Cumhuriyet savcılarının "niyetnameleri" ile tutuklu Cumhuriyet devrimlerini yıkmak isteyenler ise Cumhuriyet savcılarının "düşünce özgürlüğü" kanaatleri ile serbest olduğu bir dönem!

Kimse aklımızla alay etmesin. Açık seçik görülüyor ki şeriatçıların son çabaları yalnız eski dinsel hukuk düzenini geri getirmek değil halifelik sultanlık şeyhülislamlık kurumlarıyla birlikte eski düzeni geri getirmektir.

Evet Türk milleti ne yazık ki düşünerek değil yaşayarak öğreniyor. Her öğrendiğimizin de bedeli çok ağır oluyor.

Ancak şu unutulmamalıdır;

Cumhuriyet holding merkezlerinde zemzem suyuna batırılmış dolarla kurulmadı. Emperyalizme ve maşalarına karşı göğüs göğüse çarpışarak canla kanla irfanla kuruldu. Hiç kimse Yüce Türk Milleti'nin aklını sabrını sınamasın. Bu silsile şeklinde cereyan eden gelişmeler tesadüf marjinal kişiler diye küçümsemeye "lanet" kelimesini öyle değildi böyle değildi şeklinde açıklamalarla aklamaya çalışmak durumu daha da komikleştirmekten öteye de geçmez.

Sayın Devlet Bahçeli'nin ve Sayın Ömer Çelik'in açıklamaları önemli ve kıymetlidir. Ancak gereği yerine getirilmemektedir. Milli bayramlarda telefonla etkinlik için para toplayan her lafında Atatürkçülükten bahseden rozet Atatürkçülerine Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkan çıkmaya çalışan tüm Kemalistlere sesleniyorum.

Cumhuriyet'in savcıları duymuyor görmüyor ya sizler?

Her yurttaş için suç duyurusunda bulunmak bir vatandaşlık görevidir.

Susmayın korkmayın alışmayın…

Cumhuriyete ve devrimlerine sahip çıkın…

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Buyuk seyleri buyuk milletler yapar.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

108. TANRILARIN TUMUNUN KAYNAGI VAHSETTIR. BUTUN DINLER DIPSIZ CEHALET, HURAFE, KAN DOKUCULUK ABIDELERIDIR VE YENI DINLER YENIDEN GENCLESMIS ESKI DELILIKLERDIR

Insanlar tarafindan ibadet edilen tanrilarin tumu vahset kokenlidir. Acik bicimde, ahmak kavimler tarafindan hayal edilmislerdir. Ya da korkutma, yildirma sayesinde, ibadet ettirilen seyleri gerektigi gibi incelemek icin ne cesareti ne yetenegi olan safdil ve kaba kavimlere, acgozlu ve kurnaz yasa yapicilari ve ilahlar tarafindan sunulmuslardir.

Zamanimizda, en uygar milletler tarafindan ibadet edildigini gordugumuz Allah'a yakindan bakilirsa, insan, bu Allah'in vahsi ozellikleri bulundugunu da teslim etmek zorunda kalir. Vahsi olmak kuvvetten baska hak tanimamaktir, en uc noktada zalim olmaktir; keyif ve arzularindan baska bir seye bagli olmamaktir; basiretsiz, tedbirsiz, muhakemesiz olmaktir. Ey kendilerini uygar sanan kavimler! Bol bol tutsuler yaktiginiz, dalkavukluk ettiginiz ve kavuk salladiginiz Allah'i bu igrenc yaratilista bulmuyor musunuz?

Tanrisalligin size yapilan tasvirleri, akil ve muhakemesini asla egitmemis olan insanin acik bicimde merhametsiz, kiskanc, intikamci ve kana susamis, hoppa, patavatsiz yaratilisindan alinmamis midir? Ey insanlar, bir ornek olarak, sevimli bir Tanri, olgunlukla dolu bir hukumdar gibi goz onune almaktan da cekinmedigimiz buyuk bir vahsiden baska bir seye tapinmiyorsunuz! Butun ulkelerin insanlarinin dini gorusleri, atalarinin bilgisizliklerinin, bonluklerinin, dehsetlerinin ve kana susamisliginin yasayan eski abideleridir.

Her vahsi, mucizelere istekli, bunu alabildigine icen ve hayalgucunu hareket ettirmeye yetenekli olan seyi asla dusunmeyen, muhakeme etmeyen, uzerine fikir uretmeyen bir cocuktur. Doganin yollari ve araclari hakkindaki bilgisizligi, kendisine harikulade gorunen seyi ruhlara, cinlere, buyulere atfettirir. Gozunde, rahipler buyuculerdir.

Bunlarda tumuyle tanrisal bir kudret oldugunu sanir. Onlarin huzurunda perisan olan muhakemesi sarsinti gecirir. Rahiplerin gaipten verdikleri haberler onun icin, tersini iddia etmek tehlikeli olan, yanilmaz ve kesin iradeler, hukumlerdir.

Din konusunda, insanlar, cogunlukla ilkel barbarliklarinda kalmislardir. Yeni dinler, yeniden tazelenen ya da yeni bir bicim altinda sunulan eski deliliklerden baska bir sey degildir. Eger eski vahsiler daglara, irmaklara, yilanlara, her turden puta taptilarsa, Misir bilginleri timsahlara, farelere, soganlara bagliliklarini sundularsa, kendilerini onlardan daha akilli sanan kavimlerin, son derece saygiyla ekmege, rahiplerinin buyuleriyle icine Allah'in indigini hayal ettikleri ekmege taptiklarini gormuyor musunuz? Allah-ekmek bu konuda kavrayisi en vahsi milletler kadar olan, pek akli basinda olmayan bircok Hiristiyan milletin putu, fetisi degil midir?

- - - - - - - - - - - - -
Insan uretmeden tuketen tek yaratiktir.
Sut vermez, yumurta yumurtlamaz, sabani cekecek gucu yoktur, tavsan yakalayacak kadar hizli kosamaz.
Yine de, tum hayvanlarin efendisidir.

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Cennet ve mukemmellik dusunun bizi mezarlarimizda beklemesini mi, yoksa burada, simdi, bu dunyada mi bulmasini istediginizi sorun kendinize.

RAND,AYN (1905-1982) Rusya dogumlu ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 46 Hapis cezalari

1) Hapis cezalari sunlardir
a Agirlastirilmis muebbet hapis cezasi.
b Muebbet hapis cezasi.
c Sureli hapis cezasi.


- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder