6 Ağustos 2020 Perşembe

Herkes biliyor.


Yabancı yatırımcılar da tıpkı Türk halkı gibi dövizin olması gereken fiyatlar da olmadığını biliyor.



Herkes Biliyor

Herkes biliyor zarların civalı olduğunu
Atarken parmaklarını birleştiriyor herkes
Savaş bitti, herkes biliyor bunu
İyi oğlanlar yenildi, herkes biliyor bunu
Herkes biliyor, zaten dövüş hileliydi
Fakirler fakir kalır, zenginler daha da semizler. İşler böyle gider
Herkes bilir bunu

Teknenin su aldığını herkes biliyor
Herkes biliyor, kaptan yalan söyledi
Herkeste bu kırıklık var
Babaları yahut da köpekleri ölmüşçesine
Herkes ceplerine konuşuyor
Herkes bir kutu çikolata istiyor ya da uzun saplı bir gül
Herkes biliyor

Beni sevdiğini, bebeğim, herkes biliyor
Herkes biliyor sahiden de sevdiğini
Biliyor herkes bana sadık kaldığını, bir kaç geceyi saymazsak
İhtiyatlıydın, herkes biliyor bunu
Ama karşılarına elbisesiz çıkmak zorunda kaldığın bir sürü insan vardı
Ve herkes biliyor

Ve herkes biliyor ki, ya şimdi ya da hiç
Ya benim ya sensin, herkes biliyor
Bir ya da iki çizgi çektiğinde sonsuza kadar yaşayacağını da biliyor herkes
Yaşlı Zenci Joe senin kurdele ve kolyelerin için hala pamuk topluyor
Ve herkes biliyor

Vebanın yaklaştığını herkes biliyor
Bayağı hızlı ilerliyor, herkes biliyor
Herkes biliyor ki çıplak bir erkek ve de kadın --
Sadece başbelalarının parlak bir kalıtı
Mekan ölü, herkes biliyor
Ama bundan böyle yatağının üzerinde bir ölçüm olacak
Ve bu da zaten herkesin bildiğini ifşa edecek

Ve başının belada olduğunu da herkes biliyor
Herkes biliyor nelerden geçtiğini de
Calvary'nin tepesindeki kanlı haçtan Malibu'nun sahiline kadar
Bu kutsal yüreğe patlamadan önce son bir kez daha bak
Ve herkes biliyor

Leonard Cohen

İzleyin
https://www.youtube.com/watch?v=Lin-a2lTelg
Herkes biliyor.

Ve herkes ileride yükselecek olan dövize yatırım yapıyor.

Yabancı yatırımcılar modern korsan ise bankalarda döviz/altın mevduat hesabı açan Türk halkı da korsandır.


Yabancı yatırımcı fırsatçı ise Türk halkı da fırsatçıdır.

Mevcut durumu anlamak için biraz Serengeti Belgesellerini izlemek lazım.

Etoburların olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

Aslında biz de bir etoburuz.

Ama görünen o ki son zamanlarda biz avcı olmaktan çok av olmuşuz.


Hepimiz herkes gündelik nafakasını çıkarmaya çalışıyor.

Dişimize uygun riski düşük tatlı lokmalar peşindeyiz.


Örneğin ormanlar kralı aslan bile her ava saldırmaz.

Sürünün en zayıf hasta yaşlı yavru bireyine saldırır.

Sonuçta aslanın derdi çok basit yalnızca karnını doyurmaktır.

Büyük kahramanlıklar yiğitliklere sevdalı değildir aslan.


Eğer güçlü bir manda kafalı antilop boynuzunu denk getirirse en kudretli bir aslanı bile pert edebilir.

Öyle ki basit bir günlük öğün meselesi ölümcül bir yarayla varlık yokluk savaşına dönüşür.


Peki dünyanın yırtıcıları neden Türkiye'nin peşine düştü?

Cüretleri nereden geliyor?

Acaba Türkiye sürünün en zayıf olanı mı?


İkinci olarak Serengetide birkaç strateji vardır.

Avı YARALAMAK bunlardan birisidir.

Yaralı av sürekli kanar yaraları enfekte olur sonunda kendiliğinden ölür.

Avcıya düşen tek şey takip etmektir av yere düşünce üzerine çöreklenir.

Evet Türkiye ekonomik anlamda yaralı kanıyor ve güç kaybediyor.


Kronik cari ve bütçe açıkları var.

Kötü ekonomi yönetimi var.


Bir başka teknik temeli yormaya tüketmeye dayalı ISRARLI TAKİP tekniğidir.

Bu özellikle güçlü avlarda işe yarar.

Avı kovalarsınız av sizi kovalarsa siz kaçarsınız ama asla peşini bırakmazsınız.

Sonunda av yorgunluktan yığılır ve kendini ölüme teslim eder.


Evet Türkiye ekonomik anlamda yorgun...


Rahmetlik Jacques Cousteau belgesellerinde görmüştüm.

Köpekbalıkları suya düşen bir damla kanı bile onlarca kilometre öteden tadabilirmiş.


Evet Türkiye ekonomik anlamda kanıyor.

Köpekbalıkları bunu fark etti.

Herkes elinde olmayan TL ile dolar alıyor.


Peki dünya alemin bildiği gerçekler var.

Hatta Türk halkının da önemli bir bölümü işin farkında.


Farkında ki herkes yaldır yaldır TL'den kaçacak yer arıyor.

Gruplarda ve her yerde herkes soruyor ev mi alayım araba mı alayım kredi kullansam mı?


Bütün bu insanlar çakal vatan haini ekonomik korsan değil.

Hepimiz ayrı ayrı gündelik nafakamızın peşindeyiz ayrıca.


Peki ülkemizle ilgili ekonomik gerçekler neler?


1)Çok fazla cari açık var.

2)Bütçe açıklarımız var.

3)Bozuk rasyolar.


Ve daha başka pek çok şey.

Bunlara ilişkin uzun uzunu menkıbe anlatmak mümkün.

Anlatmayacağım.

Gerek yok.


Ama cebinde para olan ve para hesabından anlayan herkes hem Türk vatandaşları hem yabancılar görmüş.

Türk halkı Türk ekonomisinin sıkıntılarını görmüş ve 230 milyar dolarını TL'den kaçırmıştır.

Türk halkı faizlerin bankalar zararına fahiş düşük olduğunu görmüş ve çılgınlar gibi 1. ve 2. araba almıştır.

Öylesine bir çılgınlık ki araba üreticileri araba yetiştiremedi.

İkinci el arabaların bile fiyatları yükseldi.


Konut kredilerinde de aynı.


Bütün bu olup bitenler normal işler değildir.

Olmadığının sizler de farkındasınız.


Ve ne yapmak lazım diye soruyorsunuz.

Şimdi çocuksu bir saflıkla hep beraber el ele verelim doları düşürelim faizleri düşürelim borçlanalım ekonominin çarkları dönsün diyorlar.

Kardeşim sen en iyimser ihtimalle aylık 10-20 bin TL etrafında kişisel ekonomisi olan bir kişisin.

Alayınız bir araya gelse sinek vızıltısı olur.


Kollektif çözümleri devlet yapar belediyeler yapar.

Devletin koca koca holdinglerin yanında bir hiçsiniz.


Tasarruf etmesi gereken devletin ta kendisi.

Ağır şekilde diyete girmesi gereken Belediyeler.


Sen borçlanacaksın ve Türkiye kurtulacak öyle mi?

Borçlanın o zaman.


Sen dolar bozduracaksın ve Türkiye kurtulacak öyle mi?

Yapın kardeşim elinizi tutan mı var?


Neden yapmıyorsunuz peki?

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  




- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bombasirti olayi 14 Mayis 1915 cok onemli ve Dunya savas tarihinde esine rastlanmasi mumkun olmayan bir olaydir.
Karsilikli siperler arasi 8 metre yani olum kesin.
Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasina dusuyor.
Ikinci siperdekiler yildirim gibi onlarin yerlerine gidiyor.
Fakat ne kadar imrenilecek bir soguk kanlilikla biliyor musunuz?
Bomba sarapnel kursun yagmuru altinda oleni goruyor uc dakikaya kadar olecegini biliyor ve en ufak bir cekinme bile gostermiyor.
Sarsilma yok.
Okuma bilenler Kur an-i Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazirlaniyor.
Bilmeyenlerse Kelime-i sahadet getiriyor ve ezan okuyarak yuruyorlar.
Sicak cehennem gibi kayniyor.
Iste bu Turk askerindeki ruh kuvvetini gosteren dunyanin hicbir askerinde bulunmayan tebrike deger bir ornektir.
Emin olmalisiniz ki Canakkale savaslarini kazandiran bu yuksek ruhtur.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

53. BIR TANRISAL LUTUF A, SONSUZ IYI VE KUDRETLI BIR ALLAH'A INANILMAZ

"Allah nimet ve ihsanlarinin mutasarrifi degil midir? Kendi malini istedigi gibi kullanmakta ve tasarrufta ozgur degil midir? Malini geri isteyemez mi? Hareket ve durusunun hesabini sormaya yaratiklarinin hicbir hakki yoktur. Kudretindeki eserleri istedigi gibi kullanabilir. Olumlulerin mutlak hukumdari oldugu icin keyfinin istedigi gibi mutluluk ya da felaket dagitir. "

Yaptigi kotulukler nedeniyle bizi avutmak ve gonul almak icin ilahiyatcilarin bize yaptigi aciklama budur. Onlara sunu soylerim: iyilik ve nimetleriyle sonsuz olan bir Allah'in tasarrufu olmaz, belki aklin geregi olarak, iyilik ve nimetlerini yaratiklarinin uzerine sacmaya zorunlu olur. Onlara derim ki, gercekten iyiliksever bir varlik, iyilik yapmaktan, hayir yapmaktan cekinmede kendisinde hak bulmaz. Gercekten comert olan bir kimse, verdigini geri almaz, bunu yapan herkesin tesekkur beklememesi gerekir; ve nankorler vucuda getirdiginden dolayi sizlanmaya, yakinmaya hakki yoktur.

Bu Allah'la insanlar arasinda karsilikli bir anlasma ve yukumlulukler varsayan din ile, ilahiyatcilarin Allah'a atfettikleri zorba ve garip yaratilis nasil birlestirilebilir? Eger Allah'in, yarattiklarina karsi hicbir borcu, hicbir gorevi yoksa, yaratiklarin da Allah'a karsi hicbir borcu, hicbir gorevi olmayabilir. Her din, "bana uyunuz, beni seviniz, bana ibadet ediniz, ben de sizi mutlu edecegim" dedigi varsayilan tanrisalliktan insanlarin beklemekte kendilerini hakli zannettikleri mutluluk uzerine kuruludur. Insanlar da "Bizi mutlu ediniz, sozlerinize sadik kaliniz, biz de sizi sevecegiz, yasalariniza uyacagiz" diyor. Yarattiklarinin mutlulugunu ihmal etmekle, teveccuh ve iltifatlarini keyfi olarak dagitmak ve armaganlarini geri almakla, Allah, her dine "temel" hizmetini goren anlasmayi bozmuyor mu, yirtmiyor mu? Ciceron hakli olarak, "Allah insana kendisini sevdirmezse onun Allah'i olamaz" demisti. Tanrisalligi iyilik olusturur; bu iyilik ancak insanin hissettigi mutluluklarla ortaya cikar, insan mutsuz olur olmaz bu iyilik ve onunla birlikte tanrisallik da yok olur; sonsuz bir iyilik ne taraf tutucu, ne de ayricalikci olabilir. Eger Allah sonsuz iyiyse butun yarattiklarini mutlu etmelidir.

Sinirsiz ve sonsuz bir iyilik fikrini yok etmek icin tek bir mutsuz yeterlidir.

Sonsuz iyi ve guclu olan bir Allah'in ulkesinde tek bir insanin sikinti icinde olmasini havsala alir mi? Sikintili olan bir hayvan, bir peynir kurdu dahi, tanrisal lutfa, Allah'in sonsuz iyiliklerine karsi, yenilmeyen, itiraz kabul etmez kanitlar olurlar.

Ilahiyatcilara gore, bu dunyanin keder ve acilari, suc isleyen insanlarin ilahiyat katindan uzerlerine cektikleri ve hak ettikleri cezalardir. Ancak insanlar nicin sucludur? Eger Allah her seye kadir ise, "Bu dunyada her sey duzen ve intizam uzerine bulunsun, butun uyrugum, iyi, masum, her kusurdan ve gunahtan arinmis olsun, mutlu olsun!" demek, onun icin "Her sey olsun!" demekten daha mi masraflidir? Daha mi cok zahmetlidir? Bu kadar mutlak guclu olan Allah'in, eserini noksan ve kusurdan arinmis olarak vucuda getirmesi, bu kadar kusurlu, bu kadar kotu yapmasindan daha mi zordu? Insanlarin yoklugu ile mutlu ve bilgili olarak var olmalari arasindaki boyut, insanlarin yokluguyla budala ve sefil olarak var olmalari arasindaki boyuttan daha mi fazlaydi?

Din bize bir cehennemden, yani Allah'in sonsuz kerem, lutuf ve iyiligine ragmen, insanlarin pek cogu icin sonsuz izdiraplar sakladigi mahpesten, sonsuz acilar veren yerden soz ediyor. Dolayisiyla, insanlari bu dunyada pek mutsuz kildiktan sonra, Allah'in onlari ahirette daha cok mutsuz kilabilecegini dolayli olarak anlatiyor. Bu duruma karsi, "O zamanda, Allah'in iyiligi yerine adaleti gecer" diyerek isin icinden cikiyorlar. Ancak bir buyuk ki, en korkunc eziyete yer verir; o sonsuz degildir, sonsuz bir iyilik degildir. Ote yandan sonsuz kotu olan bir Allah'a, degismez bir varlik gozuyle bakilabilir mi? Merhametsiz bir kahirla, gazapla dolu olan ve bir adi da kahhar (batinci yok edici) olan bir Allah, kendisinde, merhametin, ayirt etmeksizin herkesi korumanin (rahmanulrahimligin) ve iyiligin, "golgesi" olsun bulunabilen bir Allah midir?

- - - - - - - - - - - - -
Baglilik, dusunmemek demektir, dusunmeye gerek duymamak demektir.
Baglilik, bilincsizliktir.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Cocuklara, suphe etmemeleri gerektigini ogretmenin yaratacagi trajediyi bir dusunun.

DARROW,CLARENCE (1857-1938) ABD'li hukukcu.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 180 Trafik guvenligini taksirle tehlikeye sokma

1) Deniz hava veya demiryolu ulasiminda kisilerin hayati sagligi veya malvarligi bakimindan bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye uc aydan uc yila kadar hapis cezasi verilir.
IKINCI BOLUM
Cevreye Karsi Suclar



- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder