11 Ağustos 2020 Salı

SAĞLIKÇININ SESİ DENİZ ARSLAN : VURUN SAĞLIK PERSONELİNE VURUN!

Hizmet sektörünün bir özelliği vardır.
Güzellikle çalışır.

Eğer bir kuaförle kavga ettiysen bir daha aynı kuaföre gidemezsin.
Eğer bir lokantada rezalet çıkardıysan tekrar oraya gidemezsin.
Benzer şekilde eğer bir doktorla kavga ettiysen artık o doktora gidemezsin.

Neden gidemezsin?
Güvenemezsin, sen güvensen karşındaki sana güvenemez.
Artık güvene dayalı bir ilişki olmaz.

İnat edebilirsin.
Eşşek gibi bana bakacaklar, saçımı kesecekler, yemeğimi servis edecekler diyebilirsin.
Ama bil ki, garson yemeğine tükürebilir.
Berber seni cibişe çevirebilir.
Cerrah özellikle ciğerini delmez ama, olur ya, bir komplisyon, bir aksaklık olursa bunun gerçek sebebinden asla emin olamazsın.

Hizmet sektöründen zorla hizmet almaya çabalamak beyudedir.
Güzellikle hizmet alacaksınız.

Sağlık personeli halktır, halkın bir parçasıdır, köle falan değildir, temel insan hakları vardır.
Devletin bütün halkına karşı adil, merhametli, eşit uzaklıkda olması gerekir.
Halkın bir kesimini diğerine karşı kayıramaz.
Halkın bir kesimini diğerlerinden farklı muamele edemez.
Halkın bir kesiminin sırtına diğerlerinden farklı angaryalar koyamaz.

Halkın her kesimi az çok, bir şekilde para kazanıyor.
Kuyumcuların, iş adamlarının, ya da çok para kazandığı bilinen diğer meslek erbabının kazancına göz dikilmez.
Ama neden hekimlerin kazancını bütün herkes hesaplar.
Bu ayıp değil midir?

Her Türk vatandaş bir muayenehanede bekleyenleri sayar, böler, çarpar ve korkunç bir haset duygusunun pençesine düşer.
Neden?
Benzin istasyonlarındaki, AVM'lerdeki, kuyumculardaki kalabalığı bakarak haset ediyor musunuz?

Hekimlerin kazançları hak edilmemiş kazanç mıdır?
Neden hekimlere ayrıca bir kazık atmak hak ve helaldir.
Evler hekimlere kiralanırken daha pahallı kiralanır.
Sanayide hekimlerin arabası her zaman daha pahallı tamir olur.
Hekimlerin her işi her zaman daha maliyetlidir.

Devlet sık sık hekimleri vergi barışına çağırırdı.
Artık kalmadı, neden mi?
Çünkü artık serbest muayenehane hekimi kalmadı.
Peki devlet özel hastaneleri vergi barışına çağırıyor mu, çağırabiliyor mu?
Hayır, çünkü onların gelirleri hak edilmiş.
Ama hekimlerin değil.

Neden hekimlerin yıllık izinleri, istirahatları, emeklilikleri, isitifaları, tayinleri ve her şeyleri çok sancılı.
Neden bütün yük hekimlerin üzerinde.
Neden hakimlerin, valilerin, komutanların malpraktisleri yok.
Neden diğer devlet memurları işleri ile ilgili her konuda ayrıcalıklı bir şekilde korunuyor da, bir hekimler için ayrıca ve özellikle yüzbinlerce TL'li tazminat cezaları var.
Devleti milyonlarca TL zarara uğratan hakimler, valiler, komutanlar, hatta siyasiler neden yargılanmıyor ve mahkum olmuyor.
Hiç duydunuz mu?
Ben duymadım.

Bu işin boku çıktı.
Hekimlik artık yapılacak iş olmaktan çıktı.
Elbette ülkede yoğun işsizlik var.
Birileri gelecek, yetişecek ve bu işi illa ki yapacak.
Ama bilin ki, bu işi artık kafası çalışan, onurlu, namuslu insanlar yapmayacaklar.
Olanlar, biti kanlananlar, yorulanlar, tükenenler hemen bu alanı terk edecektir.
Ediyorlar zaten.
Daha dün hekimlerde istifa furyasını anlatan bir haber gördüm.

Artık hiç ummadığınız kişilerin hekim olarak karşınıza çıktığını göreceksiniz.
Zamanla karşınıza çıkan hekimlerin bilgi ve becerilerinin, insani kalitelerinin ne kadar düştüğünü görecek ve şaşıracaksınız.
Bu size kısa süreli bir üstünlük hissi yaşatabilir.
Ama almak istediğiniz hizmeti alamadığınız görünce çok öfkeleneceksiniz.
TIP TEPMELERİ yaşayacaksınız, ağlayacaksınız.

Onurunu kolayca çiğneten kişilerin sizin de onurunuza saygılı olmadığını göreceksiniz.
Yaptığınız yapay seçilim ile aptal insanları seçecek ve sonra neden bu insanların ne kadar aptal olduğuna, size aptalca işler yaptığına şaşıracaksınız.

Ben artık uzun zamandır aktif hekim değilim.
Evimde oturuyorum.
Birikimlerimi yaptım, huzurlu bir emeklilik yaşıyorum.
Artık hekim olmaktan çok sistemin içerisinde hasta olarak yer alıyorum.

Ve kaygılanıyorum.
Giderek vahşileşen, onursuzlaşan, ticarileşen, cemaatleşen, siyasallaşan, bilimden uzaklaşan, akıldan ve bilimden uzaklaşan tıp  camiasının karşısına hasta olarak çıkmaktan çok korkuyorum.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

SAĞLIKÇININ SESİ DENİZ ARSLAN : VURUN SAĞLIK PERSONELİNE VURUN!

MHP Maraş milletvekili Halk Sağlığı Profesörü Sefer Aycan tam da salgında "ikinci dalga" "üçüncü dalga" tartışmaları varken sağlık personeli can derdindeyken daha iki hafta önce kendi seçim bölgesinde 34 yaşında iki küçük çocuk babası bir doktor koronadan hayatını kaybetmişken "yetmez bir de ben çakayım şunlara" diye düşünerek bir kanun teklifi hazırlamış.

"Tıbbi Hizmetlerin Kötü Uygulanmasından Doğan Sorumluluk Kanun Teklifi" diye bir teklif vermiş evlere şenlik!

Ben buldum okudum!

Sayın vekil kızmasın ama resmen meslektaşlarına kin kusuyor!

Kendi seçtiği branş itibari ile hiç bir hasta ile temas etmediğinden diğer meslektaşlarına karşı yıllardır içinde tuttuğu büyüttüğü tüm kızgınlığı nefreti kanun teklifine dökmüş.

Mesela teklifteki maddelerden bazıları; Hastanın dosyasını iyi hazırlamadın 1 yıldan 3 yıla kadar hapis 50 bin liradan 100 bin lira para cezası!

Hastaya bir malzeme lazım oldu hastanede yok kalmamış hasta yakınına "Şu malzeme lazım" dedin "Hocam nerde var?" diye sordu öyle ya "bir an önce alıp geleyim" diyor. "Yolun karşısında şurada var" dedin dediğin gibi tarrağa yan bastın!

Çünkü Sefer bey "Doktor firmadan çıkar sağladı" diyor 1 yıldan üç yıla hapis üstüne 5 bin liradan 10 bin liraya kadar ağır para cezası!

"Yahu bir yol tarif etmek" diyorsun "Olmaz! Bırak kendisi bulsun" diyor!

Sadece o mu? Hastaya "şu hastaneye git bir film çek" "şu eczaneden şu ilacı al" "Şu konuda en iyi doktor şu" diye tavsiye verdin boku yedin! Sefer hoca "bütün bunlar hep çıkar sağlamak için!" diyor ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis 5 bin liradan 10 bin liraya varan ağır para cezası!

Bir hasta için arandın telefonun çekmediği bir noktadaydın banyodaydın oğlun kaza geçirmişti cevap veremedin saba ulaşamadılar! Bavulunu hazırla. 1 yıldan 3 yıla kadar hapistesin. Yetmedi dışarda kalanlar 50 bin ile 100 bin lira para cezanı ödemeye çalışacaklar!

Yahu insaf!

Bütün dünya sağlık personelini el üstünde tutarken "size daha fazla nasıl yardımcı oluruz?" diye sorarken sağlık personelini moral ve motivasyon sağlarken bizim kendi meslektaşımız fırsat bu fırsat ben de bir tekme atayım diyor!

Vallahi kendilerini tebrik ediyorum.

Zeki akıllı yetenekli Sağlık personelinin yurtdışına kaçtığı kaçmak için fırsat aradığı şu dönemde muhteşem bir kanun teklifi bu. Eminim iktidar oyları ile kanuna dönüşecektir. Bundan sonra kimse hastaya dokunmayınca sayın Halk sağlığı hocamız gelir tedavisini ameliyatını yapar!

Valla bence bu tekliftekiler az bile ben olsam "niye döner alamıyoruz!" "Maaşımız niye bir imamın maaşından düşük?" "Nöbet ücretleri ile bir sandviç alamıyoruz?!" "Hasta oldum rapor aldım maaşım neden kesildi?!" diye soran sağlık personeline de 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası 100 kırbaç cezası ve 100 bin lira ağır para cezası verecek maddeleri de eklerdim.

Hatta aklımda çok daha enteresan cezalar da var sayın vekilim lütfeder de isterse madde madde onları da yazar gönderirim.

Dr. Deniz Arslan


- - - - - - - - - - - - -

a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Memleket mutlaka modern medeni ve yeni olacaktir.
Bizim icin bu hayat davasidir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

39. EVRENIN DUZENI DE BIR ALLAH'IN VARLIGINI KANITLAMAZ

Bir Allah'a tapanlar, butun evrenin duzeninde onu yoneten akilli ve hakim bir zatin varligini reddetmenin olanaksiz oldugunu sanirlar. Ancak bu duzen, bize bazen elverisli bazen zararli olan etkenler ya da durumun zorunlu olarak ortaya cikardigi hareketlerin, cereyanlarin zorunlu sonucundan baska bir sey degildir. Bu etken ve durumlarin bazilarini iyi bulur, bazilarindan sikayet ederiz.

Doga, hep ayni yolu izler, yani ayni etkenler ayni eserler meydana getirir. Oteki etkenler birinci etkenleri baska turlu etkide bulunmaya zorlamadikca, bu eserlerin eylemini bozmadikca, ayni etkenler ayni eserler olusturmaya devam eder. Eserlerini hissettigimiz etkenler, eylemlerinde ya da hareketlerinde bize mechul oldugundan, daha az olagan ve zorunlu olmayan etkenlerin etkisiyle bozulunca, saskinlik icinde kaliyor, "iste mucize!" diye bagiriyoruz ve bunlari, gozlerimizin onunde hareket eden butun etkenlerden daha az bilinen etkenlere mal ediyoruz.

Evren hep duzen icindedir, onun icin karisiklik, ihtilal olmaz. Bozuklugundan sikayet ettigimiz zaman, yalniz bizim kendi makinemizde bozukluk vardir. Cisimler, etkenler, bu dunyanin kapsadigi varliklar, eserlerini ister uygun bulalim, ister bulmayalim, birbirleri uzerine tanigi oldugumuz bicimde, zorunlu ve gerekli olarak eylemde ve etkide bulunurlar. Depremler, volkanlar, su baskinlari, bulasici ve salgin hastaliklar, kitlik, kuraklik, agir cisimlerin dusmesi, irmaklarin akmasi, ruzgarlarin esmesi, bereketli yagmurlar, Allah'in lutfuna, verdigi nimetlerinden dolayi minnettarlik duymamizi gerektiren hayirli eserler kadar zorunludur ve evrenin duzenli eserlerindendir.

Dunyada bir duzenin egemen olmasini gorerek saskinliga dusmek, ayni etkenlerin ayni eserler olusturduguna sasmak demektir. Insanin bir duzensizlik gorunce rahatsiz olmasi, etkenlerin eylem tarzi ve etkileri degisince ya da bozulunca, eserlerin artik ayni eserler olamayacagini unutmaktir. Dogada bir duzen, bir intizam gorulunce bundan saskinliga dusmek, bir seyin var olabilecegine sasmaktir; bizzat kendi kendisinin varligina sasirmis olmaktir. Bir mevcut icin duzen olan, diger bir mevcut icin duzensizliktir, biri icin huzur ve guvenlik olan, baskasi icin izdirap ve karisikliktir. Engel ve cezayla karsilasmaksizin her seyi karistirabildikleri zaman zararli olan yaratiklar, her seyi yolunda, her seyi duzenli bulurlar. Kotuluk yaparken rahatsiz edildiklerinde, muzirlar ve kotuler, tersine, her seyi karisiklik ve duzensizlik icinde gorurler.

Doganin yaraticisi ve hareket ettiricisinin Allah oldugu varsayilsa, yine, Allah icin dogada hicbir duzensizlik, hicbir karisiklik mevcut olmazdi. Yapacagi etkilerin tumu, Allah'in bunlara verecegi ozelliklere, iceriklere ve zorlamalara gore, eylemi yerine getirmeleri zorunlu olmaz miydi? Eger esyanin akisi aliskanligini degistirseydi, "sunnetullah" (Allah'in koydugu duzen), "degismez" olmazdi. Allah'in varliginin, zekasinin, kudretinin ve iyiliginin en inandirici kaniti sayilan dunya duzeni yalanlanirdi. Allah'in varligindan kuskuya dusulurdu ya da en azindan, Allah sebatsizlikla, acizlikle ve esyayi ilk duzenlemesi sirasindaki sezgi ve beceri eksikligiyle suclanirdi. Yaptigi, hazirladigi ya da eylem ve harekete gecirdigi unsurlari, araclari secmekte aldanmis olmakla Allah'i suclamakta, insan hakli olurdu. Eger dunyanin duzeni tanrisallik sifatini, gucunu ve sezgisini kanitlasaydi, duzensizlik de tanrisalligin zaafini, kararsizligini, alikligini kanitlardi.

Diyorsunuz ki; "Allah her tarafta vardir, onsuz hicbir sey yapilmaz, onsuz bir sinek bile kanadini kipirdatamaz, her seyi genisligiyle doldurur, Allah hareket ettirici olmasa madde hicbir eylem ve etki yapamaz. " Ancak bu durumda, teslim ediyorsunuz ki, Allahiniz karisiklik etkenidir, dogayi bozan odur, karisikligin babasidir. Insanda da vardir ve insan gunah islediginde insani kiskirtan odur! Eger Allah her yerde mevcut ise, Allah bendedir, benimle eylem yapar, benimle birlikte aldanir, benimle birlikte Allah'i gucendirir, benimle birlikte Allah'in varligini reddeder ve bir Allah'in varligi fikrini curutur. Ey dinciler, ey tanribilimciler! Allah'tan soz ettiginiz zaman ne yaptiginizin, ne soylediginizin farkinda olmuyorsunuz.

- - - - - - - - - - - - -
En gec 2050 yilina kadar, su andaki konusmamizi anlayabilecek tek bir kisinin kalmayacagini hic dusundun mu, Winston?

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Hakikat, mucizeleriyle hicbir zaman boburlenmedi.

EMILY DICKINSON
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 190 Uyusturucu veya uyarici madde kullanilmasini kolaylastirma4

1) Uyusturucu veya uyarici madde kullanilmasini kolaylastirmak icin
a Ozel yer donanim veya malzeme saglayan
b Kullananlarin yakalanmalarini zorlastiracak onlemler alan
c Kullanma yontemleri konusunda baskalarina bilgi veren
Kisi bes yildan on yila kadar hapis ve bin gunden onbin gune kadar adli para cezasi ile cezalandirilir.4 5 _________________________ 1 Bu fikralarda gecen nakleden ibaresinden once gelmek uzere 29 6 2005 tarihli ve 5377 sayili Kanunun 22 nci maddesiyle sevk eden ibaresi eklenmis ve metne islenmistir.
2) 18 6 2014 tarihli ve 6545 sayili Kanunun 66 nci maddesiyle bu maddenin birinci fikrasinda yer alan "on yildan az olmamak uzere" ibaresi "yirmi yildan otuz yila kadar" seklinde ucuncu fikrasinda yer alan "bes yildan onbes yila kadar" ibaresi "on yildan az olmamak uzere" ve yedinci fikrasinda yer alan "dort" ibaresi "sekiz" seklinde degistirilmistir.
3) 15 8 2017 tarihli ve 694 sayili KHK nin 137 nci maddesiyle bu fikrada yer alan "sekiz yildan az olmamak uzere hapis ve" ibaresinden sonra gelmek uzere "bin gunden" ibaresi eklenmis daha sonra bu hukum 1 2 2018 tarihli ve 7078 sayili Kanunun 132 nci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlasmistir.
4) 18 6 2014 tarihli ve 6545 sayili Kanunun 67 nci maddesiyle bu maddenin birinci ve ikinci fikralarinda yer alan "iki yildan bes" ibareleri "bes yildan on" seklinde degistirilmistir.
5) 15 8 2017 tarihli ve 694 sayili KHK nin 138 inci maddesiyle bu fikrada yer alan ""on yila kadar hapis" ibaresinden sonra gelmek uzere "ve bin gunden onbin gune kadar adli para" ibaresi eklenmis daha sonra bu hukum 1 2 2018 tarihli ve 7078 sayili Kanunun 133
uncu maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlasmistir.9012-1
2) Uyusturucu veya uyarici madde kullanilmasini alenen ozendiren veya bu nitelikte yayin yapan kisi bes yildan on yila kadar hapis ve bin gunden onbin gune kadar adli para cezasi ile cezalandirilir.123 3 Bu maddede tanimlanan suclarin tabip dis tabibi eczaci kimyager veteriner saglik memuru laborant ebe hemsire dis teknisyeni hastabakici saglik hizmeti veren kimyacilikla veya ecza ticareti ile istigal eden kisi tarafindan islenmesi halinde verilecek ceza yari oraninda artirilir.1 Kullanmak icin uyusturucu veya uyarici madde satin almak kabul etmek veya bulundurmak ya da uyusturucu veya uyarici madde



- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder