ORHAN UĞUROĞLU : AKP İKTİDARININ KURBANLIKLARI
04 Ağustos 2020
18 yıldır iktidarda olan AKP neleri kurban etti?
Birinci sırada kuşku yok ki demokrasinin kurban edilmesi ve parlamenter rejim yerine tek adam rejiminin getirilmesi yer alır.
İkinci sırada kişilik haklarının ve özgürlüklerin sınırlandırılması yer alır. Sosyal medya yasası ile özgürlükler kurban edildi.
Medyanın kamu bankalarından sağlanan kredilerle yandaş ve besleme hale getirilerek kurban edilmesi üçüncü sıradadır.
Sabah+ATV medya grubu TMSF tarafından 2008'de 1 1 milyar dolar karşılığında Çalık Grubu'na satıldı...
Çalık'a Vakıfbank ve Halkbank'tan yıldırım hızıyla 750 milyon dolar kredi verilerek yandaş yapıldı…
CHP'li Umut Oran o tarihte ekonomiden sorumlu olan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a ve başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da soruları yöneltti ama tatmin edici şeffaflıkta yanıtlar alamadı.
Değerli okurlarım
Türkiye'nin en büyük medya grubu Doğan Holding kamu bankası Ziraat'tan verilen kredi ile Demirören grubunun oldu.
Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın "Ben 700 milyon dolarla kredi yapıyorsam bu ülkenin ve Ziraat Bankasının gücüdür. Ben kimseden kısmadım ki" diye konuştu.
Demirören Kanal D CNN Türk Hürriyet gibi medya kuruluşlarını alarak AKP'nin yandaşı yaptı.
Bu kredilerin ne kadarı ödendi ne kadarı ödenmedi keşke açıklansa…
Değerli okurlarım
- 5 milyon sığınmacıya harcanan 50 milyar dolar ile Türk ekonomisi kurban edildi.
- S-400 inadı ile Amerikan F-35 savaş uçakları kurban edildi.
- Uygulanan siyaset ile AKP Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyeliğini kurban etti.
- 2010 anayasa değişikliği ile yargı FETÖ'cülere kurban edildi.
16 Nisan referandumu sonucunda;
- Kuvvetler ayrılığı tek adam rejimine kurban edildi
- Yargı siyasete kurban edildi
- Tarafsız cumhurbaşkanlığı partili hale getirilerek siyasete kurban edildi
- Bürokrasi siyasete kurban edildi
- Vatan toprağı 18 Türk adası Yunanistan işgaline göz yuman AKP iktidarı tarafından kurban edildi.
Ülkemizin daha fazla kurban vermemesi için tek çözüm ilk seçimde iktidarın değiştirilmesidir. Bu konuda en büyük görev de halkı iktidar alternatifi olduklarına ikna edecek muhalefet partilerine düşmektedir.
Kalleş müttefik ABD
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 9 Ekim 2019 tarihinde "PKK/YPG ve DEAŞ örgütlerine karşı Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Barış Pınarı Harekâtı" başlatıldığını açıkladı. 16 Ekim günü Trump'ın Erdoğan'a harekâtın başladığı gün gönderdiği alçakça ifadeler olan bir mektup ortaya çıktı.
Küstah Trump mektubunda Erdoğan'a "Bu işi doğru ve insancıl bir şekilde hallederseniz tarih sizi iyi hatırlayacaktır. İyi şeyler yaşanmazsa tarih sizi sonsuza dek bir şeytan olarak hatırlar. Sert adam olma. " diye yazdı.
Bununla da yetinmedi ve "SDG başkomutanı Mazlum Kobani" dediği PKK uzantısı PYD/YPG terör örgütü başı teröristin mektubunu da ek olarak Erdoğan'a gönderdi.
Bu mektuplar da yetmedi;
Amerikan Temsilciler Meclisi;
- Erdoğan ailesinin mal varlığını dondurma
- Halkbank'a yaptırım uygulama
- Ermeni soykırımını tanıma kararlarını oy birliği ile aldı.
17 Ekim günü Türkiye'ye gelen ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in Erdoğan ile yaptığı görüşme sonrası Türk ordusu Barış Pınarı harekâtını durdurdu.
Erdoğan'ın "tek bir terörist kalmayıncaya kadar inlerine gireceğiz…" sözü Fırat'ın doğusunda havada kaldı.
Trump ve Amerika Fırat Nehri'nin doğusundaki petrol kaynakları açısından zengin Deyr-El Zor bölgesinde kontrolü terörist Kobani'nin PKK/PYD/YPG terör örgütüne teslim etti.
Alçaklıkta sınır yok
Değerli okurlarım
- ABD'li petrol şirketi Delta terör örgütü PKK/PYD/YPG ile petrol üretim ve satın alma anlaşması yaptı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo senatoda ABD'li şirket ile SDG arasındaki petrol anlaşmasını doğruladı.
AKP'nin başından bu yana sürdürdüğü yanlış Suriye politikası sonucunda bu korkunç gelişme yaşandı ve sonucunda ne oldu?
- Terör örgütleri; PKK/PYD/YPG terörünün finansmanı için inanılmaz bir maddi güce kavuştu.
Daha açık ve net yazayım
AKP'nin yanlış Suriye ve dış politikası terör örgütlerini dolar zengini yapacak…
Sattıkları petrolden kazandıkları para ile terörü azdıracaklar…
Hatta sınırımızda bir terör devleti kuracaklar…
Değerli okurlarım
Dışişleri Bakanlığı şu açıklamayı yaptı:
"ABD'nin uluslararası hukuku hiçe sayan Suriye'nin toprak bütünlüğüne birliğine ve egemenliğine kasteden ve terörizmin finansmanı kapsamına giren bu adıma destek vermesini esefle karşılıyoruz. Hiçbir meşru saikle gerekçelendirilemeyecek olan bu tasarruf asla kabul edilemez. "
Dışişleri Türkiye'nin tepkisini bu açıklamayla ortaya koydu ama bu yeterli değildir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti terör örgütünün petrol kuyuları işletmesine ve devlet olmasına asla izin vermemelidir.
Kaynak Yeniçağ: AKP iktidarının kurbanlıkları - Orhan UĞUROĞLU
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/akp-iktidarinin-kurbanliklari-56454yy.htm
- - - - - - - - - - - - -a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bombasirti olayi 14 Mayis 1915 cok onemli ve Dunya savas tarihinde esine rastlanmasi mumkun olmayan bir olaydir.
Karsilikli siperler arasi 8 metre yani olum kesin.
Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasina dusuyor.
Ikinci siperdekiler yildirim gibi onlarin yerlerine gidiyor.
Fakat ne kadar imrenilecek bir soguk kanlilikla biliyor musunuz?
Bomba sarapnel kursun yagmuru altinda oleni goruyor uc dakikaya kadar olecegini biliyor ve en ufak bir cekinme bile gostermiyor.
Sarsilma yok.
Okuma bilenler Kur an-i Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazirlaniyor.
Bilmeyenlerse Kelime-i sahadet getiriyor ve ezan okuyarak yuruyorlar.
Sicak cehennem gibi kayniyor.
Iste bu Turk askerindeki ruh kuvvetini gosteren dunyanin hicbir askerinde bulunmayan tebrike deger bir ornektir.
Emin olmalisiniz ki Canakkale savaslarini kazandiran bu yuksek ruhtur.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
53. BIR TANRISAL LUTUF A, SONSUZ IYI VE KUDRETLI BIR ALLAH'A INANILMAZ
"Allah nimet ve ihsanlarinin mutasarrifi degil midir? Kendi malini istedigi gibi kullanmakta ve tasarrufta ozgur degil midir? Malini geri isteyemez mi? Hareket ve durusunun hesabini sormaya yaratiklarinin hicbir hakki yoktur. Kudretindeki eserleri istedigi gibi kullanabilir. Olumlulerin mutlak hukumdari oldugu icin keyfinin istedigi gibi mutluluk ya da felaket dagitir. "
Yaptigi kotulukler nedeniyle bizi avutmak ve gonul almak icin ilahiyatcilarin bize yaptigi aciklama budur. Onlara sunu soylerim: iyilik ve nimetleriyle sonsuz olan bir Allah'in tasarrufu olmaz, belki aklin geregi olarak, iyilik ve nimetlerini yaratiklarinin uzerine sacmaya zorunlu olur. Onlara derim ki, gercekten iyiliksever bir varlik, iyilik yapmaktan, hayir yapmaktan cekinmede kendisinde hak bulmaz. Gercekten comert olan bir kimse, verdigini geri almaz, bunu yapan herkesin tesekkur beklememesi gerekir; ve nankorler vucuda getirdiginden dolayi sizlanmaya, yakinmaya hakki yoktur.
Bu Allah'la insanlar arasinda karsilikli bir anlasma ve yukumlulukler varsayan din ile, ilahiyatcilarin Allah'a atfettikleri zorba ve garip yaratilis nasil birlestirilebilir? Eger Allah'in, yarattiklarina karsi hicbir borcu, hicbir gorevi yoksa, yaratiklarin da Allah'a karsi hicbir borcu, hicbir gorevi olmayabilir. Her din, "bana uyunuz, beni seviniz, bana ibadet ediniz, ben de sizi mutlu edecegim" dedigi varsayilan tanrisalliktan insanlarin beklemekte kendilerini hakli zannettikleri mutluluk uzerine kuruludur. Insanlar da "Bizi mutlu ediniz, sozlerinize sadik kaliniz, biz de sizi sevecegiz, yasalariniza uyacagiz" diyor. Yarattiklarinin mutlulugunu ihmal etmekle, teveccuh ve iltifatlarini keyfi olarak dagitmak ve armaganlarini geri almakla, Allah, her dine "temel" hizmetini goren anlasmayi bozmuyor mu, yirtmiyor mu? Ciceron hakli olarak, "Allah insana kendisini sevdirmezse onun Allah'i olamaz" demisti. Tanrisalligi iyilik olusturur; bu iyilik ancak insanin hissettigi mutluluklarla ortaya cikar, insan mutsuz olur olmaz bu iyilik ve onunla birlikte tanrisallik da yok olur; sonsuz bir iyilik ne taraf tutucu, ne de ayricalikci olabilir. Eger Allah sonsuz iyiyse butun yarattiklarini mutlu etmelidir.
Sinirsiz ve sonsuz bir iyilik fikrini yok etmek icin tek bir mutsuz yeterlidir.
Sonsuz iyi ve guclu olan bir Allah'in ulkesinde tek bir insanin sikinti icinde olmasini havsala alir mi? Sikintili olan bir hayvan, bir peynir kurdu dahi, tanrisal lutfa, Allah'in sonsuz iyiliklerine karsi, yenilmeyen, itiraz kabul etmez kanitlar olurlar.
Ilahiyatcilara gore, bu dunyanin keder ve acilari, suc isleyen insanlarin ilahiyat katindan uzerlerine cektikleri ve hak ettikleri cezalardir. Ancak insanlar nicin sucludur? Eger Allah her seye kadir ise, "Bu dunyada her sey duzen ve intizam uzerine bulunsun, butun uyrugum, iyi, masum, her kusurdan ve gunahtan arinmis olsun, mutlu olsun!" demek, onun icin "Her sey olsun!" demekten daha mi masraflidir? Daha mi cok zahmetlidir? Bu kadar mutlak guclu olan Allah'in, eserini noksan ve kusurdan arinmis olarak vucuda getirmesi, bu kadar kusurlu, bu kadar kotu yapmasindan daha mi zordu? Insanlarin yoklugu ile mutlu ve bilgili olarak var olmalari arasindaki boyut, insanlarin yokluguyla budala ve sefil olarak var olmalari arasindaki boyuttan daha mi fazlaydi?
Din bize bir cehennemden, yani Allah'in sonsuz kerem, lutuf ve iyiligine ragmen, insanlarin pek cogu icin sonsuz izdiraplar sakladigi mahpesten, sonsuz acilar veren yerden soz ediyor. Dolayisiyla, insanlari bu dunyada pek mutsuz kildiktan sonra, Allah'in onlari ahirette daha cok mutsuz kilabilecegini dolayli olarak anlatiyor. Bu duruma karsi, "O zamanda, Allah'in iyiligi yerine adaleti gecer" diyerek isin icinden cikiyorlar. Ancak bir buyuk ki, en korkunc eziyete yer verir; o sonsuz degildir, sonsuz bir iyilik degildir. Ote yandan sonsuz kotu olan bir Allah'a, degismez bir varlik gozuyle bakilabilir mi? Merhametsiz bir kahirla, gazapla dolu olan ve bir adi da kahhar (batinci yok edici) olan bir Allah, kendisinde, merhametin, ayirt etmeksizin herkesi korumanin (rahmanulrahimligin) ve iyiligin, "golgesi" olsun bulunabilen bir Allah midir?
- - - - - - - - - - - - -
Baglilik, dusunmemek demektir, dusunmeye gerek duymamak demektir.
Baglilik, bilincsizliktir.
George Orwell1984
- - - - - - - - - - - - -
Cocuklara, suphe etmemeleri gerektigini ogretmenin yaratacagi trajediyi bir dusunun.
DARROW,CLARENCE (1857-1938) ABD'li hukukcu.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 180 Trafik guvenligini taksirle tehlikeye sokma
1) Deniz hava veya demiryolu ulasiminda kisilerin hayati sagligi veya malvarligi bakimindan bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye uc aydan uc yila kadar hapis cezasi verilir.
IKINCI BOLUM
Cevreye Karsi Suclar
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder